YAZI: M.RAUF ATEŞ
Yaklaşık 13 yıl çalıştığı Intel’de son görevi “giyilebilir teknolojiler” başta olmak üzere yeni cihazları kapsıyordu. 2016 yılına gelindiğinde ekip arkadaşlarıyla birlikte aldıkları teklif üzerine Silver Spring Networks adlı şirkete geçmeye karar verdiler. Şehirleri, şirketleri ve elektrik gibi hizmetleri akıllı hale getirmeyi amaçlayan bu yeni şirkette kendilerine iki misyon öngörmüşlerdi: Enerji başta olmak üzere çok sayıda sektör “eski usul” (old school) görünümündeydi. Amaçları, sektörü ve dolayısıyla şirketi, yeni nesil bir işe dönüştürmekti. Bunun için birkaç yüz müşteriye hizmet veren şirketi, on binlerce geliştirici, yazılımcı ve cihaz üreticisine açacakları bir şirket haline getirmeyi amaçlıyorlardı.
Bu hedef doğrultusunda sistemi buluta taşıyıp, geliştiricilere açtılar. Sistem, hedefledikleri gibi akıllı şehir kurabilecek hale gelmişti. “Akıllı iş” kapsamındaki çabalarla şirketi büyütmeyi başarıp, dünya çapında yaygın hale getirdiler. Artık şirketin ortaklarının istediği konuma gelmişti. Çünkü, Silver Spring’i büyütüp satmayı amaçlıyorlardı. Bir süre sonra da hedefe ulaşıldı ve şirketin satışı gerçekleşti. Silver Spring Networks’ün COO’su Ayşegül İldeniz de bu satışı tamamlayan ekibin içindeydi ve misyonları sona ermişti.
Intel’den beri birlikte hareket eden ekip, bu kez elektrikli araç konusunda çalışmak üzere farklı bir yola çıkmaya karar verecekti. İldeniz de yaptığı bağımsız yönetim kurulu üyeliklerinin yanı sıra elektrikli araç işine giren arkadaşlarına dışarıdan danışmanlık vermeye başlayacaktı.
Elektrikli araç alanını “çok heyecanlı”, teknolojideki gelişmeleri ise “kusursuz fırtınaya” benzeten Ayşegül İldeniz, bu alanlardaki görüşlerini Fast Company dergisi için paylaştı:
AYŞEGÜL İLDENİZ
UZMANLIK
Akıllı cihazlar, sistemler, giyilebilir teknolojiler
DENEYİM
Intel, Silver Spring Network
ANA MESAJ
Sanal ve fiziksel dünya yan yana çalışacak.
DÜNYADA NELER OLACAK?
Dünya nüfusu yaşlanıyor. 2030 yılında yaşlı nüfus yüzde 50 daha artacak. Ortalama yaşam süresi bugün 76-78 düzeyinde, 8 yıl sonra 10 yaş daha üstüne koyabileceğiz. Bizi böyle bir dünya bekliyor. Bu dünyada sağlık konusu çok öne çıkacak. Hastalıkları iyileştirmek değil, ‘önleyici sağlık daha önemli hale gelecek.
İnsanlar ikinci, hatta üçüncü kariyerlerini yapıyor olacaklar. Yaşam süresi 80’lere doğru giderken, insanların aktif olma süresi de artacak, yeni işlere girme ihtiyacı hissedebilecekler. İnternetin katkısıyla her yerden çalışabilme olanağı, belli yaşın üstündeki insanlara yeni kariyer kapıları açabilir.
Şehirlerin yoğunlaşması öne çıkacak. 2030 yılı civarında 45 mega şehir olacağı tahmin ediliyor. Şu anda nüfusu 10 milyonun üstünde olan 32 şehir var ve yenileri eklenecek. Çok sayıda insanın şehirlerde yaşayacak olması, beraberinde altyapı yatırımlarını, özellikle akıllı şehir konusunu öne çıkaracak. Bu kadar karmaşık yerlerde insanlar çok fazla hareket etmeyecek, iş için bir yerden bir yere gitmek istemeyecek.
İklim çok daha önemli hale gelecek. 2030 yılında yüzde 35 daha fazla gıdaya, yüzde 50 daha fazla enerjiye ihtiyaç olacak. Yiyecek konusunda teknoloji elinden geleni yapıyor. Akıllı tarım, yapay besin, dikey tarım gibi gelişmeler var. Ancak, IoT, genetik gibi teknolojilerle tarımda çok daha büyük verimlilik, gelişme sağlayabiliriz.
TRİLYONLARCA CİHAZ!
Bugün dünyada “akıllı” tanımına uyan 550 milyon cihaz var. Ben Intel’in yeni teknolojiler grubunu kurduğumda bu sayı “sıfır” idi. Yönetim kuruluna sunum yaptığımda, “bir gün 300 milyon cihaz olacak” demiştim. Şimdi çok daha ileriye geçtik. İçinde herhangi bir algoritma, sensör olan (bağlanabilir ya da birbiriyle konuşabilir) 12 ila 16 milyar adet arasında alet var. İçinde zeka olan cihazlardan söz ediyorum.
Son dönemde metaverse çok gündemde… İşte onun gerçekten hayata geçebilmesi için bu cihazlardan trilyonlarca olması gerekiyor. 2030 yılı itibarıyla bunun rahatlıkla hayata geçeceği öngörülüyor. Şu anda her şeyde akıl yok ama olacağını düşünüyoruz.
Sanal ile gerçekliğin koşut olması gerekiyor. Her yerde bu sensörler bulunmalı ki iletişim kurulabilsin. Tek başına bir bilgisayarın olması yeterli değil. Özetle fiziksel dünyanın da bağlı hale gelmesi gerekiyor.
2040 VE ÖTESİ
Sanal ve artırılmış gerçeklik konusunda çok ciddi tartışmalar var. En uç senaryoda insanlar gerçekten sanal dünyada var oluyor, bugünkü bütün etkinliklerini orada yapabiliyorlar. Bir değil, birçok sanal dünya var. Bunlar arasında sorunsuz geçiş yapabiliyor, hayatımızı yaşayabiliyoruz.
Diğer tarafta ise artırılmış gerçeklik öne çıkacak. Fiziksel hayatımızı koruyacak ve bazı etkinlikler için (oyun, eğlence gibi) sanal dünyaya geçeceğiz.
En fonksiyonel işleri ise yarı fiziksel, yarı sanal yapacağız. Örneğin, ameliyat ya da hiç işçisi olmayan fabrikalar gibi. Bu fabrikayı uzaktan kumanda edeceğiniz gibi orada bulunup ürünleri denetleyebileceksiniz. Ben bu senaryoya inanıyorum.
ELEKTRİKLİ ARAÇ RÜZGÂRI
Silver Spring Networks’ün satışı sonrasında ekip olarak elektrikli araç işlerine daldık. Çok heyecanlı bir sektör… Hızlı büyüyor ve müthiş gelişmeler bekleniyor.
Normal arabalarda 18 bin ile 21 bin arasında parça var. Elektrikli araçlarda ise sadece 2 bin parça bulunuyor. Bu 2 bin parçanın da bir kısmı mikro kontrolcüler ve işlemcilerden oluşuyor… Bizim bu noktada iki derdimiz var: Birincisi, arabayı operasyon açısından kusursuz ve verimli hale getirmek. En minimal batarya ile arabanın sisteminin konuşmasını ve gerçek işleyişini çok iyi sağlamak istiyoruz.
İkincisi ise kullanıcının, arabanın etrafını iyi yönetmesini sağlamak gerekiyor. Bu konuda büyük bir zorluk ve mücadele yaşanıyor. İki tarafta da gidecek çok yol var.
İlk tarafta mikro kontrolcü ve işlemcilerin sayısının hiç durmadan azalması gerekiyor. Ve birbirleriyle çok uyumlu ve hızlı çalışmaları önemli. Bunun için daha fazla merkezi sistemlere yönelim yaşanıyor.
İkinci tarafta ise hem ara yüzün hem de cep telefonunun dünyanın diğer kısmıyla nasıl iletişim kuracağı konusu var. Bu iletişimin, bugün ve gelecekte nasıl kolay olacağı üzerine çalışıyorum. Özetle hem yazılım hem de donamın tarafında yapılacak çok iş var.
PAZAR NASIL GELİŞECEK?
ABD’de 40-50 arasında elektrikli araç şirketi var. Son dönemde Amerikan borsaları yaklaşık yüzde 60 oranında düştü. Bu düşüşten önce, yatırımcıların iştahı yüksekken çok sayıda şirket piyasaya çıktı. Sıfırdan araba yapmak çok pahalı bir iş. Minimum 1 ila 5 milyar dolarlık yatırım gerektiriyor. Bu boyutları karşılayacak paranız ya da yatırımcınız olmalı…
Bir bölüm startup, Tesla gibi bütün aracı kendisi yapmayı hedefliyor. Donanımı, yazılımı kendisi yapıyor, bataryayı dışarıdan alıyor. Elektrikli araç alanında çalışan startup’ların bir bölümü bu kapsamda çalışıyor. Diğer bir bölümü birçok parçayı dışarıdan alıyor, ancak entegrasyonu kendisi gerçekleştiriyor.
Diğer tarafta ise araba ile son kullanıcının verimliliği üzerine çalışan startup’lar var. Şarj için kredi kartı geliştirenlerin olduğunu biliyoruz. Bazıları uzaktan arabayı açan, çalıştıran sistemler geliştiriyor. Yani üretilen arabayı “nasıl daha etkili kullanabilir, nasıl daha akıllı hale getiririz?” diyen startup’lar var. Onların sayısı da artıyor. Bununla birlikte donanım üretenlerin sayısı da yükseliyor.
OTONOM ARACIN YARINI
Otonom araç nihai bir hedef ve oraya daha çok var. Bütün elektrikli araç üreticilerinin oraya doğru gitmek gibi bir hedefi var. Bu konuda Apple, Microsoft ve Google da çalışıyor.
Bu tip şirketler, otonominin sadece bir katmanı üzerinde çalışıyorlar ve o katman çok önemli. Örneğin, Intel, Mobileye diye bir şirket satın aldı. Çok başarılı bir şirket ve “biz otonomiyi tek çiple başaracağız” gibi bir iddiaları var. Üstelik şu andaki fiyat düzeyini de çok aşağı çekeceklerini söylüyorlar.
Otonomda yazılım ile donanımın konuşması gerekiyor. Bu nedenle çok katman var. Büyük şirketler bunun bir kısmına yatırım yapıyor. Elektrikli araç şirketleri de hem yazılım hem de donanım anlamında bu katmanların bir kısmını yapmaya çaba gösteriyorlar. Tesla ise bu katmanların hepsini yapma hedefiyle ilerliyor.
MÜTHİŞ BİR DÖNEM!
Ben içinden geçtiğimiz şu anı “kusursuz fırtınaya” benzetiyorum. Teknolojide 5-10 yılda böyle zamanlar yaşanır. Böyle zamanlarda ne sektör ne de teknoloji oturmuş olur. İrili ufaklı çok sayıda şirket bir işin bütününü yapmaya çalışırlar. Mobilite konusu da tam öyle bir şey.
Bana göre, 5 yıldır “kusursuz fırtınanın” içindeyiz ve bu en az 5 yıl daha süreceğe benziyor. Çünkü, kazananların kim olacağını henüz bilmiyoruz, karanlıkta yürüyoruz. Çok büyükler de kazanabilir, aradan çok “deli fişek” denecek şirketler de çıkabilir.
Elektrikli araç bugünün işi… İçinden geçiyoruz. Çünkü, elektrikli araçlar öyle mükemmel bir ekosistem/altyapı gerektirmiyor. Akıllı yollar, akıllı sistemlere ihtiyaç yok. Aracı şarj edince tıkır tıkır işliyor. Ancak içindeki yazılım teknolojisi o kadar sofistike olacak ki, ileride aracın gerektirdiği altyapı var olduğunda, ikisi birbiriyle çok kolay konuşabilecek. O anlamda elektrikli araçlar ile otonom araçları ayrı ayrı görmemek lazım.
Biz, birbirinin fazları olarak bakıyoruz. Elektrikli araba birçok problemi çözüyor ama otonom araç için çok daha fazla sofistike şeyler gerekiyor. Hükümetlerin, şehirlerin, şirketlerin el sıkışmasına ihtiyaç olacak. O nedenle henüz yeterli bir yerde değiliz diye düşünüyorum.
ELEKTRİKLİ ARAÇ ALANININ KRİTİK VERİLERİ
Fortune Business Insights’a göre elektrikli araç pazarının büyüklüğü 2021’deki 284 milyar dolardan 2028’de 1.3 trilyon dolara çıkacak. 2021 sonu itibariyle yollarda 10 milyon olan araç sayısının McKinsey’e göre 2030’da 70 milyona çıkması bekleniyor.
- 40-50: ABD’de 40-50 arasında elektrikli araç şirketi var. Son dönemde Amerikan borsalarındaki düşüşle fonlamalarında sorun yaşanıyor.
- 5 MİLYAR DOLAR: Sıfırdan araba yapmak çok pahalı bir iş. Minimum 1 ila 5 milyar dolarlık yatırım gerektiriyor.
- 2 BİN: Normal arabalarda 18 bin ile 21 bin arasında parça var. Elektrikli araçlarda ise sadece 2 bin parça bulunuyor. Şirketler bu sayıyı aşağıya çekmek için çalışıyor.
- 380 KM: 2020 sonu itibariyle ortalama bir elektrikli araç ile seyahat mesafesi 300 km düzeyindeydi. 2025’ten sonra 800 kilometreye ulaşılması hedefleniyor.
ENERJİDE GERÇEK FIRSAT NEREDE?
- DEPOLAMA Enerji depolama sistemleri ortaya çıkacak. Şu anda yenilenebilir enerjiyi depolayamıyoruz. Bugünlerde bu sistemler üzerine çok çalışılıyor, yeni startup’lar çıkıyor, çıkmaya devam edecek.
- HİDROJEN Orta vadede hidrojen enerjisini hayata geçirmek gerekiyor. Şu anda deneyselin ötesine geçildi, hidrojenden enerji sağlanması konusunda önemli gelişmeler elde edildi. Hidrojen ile çalışan santraldan otobüse kadar çok önemli işler yapılıyor. Hidrojen gerçeğe dönüyor ve çok sayıda şirket yatırım yapıyor.
- FÜZYON Bir de enerjide füzyon teknolojisi var. Bu henüz deneysel aşamada. Şu anda gerçek hayatta bir uygulaması yok.
ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞİRKETLERİNİN YARINI
Henüz rakam itibarıyla çok küçükler… Hızlı büyümüyorlar ama hedefleri büyük. Bu işi anlamak için Tesla’nın gelişimine bakmak lazım. Belli bir süre yavaş ve dümdüz gidiyor, sonra birden yükseliyor. Arabayı yüzde 100 operasyona hazır hale getirmek ciddi zaman alıyor. Bu arabaları bir anlamda bilgisayar gibi düşünmek lazım. Sürekli iyileştirmeye ihtiyaç duyuyorlar.‘Arabayı sattık, bitti’ diye bir şey yok. Aynı bilgisayar ya da cep telefonunda olduğu gibi sürekli güncellemeler indirmek gerekecek.
STARTUP’LARA 3 YATIRIM ALANI
- Enerji konusu çok önemli. Büyük fırsatlar var.
- Eğitimde özel bir konu üzerine girişim kurulabilir.
- Mobilite, tarım ve sağlık alanı hızlı büyüyecek.
- AI as a Services (Hizmet olarak yapay zeka) konusu önemli. Bugüne kadar SaaS (Software as a Service” yaygındı. Hizmeti ihtiyacın kadar kullan diyorduk. Artık “kullanacağın kadar yapay zeka” almak büyük bir dönüşüme neden olacak.
- E-ticarette ise “doğrudan üreticiden tüketiciye” giden işler öne çıkıyor. Aracıları tamamen ortadan kaldırıp, kendi toplumunuzdan alma trendi var. Burada da bir yıkıcı etki bekleniyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ÖNÜNDEKİ 3 ÖNEMLİ ENGEL
- Batarya sorunu çok önemli. Dünyada az üretici var ve çok pahalı bir teknoloji.
- Altyapı, özellikle şarj konusu kullanıcıların aklında soru işaretleri yaratıyor. Sürücü, arabayla ne kadar yol alabileceği hakkında endişe duyuyor.
- Esas sorun ise şu: Klasik otomobil sektörü 100 yıldan bu yana oturmuş, tedarik zincirini kurmuş bir yapıda. Sistem çalışıyor ve yüksek satışlara ulaşmış durumdalar. Kısa sürede bununla rekabet edecek bir zincir kurmak kolay değil.