YAZI: MEHTAP DEMİR
Türkiye’nin Marmara depremiyle sarsıldığı 1999 yılında büyük bir şirketin satış lideri olarak görev yapan Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, sektörün etkilenmesine yönelik değerlendirmesini yaparken, o döneme dikkat çekiyordu. Ona göre 1999 depreminden hemen sonra Türkiye’de otomotiv satışlarında rekor adetlere ulaşılmıştı.
Gerçekten de depremle birlikte daralan sektör, 2000 yılında o döneme kadarki en büyük rakamları görmüştü. 1999’da 399 bin adet olan sıfır otomobil satışları rakamı, 2000 yılında 643 bine yakın bir düzeye çıkmıştı.
Ali Haydar Bozkurt, şimdi de benzer bir trend bekliyordu: “Bu son depremden sonra da benzer şekilde talep artışı olabilir. Ancak bu talebi karşılayacak arz olmayacak gibi görünüyor. Bundan dolayı da, bu sene çok yüksek adetlerde bir yansıma olmayabilir, bir kısmı 2024 senesine kayabilir.”
Bu, otomobil sektörüne yönelik etkiyi koyan bir öngörü… Ancak, Dünya Bankası’na göre 34.2 milyar dolarlık fiziki hasara yol açan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın raporuna göre 100 milyar dolar (2 trilyon TL) maliyeti olan büyük felaket, her sektörü farklı etkileyecek. Bazı şirketler/sektörler büyüme tahminlerini aşağıya çekerken, bir bölümü aynı tutacak, bir bölümü de yukarı yönlü revize gerçekleştirecek.
İŞ DÜNYASI NE DÜŞÜNÜYOR?
Ekonomist Mahfi Eğilmez, depreme maruz kalan illerde 25 milyar dolar dolayında bir üretim kaybı olabileceğini öngörüyor. Fast Company olarak Türkiye’de liderler arasında yaptığımız anketin sonuçlarına göre, katılanların yüzde 46’sı depremin “büyümeye olumsuz etki” yapacağını düşünüyor. Yüzde 25’i hammadde tedariki, yüzde 33’ü iş ortakları/tedarikçilerde sıkıntı ve yüzde 28’i ise çalışan kaybı/göçü yaşayacağı görüşünde.
Ancak, etki, sektöre ve bulunduğu bölgeye göre farklılık gösteriyor. Lojistik sektöründeki durumu Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş şöyle ortaya koyuyor: “Depremden etkilenen 11 ilin toplam ihracat içindeki payı yaklaşık yüzde 10. Bu bölgedeki müşterilerimizin önemli bölümü ağırlıklı güney komşularımız olmak üzere çeşitli ülkelere ihracat yapıyorlar. Bu gelişmenin bu bölgedeki ihracata, bizim işlerimize olumsuz yansımasını bekliyoruz.”
Nilgün Keleş, bununla birlikte, bölgenin tekrar kalkınmasına bağlı olarak yurt içi taşımacılık ve ithalatta orta vadede canlanma beklediğini söylüyor: “Bu bölgedeki en önemli sorunlardan birini ithalat yükünün azlığı ve filonun ‘boş’ kilometre yapması oluşturur. İthalattaki artış ile birlikte verimlilikte olumlu gelişmeler olacağını tahmin ediyoruz.”
Ekol Lojistik YKB Ahmet Musul ise “Bu yıl sektörümüzde zaten büyüme beklemiyorduk” diyor ve ekliyor: “Deprem yılın ilk yarısında olumsuzluk yaratırken, 2’nci yarıda kaybedilen büyümenin telafi edilebileceğini umuyoruz. Ancak, yine de 2022’deki sonuçlara ulaşmayı beklemiyoruz. Zira Uzakdoğu’daki navlunların yüksekliği ve Ukrayna savaşının etkisi ile elde edilen ilave iş hacimlerinin bu yıl olmayacağı ve seçim etkisinin yarattığı belirsizliğin de iş hacminin büyümesine engel olacağını öngörüyoruz.”
DAYANIKLI TÜKETİMDE DURUM
TEKA CEO’su Aydın Kuzaltı’nın çizdiği tablo, dayanıklı tüketim sektörüyle ilgili önemli ipuçları veriyor. Kuzaltı, TÜİK’in verilerine dayanarak depremin Türkiye milli gelirine yüzde 1 düzeyinde olumsuz etki yaratacağına dikkat çekerken, sektörün çok fazla etkilenmeyeceğini belirtiyor:
“Dayanıklı tüketim sektörü yılda yaklaşık 4,5 milyar dolar ihracat yapıyor ve 4 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor. Türkiye, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın ise Çin’den sonra gelen ikinci en büyük üretim üssü konumunu koruyor.
Bu nedenle büyüme hızındaki azalmanın kalıcı olmayacağını öngörmekteyiz.” Aydın Kuzaltı, özellikle deprem nedeni ile kentsel dönüşüm çalışmalarının İstanbul başta olmak üzere birçok ilde hızlanacağını belirtiyor:
“Kısa vadede alımlarda bir yavaşlama olsa da orta vadede yeni taleple birlikte pazarın tekrar büyüme trendine gireceğini öngörüyoruz. Dolayısıyla 2023 ve sonrası yıllardaki büyüme projeksiyonumuzda bir değişiklik yapmadık. 2021’e göre 2025 ciromuzu döviz bazında yüzde 100 artırmayı hedeflemeye devam ediyoruz.”
TEKSTİLİN HESABI
Taha Tekstil/LC Waikiki Grubu ortaklarından İsmail Kısacık’a göre sektörü zorlu bir dönem bekliyor. Bu zorluğu ise tekstil sektörünün iplik ve kumaş ihtiyacının yaklaşık 3’te 1’ini üreten Kahramanmaraş’taki yıkıma bağlıyor. Çok sayıda üreticinin depremde zarar gördüğünü belirten Kısacık, şunları ekliyor:
“Sektör, artan işçilik, maliyet baskısı ve düşük kalan döviz kuru nedeniyle sipariş almakta zorlanıyordu. Depremle birlikte sektörü oldukça zor bir dönem beklediğini söyleyebilirim. Siparişlerin Mısır ve Fas başta olmak üzere Kuzey Afrika ve Asya ülkelerine kaymaya başladığını görüyoruz. Bu yıl sektörümüzde bir gerileme yaşanacak gibi görünüyor.”
Sun Tekstil Başkan Yardımcısı Sabri Ünlütürk de benzer bir tablo çiziyor. Sektörde büyümenin oldukça zor göründüğünü kaydeden Ünlütürk, “1-2 puanlık küçülme yaşanabilir” diye konuşuyor.
Derimod yönetim kurulu üyesi Sedef Orman da yıl başında hedeflenen büyümenin artık mümkün olmadığına dikkat çekiyor: “Giyim perakendesi, 2023 yılı için, enflasyonun ve turizmin de etkisiyle yüzde 40’lara varan büyümeler öngörüyordu. Şimdi deprem nedeniyle kapanan mağazalar ve aynı nedenle gerileyecek turist sayısı nedeniyle öngörülen büyümeyi beklemek gerçekçi olmaz.”
Yeşim Grup CEO’su Senol Şankaya’ya göre hazır giyim sektörü ihracatta çok küçülecek. Şankaya, “Şirket kapanmaları ve işçi çıkarmaları yıl ortasına doğru daha fazla hissedeceğiz” diye konuşuyor.
FİNANSIN YENİ HESABI
TÖDEB (Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği) Başkanı Ufuk Bilgetekin, fintech ve ödeme kuruluşlarındaki büyümenin, 2023 başında öngörülenin altında kalacağını söylüyor: “Uluslararası fintech yatırımlarındaki gerilemeyi hissediyoruz. Bir de bunun üzerine deprem meydana geldi. Bu yıl ekonomik büyüme beklentisinin 1-2 puan aşağıda kalacağı öngörülüyor.”
Ufuk Bilgetekin’e göre bu koşullarda, fintech şirketlerinin yeni pazarlara girişi ve yatırımların finansmanında sınırlamaların görülmesi muhtemel. Yine bu yıl fintech şirketlerinin mevcut şartlar karşısında güçlü kalabilmesi için birleşme ve satın alma haberleri gelebilir.
Depremle birlikte ilk akla gelenlerden biri de sigorta sektörü idi. Howden Türkiye Başkanı Atınç Yılmaz, sektörün yüzde 100 büyüyeceğini söylüyor ve ekliyor: “Fiyatların artışı, enflasyon ve kapasite azlığı bu büyümeyi tetikler.”
Faktoring 2022’de yüzde 110 düzeyinde bir büyüme gerçekleştirmişti. Kent Faktoring Genel Müdürü Cafer Sadık Karabüber, “Bu sene de büyümenin enflasyon oranının üzerinde gerçekleşeceğini, bu düzeyin yüzde 50 üzerinde bir büyüme ile belirleneceğini öngörüyorum” sözleriyle sektörün performansına dikkat çekiyor.
BİLİŞİME YANSIMASI
Index Genel Müdürü Banu Sürek’e göre bilişim sektörü mevcut sorunlardan etkilenmeyecek: “Son 3 senede sektörümüz aşağı yukarı tüm ürün gruplarında büyüdü. 2023 yılının, gecen yıla paralel, belki bir miktar da yukarıda kapanacağını öngörüyoruz.”
Lenovo Türkiye CEO’su Emre Hantaloğlu da benzer bir görüşü paylaşıyor. Hantaloğlu, “Sektörün 2023 yılını yatay bir büyüme ile kapatacağını düşünüyorum” diyor.
Netaş CEO’su Sinan Dumlu ise 2023 hedeflerinde bir değişiklik olmadığını ancak buradan hareketle sektörün depremden olumsuz etkilenmediği anlamı çıkarılmaması gerektiğini vurguluyor:
“Biz hem global ekonomi hem de ülkedeki seçim nedeniyle 2023’ün bir bölümünün yavaş/belirsiz geçeceğini öngörmüştük. Faaliyet gösterdiğimiz IT ve telekom alanlarının bir ‘utility’ haline geldiğini, bu nedenle çeşitli krizlerde dönemsel yavaşlasa da (alımlar ertelense de) piyasaların bu açığı zaman içinde kapatacağını düşünüyoruz. İkinci çeyreğin yavaş geçeceğini, bu dönemde ertelenen yatırımların ise 2023 yılının son 3 ayı ile 2024 başında yapılacağını düşünüyoruz. Yatırımların ertelenme durumu ve zamanı netleştikçe hedeflerimizi gözden geçireceğiz.”
HER SEKTÖRE ETKİ FARKLI
Yıldızlar Yatırım Holding çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor. Bunlar arasında demir-çelik, orman ürünleri ile gübre öne çıkıyor. Holding CEO’su Hakkı Yıldız, “Önümüzdeki dönemde iki önemli faaliyet alanımız olan çelik ve orman ürünleri sektöründe bir talep artışı öngörüyoruz” diyor. Ancak, kimyevi gübre üretiminde ise çiftçi ve bayilerin depremden etkilenmiş olmaları nedeniyle bir yavaşlama tahmin ediyor:
“Orman ürünlerinde yüzde 10 deprem öncesi, beklenen yılın son çeyreğinde talep artışıyla yüzde 15; demir-çelik için yüzde 5 idi, deprem sonrası ise yüzde 15, gübre için yüzde 5 değişmedi.”
Orman ürünlerindeki artış beklentisine rağmen mobilyada tahminler farklı. Çünkü, bölgedeki mobilya talebinin gerçekleşmesi biraz zaman alacak. Yataş Grup CEO’su Nuri Öztaşkın, “Deprem öncesi mevcut satış noktalarında performans artışı, yeni anlaşmalar, verimlilik, yeni satış noktalarının katkısı ve enflasyon ile birlikte yüzde 90 ciro artışı hedefimiz vardı. Deprem sonrası bu artışın yüzde 60’lara düşeceğini öngörüyoruz” diye konuşuyor.
LOJİSTİKTE BÜYÜME BEKLENİYOR
Bölgede başlayacak yeniden yapılanma ve kalkınma planlarından etkilenecek sektörlerin arasında lojistik de yer alıyor. Sertrans CEO’su Nilgün Keleş, başlangıçta daralma yaşansa bile orta vadede iş hacminde büyüme bekliyor ve “Bu büyümede kendi içindeki ihtiyaçları da tetikleyici olacaktır” diye konuşuyor. Nilgün Keleş’in beklentilerinin devamı ise şöyle:
“Deprem bölgesinde sanayi ve ticaretin hammadde, ara mamul ve nihai ürün, ayrıca ihracat bazlı lojistiği için tüm ulaştırma imkânlarının hızla iyileştirilmesi gerekiyor. Ulaştırma ve lojistik için mobilitenin sağlanması, bölgede üretilen ürünlerin hızla Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanına eskiden olduğu gibi ulaştırılması ve bu sayede deprem bölgesinin iç ve dış ticaret gelirlerine bir an önce kavuşması deprem yaralarının sarılması ve ülke ekonomisi üzerindeki etkilerinin azaltılması noktasında önemli.
Bir diğer önemli nokta da bölge ticaretinin en önemli oyun kurucusu olan OSB’lerin bir an önce ayağa kaldırılması. Tabii bunun için bu bölgelerde çalışacak insan kaynağının yaşamsal anlamda ihtiyaç duyduğu altyapının hızla tamamlanması çok kritik.”
“YILA YÜZDE 75 HEDEFİYLE BAŞLADIK, YÜZDE 80’İ AŞACAĞIZ”
“Sektör için büyüme verileri henüz belirgin değil. Biz 2023 yılına yüzde 75 civarında bir büyüme hedefi ile başladık. Güncel durumda bölgedeki kayıplarımız nedeniyle daha fazla sayıda mağaza açmaya gayret edeceğiz. Bu da bugünkü verilerle yüzde 80’i aşan bir büyümeye karşılık gelir diye tahmin ediyorum.”
ÖZGÜR TORT
Migros CEO
8 SEKTÖRDE YENİ BÜYÜME TAHMİNLERİ
- Akaryakıt
“Sektör büyümesinin yüzde 5 civarında olacağını öngörüyorum”
EMRE TURANLI
Shell&Turcas CEO - Enerji
“Sektörün, enflasyonun 10-15 puan üzerinde büyüyeceğini öngörüyoruz”
KIVANÇ ZAİMLER
Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı - Küçük ev aletleri
Sektör uzun süredir yıllık enflasyon hedefinden fazla büyüyor. Bu sene de iç piyasa yüzde 30’un üzerinde büyür. Ancak, ihracatta biraz zorlanma ve daralma olabilir.”
MURAT KOLBAŞI
Arzum YKB - LPG
Sektörde yüzde 4 civarında büyüme bekliyorum.”
GÖKHAN TEZEL
Aygaz CEO - Ambalaj
“İnşaat sektöründe olduğumuz için depremin 2023 yılı büyümesine yüzde 10 civarında etkisi olacaktır.”
BİROL VURAL
Mondi İstanbul CEO - Ev tekstili
2022’de yüzde 100’e yakın büyüdük, 2023 için yüzde 85 civarında bir büyüme planlıyoruz.”
KAZIM ÇİMEN
English Home CEO - İlaç
“2023’te büyüme oranı yüzde 70 düzeyinde gerçekleşir. Bunun büyük kısmı fiyat artışından gelir. Hacim artışı yüzde 2-3 civarında kalır.”
SÜHA TAŞPOLATOĞLU
Abdi İbrahim CEO - Sanayi/Holding
“Büyümenin ilk 6 ayda daha yavaş gerçekleşeceğini, ikinci 6 ay ile birlikte yıl sonunda 2022 paralelinde olacağını öngörüyoruz.”
İZZET GARİH
Alarko Holding YKB
“ZARARIN BÜYÜKLÜĞÜ NET DEĞİL”
“Öncü beklentilerimiz yüzde 5-6 civarında. Ancak unutulmaması gereken 2023 senesinin seçim ve global resesyon gibi belirsizlikleri içermesidir. Bütün bunlara ek olarak ülkemizin başına gelen bu korkunç felaketin getirdiği ve getireceği olumsuz etkenlerin henüz ölçemediğimiz boyutunu göz önünde tutmamız gerekir.”
AHMET DÖRDÜNCÜ
Akkök Holding YKÜ
İŞ LİDERLERİNE GÖRE “DEPREM” ETKİSİ
- %9: Deprem nedeniyle üretim tesislerinde hasar oluştuğunu söyleyenlerin oranı yüzde 9, “kısmi” diyenlerin oranı ise yüzde 5 oldu.
- %25: 11 ildeki deprem nedeniyle “üretime” ara verenlerin oranı yüzde 25’i buldu. Ara verenlerden yüzde 10’u 2 ve daha fazla hafta ara verdiklerini paylaştı.
- %46: Şirket büyümesine depremin olumsuz katkı yapacağını belirtenlerin oranı yüzde 46. Olumsuz görüşte yüzde 28 çalışan kaybı, yüzde 25 ise “hammadde tedarik” faktörleri rol oynadı.
- %65: “Büyüme hedefiniz değişti mi?” sorusuna CEO’ların yüzde 65’i “hayır” yanıtını verdi. Yüzde 18 ise “henüz saptayamadık” yorumunu yaptı.
- %10: Büyüme hedefini değiştiren şirket liderlerinin yüzde 5’i, yılbaşındaki hedeften yüzde 10, ikinci yüzde 5’i ise yüzde 20 sapma olacağını öngörüyor.
Önümüzdeki dönemde iki önemli faaliyet alanımız olan çelik ve orman ürünleri sektöründe bir talep artışı öngörüyoruz.
HAKKI YILDIZ
Yıldızlar Holding YKB
Not: CEO Council üyeleri arasında yapılan anketin sonuçlarıdır. Mart ortasında gerçekleşmiştir. Kuantum Araştırma’ya katkısı için teşekkürler.