in ,

Yapay Zekada Yeni Çağ: Agent AI, Quantum AI ve Sentetik Gerçeklik

2025’te yapay zeka, sadece veri analizinden öteye geçerek, otonom karar alan dijital çalışanlar ve kuantum destekli çözümlerle iş dünyasında devrim yaratıyor. Agent AI, Quantum AI ve sentetik gerçeklik, geleceğin iş modellerini yeniden tanımlıyor…

YAZI: MEHTAP DEMİR

Bir müşteri hizmetleri süreci düşünün: Yapay zeka yalnızca şikayeti analiz etmekle kalmıyor; ilgili birimlere haber veriyor, çözüm sürecini başlatıyor ve sonucu müşteriye raporluyor. Üstelik tüm bunları, herhangi bir insan müdahalesine gerek kalmadan yapıyor. Bu, yapay zekanın artık sadece “akıllı bir yardımcı” değil, doğrudan aksiyon alan bir “dijital çalışan” haline geldiği yeni dönemin habercisi.

2025 itibarıyla iş dünyasında yapay zeka, yalnızca tahminleme, sınıflandırma veya analitik gücüyle değil; otonom karar alma, kompleks sistemleri modelleme ve gerçek dünyanın dijital yansımalarını yaratma yetenekleriyle yepyeni bir sayfa açıyor. Bu dönüşümün merkezinde iki öncü eksen var: Agent AI (Yapay Zeka Ajanları) ve Quantum AI (Kuantum Destekli Yapay Zeka). Bu teknolojilere, sentetik veriler ve dijital ikizler eşlik ediyor. Sonuç? İş modelleri, veri kaynakları ve karar süreçleri temelden yeniden inşa ediliyor.

Orlando’da düzenlenen ‘SAS Innovate 2025’ etkinliğinde de, bu üç teknoloji — Agent AI, Quantum AI ve Sentetik Gerçeklik — sektörün ve teknolojinin geleceğini şekillendiren temel başlıklar olarak öne çıktı. Etkinlikteki oturumlar, uygulama örnekleri ve liderlerin vurguları, yapay zekanın artık pasif bir araç olmaktan çıkarak iş dünyasının dinamik bir parçası haline geldiğini ortaya koydu.

Agent AI: Yapay Zeka Artık Sadece Yorumlamıyor, Uyguluyor

Agent AI, yapay zekanın yalnızca analiz yapan bir sistem değil; aynı zamanda kendi başına karar alabilen, görev planlayıp hayata geçirebilen bir aktör haline geldiği yeni nesil bir yaklaşımı temsil ediyor. Bu sistemler, bir müşteri şikayetini analiz etmekle yetinmiyor; çözüm üretiyor, süreçler arası koordinasyonu sağlıyor ve sonuçları izleyerek kendini sürekli optimize ediyor.

Bu gelişme, basit otomasyonun ötesine geçerek kurumsal yapılarda otonom dijital çalışanlar devrini başlatıyor. Örneğin SAS gibi teknoloji şirketleri, Agent AI çözümleriyle yapay zekayı sadece destekleyici değil, karar verici ve uygulayıcı bir role taşıyor.

“Agent AI, klasik otomasyonun ötesinde, otonom dijital çalışanların kapısını aralıyor.”

Quantum AI: Geleceğin Karmaşık Problemlerine Kuantum Gücüyle Yanıt

Agent AI’ın çevikliği önemli olsa da, büyük veri kümeleriyle çalışırken klasik hesaplama altyapılarının sınırlarına çarpmak kaçınılmaz. Quantum AI, işte bu darboğazı aşmak için devreye giriyor. Kuantum bilgisayarlar, klasik sistemlerin yıllarca sürecek hesaplamalarını dakikalar içinde gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip.

Bu teknoloji; ilaç keşfi, enerji modelleme, finansal risk analizi ve tedarik zinciri yönetimi gibi yüksek hesaplama gücü gerektiren alanlarda devrim yaratıyor. Quantum AI, yalnızca hız kazandırmıyor; daha önce çözülemeyen problemlere de kapı aralıyor.

“Quantum AI, geleneksel bilgisayarların çaresiz kaldığı problemleri dakikalar içinde çözüyor.”

Sentetik Veri: Yapay Zekanın Yeni Yakıtı

Tüm bunlarla birlikte, yapay zekanın başarısı, beslendiği verinin kalitesine bağlı. Ancak pek çok kurum, veri gizliliği, regülasyonlar ve erişim kısıtlamaları nedeniyle gerçek veriye ulaşmakta zorlanıyor. Bu noktada sentetik veri, yani gerçek veriye yapısal olarak benzeyen ancak birebir aynı olmayan yapay veriler, çözüm sunuyor.

Etik riskleri ortadan kaldıran bu teknoloji, aynı zamanda yapay zekanın daha güvenli ve esnek şekilde eğitilmesini sağlıyor. SAS’ın Hazy şirketini satın alarak geliştirdiği ‘Data Maker’ platformu, zaman serileri ve çok boyutlu veri yapılarıyla çalışarak finansal hareketlerden hasta verilerine kadar birçok karmaşık yapıyı yüksek doğrulukla simüle edebiliyor.

“Sentetik veri, etik riskleri sıfırlarken yapay zekaya sınırsız bir öğrenme evreni sunuyor.”

Dijital İkizler: Gerçek Dünyanın Sanal Yansımaları

Sentetik verinin bir adım ötesinde, dijital ikiz teknolojileri yer alıyor. Bu sayede bir fabrika, bir birey ya da bir şehir; sanal ortamda birebir modellenebiliyor. Oluşturulan bu dijital yansılar, fiziksel dünyada henüz yaşanmamış senaryoların test edilmesine olanak tanıyor. İşletmeler, bu sayede riskleri öngörebiliyor, süreçleri optimize edebiliyor ve stratejik kararlarını veri destekli simülasyonlarla doğrulayabiliyor.

Yeni Nesil İş Gücü: İnsan, Yapay Zeka ve Kuantumun Güç Birliği

Tüm bu teknolojiler, yalnızca iş süreçlerini değil; iş gücünün yapısını da dönüştürüyor. Artık sadece insanlardan değil, Agent AI sistemleri ve Quantum AI destekli platformlardan oluşan hibrit bir iş gücü modeli var. Agent AI rutin işleri devralırken, Quantum AI karmaşık analizleri üstleniyor. İnsanlar ise stratejik vizyon, yaratıcılık ve empatiyle organizasyonlara değer katıyor.
Bu dönüşüm, teknolojik bir ilerlemeden öte; karar alma kültürünün ve iş yapma biçimlerinin kökten evrimini simgeliyor. Yapay zekanın yeni dönemi, kurumları daha çevik ve öngörülü kılarken, insanı da geleceğin anlam tasarımcısı konumuna getiriyor.

“Geleceğin iş gücü; insan, Agent AI ve Quantum AI’dan oluşan hibrit bir yapıya dönüşüyor.”

SAS Innovate 2025 etkinliğine bir araya geldiğim SAS CTO’su Bryan Harris ile yapay zekanın sınırları, yeni teknoloji yatırımları ve Türkiye pazarı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdim. İşte bu röportajdan öne çıkanlar…

GenAI ve büyük dil modellerinin (LLM) bu kadar hızlı geliştiği bir dönemde, SAS olarak bu teknolojileri ölçekleyip sahada kullanıma sokarken karşılaştığınız en büyük teknik zorluklar nelerdi?
En büyük zorluk, müşterileri bu teknolojilerin gerçek potansiyeli ve sınırları konusunda bilinçlendirmek oldu. GenAI çok güçlü, evet, ama her probleme çözüm değil. Günümüzde birçok kişi LLM’lerin her şeye çare olabileceğini düşünüyor. Oysa gerçek bu kadar basit değil. GenAI, yapay zekanın bir parçası; tamamı değil. Müşterilere bunu anlatmak, beklentileri doğru yönetmek şart.

Ayrıca her kullanım senaryosu için LLM kullanmak da şart değil. Bazı durumlarda daha basit modeller çok daha hızlı, daha ucuz ve verimli çözümler sunabiliyor. Biz SAS olarak temel yaklaşımımızı şu şekilde belirledik: “Doğru problemi, doğru matematiksel modelle çöz.” Hangi modelin nerede işe yaradığını çok iyi analiz etmek gerekiyor.

Peki, SAS’ın önümüzdeki yıllardaki teknoloji yatırımları hangi alanlara odaklanacak? Ajanik yapay zeka ve kuantum bilişim dışında gündeminizde neler var?
Dijital ikiz teknolojileri bizim için öncelikli yatırım alanlarından biri. Şu anda üretim sektöründe kullanmaya başladık çünkü bu alan somut ve hızlı sonuç alınabiliyor. Ancak dijital ikiz kavramını hastaneler, şehir altyapıları, lojistik merkezleri gibi çok daha karmaşık sistemlere de uygulamayı hedefliyoruz. Bu sistemlerin sanal birer yansımasını oluşturup, performanslarını gerçek zamanlı izleyip optimize etmek mümkün.

Oyun sektörü de odaklandığımız yeni alanlardan biri. Unreal Engine gibi platformlarla entegre çözümler sunarak, oyun firmalarının deneyimi kişiselleştirmesine katkı sağlıyoruz. Örneğin, oyuncu seviyelerine göre eşleşme gibi optimizasyon problemleri burada çok önemli. Doğru çözüm, oyuncu memnuniyetini artırır, terk oranını azaltır.

Ayrıca yapay zeka yönetişimi (AI governance) bizim için kritik bir konu. Çünkü yapay zeka hatalı kullanıldığında kurumların itibarı büyük zarar görebilir. Tıpkı bir veri sızıntısında olduğu gibi, bu tür krizlerin telafisi zor. Bu nedenle şeffaflık, denetlenebilirlik, etik uyum ve regülasyonlara uygunluk temel prensiplerimiz arasında yer alıyor. Bunların dışında sentetik veri üretimi, sektöre özel ajan tabanlı yapay zeka çözümleri ve kuruma özel yapay zeka ajanları da yatırım yaptığımız diğer başlıklar.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için bu teknolojilerden faydalanmak mümkün mü? Özellikle gelişmekte olan pazarlarda?
Kesinlikle mümkün, hatta bu şirketler için büyük bir fırsat söz konusu. Örneğin, kuantum teknolojilerine erişim için artık fiziksel olarak bir kuantum bilgisayara sahip olmanız gerekmiyor. Bulut tabanlı hizmetlerle, bir API üzerinden kuantum hesaplamaya erişmek mümkün.

Bugün Procter & Gamble ile gerçekleştirdiğimiz projede klasik hesaplama ile 6 saat süren bir işlem, kuantum hibrit yaklaşımıyla sadece 12 dakikada tamamlandı. Bu fark, özellikle küçük işletmeler için inanılmaz bir verimlilik demek. Üstelik maliyetler de artık erişilebilir düzeyde. Küçük bir firma bu sayede çok daha büyük rakipleriyle rekabet edebilir hâle geliyor.

Bizim hedefimiz, bir işletmeyi 1 milyon dolarlık cirodan alıp, 100 milyon dolarlara, hatta milyar dolarlık seviyelere taşımak. Bu büyüme yolculuğunda SAS’ın katkısı olursa, bu bizim için en büyük gurur olur.

Türkiye’de özellikle genç nüfusun fazla olması ve dijitalleşmenin hızla ilerlemesi, SAS gibi teknoloji şirketleri için Türkiye’yi cazip bir pazar hâline getiriyor mu?
Kesinlikle. Türkiye, genç ve teknolojiye açık nüfusuyla büyük bir potansiyele sahip. İstanbul Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz trafik optimizasyon projesi bunun güzel bir örneği. İstanbul, dünya çapında trafik yoğunluğu açısından ilk sıralarda yer alıyor. Buradaki akışı yapay zekâ destekli olarak analiz edip, optimize ettik ve çok başarılı sonuçlar elde ettik.

Ayrıca İstanbul Havalimanı gibi büyük ölçekli projelerde de yer alıyoruz. Türkiye’nin hem insan kaynağı hem de teknolojik altyapısı bizi çok etkiliyor. Buradaki gelişmeleri çok yakından takip ediyor ve yatırımlarımızı sürdürüyoruz.

Yapay Zekada Yeni Dönem

  • Agent AI: Karar alıp, görevleri otomatikleştirerek tüm süreci yöneten dijital çalışanlar dönemi başlıyor.
  • Quantum AI: Kuantum bilgisayarlarının gücüyle karmaşık veri problemleri hızla çözülüyor; tedarik zinciri, ilaç geliştirme ve finansal analizlerde devrim yaratılıyor.
  • Sentetik Veri: Gizliliği koruyan, gerçek veriye benzer yapay verilerle yapay zeka daha güvenli ve hızlı eğitiliyor.
  • Zaman Serisi ve Çoklu Tablo Sentetik Veri: Karmaşık sistemlerin gerçekçi simülasyonları sayesinde dinamik süreçlerin daha doğru şekilde modellenmesi mümkün oluyor.
  • Dijital İkizler: Fiziksel dünyadaki varlıkların sanal kopyaları üzerinden risksiz testler ve optimizasyon yapılabiliyor.
  • Yeni İş Gücü: İnsan, Agent AI ve Quantum AI birleşimiyle iş yapma biçimleri köklü şekilde değişiyor; rutin işlerde yapay zeka, karmaşık analizlerde kuantum sistemler, yaratıcılık ve stratejide insan öne çıkıyor.

SAS CEO’su Dr. Jim Goodnight ile gerçekleştirdiğim özel röportajda bu teknolojilere dair stratejik perspektifini konuştuk. Röportaj için tıklayın

Yazar: Mehtap Demir

Fast Company Türkiye Yazı İşleri Müdürü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Duolingo1

Duolingo ortak bir dilde buluşturuyor

Dev-Yatırımla-Lojistiğin-Geleceğini-Şekillendiriyor

Dev yatırımla lojistiğin geleceğini şekillendiriyor