in , ,

Canva

Hepimizi birer tasarımcı yapıyor.

canva

MELANIE PERKINS
CEO, Canva

YAZI: MARK WILSON
FOTOĞRAFLAR: ANTHONY GEERNAERT

Melanie Perkins ve Cliff Obrecht, California, Redwood City’deki bir parkta mutsuz bir şekilde, aheste aheste yürüyordu.

2012’nin mayıs ayıydı ve 20’lerinin ortalarında olan iki Avustralyalı, Sand Hill Road’daki yatırımcılardan para toplamak amacıyla 6 ay önce Sidney’den Silikon Vadisi’ne gelmişti. Çift, daha genç yaşlarında Perth’deki University of Western Australia’da tanışmıştı. İkisi de resmi olarak tasarım bilimi okumamıştı (Perkins iletişimde, Obrecht ise eğitimde uzmanlaşmıştı). Ancak Perkins boş zamanlarında diğer öğrencilere Photoshop dersleri vermiş ve tasarımı, tıpkı Obrecht gibi kendilerini Luddite olarak tanımlayan kişiler için daha erişilebilir hale getiren araçlardan çok etkilenmişti. Çift biraz yavaş ilerleyen, online okul yıllığı tasarımı ürünü Fusion Books’u piyasaya sürdü. California’ya gelirken zihinlerinde basit bir adım vardı: Herkesin tek bir arayüzde neredeyse her şeyi tasarlamasına olanak sağlayacak bir platform oluşturmak için finansmana ihtiyaçları vardı.

Karşılarında buldukları ise, 100’den fazla ret cevabı oldu. O öğleden sonra, bir zamanlar umut vadeden VC listelerindeki son ismin de üstü çizildi. Obrecht, genelde iyimser olan çiftin, seçeneklerinin tükenip tükenmediğine karar vermek için bir mutsuz bir yürüyüşe çıktığını hatırlıyor. Üç saatlik derin bir düşünme sürecinden sonra, hâlâ seçenekleri olduğuna karar vermişler. Obrecht, “Ertesi sabah kalktık ve tekrar yola koyulduk” diyor. Birkaç ay içinde, 3 milyon dolarlık bir başlangıç turunda ilk finansmanı topladılar. 1 yıl sonra ise online tasarım ve yayın aracı Canva’yı piyasaya sürdüler.

Şimdilerde, 10 yıldan biraz daha uzun bir süre geçti ve Perkins ile Obrecht evlenerek Sidney’e döndü. Perkins’in CEO ve Obrecht’in operasyonlardan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığı Canva’da neler mi oldu? Şu anda her saniye ortalama 150 tasarım yaratan aylık 77 milyon aktif kullanıcısıyla, gezegendeki en etkili tasarım platformlarından biri. 40 milyar dolar değerlemeye sahip olan Canva, 2022’de 1 milyar dolar gelir elde etmeyi bekliyor.

Pek çok unicorn kendi pazarını bulmak için pivot ardına pivot yaparken, Canva’nın bugün sunduğu teklif, 10 yıldan uzun süre önce attığı adıma oldukça benziyor. Kullanımı kolay, şablonlar ile tasarıma olanak sunan platform ile insanlar kartvizitler, doğum günü davetiyeleri, sosyal medya reklamları, satış sunumları, kahve kupaları ve yıllıklar yaratabiliyor. Canva telefon, tablet veya dizüstü bilgisayarda eşit ölçüde iyi çalışıyor. Aslında modern görsel kültürümüz için metin, resim, arka plan, animasyon gibi gördüğünüz her şeyi basit bir dokunuşla düzenleyen bir kelime işlemci. Perkins, “Yeteneğinize güvenmenizi sağlamak için gereken süreyi azaltmaya çalışıyoruz” diyor.

Canva, şablonlarını herkesin erişimine sunarak insanların hem iş amaçlı hem de kişisel projeler için tasarım yapma biçimlerini değiştirdi. Ancak bu misyonun değeri 2011’de anlaşılmamış olabilir. O zamanlar tasarım, neredeyse sadece profesyonellere, yani Photoshop ve InDesign’ın da yer aldığı Adobe yazılımının inceliklerini bilen insanlara özgü bir alandı. Diğer herkes yalnızca içerik oluşturuyordu. İş yerinde Microsoft, Google ve Apple gibi şirketler tarafından desteklenen slayt gösterileri, tablolar ve belgeler de dahil farklı parçalardan oluşan araçlar kullandılar. Bu, bilgiyi güzel hale getirmenin yanı sıra bilgilerin yayılmasına da yardımcı oldu. Ofisleri geride bırakırsak, Instagram ve Snapchat’in insanlara amatör tasarımcı olmaları için ilham vermesinden bahsetmek gerek.

Bu uygulamalar diğer yandan da tasarımlarını kullanıcının ağ temelli içerik ve hizmetlere erişimini kontrol eden, kullanımı kolay düzenleme araçları sunuyordu.

Merkezi, bu şirketlerin çoğuna 11 bin km’den fazla uzaklıkta bulunan Canva’nın farklı bir vizyonu vardı. Büyük D ile tasarımı (“design”) profesyonellere bıraktı; zira sıfırdan bir logo çizmek veya özel bir yazı tipi tasarlamak için Canva’yı kullanamazsınız. Aynı zamanda kurumsal yazılım ile sosyal medyanın en iyi özelliklerini; basit şablonlar ve sezgisel tasarım araçlarını bir araya getirdi. Daha sonra, yıldan yıla ve sistematik biçimde akla gelebilecek her içerik türü için araçlar sundu. Sonuç: Amatörleri yatırımcı sunumu, TikTok videosu, reklam kampanyası veya ailece gidilen tatilden kartpostal gibi, görsel içerikleri değerlendirme yönünde güçlendiren bir ürün. (Hatta kullanımı o kadar kolay ki, çok az sayıda profesyonel tasarımcı Canva’yı yalnızca basit bir yardımcı olarak görüyor.)

Canva, tasarımı demokratikleştirerek ve kimin kendisini tasarımcı olarak göreceğine dair yazılı olmayan kurallara meydan okuyarak, En İnovatif Şirketler listesinde ve Fast Company’nin 2022 kapağında yerini aldı. Ve daha yolun başında… Ücretli bir Pro özelliği eklemeden önce ücretsiz bir araç olarak kullanıma sunulan hizmetin şu anda 5 milyon Pro müşterisi var. Şu anda, iki yıllık Enterprise aboneliği ile ürünleri arasına şirketleri de kattı. Son 18 ayda, büyük şirketler arasında gerçek zamanlı işbirlikleri yapılmasına olanak tanıyan özelliklerin yanı sıra, dağınık organizasyonlardaki çalışanları güçlendiren şablon seçenekleri sundu. Canva, dünyanın en büyük 500 şirketinin yüzde 85’inin platformunu kullandığını söylüyor. (Ancak bu kullanıcıların çoğu ücretsiz veya Pro hesaplar ile platformu kullanıyor olabilir.)

İletişim kanallarının hızla geliştiği bir dönemde Canva, ayak uydurmanın ötesine geçerek ritmi belirliyor. Şirketten istediğiniz kişiyle konuşun, size “herhangi bir şey” tasarlamak için bir platform olduklarını söyleyecektir. Abartmıyorum.

Kimmy Schmidt’inkine benzer bir iyimserlik taşıyan Perkins, “Aslında gerçekten tam da bunu kastediyorum” diyor ve devam ediyor: “Müşterilerimiz için en önemli olduğuna inandığımız bir sonraki, en kritik stratejik bacağı belirliyoruz… Belki de 20 yıl sonra, hayal gücünüzü gidebileceği yere kadar götürebileceksiniz.”

PERKINS, TÜM TASARIM YAZILIMLARINI DÜZELTME AMACIYLA YOLA ÇIKMIŞ OLSA DA, daha temkinli bir şekilde işe başladı: Facebook banner reklamları ve iş kartvizitleri oluşturmak gibi görevler için bir masaüstü tarayıcısı geliştirdi. Bunu hızlı bir şekilde piyasaya sürmeyi ummuştu, ama neredeyse bir yıllık geliştirmeden sonra 2013’te önemli bir sorun keşfetti. Hedef müşterileri, tasarım yazılımını bile kullanmamıştı. Canva bir beta ürünü test ediyordu, ancak Perkins’in söylediğine göre, “tuşlara dokunmaktan korktular”.

Dolayısıyla lansman durduruldu. Canva’nın tohum yatırımı turunu yöneten Blackbird Ventures’ın kurucusu Rich Baker, “Yalın Yeni Girişim” kitabının popüler olduğu ve bir şeyler yaratmak için baskı hissedilen bir dönemdi” diye anlatıyor. (Baker, çift ile Bill Tai’nin kiteboard yatırımcıları ve girişimcileri için 2012’de Hawaii’de düzenlediği MaiTai buluşmasında tanışmıştı. Perkins bu buluşma için kiteboard yapmayı öğrenmişti.) “Mel’in üzerinde makul ölçüde bir baskı vardı ama o kararlıydı ve şöyle dedi: ‘Hayır, onunla gurur duyacağım noktaya gelmeden bu ürünü piyasaya sürmeyeceğim.’”

Perkins platformda meydan okumalar yaratmaya başladı; kullanıcıdan bir daireyi en sevdiği renge dönüştürmesini veya bir şapkayı maymuna giydirmesini istiyordu. Bunlar tipik eğitimler değildi. Eğlenceli, kişisel ve belki de biraz saçmaydılar. Perkins, “Deneyimi devamlı geliştirdik. Hedefimiz insanların hemen kullanmak isteyeceği ve beş dakika içinde bir şeyler tasarlayacağı noktaya getirmekti” diyor. Canva bu önemli noktaya ulaştığında, Perkins lansmana hazırdı. Şirket iki yıl içinde bir milyon kullanıcıya erişti.

Felicis Ventures’ın ortağı ve Canva’nın büyük yatırımcılarından olan Wesley Chan, Perkins’in erken dönemde hıza odaklanmasının, platformun başarısında önemli rol oynadığını belirtiyor. Chan 2005’te Google Analytics’i yarattı ve Perkins’i, arama sonuçlarının süresini tutarken “elinde kronometreyle oturan Larry ve Sergey” ile karşılaştırdı. Hem Google hem de Canva söz konusu olduğunda hız, sürtünmenin azaldığının bir işareti. Ve yaklaşık 10 yıllık bir iyileştirme sürecinden sonra, Canva’nın uygulaması şu anda Teflon kadar pürüzsüz. Yazılımı yükleyin; yapmak isteyebileceğiniz her şeyi tek bir tıklama ile yapabileceğinizi göreceksiniz.

Canva bugün, her şeyin olduğu bir tasarım mağazası gibi hissettiriyor. Fakat aynı zamanda tamamen sezgisel de… Platform eski eğitim videolarını kaldırdı ve okuyuculara işlevselliğini tanıtan bir “progressive reveal” (aşamalı açıklama) arayüzü sundu. Perkins, “Size seçim yapabileceğiniz bin tane tuş vermek yerine, yalnızca gerçekten kullanmanız gerektiğinde ihtiyaç duyacağını araçları gösteriyoruz” diyor ve ekliyor: “Bir grafik eklemek istiyorsanız, bir grafik arayabilir ve sayfanıza ekleyebilirsiniz. O zaman ihtiyacınız olan tüm grafik araçlarını elde edersiniz.”

Canva, bu basit arayüzde karmaşık yeteneklerini bir araya getiriyor. Kullanıcılar, slayt gösterilerine canlı tweetl’er yüklemek, (Canva’nın 2019’da stok medya şirketi Pixabay’i satın alması sayesinde) sosyal medya gönderilerine lisanslı fotoğraflar ve müzikler ekleyebiliyor ve kreasyonlarını, online yayınlamak üzere entegre bir takvim aracılığıyla planlayabiliyor. Canva, kullanıcıların Instagram gibi kapalı platformlarda yapabildikleri gibi mümkün olduğunca kolay ve zengin bir şekilde içerikler oluşturmalarına olanak tanıyor. Ancak diğer yandan, bu içerikleri neredeyse istedikleri her yerde paylaşabiliyorlar: Facebook. Twitter. Pinterest. LinkedIn. PandaDoc. Powtoon. (Hayır, bu son seçenekleri ben de duymadım. Ama emin olun, Canva duydu!).

Canva, kullanıcılarını tasarımdaki en sınırlı format olan PDF’ten kurtararak dışa aktarma seçeneklerini daha da ileriye taşımak istiyor. Yılın ilerleyen aylarında şirket, kullanıcıların projeleri yalnızca PDF olarak değil; tek bir alan adı olan, tek bir sayfadan oluşan, tek amaca hizmet eden ve özgün URL’lere sahip web siteleri olarak dışa aktarmalarına olanak sağlamaya başlayacak. Böylece Canva’da yaratılan bir düğün davetiyesi, LCV’leri kabul etme özelliğiyle birlikte anında web’de yayınlanabilecek.

Canva, hareketsiz dosyaları etkileşimli, paylaşılabilir siteler olarak yeniden tasarlıyor ve Perkins, gelecekte tasarımların büyük ölçüde böyle paylaşılacağına inanıyor. “Kendi içimizde, yolun yüzde 1’ini gittiğimizi söylüyoruz” diyor.

2020’NİN BAŞLARINDA, COVID-19 I KASIP KAVURUYORDU. Zoom bir gecede, nispeten bilinmeyen bir telekonferans ürününden, herkesin kullandığı bir araç haline geldi. Marka ekibinde tasarımı denetleyen, Zoom’un yaratıcı müdürü Brandon Realmonte, değişime ayak uydurmak için epey çabaladı. O zamanlarda ekibi, şu anda da olduğu gibi, yalnızca dört tasarımcıdan ve iki video yapımcısından oluşuyordu.

Realmonte bir meslektaşının önerisi üzerine Canva’yı denedi. Etkilenmişti. “Tasarım hakkında hiçbir şey bilmeyen arkadaşlarımdan birine verebileceğim ve muhtemelen anlayabilecekleri bir tasarım aracı daha önce görmemiştim” dedi.

Hızla büyüyen şirket için can sıkıcı bir angaryanın kilitli bir şablona dönüştürülebileceğini fark etti. Zoom çalışanlarının adları ve unvanları ile markalı Zoom arka planları oluşturmaktan bahsediyoruz. Yalnızca beş şablon, takımı 500 tasarım oluşturmak zorunda kalmaktan kurtarabilirdi. Kurumsal kullanıcıların şablonları marka standartlarıyla kilitlemesine olanak tanıyan bir kurumsal hesap hakkında bilgi almak için Canva’ya ulaştı. Canva, kayıtlı e-posta adresleri aracılığıyla binlerce Zoom çalışanının ücretsiz veya Pro hesaplarını kullanarak zaten Canva’yı kullandığını söyledi.

Bugün Zoom’dan yüzlerce kişi, paylaşılan bir Canva Enterprise planında tasarım yapabiliyor. En çok, içerik oluşturmak için çok sayıdaki şablonların arasında dolaşan sosyal pazarlama takımlarının üyeleri tarafından kullanılıyor. Ancak iletişim ve satış takımlarındaki çalışanlar da platformu kullanıyor. Marriott, çok sayıda farklı marka genelinde otellerin tanıtımını yapmak için Canva Enterprise’tan yararlanıyor. Live Nation sanatçılar ve mekanlar arasındaki tanıtım anlaşmalarını koordine etmek için kullanıyor. Diğer kurumsal müşteriler arasında Salesforce, Warner Music Group ve PayPal yer alıyor.

Canva’nın kurumsal bir araç olarak büyümesi, büyük ölçüde aşağıdan dikey (aşağıdan yukarıya) tasarım stratejisine dayanıyor: Evde kullanabilecekleri basit şablonlarla insanları şaşırtın; bir süre sonra o şablonları ofiste de kullanacaklar. Bu strateji büyük ölçüde işe yaradı. Canva, kullanıcılarının yüzde 12’sinin bir takım hesabında kayıtlı olduğunu (geçen yıldan bu yana kabaca iki katına çıkan bir rakam) ve şu anda hesaplarını kullanmak için para ödeyen 800 bin takım olduğunu açıklıyor. (Canva abonelik gelirini açıklamıyor. Dolayısıyla, bu takımlar beş kişilik Pro aboneliği için ayda 13 dolar ve Enterprise aboneliği için kişi başı 30 dolar aralığında ödüyor olabilir.)

Canva’nın kurumsal kademelerde bu kadar kolay benimsenmesi bir miktar şüpheyle karşılandı. Adobe’nin tasarım için altın standart olan yazılım paketinde ustalaşmak yıllar alırken, Canva’nın arayüzünü hemen kullanmak çok kolay. Hem de herkes için… Reddit’teki alt gruplar, bazı kişilerin platformu nasıl gördüğüne dair bir fikir sunuyor. Bir yazı dizisinde şöyle yazıyordu: “Yalnızca Canva kullanan bir kişi, Grafik Tasarımcısı olarak adlandırılmayı hak eder mi?” Başka bir Redditor ise şöyle yakınıyordu: “Şu anki ‘yöneticim’ Canva’nın yalnızca mükemmel, küçük bir araç olduğunu düşünen bir Karen.”

Canva, gerçek bir tasarım platformu olmadığı yönündeki eleştirilerin farkında. Perkins, The Office dizisinin bir parodisini yazdı ve bu, Canva’da izledikleri 15 dakikalık bir filme dönüştü. Filmde Canva’ya bayılan, ilginç bir yönetici var ve bir süre sonra siyah gömlekli, şal takan ajans yöneticilerinin öfkesiyle yüzleşiyor. Bu yoğun hikaye, aslında bir ders barındırıyor ve her dakika insanı kahkahaya boğuyor: Yaratıcılar, Canva sayesinde kartvizit ve satış sunumu şablonları gibi çalışmalarda küçük, can sıkıcı değişiklikler yapmaktan kurtulabileceklerini öğreniyor. Bu gücü işletmelere devredebilirler de… Canva bu argümanı sıklıkla dile getiriyor: Amaç, tasarımcıların ve özel araçlarının yerini almak değil, onlarla birlikte çalışmak.

Açıkçası Canva, günümüzün üst düzey tasarım araçlarının yerini alamaz. “Herhangi bir şeyi” tasarlamak için bir platform olduğundan, aslında ne yapıp ne yapamayacağı konusunda net sınırlara sahiptir. Yani Canva’da özgürce çizim veya resim yapamazsınız. Canva’nın üründen sorumlu yöneticisi ve üçüncü kurucu ortağı Cameron Adams, “Çizmek neredeyse bir seçenek değildi” diyor ve ekliyor: “Yasak değildi ama büyük sanatçılarla ilişkilendirdiğiniz o ince motor becerisi, muhtemelen insanları bir şeyler tasarlamayı düşünmekten alıkoyan en büyük şey.” Ve Canva, tasarımı gereği göz korkutucu değildir.

Şu anki zorluk, şirketleri halihazırda ücretsiz veya Pro kullanıcıları olan çalışanların hesaplarını yükseltmeye ve kurumsal hesaplara dönüştürmeye ikna etmek. Ancak Canva’nın acelesi yok gibi görünüyor. Obrecht, “Bu kesinlikle odak noktamız” diyor ve ekliyor: “Yalnızca kaynaklara ihtiyaç var.”

Canva’nın gelirleri şu anda bir önceki yıla göre yüzde 100’den fazla büyüyor ve yakında 1 milyar doları geçecek. Baker, “Birçok şirket, Canva ölçeğine eriştiğinde ellerindeki tüm kaldıraçları kullanır” diyor. “Dedike bir kurumsal satış takımları var ve tüm dünyada kotaları doldurmak için mücadele ederler. Her türlü büyümeyi sağlamak için ücretli pazarlama faaliyetlerine epey para öderler. Canva hâlâ bunların hiçbirini yapmadı.”

PERKINS VE OBRECHT, EYLÜL 2021’DE sürpriz bir duyuru yaptı. Çift, son değerlemede Canva’nın yüzde 31’ine sahipti ve bu da, kişisel net varlıklarını 12.4 milyar dolar civarında bir yere taşıyordu. Şimdi hisselerinin yüzde 97’sini (Canva’nın tüm hisselerinin yüzde 30’unu, yani 12 milyar doları) o yılın başlarında yoksullukla ilgili bazı en büyük temel sorunları çözme misyonuyla kurdukları Canva Vakfı’na bağışladılar. (Çift, şirketteki oy haklarını elinde tutuyor.) Perkins kararla ilgili olarak, “Dünyada, dünyanın tüm sorunlarını çözmeye yetecek kadar para ve iyi niyet olduğuna dair son derece iyimser bir inancım var” diyor.

Bir vakıf kurmak milyarderler için sıradan bir şey. Üstelik, bağış stratejisi planlarken serveti bir yere yönlendirerek bekletmenin akıllıca bir yolu olarak görülüyor. The Chronicle of Philanthropy’de büyük bağışçıları ele alan yazar Maria Di Mento, “Bir vakfa bir yığın para vermek ile o parayı dağıtmak çok farklı şeyler” diyor ve devam ediyor: “Bence böyle büyük bir hayırseveri, düzenli olarak yardım etmeye başlayana kadar bu şekilde yargılayamazsınız.”

Yine de, Perkins ve Obrecht’in kararı çarpıcı. Canva’nın kaynaklarının ve kârlarının yüzde 1’ini hayır kurumlarına bağışlama taahhüdü vererek “%1 pledge”i imzalamışlardı. (Daha sonra, hayatları boyunca veya öldüklerinde net varlıklarının en az yarısını hayır kurumlarına bağışlama sözü verdiler ve Giving Pledge’i imzaladılar.) Perkins cesur bir soru soruyor: “Kimin milyarlarca dolara ihtiyacı var ki? Milyarlarca dolarla yapılacak eğlenceli bir şey yok. Bu çok absürt bir şey.”

Çift, vakıf planları konusunda ketum olsa da, tıpkı basit başlayıp büyük amaçlara dönüşen Canva’ya yaklaştıkları gibi yaklaşıyor. Obrecht, uzun vadeli projelere odaklanan takım üyelerine sahip olduklarını, ancak “3 yıl boyunca oturup bir şeyleri düşünmek” istemediklerini söylüyor. Aynı zamanda vakıf, bu yıl yoksulluk içinde yaşayan insanlara 10 milyon dolar sağlayacak bir pilot program için Give Directly ile ortaklık kuruyor. 2023’te ise 100 milyon dolar bağışlamak istiyorlar. Daha sonra bağış miktarını 10 kat artırmak ve 1 milyar dolar bağışlamayı amaçlıyorlar. (Bu sıklık ve tempoda bağış yapmanın pratik olduğunu varsayıyorlar.)

Vakfın nasıl ilerlediğini göreceğiz, ancak evrende Canva’dan daha büyük bir ilerleme yaratma potansiyeline sahip. Perkins ve Obrecht, paralarını daha iyi bir dünya tasarlamak için harcamaya kararlı. Perkins’in dediği gibi: “Her şey cepleri büyütmekle ilgili olsaydı, bu hayal edebileceğim en ilham kaçırıcı şey olurdu.”

Canva modern görsel kültürümüz için bir kelime işlemci.

HER ŞEY İÇİN TEK BİR TIKLAMA YETERLİ

Canva’nın yazılımındaki her araç ve şablon, bir endüstriyi tepeden tırnağa yıkıma uğratıyor. Ya da en azından, endüstri devlerini… Nasıl mı?

GÖRSEL DÜZENLEME

Canva, diş beyazlatmadan arka plandaki insanı kesmeye kadar pek çok karmaşık görevi tek tıkla yapabiliyor ve kullanıcıların şablonlara fotoğraf eklemesine izin veriyor.
Yıkıma uğrattığı şirketler: Affinity Pro, Photoshop, VSCO

SUNUMLAR

Canva’nın basit sunum araçlarını kullanan satış ve pazarlama takımları, izleyicilerden gerçek zamanlı geribildirimler almak için bir toplantı düzenleyebiliyor.
Yıkıma uğrattığı şirketler: Google Slides, PowerPoint, Keynote

BASILI ÜRÜNLER

Canva’da tasarladığınız hemen hemen her şey, kartvizitler ve davetiyelerden bez çantalara ve kahve kupalarına kadar pek çok eşyanın üzerine basılabiliyor.
Yıkıma uğrattığı şirketler: Illustrator, Minted, Snapfish, Zazzle

VİDEO DÜZENLEME

Canva, bir videoyu kesmenize, doğru ekran oranı için kırpmanıza ve grafikler ile seslendirmeler eklemenize olanak tanıyor. Popüler sosyal medya düzenleme araçlarından, daha fazla kişiselleştirilebilirlik sunarak ayrışıyor.
Yıkıma uğrattığı şirketler: iMovie, TikTok ve sosyal medya için diğer düzenleme araçları

 

Saç ve makyaj: Lei Tai/Viviens Management
İllüstrasyonlar: Co-Motion Studio

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünyaya-meydan-okuyan-Türk-girişimci1

Dünyaya meydan okuyan Türk girişimci

Roblox ve SpaceX