YILMAZ TOKGÖZ
UNILEVER FOOD SOLUTIONS
TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
Unilever’ın ev dışı gıda sektöründe hizmet veren markası Unilever Foods Solutions olarak amacımız; restoranlar, oteller, kafeler, hastaneler, okullar ve diğer gıda hizmeti işletmelerine kaliteli ve sürdürülebilir gıda çözümleri sunmak. Dünyanın 76 ülkesinde faaliyet gösteriyor; 2001 yılından bu yana da Türkiye’de ev dışı tüketim kanallarında şeflerin mutfaktaki vazgeçilmez çözüm ortağı olmaya devam ediyoruz.
Farklı kategorilerdeki ürünlerimizin inovatif yapısıyla standartları yükseltirken, zaman ve verimliliğe de katkı sağlayarak farklı kanallardaki her 2 mutfaktan 1’ine ulaşıyoruz. Müşterilerimize geniş bir ürün yelpazesi sunarak, onların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmayı hedefliyoruz. 300’ü aşkın şeften oluşan ekibimiz ile marka amacımıza uygun bir şekilde; müşterilerimize ilham veriyor, destekliyor ve birlikte gelişiyoruz.
Ayrıca, eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile de müşterilerimizin yanında olarak işletmelerinin verimli büyümesine ve başarılı olmasına yardımcı oluyoruz.
İhtiyaca özel tasarım
Müşterilerimizin ihtiyaçlarına ve gastronomi trendlerine odaklanarak ürünlerimizi tasarlıyoruz. Şeflerimizin mutfakta aradığı çözümler ve markamızın özünde yer alan şeflik zaanati stratejisi bizim için büyük önem taşıyor. Ürünlerimizin inovasyon ve üretim süreci, şeflerin, sektörün ve son tüketicilerin beklentileriyle uyumlu şekilde ilerliyor. Sonrasında ise UFS şefleri ve satış ekibimiz, ürünlerimizin katma değerini anlatarak sektöre katkı sağlıyor.
Mutfakta ürünlerin doğru kullanımdan yeni tariflere, ürün sunumundan lezzetli tariflerin hikayelerine kadar, şeflerimiz ve satış elemanlarımızla birlikte şeflik zanaati yaklaşımıyla müşterilerimizin yanında olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Sektörün bugününü inceleyerek geleceğe dair çalışmalar ve araştırmalar yapıyor; tüm bunları değerlendirerek öngörüde bulunuyoruz.
Geleceğin daima bir adım önünde olmayı amaçlıyoruz. Bize göre geleceğe kalmanın, büyümenin ve gelişmenin yolu bir amaca sahip olmaktan geçiyor. Müşteri memnuniyetini ve kaliteyi sürdürülebilir kılmak için daimi olarak geleceğe yönelik, ilham veren, yeni ürünler ve yenilikçi çözümler geliştirmek için çalışıyoruz. Amacımız, müşterilerimizin işlerini kolaylaştırmak, onların ihtiyaçlarını kendilerinden önce anlamak ve onlara ilham olabilmek.
Neden “Geleceğin Menüleri”?
“Geleceğin Menüleri 2023” isimli bir rapor açıkladık. Bu rapor, ev dışı tüketim sektörüne yön verecek şekilde, sektördeki diğer raporlardan farklı bir metodoloji ile hazırlandı. Rapor, 1600’den fazla şefin ve sektör profesyonelinin öngörüsüne dayanarak belirlenen geleceğin menü trendlerini içeriyor.
Gelecekteki menü trendleri; tüketicilerin değişen tercihlerine, sağlıklı yaşam tarzı trendlerine ve sürdürülebilirlik konusundaki artan farkındalığa yanıt olarak ortaya çıkıyor. Bu trendler, gıda hizmeti işletmelerine rekabet avantajı sağlarken müşteri memnuniyetini de artırabilecek işleve sahip.
Örneğin, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı trendleri, daha fazla bitkisel bazlı yiyecek ve içecek seçeneklerine talebi artırıyor. Bu nedenle, işletmelerin menülerine daha fazla bitkisel bazlı seçenekler eklemeleri, tüketicilerin ihtiyaçlarına uyum sağlamalarını ve daha geniş bir kitleye hitap etmelerini sağlayabilir.
Bu trendler, sebzelerin daha ön planda olduğu, geleneksel yemeklerin yeniden keşfedildiği, düşük atıklı menülerin tercih edildiği, doğadan toplanan yiyeceklerin ilgi gördüğü, lezzet kontrastının popüler hale geldiği, sağlıklı ve iyi hissettiren yiyeceklerin tercih edildiği, paylaşma deneyiminin ön plana çıktığı ve bilinçli protein tüketiminin arttığı bir gelecek öngörüsü sunuyor.
Ayrıca, sürdürülebilirlik de gelecekteki menü trendlerinin önemli bir parçası. Tüketiciler artık çevresel etkileri ve kaynakların sürdürülebilir kullanımını daha fazla önemsiyor. Bu nedenle, işletmelerin sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyen ve gıda atığını azaltan çözümler sunmaları, müşteri sadakatini artırabilir ve marka itibarını güçlendirebilir.
Geleceğin menü trendleri
Raporda paylaştığımız 8 gıda trendinin 3’ü bitkisel beslenmeyle ilgili ve neredeyse yarısı bu konuya odaklanıyor. Gözlemlediğimize göre bitki bazlı beslenme, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada bir trend haline geliyor. Bu nedenle, bitkisel beslenmeyle ilgili olan trendlerin bu yıla ve büyük ölçüde de geleceğe damgasını vuracağını düşünüyoruz.
Bitki bazlı beslenme trendinin yükselişinde pek çok faktör etkili. İnsanlar artık küresel bir çevre kriziyle karşı karşıya olduğumuzun farkındalar ve bireysel tercihlerin bu krizi önleyebileceğine inanıyorlar. Hem zararlı gaz salınımını önlemek için daha az hayvansal gıda tüketmeye çalışıyorlar, hem de hayvancılığın aşırı su tüketimi üzerindeki olumsuz etkisini engellemek istiyorlar.
Ayrıca, çevresel kaygıların ötesinde etik nedenlerle bitkisel beslenmeyi tercih eden ve sayıları hızla artan bir topluluk bulunuyor. Bu topluluk, gıda sektörüne yön veren bir güce sahip. Restoranlarda vegan menülerin hızla yaygınlaştığını ve raflarda gördüğümüz vegan ürünlerin arttığını gözlemliyoruz.
Küresel enflasyon krizi de lezzet ve kaliteden ödün vermek istemeyen restoranların bitki bazlı beslenmeye yönelmesine neden oluyor.
Karşı Konulmaz Sebzeler, Doğadan Toplanan Yiyecekler ve Bilinçli Protein adını verdiğimiz bu üç trend, şeflere ve restoran sahiplerine bitkisel beslenme konusunda ilham kaynağı olacak.
Sürdürülebilirliğin rolü büyük
Sürdürülebilirlik, geleceğin yemek trendlerinde önemli bir rol oynayacak. Çünkü artan çevresel kaygılar ve sürdürülemez gıda üretimi ve tüketimi konuları, sektördeki oyuncuları sürdürülebilirlik odaklı çözümler aramaya yönlendiriyor. Geleceğin Menüleri 2023 raporunda yer alan trendler doğrudan veya dolaylı olarak sürdürülebilirliği destekliyor. Tüketicinin beklentisinin bu yönde olduğunu edindiğimiz verilerden açıkça görebiliyoruz.
Bitkisel beslenmeyi kapsayan trendler, gelecekte daha da popüler hale gelecekler. Tüketiciler, hayvansal ürünlerin yerine bitkisel kaynaklara dayalı besinleri tercih etmeye başlıyorlar. Bu tercihler, çevresel sürdürülebilirliği desteklerken sağlıklı beslenme ve hayvan refahı konularında da olumlu etkiler sağlayacak. Raporda yer alan; ‘Karşı Konulmaz Sebzeler’, ‘Doğadan Toplanan Yiyecekler’, ‘Bilinçli Protein’ adını verdiğimiz trendler, bitkisel beslenme ile sürdürülebilirliği doğrudan desteklemekte.
Gıda israfı, kaynakların verimsiz kullanımına ve çevresel etkilere yol açıyor. Gelecekte, restoranlar ve gıda işletmeleri, israfı azaltmaya yönelik çözümler geliştirecekler. Daha iyi planlama, doğru porsiyon kontrolü, geri dönüşüm ve gıda bağışları gibi uygulamalar, sürdürülebilirlik açısından önemli olacak. Düşük Atıklı Menüler trendiyle bu israfın önüne geçerek mutfaklarda sürdürülebilirlik sağlamayı hedefliyoruz.
Doğadan Toplanan Yiyecekler trendi ise, çevresel sürdürülebilirliğin bir göstergesi olarak raporda önemli bir yer tutmakta. Bu yiyeceklerin yerel olarak toplanması, uzun mesafelerden taşıma ihtiyacını azaltır ve karbon ayak izini düşürür. Ayrıca, organik tarım yöntemleri kullanılarak yetiştirilen bu yiyecekler, kimyasal gübreler ve pestisitlerin kullanımının azaltılmasına ve toprak sağlığının korunmasına katkıda bulunur.
Restoran Haftası’nı neden düzenliyoruz?
- DEĞER KATMAK Unilever Food Solutions olarak amacımız, sektörümüze değer katmak, uzmanlığımızı paylaşmak ve restoranlar için kaliteli ürünlerin geliştirilmesini ve ilham verici tariflerin yaratılmasını desteklemek. Restoran Haftası’nın ana sponsoru olarak, “Paylaşacak Çok Şey Var” temasıyla düzenlenen 12. Restoran Haftası’na Hellmann’s markasıyla birlikte destek vermekten mutluluk duyduk.
- DEPREM BÖLGESİNE KATKI Festival kapsamında düzenlenen İstanbul açılış etkinliğinde ve Restoran Haftası noktalarında, deprem bölgelerinde hizmet veren 4 restoranımızı pop-up olarak ağırladık. Bölgenin ekonomik açıdan yeniden ayağa kalkabilmesi ve gıda sektörünün sürdürülebilirliği için düzenlediğimiz bu etkinlikler büyük ilgi gördü. Bizi oldukça mutlu eden bu ilgiye karşılık yoğun talep gören pop-up restoranlarımızın ziyaret süresini uzatarak Restoran Haftası misafirlerini de mutlu ettik.
- ETİK BESLENME Restoran Haftası, dünyamızın sürdürülebilirliği ve etik beslenme alışkanlıklarına odaklanarak restoranlara ilham vermeyi hedefleyen bir gastronomi festivali. Bizler de bu hedef doğrultusunda, sürdürülebilir ve bitki bazlı seçenekleri müşterilerimize sunmayı önemsiyoruz. Gelecekteki hedeflerimiz arasında, sürdürülebilir tarımsal ham maddelerin kullanımını ve bitki temelli gıda seçeneklerimizi artırmak var. Ürün portföyümüzde yer alan Knorr markamız ile “Geleceğin 50 Gıdası” raporunu da bu doğrultuda hazırladık. Bu raporda odaklandığımız ana konu, çevreye etkileri hayvansal ürünlere göre daha az olan bitkisel gıdalara yönelimi dengeli bir şekilde yaygınlaştırmak.
Restoran Haftası’nın ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımızın, geleceğin menülerini belirleyen trendlere destek vererek, çevresel ve etik beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşmasına katkı sağladığına inanıyoruz.
Unilever Food Solutions’ın trend öngörüleri
- Sebzelerin önemi ve değeri artacak. Restoranlar ve şefler, sebze odaklı yaratıcı ve lezzetli yemekler sunarak bitki bazlı beslenme trendine uyum sağlayacak. Sebzelerin çeşitliliği ve benzersiz lezzetiyle menüler zenginleşecek. Bu sayede Karşı Konulmaz Sebzeler trendi yükselişine devam edecek.
- Tüketici talebi doğrultusunda, doğadan toplanan ürünlerin kullanımı yaygınlaşacak. Doğal ve yerel kaynaklardan elde edilen yiyecekler, sağlık açısından daha değerli ve çevre dostu seçenekler olarak öne çıkacak. Tüm bunlar ise Doğadan Toplanan Yiyecekler trendiyle doğrudan ilgili.
- Sürdürülebilirlik ve etik endişeler, protein kaynaklarının çeşitlenmesini teşvik edecek. Şefler, hayvansal proteinin yanı sıra bitkisel protein kaynaklarını da kullanarak zenginleştirilmiş ve besleyici menüler sunacak. Bu trend, vegan ve vejetaryen seçeneklerin yanı sıra alternatif protein kaynaklarının da menülerde daha fazla yer almasını sağlayacak. Bu öngörümüz ise Bilinçli Protein trendini kapsıyor.
ADVERTORIAL