Fast Company Türkiye
CEM KARABAYIR
UPM Raflatac Türkiye, Güney Asya, Orta Doğu ve Kafkasya’dan Sorumlu Ülke Müdürü
Şirketiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Finlandiyalı global orman işletmeciliği ve kağıt ürünleri şirketi UPM’in etiket malzemeleri tedarikçisi UPM Raflatac ağırlıklı gıda, içecek, lojistik, temizlik ürünleri, kozmetik ve ilaç sektörü için etiket üretiyor. UPM Raflatac olarak 21 senedir Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Türkiye; dünyada 10 fabrikası, 26 terminali ve 3000 çalışanı ile 40 seneden fazla faaliyette olan UPM Raflatac’ın Kafkasya, Orta Doğu ve Güney Asya ülkelerini de içine alan merkez üssü. İstanbul Sancaktepe’deki terminalimiz ile çevre ülkelere ihracat yapıyoruz. Ülkemize yaptığımız yatırımlar belirli bir hacme gelince iki sene önce kapasitemizi iki katına çıkarmaya karar verdik. Yine İstanbul Sancaktepe’de hizmete giren yeni dilimleme ve dağıtım merkezimiz 5000 m2 alanda 60 milyon TL tutarında bir yatırımla faaliyete geçti. Öncelikle yerel etiket pazarına yüksek kaliteli film ve kağıt etiket ürünleri sağlamayı; ardından çevre bölgelere ulaşarak onların ihracat pazarlarında mevcut payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Büyüyen İstanbul terminali şimdiden UPM Raflatac’ın Doğu Avrupa’daki büyüme stratejisinin en önemli ayaklarından birisi haline geldi. Bu terminal; stratejik lokasyonu ile firmanın Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri ve Ortadoğu’ya sevkiyatlarında ve bu bölgede büyümesinde önemli rol oynayacak.
Neden Türkiye’deki yatırımlarınızı büyütmeye karar verdiniz?
Finlandiyalı UPM Raflatac için Türkiye, üretim ve ihracat potansiyeli ile kuvvetli bir pazar. Yenilenen İstanbul terminalimiz ile UPM Raflatac’ın Kafkaslar, Orta Doğu ile Hindistan, Sri Lanka ve Bangladeş’i de içine alan Güney Asya ülkeleri satış ve yönetim ofisi de Türkiye oldu. Türkiye operasyonlarımızda üç farklı birimde (Etiket, Kâğıt ve Ahşap ürünleri) 43 Türk çalışanımız görev alıyor. UPM Raflatac yeni terminaliyle 21 ülkenin etiket operasyonlarını tek bir merkezden yürütüyor.
UPM Raflatac müşterilerine ne vadediyor?
Doğru ambalaj etiketleriyle markaların sürdürülebilirlik koşullarını karşılamayı ve ürünlerinin fosillerin ötesine geçecek şekilde dönüştürmeyi vadediyoruz. Bu sorunun cevabını veren etiket ve ambalajlar, tüketimin hızla artış gösterdiği yeni çağda bilinçli tüketicinin olmazsa olmaz bir talebi haline geliyor. Bilinçli tüketici ve dijital dünyadaki trendler yeni etiket talebinin oluşmasına veya mevcut etiketin değişmesine yol açıyor. Çünkü şehirleşme oranı arttıkça tüketim alışkanlıkları buna göre şekilleniyor. Bilgi artık her an her yerde ulaşılabilir durumda ve her zamankinden daha yoğun talep ediliyor.
UPM, dünyada sürdürülebilirlik stratejisi ile ön plana çıkan bir ürün tedarikçisi. Bu stratejinizi özetler misiniz?
Sürdürülebilirlik sadece çevreyle, doğayla, yeşille ilgili bir kavram değil. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan 17 maddelik “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” bildirisinin gösterdiği gibi bu kavram çevreden çok daha fazlasını ifade ediyor. İçinde suyu, havayı, toprağı koruyan hedeflerin yanı sıra nitelikli eğitim, sorumlu üretim ve tüketim, yoksullukla mücadele, insana yakışır iş ve büyüme modelleri gibi ilkeler de mevcut. Dünyanın daha sürdürülebilir ambalaj çözümlerine ihtiyacı var. Şirketler olarak iddialı iklim hedefleri belirlemeli, tedarik zincirlerindeki saf fosil kaynaklı hammaddeleri değiştirip atıksız bir gelecek için adımlar atmalıyız. Marka deneyimimizin ilk adımı ve en önemli itici güçlerinden biri olan etiketler insanların bir ürüne bağlanmasını, tanımasını ve ona geri dönmesini sağlıyor. Etiketler ayrıca sürdürülebilir ambalajın ayrılmaz bir parçası. Yeni dünyada tüketicilerin amaca odaklı sürdürülebilir ürünlere ve çözümlere yönelik talebi her zamankinden daha yüksek seviyelere ulaştı. Tüketiciler markalardan sadece daha sürdürülebilir ürünler değil, aynı zamanda daha sürdürülebilir ambalajlar da talep ediyor.
Sürdürülebilirlik pek çok markanın gündeminde. Siz neyi farklı yapıyorsunuz?
UPM Raflatac olarak fosillerin ötesine geçen ilk global etiket materyalleri şirketi olmayı hedefliyoruz. UPM için fosillerin ötesine geçmek saf fosil karbon kaynaklarını azaltmak veya yerlerine başka kaynaklar koymak anlamına geliyor. Atılacak ilk adım emisyonları azaltmak ve karbondioksit ve diğer sera gazlarını daha az salmaya başlamak olmalı. Sorumlu hammadde tedariki ve sürdürülebilir operasyonlardan yenilikçi ürün ve hizmetlere kadar her alanda ‘azalt, geri dönüştür, yenile ve yeniden kullan’ ilkelerini uyguluyoruz. Örneğin perakende sektörünün raftaki ürünlerin fiyat etiketlerinin yanına ürünün sürdürülebilirlik puanını koymayı planladığını hepimiz biliyoruz. Dünyada ve ülkemizde bilinç düzeyini yükseltmeli, tüm üreticiler olarak iş birliği yapmalıyız. Etiketleri tükettiğimiz her şeyde ve her yerde görüyoruz. Sürdürülebilir ambalajlarda etiketler işte bu nedenle çok önemli. Etiketler ambalajın sürdürülebilirliğini artırarak, ürünün sürdürülebilirliği hakkında bilgi vererek, ambalajın geri dönüştürülebilmesini ve yeniden kullanılabilmesini sağlayıp döngüsel ekonomiyi destekleyerek değişimin hızlandırıcıları olarak hareket edebilirler. Markalar için marjinal iyileştirmeler yapma dönemi geride kaldı. Şimdi dönüştürücü değişim zamanı. Ambalaj sektörü fosil kaynaklı karbondan yenilenebilir hammaddelere ve doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye dönüşümü başlattı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN STRATEJİMİZİN ÖZÜNDE NE VAR?
- UPM Raflatac, fosillerin ötesinde daha akıllı bir gelecek için etiket üretiyor. Firmamız, etiketlerin ham maddesi olan kağıtları sadece sürdürülebilir endüstriyel ormanlardan elde ediyor; bu ormanlardaki ham maddeyle üretim yapıyor. Bu yöntemle ormansızlaşma azalırken ham madde için kullanılan ormanların yüzölçümü ve ağaç sayıları düzenli olarak artıyor. UPM Raflatac’ın etiket malzemeleri için her dakika 100, her yıl 50 milyon yeni ağaç dikilmesi sağlanıyor. 20-25 sene önce dikilen ağaçları şu anda kullanıyor; her bir ağacın yerine en az üç ağaç dikiliyor. Bağlı olduğumuz UPM Grubun sürdürülebilir ormanları Finlandiya ve Baltık bölgelerinde yer alırken Türkiye’deki ormanlardan kesinlikle faydalanmıyorlar. Etiketlerimizin ham maddesi için plastiğe değil ahşaba yöneliyor; hiçbir ahşabı, tropik yağmur ormanlarından veya fidanlığa dönüştürülen ormanlardan almıyoruz. Büyük ormanlara sahip olan UPM aynı zamanda sorumlu kaynaklardan ahşap satın alıyor. Yani sürdürülebilirlikle yönetilen ormanlardan ve yasalara uygun kaynaklardan elde ediyoruz. Olası en yüksek düzeyde sertifikalı elyaf kullanılmasını ve dünyada sertifikalı ahşap kullanımının artmasını amaçlıyoruz. Ürünlerimizdeki yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş içeriğin payını artırarak ve yalnızca onaylı ağaç lifleri kullanarak fosillerin ötesine geçmeyi hedefliyoruz. Bu sayede verimli kaynak kullanımını, döngüsel ekonomiye geçişi ve iklim değişikliğini hafifletmeyi amaçlıyoruz.
ADVERTORIAL
