YAZI: TALAT YEŞİLOĞLU
Hüsnü Özyeğin’in kurucusu olduğu Fiba Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Fibabanka, sistemin genç bankalarından. Şube sayısı az. Stratejik olarak da ‘dijital banka’ olma tercihi yapmış. Bundan dolayı çalışanlarının yüzde 25’i bilgi işlem-teknoloji bölümleri için görev yapıyor.
Türkiye’nin yeni tanıştığı ‘açık bankacılık’ ve ‘servis bankacılığı’ hizmetleriyle öne çıkma hedefinde. Genel Müdür Ömer Mert, “Kredilerimizin yüzde 60’ını, platformlarla yaptığımız işbirliğiyle kazandığımız müşterilere kullandırıyoruz” sözleriyle, bankasının vizyonunu da paylaşıyor.
Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, bankacılık sektörünün teknolojiyle sınavını, ‘açık bankacılık’ dünyasının bireylere ve şirkete getireceği yeni hizmetleri ve sistemin karşı karşıya olduğu riskleri Fast Company dergisine anlattı…
YAPAY ZEKA DALGASI
Öncelikle ‘yapay zeka’ bizim yaşantımıza en yeni, en hızlı giren ve en çok etkileyen teknoloji. Etkilemeye de devam edecek. Geçmişte, ‘mateverse’ ve ‘blokchain’ teknolojileri çok konuşulmuş, yaşantımıza o ölçüde girememişti. Ama ‘yapay zeka’ işin içine çok girecek ve etkileyecek. Çünkü, daha şimdiden şirketlerin, günlük yaşantımızın içine girdi ve uygulamaları da başladı. Bu büyük bir avantaj.
Biz bankacılar şu anda yapay zekayı iç operasyonlarda kullanmaya başladık. Bu işler yatırım gerektiren ve bulutta çalışması gereken uygulamalar. Bankacılık sisteminde bulut kullanımıyla ilgili sıkıntılar olduğu zaten biliniyor ve bu da sorun yaratıyor. Bu sorunu nasıl aşacağımızı önümüzdeki dönemde görebileceğiz.
Bunlar olurken “treni” de kaçırmamak gerekiyor. Çünkü, yapay zeka aynı zamanda verimliliğe de ciddi bir şekilde altyapı sağlıyor. Günlük operasyonların kolaylaşması, müşteriye daha iyi hizmet verilmesi gibi açılımlara yol açacak. Dolayısıyla düzenleyicileri anlamakla birlikte bu büyük trendi de kaçırmamak gerekiyor. Aksi durumda bunun etkisi büyük olur.
DOĞU’DAKİ GELİŞMELERE DİKKAT
Bankacılık sisteminin teknolojileriyle yıllarca çok övündük. Bu övünç için de hep kendimizi Batılı bankalarla karşılaştırıyorduk. Avrupa’nın hantal, teknolojideki geri yapısına göre bizim dinamik bir yapımız ve çok iyi teknolojimiz vardı. Ama ben 4-5 yıl önce Çin’e gitmiştim. O halde bile aslında geri kaldığımıza tanıklık ettim. Ödeme sistemlerinde yeni uygulamalarımız var ama biz hâlâ plastik kart basıyoruz. Çin’de ve Uzakdoğu’da artık kart yok ve ödeme sistemleri tamamen dijitale geçmiş durumda.
‘Görüntülü işlem yapma’ dünyada yeni değil ama Türkiye’de 2 yıl önce izin verildi. Bununla birlikte ‘görüntülü bankacılık’ başladı ve çok ciddi bir teknoloji olduğunu düşünüyorum.
Bugün Türkiye’de artık yeni müşteri edinimi büyük ölçüde görüntülü bankacılıkla yapılıyor. Bu teknoloji, bizim gibi şube sayısı az olan bankalar için çok önemli… Ayrıca, Türkiye’de coğrafya nedeniyle şubeleşmenin zor olduğu yerler var. ‘Görüntülü bankacılık’, bu yönüyle sektörü çok etkiledi ve hayatımızı kolaylaştırdı.
FİBABANKA’NIN DİJİTAL NOTU
Grup olarak geçmişte konvansiyonel bankacılıkta çok başarılı olmuştuk. Ancak, bankacılığın gelecekte aynı yoldan gitmeyeceğinin de farkındayız. Yeni dönemde bankacılığı şubeyle yapamayacağımız biliyorduk.
Bu nedenle son 6-7 yılda yatırımlarımızı dijitale yoğunlaştırdık. Net olarak “biz dijital olacağız” kararımızı verdik. Yatırımın da iki boyutu var: Birincisi, altyapıya yatırım yapar, cihaz alırsınız. İkincisi ise insanınıza yatırım yaparsınız. Biz sektörde ‘insana yatırımla’ fark yaratıyoruz. Son rakamlara göre çalışanlarımızın yüzde 25’i teknoloji ve veri personelidir. Bu oran sektörde yüzde 15 seviyelerindedir.
İkinci boyutu ise işlemlerin ne kadarının dijital kanallardan yapıldığıdır. Burada iki ayrımdan bakmak gerekiyor. Türkiye’deki bankaların büyük bir bölümü şube ağırlıklı olsa da dijital kanallardan da işlem yapıyor. Bizim müşterilerimiz işlemlerini yüzde 85-90 aralığında mobilden yapıyor. Ama bunun da yeterli olduğu görüşünde değilim.
YENİ PARAMETREYE DİKKAT
Servis bankacılığı ve gömülü bankacılık gibi yenilikler yaygınlaşıyorken, biz başka bir konuya odaklanıyoruz. Müşterilerin bizimle ne iş yaptığına değil, bizim dışımızda gerçekleşen işlemlere bakıyor, ondan ne kadar pay alabileceğimizin hesabını yapıyoruz. Örneğin, bir e-ticaret sitesinden satın alma yapılırken, Fibabanka’dan kredi kullanımını da ölçmem gerekiyor.
Sadece bizimle yaptığı işlemlere bakarsam yanılırım. Aslında müşterinin işlemlerinde bizim nerede olduğumuz çok önemli. Yeni bakış açımızı, “Ben müşterinin hayatında ne kadar pay alıyorum?” diye ortaya koyuyoruz.
Biz artık kredilerimizin yüzde 60’ını kendi uygulamamızdan değil, başka kurumların uygulamaları ve mağazalarından veriyoruz. Yeni izin ve teknolojimiz sayesinde müşteri sayımız 6 milyona ulaştı. Bu seviyelere ulaşılmasını çok önemsiyoruz.
ŞUBELERİN DURUMU
Şubelerin sıfırlanması gelecekte de mümkün değil ama azalmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Özel ürün ve işler için şubelerdeki uzmanlarla konuşma ihtiyacı hep olacaktır.
Bu dönemde yatırım ürünlerinde şubeler çok kullanılıyor. Çünkü, para ileri yaştaki kesimde. Onlar da şubelerdeki çalışanlarla konuşarak işlem yapmayı tercih ediyor. Ama önümüzdeki 15-20 yılda parayı yöneten bugünün gençleri olacak. Çocuklarımız o dönemde şubelerden hizmet almak istemeyecekler. KOBİ’ler için de süreç başladı. Bizdeki KOBİ’lerin büyük bir çoğunluğu, kredilerini mobil uygulamalar üzerinden kullanmaya başladı. Ama fiziki çek işi var ve A noktasından B noktasına gitmesi gerekiyor. Fakat bu da dijitalleşecek ve onun için de şubeye ihtiyaç kalmayacak.
3-4 BANKA
Türkiye’de bireysel müşterilerin çalıştığı ortalama banka sayısı.
FİBABANKA’NIN İKİ HEDEFİ
Fibabanka olarak odağımızda iki kitle var: Birincisi, başka bankaların müşterilerinden pay almamız ve onları kazanmamız. Bu sistemler, yenilikler sayesinde giderlerimizi kontrol edebildiğimiz için müşterileri daha fazla fayda sağlayacak önerilerde, tekliflerde bulunabilecek ve ikna edeceğiz. Bizim şube ağımız az olduğundan, müşteri edinme maliyetimiz düşük olduğundan müşteri lehine öneriler sunacağız.
İkincisi, Türkiye’de insanların hâlâ yüzde 50’si banka ile hiç buluşmamış, sistemin içine girmemiş. Bazılarını banka istemiyor. Bir bölüm müşteri de bankaları istemiyor. Servis bankacılığı hizmet ve uygulamalarıyla bankalarla buluşmayan gençler, öğrenciler gibi kitlelere ulaşılmasını da sağlayacak. Bu kitledekiler belki 100 bin TL’lik kredi almıyor ama Teknosa, Vatan Bilgisayar, Hepsiburada’da alışveriş yaparken, 8-10 bin TL’lik alımları için kredi kullanabiliyor ve böylece bankacılık sisteminin içinde bir ayak izi oluşturuyor. BDDK’nın düzenlemesi de bunu amaçlıyor. Bu yüzden servis bankacılığının yaygınlaşması ve bankacılık dışındaki kitleyi kazanması için basitleştirilmeye çalışılıyor.
AÇIK BANKACILIK AÇILIMI
Açık bankacılık, rekabetin artması için çok kritik bir aşama. Bankacılık eskisi gibi olmayacak. Şimdi sadece hesap isteme ve para transferi yapılabiliyor. Ancak, hizmet sayısı hızlı artacak.
Fibabanka’daki hesabıma, diğer bankalardaki hesaplarımı ekleyince, onlar da müşteriye daha doğru yatırım önerileriyle geliyorlar.
Açık bankacılık fintech’ler için önemli bir açılım. Şeffaflığın artmasıyla, onlar da müşterinin yaşantısını kolaylaştıracak çözüm ve ürünler üzerinde çalışıyor.
Biz bu işin gelişeceğine inanıyoruz. Bunun bir sonraki seviyesi de servis bankacılığıdır. Biz de servis bankacılığının en önemli oyuncusuyuz. Bizim Getir Finans ile birlikte geliştirdiğimiz uygulamaya BDDK izin verdi.
Servis bankacılığı, e-ticaret platformları ile telekom şirketlerinin, banka kurmadan, bankacılık işlemleri yapabilmesidir. Bizim Getir Finans ile yaptığımız bu uygulama, aslında ciddi bir devrim. Müşteri nerede ise biz orada olacağız. Açık bankacılık, gelecekte Türkiye’deki bankacılığı ciddi bir şekilde değiştirecek.
7-8
Kurumların çalıştığı ortalama banka sayısı.
STARTUP VE FINTECH’LERLE İŞBİRLİĞİ
- FINBERG FİKRİ Sadece liderin bir startup fikrini beğenmesi yeterli değil. Bütün organizasyonun da ona inanması gerekiyor. Finberg’i 2018’de kurma nedenlerimizden biri de buydu.
- BİRLEŞİK ÖDEME Biz bu işe moda olarak bakmadık, ilk günden itibaren yatırımcı olalım istedik. Yatırımcı olmak, aynı zamanda sorumluluk almak anlamına da geliyor… Birleşik Ödeme (United Payment), bunun en güzel örneklerinden birisidir. Yatırım yaptık, yardımcı olduk, belirli bir boyuta geldi ve hatta bu şirketten çıkış yaptık.
- ÇALIŞANLARA GÖREV Biz geleneksel yaklaşımı değiştirdik ve ‘Biz bu girişimin yatırımcısıyız’ dedik. Bununla da kalmadık, bazı çalışanlarımıza ‘mentor’ görevini verdik. Bunun yanı sıra girişimler için görevlendirmeler yaptık.
- YATIRIM BİLANÇOSU Şu ana kadar çıkış yaptıklarımız dahil 45 yatırım yapmışız. Şu anda 40 tane startup’ta yatırımcıyız.
- UNICORN SAYISI Türkiye’de daha alınacak çok yol var. Büyük bankalar, fintech dünyasındaki heyecanı yeni yeni anlamaya başladı. Bu ekosistemin büyümesi ve daha fazla ‘unicorn’ çıkarması gerekiyor.
- TÜRKİYE’DE AÇIK BANKACILIK
2028
12.101 ADET
“Türkiye’de Temmuz 2024 sonu itibarıyla 16 bankada ‘açık bankacılık’ uygulaması var. Bu bankalarda 2101 uygulama bulunuyor. Fibabanka, 424 adet ile ikinci sırada.” - DÜNYADA HIZLI BÜYÜYOR
2024
133.5 MİLYAR $
Fortune Business Insight’ın araştırmasına göre dünyada ‘Açık bankacılık’ pazarı 2024 yıl sonunda 22.1 milyar doları bulacak. 10 yıl sonra, 2034’de ise 133.5 milyar dolara ulaşacak. - DEĞİŞİM NE GETİRECEK
2024
5 DAKİKA
Ömer Mert’e göre, artık 5 dakikada uzaktan müşteri olmak mümkün. Bizde günde 2 bine yakın kişi hesap açıyor. 5-6 bankada hesap açmak toplamda 20 dakikayı alır. Sonra da hesapları birbirine bağlar ve para transferleri hareketlerinde onların teklifini beklerim.” - SERVİSTE SON TABLO
2024
94 MİLYAR $
Servis bankacılığı pazarı 2024 yılı sonunda dünyada 36.4 milyar dolara ulaşacak. Bu tahmini yapan Fortune Business Insight, 2028 yılı için 94 milyar dolar öngörüsünde bulunuyor.
SİSTEMİ BEKLEYEN 3 ZORLUK
- GÜVEN
Bankacılık çok hassas ve tamamen güvene dayalı bir iş. Mobilleşme çok iyi bir şey ama bankaların ‘güven’ kaybetmemesi gerekiyor. ‘Güven’i kaybettiğinizde batma hızınız saniyelerle ölçülebilir hale geliyor. Bu nedenle istediğiniz kadar teknolojik, dijital olun, ‘güven’ unsurunu hiçbir şekilde ihmal etmemeniz, kaybetmemeniz gerekiyor. - SİBER GÜVENLİK
Teknolojiye bulaşmanın getirdiği riskler var. Eskiden bir kişiyi kandırıp, şubeye götürüp, işlem yaptırıp, parası alınabiliyordu. Artık öyle değil. Ben her yerdeyim. Her yerde olmanın bazı dezavantajları var ve bu güvenliği sağlamanız gerekiyor. Bu nedenle, siber güvenlik ve yapılan yatırımlar çok önemli. - DEPREM
Bize ve İstanbul’a özgü önemli bir risk… Sadece teknoloji bölümünün ayakta kalmasına odaklanmak yeterli değil, çalışanlar ve müşterilerimize de dikkat etmeliyiz… Şu anda en büyük projelerimizden biri, çalışanların İstanbul dışına çıkarılması ve oradan çalışabilecek duruma getirilmesidir.