YAZI: MEHTAP DEMİR
“Uzaktan çalışma işimize ‘tamamen negatif’ etki etti. Çalışanlardan, aşılandıktan 12 saat sonra ofiste olmalarını isteyeceğim.” Netflix CEO’su Reed Hastings, The Wall Street Journal ile yaptığı röportajda, evden çalışmanın işine zarar verdiğini ve mümkün olan en kısa sürede ofise dönmeleri için bastıracağını bu sözlerle ortaya koymuş ve eklemişti:
“Özellikle uluslararası bir alanda insanlarla bir araya gelememek oldukça olumsuz etki yaratıyor.”
Google ve ana şirketi Alphabet’in CEO’su Sundar Pichai de aynı dönemde benzer bir görüş paylaştı. Pichai, “Ayağa kalkıp beyaz tahtaya ne düşündüğünüzü çizmenizi ve insanların ona dikkatini vermesini, o tahtaya bakmasını sağlayabildiğimiz toplantıları özlüyorum” diye konuşuyordu.
Hastings ve Pichai yalnız değil, ABD’nin yanı sıra dünyanın başka ülkelerinde de “ofisi” isteyen, daha verimli çalışma için merkezlerine dönmek isteyen liderlerin sayısı artıyor. Üstelik bazı liderler, bu görüşlerini, tepki çekmemek için açıkça paylaşmıyor, anketlerde dile getiriyorlar.
Liderlerin bu isteğinin arkasında ise farklı gerçekler var. Ancak, gerekçeler arasında “Kurum kültürü”, “Şirket bağlılığı”, “Çalışanlar arası işbirliği” ve “İş-yaşam dengesi” gibi konularda yaşanan sıkıntılar var.
NORMALDEN KOPMA MI?
Future Forum’un, 2021’in Ekim ayında, 6 ülkeden 10 binden fazla çalışanla yaptığı Future Forum Pulse araştırmasına göre, ofislere dönme isteği söz konusu olduğunda, yöneticiler ve çalışanlar arasında derin bir uçurum var. Buna göre, uzaktan çalışan yöneticilerin ofislere “tam zamanlı” dönme tercihi, aynı esnekliğe sahip çalışanlarına oranla yaklaşık 3 kat daha fazla.
Future Forum’un araştırmasına göre, yöneticiler ve çalışanlar arasındaki bu kopukluğun ana sebebini, “iş tatminindeki” farklılık oluşturuyor. Yöneticilerde iş memnuniyeti daha yüksek (yüzde 62 daha fazla) ve bu yöneticiler organizasyonlarının şeffaf iletişimi sağladıklarına inanıyor.
Dünyanın dev şirketlerini yöneten bazı global liderler de “dönüş taraftarı olduğunu” açıklayarak bu araştırmaları destekliyor. O isimlerden biri olan JPMorgan Chase İcra Kurulu Başkanı Jamie Dimon, “Tüm Zoom toplantılarını iptal etmek üzereyim. Artık buna bir son vermenin zamanı geldi” diyor.
Goldman Sachs CEO’su David Solomon da dönüşü destekleyenler arasında yer alıyor. Uzaktan çalışmayı “yeni normal” değil, tersine “normalden sapma” olarak nitelendiren Solomon şöyle devam ediyor:
“Bizimki gibi yenilikçi, işbirlikçi bir ‘usta-çırak’ kültürü olan bir kurum için bu model ‘ideal’ veya ‘yeni bir normal’ değil. Aksine, mümkün olduğunca çabuk düzelteceğimiz bir ‘normalden sapma’ durumudur.”
“İYİ AMA ZORLUKLARI VAR”
Türkiye’de CEO ve patronlar arasında yaptığımız anketin sonuçlarına göre; liderler, ağırlıklı “uzaktan çalışma” yönteminden memnun görünüyor. Zira, “İlk fırsatta ofise dönmeyi destekliyor musunuz?” sorusuna yüzde 65 “Hayır”, yüzde 35 “Evet” yanıtı veriliyor.
“Ofise dönmenin yararına inanan” liderlerden TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener, “Uzaktan/online çalışma modeli bilgi aktarımında faydalar sağlasa da bazı olumsuzlukları mevcut” diyor. Şener şöyle devam ediyor:
“Online toplantılarda hızlı karar almada zorluklar yaşanabiliyor. İşyerinde bulunmak hem iş disiplinini hem de departmanlar arası iletişimi destekliyor.”
Ofis çalışmasının faydalarına inanan bir diğer isim ise Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü… Ona göre, “hibrit” sistemin, çalışan sağlığının riske girmemesi ve yolda harcanan saatlerin kazanç olması gibi faydaları var. Bu doğru olsa da şirketin işleyişi açısından sıkıntılara neden oluyor. Performans değerlendirme, iletişim ve sosyalleşme ve mesai saatlerinin belirsizleşmesi gibi alanlarda zorlukları beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor:
“Performans değerlendirmesinin zorlaştığını düşünüyorum. Çünkü çalışanlar, yöneticilerle aynı ortamda bulunmadığı için değerlendirme ölçütlerini güncelleme gereği doğdu.”
İNOVASYONU ÖLDÜRÜYOR MU?
Türkiye’de CEO ve patronlar arasında yaptığımız anketin sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 56’sı “uzaktan çalışmanın inovasyonu öldürdüğünü” düşünüyor. Yüzde 42’si bu görüşe karşı çıkıyor, yüzde 2’si ise bu konuda kararsız olduğunu belirtiyor.
Küresel araştırmalara göre de bazı şirketlerin ofisten çalışma modeline geri dönme kararının ardında, yöneticilerin, çalışanların bir arada bulunması ve kurum kültürünün yeniden sağlanması hususunda ofislerin daha verimli olduğuna inanması yatıyor. Onlara göre ofisteki çalışma ortamı işbirliğini ve inovasyonu destekliyor.
JPMorgan Chase İcra Kurulu Başkanı Jamie Dimon, uzaktan çalışmanın “genç çalışanlarda, koşuşturmayı ve aceleciliği sevenlerde ve spontane fikirler üretme bakımından çok işe yaramadığını” düşünüyor.
Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak da çalışma modellerinin inovasyon ve yaratıcılık üstündeki etkisine değiniyor. Her zaman ev yerine zaman zaman ofise gelmeyi gerektiren hibrit modelin verimi artıracağını kaydeden Ak, “Hibrit çalışma modeli ile inovatif çalışma kültürünü daha sürdürülebilir hale getirebiliriz. Böylelikle hem ekiplerin fiziksel olarak bir araya gelmesi hem de bireysel olarak daha odaklanabilecekleri zamanlar yaratmak verimliliği de artıracaktır” diye konuşuyor.
Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Natasa Klicko da benzer bir görüş ortaya koyuyor:
“Çalışanlarımızın fiziksel olarak bir araya gelmesinin hem yaratıcılığı hem de iş motivasyonunu artıran bir faktör olduğunun bilinciyle, pandemi güvenlik kuralları çerçevesinde ofisi alternatif bir çalışma ortamı olarak teşvik etmeye de devam ediyoruz.
Bununla birlikte, çalışmalarını ofiste yürütmeyi tercih edenlere yönelik, ulaşım başta olmak üzere farklı kolaylıklar sunuyoruz. Bu maksatla, yeni çalışma modelimiz ‘eVo’yu (ev veya ofis) hayata geçirdik” diye kaydediyor.
KÜLTÜR YARATMA SIKINTISI
Dünya çapından küresel firmaların kıdemli yöneticilerinin dahil olduğu World 50 organizasyonunun araştırması uzaktan çalışmanın kurum kültürüne zarar verdiği yönünde önemli bulgular ortaya koyuyor. 377 şirketten üst düzey liderlerin dahil olduğu The World 50 anketine göre, katılımcıların yüzde 52’si “uzaktan çalışmanın kurum kültürüne zarar verdiğine” inanıyor.
Google’un eski İK Lideri Laszlo Bock da bu konuya katılıyor. Bock’a göre, çok sayıda şirketin işgücünün neredeyse yüzde 30’u, pandemi sırasında işe başlayanlardan oluşuyor. Bazı çalışanlar, yöneticileri dahil, birbirlerini fiziki ortamda hiç görmediler. Bock, “Bu da yöneticileri, kurum kültürü oluşturma, ilham verme ve ortak çalışma konusunda çok zorluyor” diye konuşuyor.
HPE Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan Genel Müdürü Güngör Kaymak’ın görüşü de araştırmaları destekliyor. Kaymak, her ne kadar uzaktan çalışma, iyi çalışan bir sistem olarak hayatlarımıza girse de bazı handikapları olabileceğinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyor, “Burada en önemli dezavantaj şirket kültürünün yeni işe başlayanlara aktarılması, mevcut çalışanlarla uyumlanması ve yeni davranışların benimsenmesinde ve yaygınlaştırılmasında görülebilir” diye kaydediyor.
ManpowerGroup Türkiye CEO’su Feyza Narlı, ofislerde çalışmanın da belli başlı avantajları olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiği görüşünü paylaşıyor. “Ofiste çalışmanın sağladığı sosyallikle beraberinde gelen motivasyon, oryantasyon verimliliği, kurumsal bağın oluşturulması, odaklanılması gereken konular” diye konuşuyor.
GÜVEN VE AİDİYET SENDROMU!
Araştırmalar, sosyal etkileşimin işyeri bağlılığı ve memnuniyeti ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. 15 milyondan fazla çalışanla yapılan bir Gallup araştırması, “iyi bir iş arkadaşına” sahip olanların “işlerine bağlı olma olasılıklarının 7 kat daha fazla olduğunu, müşterilerle ilişkilerde daha iyi olduklarını, daha kaliteli işler ürettiklerini ve “well being” hallerinin daha iyi durumda olduğunu gösteriyor.
Bu konuda önemli mesajlar içeren başka bir araştırmayı ise PwC Global, Eylül 2021’de gerçekleştirdi. Araştırma, 26 ülkeden, 3 bin 937 şirket lideri ve İK yöneticisinin görüşlerini ortaya koyuyor. Buna göre, birçok şirket, pandemi sırasında işgücü verimliliğini ve performansını artırdı. Ancak, liderlik ve kültür boyutunda, güçlü işgücü stratejilerinin oluşturulmasını yavaşlatan engeller ortaya çıktı.
PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, çalışma ortamında güven inşa etmenin zorlaştığının görüldüğünü söylüyor. Cenk Ulu, “Ankete katılanların sadece yüzde 30’u, organizasyonların, çalışanlar ve bağlı oldukları yöneticileri arasında yüksek seviyede güven oluşturduğuna inandıklarını belirtiyor” diyor ve ekliyor:
“Artan iş yükünün yönetimi, iş – özel hayat dengesi ve ekipler arası koordinasyonun sağlanması gibi öncelikler ofis ortamına kıyasla yeni çalışma düzeninde daha sık gündem olmaya başladı.”
İŞBİRLİĞİ İÇİN OFİS ŞART!
Alexion, AstraZeneca Genel Müdürü Derya Köker, fiziksel etkileşimler ve iletişimi korumak için belirli aralıklarla ofise gelmenin faydalı olduğuna dikkat çekiyor. Köker, “Bence en ideal budur. Böylece tamamen evden ya da ofisten çalışmanın olası dezavantajlarını ortadan kaldırmak da mümkün olacaktır” diyor ve devam ediyor:
“Bir şirketin en önemli parçası olan ve çalışanları bir arada tutan kültürü koruma amaçlı yüz yüze toplantılar, kutlamalar, yemekler gibi fiziksel ortamdaki etkileşimler, pandeminin seyri de el verdiği ölçüde aralıklarla mutlaka yapılmalı.”
Gelecek Varlık Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan da benzer bir görüşü paylaşıyor: “Bu sürenin uzamasının şirketlerin kurum kültürüne bazı etkileri olabilir. Çünkü, bir başarıyı ofiste birlikte kutlamanın, zor bir problemi ofiste birbirimize destek olarak çözmenin veya ayaküstü karşılaştığımızda spontane oluşan fikirlerin hepsini çok değerli buluyorum. Bu nedenle, şimdi dengeye doğru, yani yüzde 50 dönüşümlü bir yapıya doğru ilerliyoruz ve en verimli sistemi oluşturmak için çalışıyoruz.”
ING Türkiye İK Genel Müdür Yardımcısı Meltem Kalender Öztürk, evin ve ofisin sağladığı avantajlardan faydalanmak gerektiğine dikkat çekiyor: “İş programlarını bulunulan ortama göre planlamanın, örneğin evde olunan zamanları bireysel çalışmalara ve ofiste olunan zamanları ise birlikte yaratım sürecine ya da iş birliği yapılması gereken işlere ayırmanın hibrit çalışma modelinin daha sağlıklı çalışmasını destekleyeceğini düşünüyoruz.”
OFİSLERİ YÜZDE 100 AÇMAMIZIN SEBEBİ
- KURUM KÜLTÜRÜ Her şirketin kendi kültürü var. Farkı yaratan, çalışan bağlığını oluşturan, iş tanımının dışında çalışanın yüreğini koyarak çalışmasını sağlayan da bu kültürdür. Ekran arkasında bu kültürü hissedemiyorsunuz.
- AİDİYET HİSSİ İşe aldığımız bir çalışanımız, bir önceki işyerinde 1 yıl boyunca müdürünü ve şirketi fiziksel ortamda hiç görmemiş. Ekran karşısında bir kişinin iş değiştirme konusunda karar alması daha kolay ve hızlı. Arkadaşlarınızdan, sosyal ortamınızdan ve sevdiğiniz ofisinizden ayrılmak ise o kadar kolay olmuyor.
- YARATICILIK Ajandası belirli toplantılar ve fikirlerin ajandaya bağlı kalarak körelmesi, yaratıcılığın azalması, dönmemizin sebeplerinden sadece birkaçı.
3 KONUDA ZORLUK YAŞANIYOR
- PERFORMANS DEĞERLENDİRME Çalışanlar, yöneticilerle aynı ortamda bulunmadığı için değerlendirme ölçütlerini güncelleme gereği doğdu.
- İLETİŞİM Ofis ortamındaki iletişim ve sosyalleşmenin de uzaktan çalışmadan olumsuz etkilendiği bir gerçek.
- ÇALIŞMA SAATLERİ Evdeyken mesai saatinin belirsizleşmesi nedeniyle de ofise kıyasla çok uzun saatler çalışıldığı olabiliyor. Bu nedenle yöneticilerin ekip üyelerinin iş-özel yaşam ve çocuk hassasiyetlerine azami dikkat göstermesi gerekiyor.
CEO’LARA GÖRE İNOVASYONU ÖLDÜRÜR MÜ?
- ATALAY GÜMRAH (Eczacıbaşı CEO): Ofis yaşamı, takım duygusunu yaşatmak, karşınızdaki kişilerin vücut dilini, duygularını hissetmek için hâlâ önemli fırsatlar barındırıyor. Bunları korumak gerekiyor. Bir yandan da uzaktan, mekandan bağımsız katılımcılık olanağı var. O nedenle hibrit çalışmanın katkısı olacağına inanıyorum.
- BERK ÇAĞDAŞ (Renault Mais CEO): Ofise dönmek ve yaratıcılık konusunun, sektörlere, hatta işlere göre değiştiğine inanıyorum. Bazı pozisyonların izole çalışmaktan yarar sağladığını, bazılarının ise mutlak ofiste, işbirliği halinde yararlı olduğunu düşünüyorum.
- BURAK ÖVÜNÇ (Flo CEO): İşbirliği ve beyin fırtınası gerektiren büyük çaplı inovasyonlar için beraber çalışma ortamının gerekli olduğuna inanıyorum.
- DENİZ ŞEKER (Mutlu AKÜ CEO): İnovasyon için, zihnin açıklığı ve fikir akışına uygunluk yeterli. Bence bunu yapabileceğim yer de ofistir.
- RÜSTEM KESGİ (Ankutsan YKÜ): Ekip çalışması ve kolektif aklın, inovasyonu desteklediğine inanıyorum. Ancak, uzaktan çalışma sırasında bu şansımız pek olmuyor.
- SABRİ ÜNLÜTÜRK (Sun Tekstil YKB): Ben ofiste olmaktan yanayım. Şirket kültürü yaratmak, İK yatırımlarını yaşatmak mümkün değil. Başka şehirlerdeki çalışanlarla ortak bir kültür yaratmakta zorlanırken, şimdi bütün grup aynı durumda uzaktayız. Haftanın belli günleri ofiste olmaya inanıyorum.
ÖNE ÇIKAN KRİTİK VERİLER
- 3 Kat: Future Forum Pulse araştırmasına göre, uzaktan çalışan yöneticilerin; ofislere tam zamanlı olarak dönme tercihi, aynı esnekliğe sahip çalışanlarına oranla yaklaşık 3 kat daha fazla.
- % 55: Conference Board’ın CEO Suite 2022 araştırmasına katılanlara, uzaktan çalışmanın yarattığı sıkıntı soruldu. Buna göre global düzeyde CEO’ların yüzde 50’si şirket kültürü, yüzde 55’i iç iletişimde düşüş bekliyor.
- %75: Slack’ın yaptığı araştırmada yöneticilerin ofise dönme konusunda, diğer çalışanlara göre daha istekli olduğu ortaya çıkıyor. Yöneticilerin yüzde 75’i, en azından “3-4” gün ofiste çalışma istiyor.
- %29: McKinsey’nin araştırmasına göre, çalışanlar, ofislere tam zamanlı geri dönmek konusunda isteksiz. Katılanların yüzde 29’u, ofiste bulunmanın zorunlu hale getirilmesi durumunda işi bırakmayı planlıyor.
- % 56: Fast Company’nin CEO ve patronlar arasında yaptığı ankete göre, katılımcıların yüzde 56’sı uzaktan çalışmanın inovasyonu öldürdüğüne inanıyor.
- %57: Blind’ın, 6 bin çalışanın katılımıyla yaptığı araştırmaya göre, pandemi “iş/yaşam” dengesini yüzde 57 oranında kötüleştirdi.
“Bazı müşterilerim bana, JPMorgan’ın rakiplerine kaptırdığı işlerin arkasında yatan gerekçenin; biz görüşmeleri online yürütürken ‘diğer şirketlerin bizzat ziyaretleri ve görüşmeleri olduğunu’ söyledi. Ne ders ama!”
JAMIE DIMON
JPMORGAN CHASE CEO