SEZGİN LÜLE
Türkiye İş Bankası
Servis bankacılığı üçüncü partiler aracılığıyla bankacılık yapma yolunu açtı ama burada en önemli konunun siber güvenlik olduğunu unutmamak gerek.
Bankamızda dijital dönüşüm, sonu olan bir proje gibi değil, sürekli devam etmesi gereken bir kurgu olarak ele alınıyor. Çatı hedefimiz ‘geleceğin bankasına dönüşmek’. Bu yolda da önemli mesafe kaydettik. İş Bankası’nda işlemlerin yüzde 98’i dijital kanallardan, yüzde 78’i mobilden yapılıyor. Mesela şu anda 1000 şubemizde ortalama 10 bin müşteri varken aynı anda mobil şubemizde farklı işlemler yapan yaklaşık 500 bin kişi vardır.
‘Pazarama’ adında bir e-ticaret şirketi kurduk. Ayrıca, gamification (oyunlaştırma) yoluyla finansal ihtiyaçların karşılandığı Nays platformunu oluşturduk.
Bir diğer güçlü yanımız da girişimcilik kasımız. Workup programından bugüne kadar 100’ün üzerinde startup’ı mezun ettik. Onlar için VC yatırımı da yapıyoruz. Geleceğin bankacılığı derken bankacılığın farklı platformlarını ve girişimciliği önemsiyoruz.
AYŞEGÜL ARICAN ŞEKER
Vodafone Türkiye
Teknoloji, şirketlere gerçekten çok önemli büyüme fırsatları yaratıyor. Dijitalleşmenin de gücüyle şirketlerin ana iş alanları dışında çok farklı alanlarda yeni iş modelleri yaratmalarını da sağlıyor.
Bunu yapabilmeniz için hem değişen müşteri ihtiyacını, hem gelişen teknolojiyi, hem de farklı sektörleri çok yakın takip etmeniz gerekiyor. Biz de bu anlamda gelişen teknolojiyi müşterimize ve şirketimize değer yaratmak için kullanıyoruz. Kendimizi yeni nesil bağlantı ve dijital servisler şirketi olarak konumluyoruz. Yani sadece iletişim hizmeti sunmuyoruz, aynı zamanda dijital pazaryeriyiz, ödeme şirketiyiz, finans, turizm ve sigorta hizmetleri sağlayıcısıyız. Dijital dönüşümde yapay zeka teknolojisinden de önemli ölçüde faydalanıyoruz. Bugün müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını anlamak ve uygun hizmet ve çözümler üretmek için çalıştırdığımız 200’den fazla makine öğrenme modelimiz var.
Bugün modellerimizi yaparken kullandığımız data miktarı 1.2 petabyte’a kadar ulaştı. Bunların yanı sıra ‘inovasyon’ fırsatlarından da söz etmek istiyorum. Generative AI ve ChatGPT, belirlediğimiz yeni bir alan. Bu trendi ve gelişimi de önümüzdeki dönem yaratacağı fırsatları/tehditleri iyi görüp yakın takip etmek gerekiyor. Bazı ülkeler güvenlik ve yanıltıcı etkileri nedeniyle kullanımını yasakladı ve çok temkinli yaklaşıyorlar. Dijital dönüşüm ve bu konuda siber güvenlik çok kritik öneme sahip…
Vodafone Grubu bu konuda çok odaklı çalışmalar yürütüyor. Grubun belirlediği güvenlik standartlarını (Siber Güvenlik Taban Çizgisi (CSB)) gerek şebekemizde gerekse de IT sistemlerimizde Vodafone Türkiye olarak gerçekleştiren ilk ekiplerden biri olduk.
Önümüzdeki döneme ilişkin şirket hedeflerimizi müşteri, sadelik ve büyüme üzerine kurgulamış durumdayız. Aynı şekilde sistemlerimizin modernizasyon yatırımlarına devam ediyoruz. Bu sayede teknik borçlarımız azalırken, teknolojimizn esnekliği ve adaptasyon yeteneği dolayısıyla çevikliği de artmış oluyor.
ÖZLEM KALKAN
SabancıDx
Siber güvenlik gibi çok büyüyen pazarda operasyon teknolojilerine odaklandık. Bu stratejimiz doğrultusunda siber güvenlik şirketi Radiflow’u satın aldık. Hem grup şirketimiz Enerjisa tarafında hem de Radiflow’un globaldeki müşterilerine çözümler sunmaya çalışıyoruz. Siber güvenlik artık sadece CIO’ların işi değil. Her yöneticinin ajandasında olan ve olması gereken bir konu. Üretici yapay zekayı biz de kullanıyoruz.
Gündemimizde ayrıca şu konular yer alıyor:
- Müşteri mükemmeliyeti yaratmak (perakende /e-ticaret alanı).
- Bulut teknolojileri üzerine çalışmak.
- Farklı SaaS çözümlerinizle müşterinin sorunlarını çözmek.
Bu yıl odaklanacağımız alanları ise şöyle paylaşabilirim: Rekabeti değil, her alan iş birliğini içeren ‘rekaberliği’ önemsiyoruz. Kârlılık açısından kritik bir döneme giriyoruz, dolayısıyla bu dönemi çok iyi yönetmemiz gerekiyor. Her şeyin başı insan diyoruz. Dolayısıyla son yıllarda kaybettiğimiz yeteneklerin yarattığı açığa karşılık, insan kaynağına yatırım yapıyoruz.
“10 SANİYEDE YAKALIYOR, 1 DAKİKADA YOK EDİYORUZ”
1 DAKİKADA YOK EDİYORUZ”
Palo Alto Networks; yüzde 100 siber güvenlik alanında faaliyet gösteriyor. Çok segmentli bu pazarda, sadece siber güvenlik alanında faaliyet gösteren şirketler arasında en büyük paya sahip ama bu bile toplamda yüzde 11 civarında. Rakiplerimiz ise üreticiler değil, siber saldırganlardan oluşuyor.
ÖNE ÇIKAN TRENDLER
Bu alanda temel trendlere baktığımızda şu 3 başlık öne çıkıyor:
- Pandemiyle daha çok bulut teknolojilerinin kullanılması beraberinde yazılım güvenliğini de gündeme getirdi. Bankalar gibi bulut kullanmayanlar bile veri merkezlerinde bulut teknolojilerini kullanmaya başladılar. Araştırmalarımıza göre bulutta siber güvenlikle ilgili olay sayısı geçen yıl yüzde 188 arttı.
- Çalışma biçimleri değişti. Uzaktan çalışma çok yaygın kullanılır oldu. Ama araştırmamıza katılan kurumların yüzde 61’i uzaktan çalışmayı tam verimli olarak çözemediğini söylüyor.
- Tedarik zincirleri otomasyonları siber güvenlik sorunu ortaya çıkardı. Siz sistem güvenliğinizi sağlamış olabilirsiniz ama iş yaptığınız iş ortaklarının da güvenliği önemli hale geldi. Son 1 yılda üçüncü partiler üzerinden saldırılar arttı.
SİBER GÜVENLİK YÖNETİMİ
Organizasyonlara yapılan saldırılar devam ediyor. Anketimize katılanların yüzde 96’sı geçen sene saldırıya uğradığını belirtti. Bu nedenle Palo Alto Networks, innovasyon temelli yatırıma devam ediyor, AI/ML teknolojileri ürünlere ekleniyor. Gelirinin yaklaşık yüzde 20’sini Ar-Ge’ye ayırıyor.
Saldırı bir şekilde oluşmuş ise de bunu çok hızlı anlayıp, kontrol altına alıp etkisiz hale getirmek önemli. Bir şirketin saldırıya uğradığını anlaması ortalama 180 gün sürüyor. Biz bunu sıfıra çekmeye çalışıyor. Hedefimiz, saldırıyı 10 saniyede yakalama, 1 dakikada müdahale etmek.
VEDAT TÜFEKÇİ
Palo Alto Networks Türkiye, Rusya CIS Direktörü