in , , , , ,

İstediğiniz ofis

İş dünyası liderleri, çalışanlarını geri istiyor. Çalışanlar ise işe gitmek için tekrar yollara düşme konusunda isteksiz. Önde gelen beş tasarım firmasından, evden ayrılmaya değecek ofis planları yaratmalarını istedik.

tam-zamanli-ofis

PEK ÇOK ÇALIŞANIN UZUN SÜREDİR ŞÜPHE ETTİĞİ ŞEYİ ARTIK BİLİYORUZ: İşlerimizi yapmak için ofis her zaman gerekli değil. Gallup’a göre, sadece dört yıl önce çalışanların yüzde 75’i tamamen iş yerinde bulunuyordu ve yalnızca yüzde 4’ü düzenli olarak uzaktan çalışıyordu. Pandeminin zirvesindeyken, ofise gitme durumu büyük şehirlerde yüzde 90 kadar düştü. Bu yıl ise ABD çapında tam hızla devam eden ofise dönme zorunluluğuyla birlikte ve neredeyse tüm sektörlerde bu seviyeler, sadece pandemi öncesinin yarısı seviyesine çıkabildi. Bunun bir sonucu olarak da tüm sektörlerden işletmeler, ofis tasarımına olan yaklaşımlarını yeniden değerlendirerek çalışanları ofise gitmeye ikna etmenin yollarını arıyor. Fast Company, her biri hem müşterileri hem de kendi çalışanları konusunda bu zorluğu yaşayan beş mimari ve tasarım firmasına gitti. Her bir stüdyoya; tam zamanlı olarak ofise dönme zorunluluğundan, Z kuşağından çalışanların evdeki masalarına olan bağlılıklarını sorgulatmaya, farklı işyeri senaryoları verdik ve bize sadece yollara düşmeye değecek bir ofis değil, ayrıca modern çalışanların zaman geçirmeye can atacağı bir yer yaratmalarını istedik.
—Margaret Rhodes

TAM ZAMANLI OFİS

TASARIM FİRMASI → SPACESOF
Her gün yeni bir görünüş

GÖREV

  • Tam zamanlı ofise dönme zorunluluğu
  • Bu uygulama çalışanlar arasında çatışmaya neden oluyor

SpacesOf’un kurucu ortakları Aaron Taylor Harvey ve Leila Khosrovi, sorunu ofis olarak görmüyorlar; insanların evde kalmasına neden olan şey, işe gitmek için yollara düşmek. Harvey “İnsanların her gün gitmek isteyecekleri bir ofis oluşturmanın tek yolu, bu ofisi doğrudan yaşadıkları yerin yanında yapmak” diyor. Kendilerinin karma kullanıma sahip bir ofis binasına dair vizyonları, kiralık daireler ve dinlenme alanları içeriyor. Zemin katta kafe ve ortak çalışma alanı gibi tesisler halka açık kalmaya devam ediyor ve çalışanların da ofisteki masalarına, sunum odalarına, kreşlere ve fitness derslerine erişimi oluyor. Harvey, şirketin “konut ve çocuk bakımı da dahil olmak üzere tüm kolaylıkları sağlaması gerektiğini” söylüyor.

  • YOLLARA DÖKÜLMEYİ GEREKTİRMEYEN BİR HAYAT
    Bu yerleşkede yaşamayı seçenler için şirket uygun fiyatlı kiralar sunup çocuk bakımı sağlayabilir. Harvey, “Bu, şirkete dönüşü sağlayan konut modeli” diyor.
  • UYARLANABİLİR TEKRAR KULLANIM
    1940’larda inşa edilen orta yükseklikteki kuleler, şehir merkezlerinde bol bol bulunuyor ve gün ışığına öncelik verilerek inşa edilmişler, Khosrovi de bunun onları “bu tarz bir dönüşüm için en iyi adaylar haline getirdiğini” söylüyor.
  • ODİTORYUM ALANI
    Khosrovi, “Ürün tanıtımları, ekip toplantıları… İnsanların işe gelme nedeni bunlar” diyor. “Büyük toplantı alanları aslında pek çok kurumun şu anda ihtiyaç duyduğu şey.”
  • ANALOG KÜTÜPHANE
    Kitaplar ve basılı yayınlarla dolu bir kütüphane, içeri girmek için fiziksel bir teşvik sunuyor, üstelik çalışanların ekrana bakmaya ara vermeleri için de bir yol sağlıyor.

 

GERÇEK HİBRİT OFİS

TASARIM FİRMASI → NBBJ
Toplantı odalarını açık havaya taşıyan bir plan

GÖREV

  • Haftada üç gün işe gitme zorunluluğu
  • Haftanın hangi günleri işe gideceklerini çalışanlar seçiyor

Hibrit çalışma tamamen esneklikle alakalı, bu yüzden bunun tasarımı için NBBJ şirketi ortaklarından Matthew Somerton’ın “masalar denizi” dediği şeyden uzaklaştı ve çeşitli derecelerde odaklanmaya ve ekip işine izin veren daha akışkan bir kat planına yöneldi. Somerton, tipik açık kat planlı ofisler hakkında “Tüm iş birliklerimizi sımsıkı kapalı alanlarda gerçekleştirmemizin ve işimizi ise dışarıya odaklamamızın tuhaf olduğunu düşündük” diyor. Atanmış bir oturma düzeni yerine, NBBJ’nin hibrit ofisi; katın ortasında paylaşılan masalar ve bunların etrafında da kabinler, bölmeler ve bol bol yeşil alanlar içeriyor. Merkezde konumlandırılan toplantı alanlarında ekranlar bulunuyor. Böylece iş yerindeki katılımcılar telekonferansla katılan çalışanların ofise daha fazla entegre hissetmelerine yardımcı oluyor. Ortadaki toplantı alanında ihtiyaç olduğu zaman bir ekibin izole olmasını sağlayacak hareketli bölmeler ve sadece belli bir yöne doğru ses vererek belli çalışma alanlarının etrafındaki gürültünün kısıtlanmasına yardımcı olan hoparlörler bulunuyor. Daha fazla gizliliğe ihtiyacı olan çalışanlar ise kabinlerde veya üzerinden bitkiler sarkan masalarda çalışmayı tercih edebiliyor. NBBJ ortakları bunlara “üç duvarlı ofisler” veya “cep parkları” diyor.

  • BİYOFİLİK TASARIM
    Yayınlanan pek çok araştırma, doğaya maruz kalmayla daha yüksek bir bilişsel performans ve azalmış stres arasında bağlantı kuruyor, bu yüzden NBBJ de ofiste bitkilerle dolu birçok “cep parkı” tasarladı.
  • EKİBİN İÇİNE KARIŞMA
    NBBJ yöneticilerinden biri olan Ashlie Fuller, ortak masanın “ekibin gerçekten bir araya geldiği yer” olduğunu söylüyor. Burası başkalarının enerjisinden beslenen insanlar için ideal olan aktif bir alan.
  • SESSİZ KABİNLER
    Odaklanmış bir çalışma için herhangi birine atanmamış kabinler mevcut ve bunlar eksiksiz bir teknolojik kurulumla geliyor. Dijital bir platform çalışanların oturma alanlarını rezerve etmesine ve nerelerin açıkta olduğunu gerçek zamanlı olarak kontrol etmesine izin verebilir.
  • UZAKTAN EKİP ÇALIŞMASI
    Açık toplantı alanları konferans odalarına olan talebi azaltır ve uzaktan çalışanların genel katılımlı toplantılar veya gündelik iş birliği oturumları için ofise gelmelerine izin verebilir. Gürültülü olabilecek toplantılar için ise çalışanlar hâlâ küçük oturum odalarını rezerve edebiliyor.

 

TAMAMEN UZAKTAN OFİS

TASARIM FİRMASI → SO-IL
Coğrafi olarak dağılmış bir kabinler ağı

GÖREV

  • Çalışanlar tamamen uzaktan çalışabilir
  • Kadro (yaklaşık 100 kişi) çeşitli bölgelere dağılmış durumda
  • İnsanlar, istedikleri zaman çalışma alanlarını kullanmayı tercih edebiliyor

Uzaktan çalışma, çalışanların mutlaka evde oldukları anlamına gelmiyor. Hareket halinde olabilirler ve farklı yerlerden katılım gösterebilirler. Bu gerçeği desteklemek için SO-IL ülkenin dört bir yanına dağılmış prefabrik kabinlerden oluşan bir ağ düşündü. Çalışanlar, SO-IL’in kurucu ortağı Florian Idenburg’ın “gösteri evleri” dediği bu kabinler için uzun süreli rezervasyon yaptırabilir. Bu prefabrik ahşap kabinler güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışıyor ve bir şirketin altyapısına kolayca bağlanarak çalışanlara manzara değişikliği sağlıyorlar. Her bir kabin-ev bir yatak ve duş ile dijital bir ekran ve dekorasyon unsuru olarak da iş gören ahşap kaplama bir panel sağlıyor. Kabinlerde işe bağlanmak ve örneğin, bir kodlama projesini tamamlamak için gerekli olan tüm aletler ve tesisat bulunuyor. Idenburg, “Tam bir özerklik sunuyorlar” diyor.

  • ŞEBEKEYE BAĞLI OLMAYAN ELEKTRİK
    Tamamen şebeke dışı olan iş-evleri için elektriği güneş panelleri veya rüzgar türbinleri sağlıyor.
  • ELLER SERBEST ÇALIŞMA
    Bu kabinlerde sandalye bulunmuyor. Sadece bir masa, bir kulaklık ve bir sanal gerçeklik başlığı var. Idenburg, “Ayakta duruyor ve dolanıyorsunuz” diyor. “İşinizi dikte etmek için yapay zeka ve ses komutlarını kullanıyorsunuz.”

 

BANLİYÖ OFİSİ

TASARIM FİRMASI → STUDIO O+A
Bir kasaba meydanı hissini taklit eden kampüs tasarımı

GÖREV

  • Çalışanların çoğunun işe arabayla gitmesi gerekiyor
  • Şirket, banliyöde yeni bir çağ için güncellenmesi gereken bir ofis parkına taşınıyor
  • Orta ölçekli bir kadro (yaklaşık 100 çalışan)

Banliyölerde bulunan ofisler genellikle geniş bir alana yayılır ve binalar kaldırımlar ile bazı yeşil alanlar aracılığıyla birbirinden ayrılır. Studio O+A’nın tasarımı, genellikle az kullanılan bu alanı iki seviyeli bir kasaba meydanına dönüştürüyor, böylece işe dönen çalışanlar da masalarından ayrılarak iş arkadaşlarıyla sosyalleşebiliyorlar. Kampüs, bir “birleştirici” aracılığıyla birbirine bağlanıyor. Bu birleştirici, zemin katta kapalı bir oturma alanı ve üst katta da açık hava yürüyüş yolları bulunan iki katlı bir yapı. İnsanlar binalar arasında dolaşabilir, dışarıda bir toplantı yapabilir veya etraftaki dükkanlarda günlük işlerini halledebilir. O+A’nın kurucu ortağı Primo Opilla, “Geçmişte, muhtemelen bütün günü içeride harcıyor ve temiz havaya çıkamıyordunuz” diyor. “Hepimiz artık öğrendik ki insanlar ofise anlık sosyal bağlantılar için geliyor ve üretkenlik alternatif yerlerde de elde edilebilir.”

  • DOĞA ŞARTLARI İÇİN TASARLANDI
    Kampüsü bir araya getiren birleştiricinin üst katı rüzgârı kesen bariyerler içeriyor. Alt katı ise camlarla kaplı ve merkezi bir ısıtma-soğutma sistemi bulunuyor.
  • BANLİYÖ TESİSLERİ
    Çalışanlar için hayatı daha da kolaylaştırmak adına, zemin katta bulunan işletmelerin kreş, kuru temizleme, çamaşırhane, kuaför salonları ve bankalar gibi hizmetleri olabilir.

 

Z KUŞAĞI OFİSİ

TASARIM FİRMASI → GENSLER
Hem sürdürülebilirlik hem de teknolojiyi vurgulayan bir konsept

GÖREV

  • Çalışanların yüzde 60’ı 30 yaşın altında
  • Ruh sağlığı, sağlık ve esneklik temel endişeler

Gensler, Z kuşağı çalışanları için bir ofis tasarlamak üzere kendi çalışanlarına başvurdu. Firmanın en genç çalışanlarından bazılarıyla yapılan bir toplantıda, yöneticiler Jordan Goldstein ve John McKinney, iş arkadaşlarının iş yerinde esneklik ve seçim yapabilmeyi istediğini öğrendi. McKinney, “Doğrusal bir şablonda çalışmak istemiyorlar. Günlerini nasıl yapılandıracaklarını seçebilmek istiyorlar” diyor. Gensler’in çözümü ise çalışanların gün içinde ziyaret edebilecekleri bir dizi fiziksel ortam. Bazı alanlar, hizmet sektöründen bir şeyler ödünç alırken diğerleri de interaktif teknoloji veya sağlıklı yaşam etrafında şekillendirilmiş. Üst kattaki alanlar etkinliklere ayrılmış. Zemin katta ise akışkanlık ve iş arkadaşları arasındaki etkileşimi teşvik etmek için açık düzen olmaya devam ediyor. Goldstein, “Alanın kendisinin neredeyse dönüşümsel bir niteliği bulunuyor” diyor.

  • GÖRÜLEBİLİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    Gensler’ın Z kuşağı çalışanları, iş yerinde sürdürülebilir bir tasarım görmek istediklerini söyledi. Bu yüzden ofisin büyük bir kısmı beton veya çelik yerine lamine ahşaptan oluşuyor.
  • KUŞAKLAR ARASI TOPLANMA ALANI
    Ortadaki avlu, genç çalışanların bağlantılar kurmaları ve akıl hocası bulmaları için bir sosyalleşme merkezi sunuyor. Avlunun karşısındaki açık kat planı ve masa bölgesi ise şeffaflık yaratıyor.
  • AKIŞKAN TEKNOLOJİ
    İki katlı bir ekran, avlu boyunca aşağı iniyor ve herkesin katılım gösterdiği toplantılardan ürün tanıtımlarına ve interaktif ekranlara kadar her şey için akışkan bir düzen sağlıyor.
  • HİZMET SEKTÖRÜNDEN NOTLAR
    Gensler, çalışanları için dinlenme alanlarını yaratırken hizmet sektörünü örnek aldı. Bu alanlarda; kahve ve ‘happy hour’ gibi etkinlikler için büfeler, bir arada kümelenmiş koltuklar ve daha yumuşak bir ışıklandırma bulunuyor.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sifir karbon kulubu

Sıfır karbon kulübü

siradaki-buyuk-teknoloji

Sıradaki Büyük Teknoloji