in , ,

Neşe marka oluyor

Yaşam alanı düzenleme işinin genç duayeni Marie Kondo, yeni yaşam-tarzı imparatorluğunu kurmakta kararlı. Peki, bu neşe verecek mi?

YAZI: ELIZABETH SEGRAN

Beyaz bir bornoz giyen Kondo, pembe kiraz çiçeklerinden oluşan bir buketin yanında duruyor. Fonda enstrümental hafif müzik çalıyor. Los Angeles’ta bu Şubat sabahında, 3,5 milyon Instagram takipçisine yüzlerini nasıl fırçalamaları gerektiğini anlatırken, etrafında dönen bir düzine çalışan arasında, bu müzik Kondo’yu rahatlatıyor gibi görünüyor.

Kawahara pek “alıcı” değil. Omuzuma dokunarak cep telefonunda açık olan Google Translate’te bulduğu “ticklish” (gıdıklayıcı) kelimesini gösteriyor. İngilizce ilk kez söylediği bu sözcüğü kullanarak “Bu fırça size de gıdıklayıcı gelmiyor mu?” diye fısıldıyor. Birisi onu gıdıklıyormuş gibi o kadar çok kıpırdıyor ki fötr şapkası gözlüklerine doğru kayıyor. “Hayatta bu şeyi yüzüme sürmem” diyor.
2015 yılında eşiyle birlikte kurduğu Hollywood, California merkezli KonMari Media’nın CEO’su olan Kawahara, Kondo’nun fotoğraf ve video çekimlerinde bir organizatör gibi çalışıyor. Yapım ekibi sık sık ona dönerek “Güzel!”, “Mükemmel!” demesini bekliyor. Böylelikle çekimin iyi olduğu ve sonrakine geçebileceklerine dair gerekli sinyali alıyorlar.

Kawahara, aynı zamanda sete hayat katıyor. Komik tavırları, Kondo’nun misyonunun merkezinde yer alan sakin spritüelliği daha çok öne çıkarıyor. Kondo, bu misyonu “Onları neyin neşelendirdiğini seçmelerine yardımcı olmak” diye tarif ediyor. Kawahara komik suratlar yaparak, fıkralar anlatarak ve herkesi rahatlatarak ortamdaki ciddiyeti kırıyor. Bu kısmen karaktareriyle ilgili ama aynı zamanda da eşini rahatlatmaya dönük stratejik bir çabanın ürünü. Kondo, Japonya’da “The Life-Changing, Pulsing Magic of Tidying Up” adlı kitabı yayımladığı 2011 yılından bu yana kamuoyu önünde. Ancak en mutlu olduğu anlar, evde üç ve dört yaşındaki kızlarıyla birlikte geçirdiği zamanlar.

Sadece çevirmenin duyabileceği kadar hafif bir sesle “Ailemle geçirdiğim zaman beni en çok neşelendiren zaman. Bu mesajı yayabilmek için kamuoyu önünde olmalıyım. Ancak bu benim için, kalabalık önünde mükemmel bir doğallık sergileyen insanlara göre çok daha zor” diyor.

Son bir yıl boyunca, içe dönük kişiliği ile felsefesini daha geniş bir izleyici kitlesine ulaştırma arzusu arasındaki gerilimle uğraştı. Ocak 2019’da yayınlanmaya başlayan “Tidying Up With Marie Kondo”serisi, Netflix’te yılın en çok seyredilen kurgusal olmayan şovu olmayı sürdürdü. Kondo birdenbire Martha Stewart, Oprah Winfrey ve Gwyneth Paltrow gibi sağlık ve ev hayatı tanrıçalarından oluşan takımyıldızda yerini aldı. 2019 yılı sonunda bir e-ticaret sitesi, bir blog ve bültene imza atmıştı. Ayrıca, evi derleyip toplama yöntemini 40 ülkede anlattığı danışmanlık ağını genişletti.

KonMari Media’nın çoğunluk hissesini Ağustos ayında satın alan, 12 milyar dolarlık Japon e-ticaret şirketi Rakuten’i arkasına alan Kondo, şimdi metodunu ofislere taşıyor. Nisan 2020’de Rice Üniversitesi İşletme Fakültesi profesörü Scott Sonenshein ile birlikte yazdığı “Joy at Work: Organizing Your Professional Life” adlı kitap, farklı şirket türlerine düzenleyici ürün ve hizmet satmak için kapıları açıyor. Kondo, “İş yerinizi düzenlemek; nasıl çalıştığınızı ve işinizle ilgili neyi sevdiğinizi yansıtmanıza fırsat sunuyor” diyor.

Kondo, iş dünyasına girdikten sonra kendisini nasıl bir işin mutlu ettiği sorusuyla boğuşuyor gibi gözüküyor. Yıllar boyunca, girişimci olan diğer ünlülerin izinden yürüyor gibiydi. Ancak şimdi bu stratejiyi bırakmaya karar verdi. Net bir şekilde bu artık keyif vermiyordu. Belki de hiçbir zaman vermedi…

KONDO, KAWAHARA İLE TANIŞTIĞINDA
21 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Kawahara da aynı yaştaydı. Tokyo’daydılar. Asansör bekliyorlardı. Kondo, Kawahara’nın üzerinde Japonca rüya sembolü olan küçük bir rozet iliştirdiği bir takım giydiğini hatırlıyor.

Kondo’nun da kendi rüyaları vardı. Hayatı boyunca tutkusu olan “düzenleme” işini bir kariyere dönüştürmeye karar vermişti. Asansörde Kawahara’ya üzerinde küçük bir kelebek bulunan, yeni basılmış bir kartvizit verdi. İletişimde kalmaya karar verdiler.

Henüz beş yaşında, annesinin dekorasyon dergilerini karıştırırken ev düzenlemesi Kondo’yu büyülüyordu. Yaşı ilerledikçe bunu daha derin bir şeyin manifestosu olarak görmeye başladı. Bir şey sizi mutlu ettiğinde içinizde bir titreşim hissettiren, Japonca’da “tokimeku” denen duyguyu yaratan belli objelere duygusal bir bağ duyuyordu. Bu fikir, şu anda KonMari metodu denilen düzenleme yaklaşımının temeli oldu: Sizde bu duyguyu yaratan nesneleri tutmak, uyandırmayanları bırakmak…

Kondo 18 yaşındayken Şintoist geleneklere doğru çekildiğini hissetti ve kutsal törenlerde yer alan tapınak bakirelerine katılmak üzere başvurdu. “Tapınak benim doğama uygundu çünkü Şintoizm’in temelinde cansız nesnelere de şükran vardır” diyor. Üniversitede sosyoloji eğitimi alan Kondo, Tokyo’da bir işe yerleştirme ajansında çalıştı ancak her gecesini ve hafta sonlarını insanların evlerindeki birikmiş eşyaları temizlemelerine yardımcı olmak üzere bir iş kurma yolunda adımlar atarak geçirdi. Verdiği hizmete talep artarken bir müşterisi ona bu konuda bir kitap yazmasını önerdi. Altı aylık bir yazma kursu esnasında “The Life-Changing, Pulsing Magic of Tidying Up” kitabının taslağını yazdı. Programın sonunda yayımcılara gösterdiği kitap 2011 yılında raflarda yerini aldı ve bir anda Japonya’da “hit” oldu. Danışmanlık hizmeti için de teklifler yağmaya başladı.Kondo bu üne alıştıktan sonra, o sırada Osaka’da insan kaynakları stratejisti olarak çalışan Kawahara ile yeniden bağlantı kurdu.

Sonrasında ilişkileri ile kariyerleri bir örgü gibi ilerledi. Kawahara, “İkimiz de çalışmayı çok seviyoruz. Paylaştığımız özel dakikalarda bile hep iş hakkında konuşuyoruz” diyor. İlişkilerinde iş bölümü netti. Kawahara, “O, dünyaya mesaj verme konusunda çok iyi bir yazar. Ben ise iş yaratma ve ‘network’ kurma alanında iyiyim” diye konuşuyor. Kitabın ABD’de çıktığı yıl olan 2014’te evlendiler ve 2016 yılında San Francisco’ya taşındılar. Çünkü, kitaba en büyük tepkiyi ABD’deki okurlar vermişti.

KONDO WORLD
Mütevazı bir Japon “toplama danışmanının” ve kişisel felsefesinin hayat değiştiren etkisi
           

KONDO’NUN FELSEFESİNİN JAPONYA dışında ilgi görmesi Kondo ve Kawahara’yı hâlâ şaşırtıyor. Kawahara, “Japonya’da herkes küçük evlerde yaşar. Bu nedenle insanların düzenleme konusunda zorluk çekmesini anlayabilirsiniz. Ama biz ABD’de herkesin çok büyük evlerde yaşadığını düşünüyorduk” diyor. “The Life-Changing Magic of Tidying Up”ın piyasaya çıktıktan sonra bir yıl içinde 2 milyon adet satması karşısında Kawahara “Bu kadar çok okuyucunun olması şok ediciydi” yorumunu yapıyor.

Elbette kaçınılmaz tepkiler de vardı. Bazı eleştirmenler, felsefesini daha geniş bir minimalizm eleştirisine sürükledi. Yaklaşımını sınıfçılıkla suçladılar çünkü fakir insanların sadece “neşeyi ateşleyen” şeylere sahip olma lüksü yoktu. Başkaları onu ekonomiye zarar verebilecek anti-kapitalist bir gündem yaratmakla suçladı. Bir de onun insanları kitaplardan kurtulmaya teşvik ettiğini düşünen kitap tutkunları vardı. Kondo, “Aldığım eleştirilere gelince, kendimi yeterince iyi ifade edemediğimi düşünüyorum” diyor.

Kondo’ya dönük ilgi arttıkça, yeni iş olanakları sel gibi akmaya başladı. Çift 2015 yılında Japonya’da (ayda 3 dolar ödeyen) abonelerin Kondo’ya düzenleme konusunda sorular sorabileceği bir hizmet başlattı. Sonraki yıl ücretsiz bir iPhone uygulaması çıkardılar ve Avustralya’da KonMari, düzenlemeyle ilgili bilgisayar yazılımı için “neşe kıvılcımı” teriminin patentini aldı.
Bugüne kadar KonMari metodunu yaygınlaştırmak açısından en etkin kanal ise TV oldu. Kondo’nun kitabı 2013 yılında televizyona uyarlandı. 2016 yılında Japon NHK şirketinin hazırladığı “Tidy Up With KonMari” isimli iki bölümlük İngilizce belgeselde Kondo, New Yorklulara evlerini düzenlemeleri için yardımcı oldu.

Bazı açılardan bu aslında olacakların bir provasıydı. Kitabın haklarını alan ve sitcom fikrini NBC’ye satan, hatta bir “Tidying Up” filmi için teklifler hazırlayan deneyimli TV ve film yapımcısı Gail Berman, Kondo’nun merkezinde olduğu, senaryosuz bir realite şovu için bir sunum yaptı. Amazon ve Netflix’in ilgilendiği projede kazanan Netflix oldu. Bu projedeki temel fark, sadece Kondo’nun konseptine değil, kendisine de yer vermekti.

Sekiz bölümlük “Tidying Up With Marie Kondo” serisi 2019’da Yeni Yıl’da Netflix’te ilk kez yayınlandığında, tepkiler şaşırtıcıydı. Google’da “Marie Kondo” için yapılan aramalar, kitabın ABD’de satışa çıktığı dönemin 100 katına çıktı. (Şovla bağlantısı olmayan) The Container mağazasında satışlar yaklaşık yüzde 9 arttı. Şovun ilk 3 haftasında gözüken “dolap tertipleme kitleri” için verilen siparişler, hazır giyim şirketi ThredUp’ta yüzde 80 yükseldi. Netflix derhal ikinci sezon için sipariş verdi.

Sonrasında Kondo, işini büyütmek isteyen bir insan için sıra dışı bir şey yaptı: Teklife yanıt vermedi. Netflix ile şovun ikinci sezonu için hâlâ anlaşma imzalamış değil. Şovun satın alınması ve yaratılması işlerini yürüten Netflix yöneticilerinden Brandon Riegg, ikinci sezonun durumu kendisine sorulduğunda şu yanıtı veriyor: “Marie’yle çalışmaya devam etmek için heyecan duyuyoruz ve sonraki adımların neler olacağını halen tartışıyoruz.”

Her halukarda, TV yapımının zorlukları Kondo’ya zarar verdi. “Bu fırsat onun için büyük bir stres kaynağı oldu” diyor Kawahara; “Özel hayatımız ve işimiz arasında bir denge kurmakta zorlandık.”
Kondo’nun daha az yorucu bir içerikle izleyici karşısına çıkabileceği konusunda spekülasyonlar olsa da ikinci bir sezon teklifini hemen kabul etmemesi, KonMari ekosisteminde dalgalanmalar yarattı. “Tidying Up” başladığında KonMari’nin 250 civarında sertifikalı danışmanı bulunuyordu. 2019 yılı sonunda bu sayı 400’e ulaşmıştı. Boston’daki danışmanlardan Phoebe Cusack, “Netflix’teki şova dönük ilgi nedeniyle bu işe koşarak girdim” diyor. Cusack, ikinci sezonun 2020’nin ilk haftalarında başlayacağını ve böylelikle yeni müşteriler geleceğini düşünüyordu. Ancak böyle olmayınca işler kurumaya başladı. Cusack, “Buna güveniyordum. Kondo sanırım danışmanlarını düşünmüyor” diyor.
Kondo’nun Netflix şovunun yarattığı yankılar zirveye ulaştığında, Kawahara, KonMari’yi büyütme seçeneklerini değerlendirdi. Mart 2019’da “The Information”, KonMari’nin 40 milyon dolara kadar yatırım sermayesi aradığını yazdı.

Daha sonra Ağustos ayında KonMari, Rakuten’in miktarı açıklanmayan bir tutar karşılığında şirkette çoğunluk hissesini satın aldığını bir basın bülteniyle açıkladı. Şöhretin zirvesinde ve hareketleri yakından izlenen bir ünlü olduğu için bu gelişme bir şekilde kamuoyunun dikkatinden kaçmadı.
Kawahara, Rakuten’in KonMari yönteminin arkasındaki Japon felsefesini anladığını ve aynı zamanda küresel bir ölçeğe sahip olduğunu vurguluyor. Grubun bankaları ve mortgage alanında hizmet veren kuruluşları olduğuna dikkat çekerek “Rakuten Japonya’da Amazon’dan bile büyük. Orada her insanın hayatına dokunuyor” diyor. Rakuten satın alması, KonMari’nin Netflix ile yeniden anlaşma yapmakta neden yavaş davrandığını da açıklıyor olabilir. Çünkü, şirketin Rakuten TV isimli, ABD’de bulunmayan ama birçok ülkede faaliyet gösteren kendi yayın hizmeti var. Kawahara’ya Kondo’nun sonraki durağının Rakuten TV olup olmayacağını sorduğumda “Eğlence alanında nasıl bir ortaklık yapacağımızı Rakuten ile hâlâ tartışıyoruz” diye yanıt veriyor. Rakuten yatırımından sonraki aylarda KonMari ana şirketin güçlü yönleriyle uyumlu şekilde iş alanlarına yeni boyutlar katmaya başladı. Kasım 2019’da Kondo’nun kendi hayatına “mutluluk katan” ürünleri sergilediği bir e-ticaret mağazası kurdu. Burada dengeyi yeniden sağlamak üzere bir kristale vurarak ses çıkarabileceğiniz 75 dolarlık bir ses çatalı (diyapazon) gibi ürünler bulunuyor. 180 dolarlık toprak bir buhurdarlık ve 22 dolarlık kuru fırça gibi eşyalar da yer alıyor.

Ardından, Kondo’nun 2018 baharında açık artırmayla Little Brown’a sattığı “Joy at Work” adlı kitap geldi. Ancak, Kawahara’ya göre bu esnada, Kondo’nun metodunu iş yerine taşıma fikri ile şirketin yeni yatırımcısının değerleri iç içe geçti. Kawahara, şöyle anlatıyor: “Kitap üzerinde çalışırken Mickey (Rakuten’in CEO’su Mikitani) bunu duydu ve ‘Yıllardır çalışanlarıma bunu anlatıyorum. Beni dinlemiyorlarsa belki Marie’yi dinlerler’ dedi.” Anlaşma kamuoyuna açıklandığında Mikitani, LinkedIn’de şunları yazdı: “Rakuten ailesinde herkes her hafta çalışma alanını temizliyor. Ben de dahil olmak üzere hepimizi haftada bir gün çalışma alanımızı temizlerken görebilirsiniz.”

“The Life-Changing Magic of Tidying Up”tan farklı olarak “Joy at Work”te iki anlatıcı var. İlk bölümü yazan Kondo, iş yerindeki masanızı organize etmeniz ve dijital alanınızı derleyip toplamanız için ipuçları sunuyor. “İş yerinde, şu anda yapmamız gereken ya da kariyerimizin geleceğinde faydalı olabilecek şeyler var” diyor. Rice Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden organizasyonel davranış profesörü Sonenshein ise ikinci bölümü yazmış ve burada KonMari metodunun karar verme, zaman yönetimi ve profesyonel ilişkiler gibi alanlara nasıl uyarlanabileceğini anlatıyor.

İş yeri ortamına doğru açılmak, KonMari Media’nın iş hayatıyla ilgili içerik ve ürünler de sunabilmesini sağlıyor. Artık KonMari mağazası, 119 dolarlık aromaterapi difüzörleri, 75 dolarlık ataç saklama küpleri, 175 dolarlık deri kaplama, telefon şarj istasyonları gibi ürünler de satıyor. Ve KonMari bol kazançlı profesyonel koçluk alanına doğru da açılıyor.

BEŞ YIL ÖNCE KONDO ABD’DE henüz popülerleşmeye başladığı zamanlarda, eBay ile ortaklığa giderek çocukların okula dönmeden önce işlerini derleyip toparlamalarına yardımcı olacak flaş bellekler sunmuştu. Geçen sonbahar da “Kiki and Jax: The Life-Changing Magic of Friendship” adlı kitabı yayımladı. Okul öncesi çocuklar için hazırlanan bu resimli kitap, sincabın istifleme eğilimi nedeniyle dostlukları test edilen bir sincap ile baykuşun hikayesini anlatıyor. Öykü çocuklara oyuncaklarını nasıl düzenleyeceklerini göstermek üzere tasarlanmış. Kawahara, KonMari’nin yakın zamanda hazır olacak ve çocuklara düzenli olmayı öğretecek bir oyun üzerinde çalıştığını söylüyor.
Bütün gün süren film çekimi sonrasında Kondo ve Kawahara, Los Angeles’ta bir yerleşim bölgesinde park ettikleri arabalarına doğru yürüyor. Annesinin yanında, oyun parkına doğru yürüyen üç yaşındaki bir kız çocuğu TV şovunda gördüğü Kondo’yu hemen tanıyor ve ona “Oyuncaklarımı KonMarilemeyi seviyorum” diyor.

Kondo gülümsüyor ve çocuğu hafifçe kucakladıktan sonra, günü bakıcılarıyla geçiren iki çocuğuna kavuşma isteğiyle yürümeye devam ediyor. Arabayı hareket ettirmeden önce Kawahara, “Evde olmayı seviyor. İşte, düzenlemeyi sevmesinin nedeni bu” diyor.

Görevlerinizi düzenleyin
Kondo yeni kitabında işinizi keyifli hale getirmek için onun yöntemini nasıl uygulayacağınızı anlatıyor.

GÖREV YIĞININIZ
bir ayna gibidir; şu anda ne yaptığınızı yansıtır. Aynaya baktığınızda nasıl hissediyorsunuz? Birçok insan ideal iş hayatına yaklaşmak için fırsatlar görüyor ama değişiklik yapma konusunda emin değil. Burada kontrolünüzü veya küçük değişikliklerin günlük işten keyif almanız üzerinde sağlayabileceği gücü hafife almayın. Görevlerinizi tasnif ettikten sonra her kısmı gözden geçirin. Toparlanması en kolay olandan başlayın, ardından projelere ve gelişimle ilgili olanlara geçin. Her görev için kendinize şunları sorun:

• Bu görev işimi sürdürmem -ve mükemmelleştirmem için- gerekli mi?
• Bu görev, örneğin zam/terfi almama ya da yeni bir beceri edinmeme olanak sağlayarak, daha keyifli bir gelecek yaratmama yardımcı olacak mı?
• Bu görev işten duyduğum tatmine katkıda bulunuyor mu?

Bu üç koşuldan birine uymayan görevleri yapmayı bırakın.
Gerekli olan, fakat keyif uyandırmayan çok fazla göreviniz varsa ne yapacaksınız? Ya da sürdürmeniz için bir neden olmamasına rağmen patronunuz hiçbir görevden vazgeçmenizi istemiyorsa ne yapmalısınız? İşte benim izlediğim pratik bir kural: Fayda testini uygulayın. Dürüst olun;
gönderdiğiniz haftalık raporu okuyan kimse var mı? Bu, karar süreçlerini değiştiriyor mu? İşinizin faydasını değerlendirmek için yarattığınız sonuçları araştırabilirsiniz. İnsanların işinize değer verdiğini öğrenebilir ve bir görevde yeni bir anlam bulabilirsiniz. Bir görevin yine de yapmaya değer olduğuna ikna olmadıysanız, gidip patronunuzla konuşun. Fayda testinin sonuçlarını paylaşın.

Sizin aksinize patronunuz yaptığınız işin önemli olduğunu görüyor olabilir. Fayda testini uyguladıktan sonra, bırakmak istediğiniz görevlerin değeri üzerine açık bir diyalog kurun ve patronunuza bunları yapmanızın bedelini anlatın. Bütün bunlar onu ikna etmek için yeterli olmuyorsa, belki de patronunuz mantıksızdır. Ancak iş değiştirmek istemiyorsanız, bununla birlikte yaşamak zorunda kalabilirsiniz.

Görev listeniz sizi tatmin ediyorsa, ideal iş hayatına doğru ilerlemeye devam edip etmediğinize dair periyodik kontroller yapın. Önünüze yeni görevler çıktığında, onları kabul etmeden önce yapmaya değer olup olmadıkları konusunda karar verin.
—Scott Sonenshein

SİZİ MUTLU EDECEK İŞLERE ÖNCELİK VERİN
Şu anda işim bana keyif veriyor. Ancak programımın çok yoğun olduğu, fiziksel ve zihinsel olarak çok yorulduğum bir dönem oldu. KonMari Metodu’nu paylaşmak üzere büyük bir fırsat olarak görerek, mümkün olduğunca çoğunu kabul ettim. Ancak aynı dönemde ilk çocuğuma hamile kaldım ve zihnim ile bedenim büyük bir baskı altında kaldı. Bazen duygularımı kontrol edemiyor ve günün sonunda gözyaşlarına boğuluyordum. En sonunda, bu şekilde devam edemeyeceğimi anladım. Böylece çalışma biçimimi değiştirmeye başladım.

Amacım, KonMari Metodu’nu dünya çapında paylaşmak ve düzenleme yöntemiyle hayatlarında mutluluğu seçmeyi öğrenmeleri için olabildiğince çok insana yardım etmek.Bu görüye sahip olarak, özellikle yoğun olduğum dönemlerde hayattan aldığım keyfi artırmak için önceliklerimi belirledim. Sevdiğim veya yapmak istediğim şeyler için bilinçli olarak zamanımı planlıyorum. Bunlar iç dengemi geri kazanmama yardımcı oluyor ve tazelenerek, pozitif enerjiyle dolarak işe geri dönüyorum. Bazen hayatımız pahasına işe öncelik veriyoruz. Bu durumda benim önerim: Fiziksel ve duygusal açıdan iyi olmayı birinci sıraya koyun.

Aşırı iş yükü tükenmişliğe yol açar. Tükendiğimizde parlak fikirlerden ilham alamayız veya iyi sonuçlar elde edemeyiz. İşimizi sevsek bile, ondan nefret etmeye ve onu sürdürmekte zorluk çekmeye başlarız. İlk adım, yenilenmek ve canlanmak için zaman yaratmaktır. Kalan zamanınızda verimli bir şekilde çalışabilmek için programınızı planlayın. Uzun vadede, çalışmalarımıza neşe ve gönül rahatlığıyla yaklaşmak daha verimli olacaktır.
—Marie Kondo

Kawahara, “KonMori’nin temelindeki güç, burada yanlış cevaplar olmaması” diyor.

 

1. San Jose
2015 yılında Kondo, ebeveynler ve çocuklara dönük, indirilebilir ezber kartlarını da içeren bir okula dönüş kılavuzu için eBay ile ortaklık kurdu.

 

2. Brooklyn
Deneyimli kozmetik yöneticisi Lindsay Knaak-Stuart, 2017’de özel olarak tasarlanmış, “Kondo tarzı” Meant banyo ürünleri serisini çıkardı.

 

3. Menlo Park
California 31 Aralık 2018’de Kondo’nun Instagram’da 710 takipçisi vardı. Bundan bir gün sonra Netflix şovu başladı ve 14 Ocak 2019’da takipçi sayısı 1,3 milyona ulaştı.


4. Chicago

DePaul Üniversitesi’sinde bir psikoloji profesörü, ev ne kadar dağınıksa ailenin mutluluğunun o kadar az olduğunu anlatan “Evin Karanlık Yüzü” adlı bir çalışma yayınladı.


5. Dallas

Netflix’te “Tidying Up With Marie Kondo”nun yayına başlamasıyla The Container Store, Mart 2019’da sona eren 3 aylık bilançosunda yaklaşık yüzde 9 satış artışı yakaladı.


6. Buenos Aires, Arjantin

Kadınların eski kıyafetlerini sattığı Renová Tu Vestidor adlı sosyal platform, satışlarının 2019’un ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 200 arttığını ve Tidying Up’ın popülerliği sayesinde ürün sayısının 80 binden 150 bine yükseldiğini açıkladı.

 

7. Tokyo
“The Life-Changing, Pulsing Magic of Tidying Up”, Ocak 2011’de yayımlandı ve yaklaşık bir yılda 1,25 milyon adet sattı.

 

8. Stockholm
Margareta Magnusson, 2018 yılında onun felsefesine paralel “The Gentle Art of Swedish Death Cleaning” adlı kitabıyla, “bir sonraki Kondo” olarak adlandırıldı.


9. Berlin

Almanya, 2013 yılında, Kondo’nun kitabının çevrildiği ilk Batı ülkelerinden biri oldu. “Magic Cleaning”, en çok satanlar arasına girdi ve Shpock gibi ikinci el online sitelerin yükselişini ateşledi.


10. Londra

İngiltere’de Kondo’nun kitap başlığı çevrilirken “pulsing” sözcüğü düştüğünde küçük bir şamata yaşandı ve şakacı bir yazar şöyle dedi: “Şimdi on yılların karmaşasının derlenip toplanmasında, muazzam, neredeyse orgazmik bir zevk olduğunu kabul etmek zorundayım.”


11. Şangay

Kondo’dan esinlenen Han Yi’en, 2013’te insanların evlerini ücret almadan toplamaya başladı ve 2 yıl sonra bu alanda 300’den fazla kişinin çalıştığı profesyonel bir şirket kurdu.

 

12. Gurugram, Hindistan
Hindistan’ın sertifikalı ilk (ve Kondo’nun Netflix’teki şovu başladığındaki tek) “KonMari danışmanı” olan Gayatri Gandhi, “Tidying Up” yayınlandıktan sonra yüzde 40 talep artışı yaşadı.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ayse-evyap

Benim işletim sistemim:Evyap Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Evyap Kadakal

Holdinglerin-Yeni-Ajandasi

Holdinglerin Yeni Ajandası: Üreterek Büyüyen Güçlü Bir Ekonomi için Tartıştılar