Ünlü kimyacı William Morrison, elektrikli araç alanının, çok fazla bilinmeyen, ancak kilit oyuncularından biriydi. 1891 yılında American Battery Company ile yaptığı iş birliği ile dünyanın ilk elektrikli aracını Morrison Electric şirketi bünyesinde üretti. Bu model piyasaya sunulduğunda saatte sadece 6-12 mil hız yapıyordu. Aracın şarj süresi ise 10 saati buluyordu. 1900 yılına gelindiğinde araç sayısı 1575’e ulaşmıştı.
Ancak aradan geçen yıllarda fosil yakıtlı araçlar daha fazla öne çıktı, elektrikli araçlara, biraz da batarya sistemi nedeniyle ilgi azaldı. Tesla’nın piyasaya sunulması, sürdürülebilirlik hedefleri ve maliyet avantajı nedeniyle elektrikli araçların yıldızı yeniden yükselmeye başladı.
30 milyon şarj cihazı
Dünyada hükümetlerin getirdiği düzenlemeler elektrikli araçlar için büyük bir itici güç oluşturmaya başladı. Örneğin, İngiltere ve Fransa’da, 2030-2040 yılları arasında, geleneksel içten yanmalı motorlu (ICE) araçların kullanımdan kaldırılması kararlaştırıldı. ABD’de ise Biden yönetimi hedefini en az yüzde 50 elektrikli araç olarak açıkladı.
Avrupa Birliği’nin koyduğu 2030 yılı “İklim hedefine” ulaşılabilmesi için en az 30 milyon ‘sıfır emisyonlu’ araca ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor. Şu anda araç sayısının ise 1.8-2 milyon adet arasında olduğu tahmin ediliyor.
McKinsey & Company’nin araştırmasına göre, bu hacimdeki elektrikli araçları desteklemek için yaklaşık 30 milyon şarj cihazına ihtiyaç duyulacak. Rapor, bu şarj cihazlarının çoğunun insanların konutlarında, 1.2 milyon civarındaki bölümünün ise açık alanlarda kurulacağını öngörüyor.
SkyQuest’in araştırması, dünyadaki şarj cihazı sayısını, 2022 yılı için 2.3 milyon olarak hesaplıyor. 2028 yılında ise 16.8 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu rapordaki bir başka bulgu ise AB ülkelerinin bu hedefe ulaşmak için haftada en az 15 binden fazla şarj cihazı monte etmeleri yönünde.
Türkiye’de pazarın durumu
Ocak-Ekim 2022 arasında Türkiye’de satılan elektrikli araç sayısı bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 148 oranında artış gösterdi. Otomobil Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerine göre 10 ayda sadece 4 bin 939 elektrikli ve 43 bin 897 adet hibrit araç satışı gerçekleştirildi. Rakamlar, bugün için düşük olsa bile dünyadaki trendler dikkate alındığında artış hızının yükseleceği tahmin ediliyor.
Bu öngörü nedeniyle de elektrikli araç şarjına ilgi giderek artıyor. Uzmanlara göre, yeterince elektrikli araç olmadığı için şarj istasyonu alanı büyümüyor. Ancak, yine aynı uzmanlara göre, şarj istasyonları yaygınlaşmadığından dolayı araç alamayanların sayısı da az değil.
Bu konuda henüz Türkiye’de bir araştırma yok. Ancak, PEW’in ABD’de yaptığı araştırmaya göre, vatandaşların yüzde 42’si elektrikli bir araç satın almayı düşünüyor. 18-29 yaş grubu aralığında bu oran yüzde 55’e çıkıyor. Ancak, bu grubun yüzde 58’i, henüz yeterli bir menzil sağlamayacağını düşündükleri için elektrikli araç satın alamayacaklarına dikkat çekiyor.
Tüketicilerin bu görüşünü dikkate alan şirketler de otoyol ve şehirde uygun yerlere şarj cihazları koymayı, istasyonlar açmayı planlıyor.
Türkiye’de çıkış dönemi
Şarj istasyonu yatırımları dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlanmış durumda. Çok sayıda grup, bireysel ve yabancı girişimci yatırım yapıyor. Elektrik Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) Haziran 2022’de lisans vermeye başlamasıyla şu ana kadar 47 şirket/startup lisans aldı ve çalışmalara başladı.
Lisans alanlardan 4’ü 2 Nisan 2022 tarihli Şarj Hizmeti Yönetmeliği’ne tam uyumlu. Bu şirketlerden Zes 1913, Voltrun 1092, Sharjnet 300 ve Eşarj 325 adet istasyonla faaliyet gösteriyor. Türkiye’deki toplam şarj istasyonu sayısı Ekim 2022 itibarıyla 3 bin 665’e yükseldi. Ancak, bunlardan yüzde 95’ten fazlası “AC tipi” düşük güçlü ünitelerden oluşuyor. Yeni yatırımlarla güçlü ünitelerin oranı da hızlı artacak.
Lisanslarını alan diğer şirketler de son hızla çalışmalarını sürdürüyor. Örneğin, TOGG’un kurduğu Trugo, Bolu’da ilk şarj cihazı kurulumunu yaptı. Trugo, 1 yılda 81 ilde, 600’ün üzerinde lokasyonda, 1000 adet yüksek performanslı şarj cihazı (DC) kurmayı hedefliyor. Türkiye’de ise 2022 sonunda 4 bine ulaşması beklenen şarj istasyonu sayısının, 2030 yılına kadar 200 bine yaklaşması bekleniyor.
150 istasyon 500 ünite
Estasyon markasıyla EPDK’dan Şarj Ağı İşletmesi lisansı alan Bor Holding’in Otomotiv Grubu Başkanı Murat Timur, elektrikli araçlara duyulan ilginin artacağı öngörüsüyle bu yatırımı hayata geçirdiklerini söylüyor. Timur, “Bu yatırım kararını alırken, yüzde 100 elektrikli araç sayısının 2030’a kadar 2 milyona ulaşacağı öngörüsünden hareket ettik” sözleriyle, stratejilerini ortaya koyuyor:
“Estasyon markasıyla 2025 yılına kadar hedefimizi belirledik. Buna göre markamıza ait yaklaşık 150 farklı istasyon noktasında 500’ü aşkın ünite ile tüketiciye hizmet sunmak istiyoruz. Sektördeki diğer oyuncular ile yapacağımız iş birliği anlaşmaları ile şarj istasyonu ağımızı daha da yaygın hale getirerek tüketicilerin dilediği her yere gönül rahatlığıyla yolculuk yapmasını sağlayacağız.”
300 milyon TL’lik yatırım
Bu alana güçlü giren şirketlerden Enerjisa’nın CEO’su Murat Pınar’ın hesabının arkasında ise şu veriler var: “Dünyada elektrikli otomobillerin satışı 2030’a kadar 18 kat artacak ve 2050 yılında otomobil parkının yüzde 86’sı elektrikli araçlardan oluşacak.” Ona göre, bu konuyu sadece otomobillerin dönüşümü olarak ele almamak gerekiyor:
“Sadece binek otomobiller değil, örneğin elektrikli kamyonların payı 2030 yılına kadar yüzde 25’e ulaşacak. Araştırmalar, 2050 yılında ise yaklaşık yüzde 66’sını yakalayacağını gösteriyor. Büyük resme baktığımızda elektrikli araçların toplam araç parkının 2030 yılına kadar yüzde 20’sini ve 2050 yılına kadar ise yüzde 60’ını oluşturması öngörülüyor.”
Bu öngörüyle Enerjisa, 2018 yılında Eşarj’ı bünyesine kattı ve 2021’de çoğunluk hissesini yüzde 94’e çıkarttı. Murat Pınar, “Eşarj ile Türkiye’de 42 ilde 325 istasyonda hizmet veriyoruz. Önümüzdeki dönemde ağımızı genişletecek, 53 şehirde 495 yüksek hızlı şarj istasyonuna ulaşacağız. 2023 yılı Nisan ayına kadar 300 milyon TL’lik yatırım yaparak kurulu güç açısından Türkiye’nin en büyük ve en hızlı elektrikli araç şarj istasyon ağına sahip olacağız” diyor.
Yatırım nasıl geri dönecek?
DBE Holding, bu alana 30 milyon dolar yatırım planlıyor. Holding yönetim kurulu başkanı Mehmet Taha Pınar, “Türkiye’de 2022 sonu itibarıyla yaklaşık 7 bin elektrikli araç olacak. 7 bin tane aracın 30 milyon dolarlık şarj istasyonunu ödeme ihtimali yok” diyor ve kendi farklarını şöyle anlatıyor:
“Şarj istasyonları karşılığında aynı büyüklükte güneş enerjisi yatırımı yapıyoruz. Bizde şarj yapan araç sahibi, yenilenebilir aldığını bilecek.
İlk etapta 52 ayrı yerde istasyon kuracağız. Her birinde 7 adet 300 kW’lık şarj ünitesi olacak. Bugünkü elektrikli araçlarla yatırımın geri dönüşü 5 yılda olur. Bu süre içerisindeki o finansal tutarlılığı sağlayan şey ise yenilenebilir enerji tarafından olacak. Kullanmadığımız enerjiyi şebekeye satacağız. Bu da finansal yapıyı güçlendirecek. 2022 sonuna kadar muhtemel 27-37 adet hızlı şarj istasyonu kurmuş olacağız. 2023 içinde 156 adet 300 KWh hızlı şarj istasyonu hedefliyoruz.”
KRİTİK RAKAMLAR
- 25 Dakika: DBE Holding CEO’su Mehmet Taha Pınar, “Türkiye’de 3 bin 665 adet şarj istasyonu var. Bunların yüzde 95’i 22 kW çıkışa sahip ve dolumları 4-6 saati bulabiliyor. Biz 300 kW çıkış gücünde hizmet veren cihazlar kullanacağız. Süre 25 dakikaya kadar inecek” diyor.
- 598 milyon: “Şarj istasyonu yatırımlarıyla 2030 sonuna kadar toplam 418 milyon kWh ilave elektrik satışı ve şarj işlemleriyle birlikte 598 milyon kg karbondioksit gazının salımının engellenmesini hedefliyoruz.” Murat Pınar/Enerjisa Enerji CEO
- 90 Saniye: Güney Kore’deki Temel Bilimler Enstitüsü ile İtalya’daki Insubria Üniversitesi’nden uzmanlar “quantum” teknolojisini kullanarak yeni bir “batarya” geliştirdiler. Test aşamasındaki a “batarya”, şarj süresini 90 saniyeye indiriyor.
- 207.5 milyar dolar: Guidehouse Insights’a göre, elektrikli araç şarj altyapısı pazarının 2030 yılına kadar 207,5 milyar dolardan fazla olması bekleniyor.