in , ,

Benim işletim sistemim: Girişimci, Yatırımcı, Informed Yönetim Kurulu Üyesi Magdalena Yeşil

“Power Up” kitabının yazarı olan Yeşil, yoğun temposunda “işletimi sistemini” yönetme stratejisini anlattı.

Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt, onun için, “Bütün kadınların onun gibi, hayallerini takip etmelerini öneririm” demişti. Magdalena Yeşil, İstanbul doğumlu bir iş kadını… Hayallerinin peşinden mühendislik okumak için Stanford’a gitmesi kariyerini değiştirdi. Mezun olduktan sonra Salesforce dahil çeşitli şirketlerde çalıştı, girişimler yaptı. Şimdi SoFi, Smartsheet, Zuora gibi şirketlerde yönetim kurulu üyeliğini yürütüyor.

En iyi ve en kötü alışkanlıklarınız nedir?
En iyi alışkanlığım odaklanmak, bir konuya yüzde 100 odaklanabilirim. Dünyada başka hiçbir şey yokmuş gibi o konuyla ilgilenebilirim. En kötü alışkanlığım ise sabırsızlık. Babam, “Dünyada sabır dağıtılırken ben bir tarafta durmuş, hiç sabır almamışım” derdi. Bu bir hastalık ve bir bozukluk. Ama düzeltmeye çalışıyorum.

Bir mantranız/felsefeniz var mı?
Her sabah kalktığımda bir tek konu düşünürüm. Bugünün en önemli konusu nedir diye belirler, günün sonunda onu tamamlamaya çalışırım. Her türlü dikkat dağıtıcı faktöre rağmen onu bitirmeden günü tamamlamam.

Yaratıcılık açısından tıkandığınızda ne yaparsınız?
Ben yaratıcı değilim, yaratıcılık bende yok. O nedenle de tıkanmıyorum. Yaratıcı olduğum tek zaman, mutfakta olduğum anlardır.

Hayran olduğunuz/etkilendiğiniz bir iş insanı var mı?
Etkilendiğim birçok insan var. Mesela ortağımdan çok etkilendim. Dan Lynch ile iki şirket kurduk. Onun en iyi tarafı, ne kadar olumsuz şeyler olsa da daima mutlu ve pozitif olmasıdır. Yüzündeki gülümseme asla eksik olmaz. Bir başka önemli tarafı ise ‘sözünün söz’ olmasıdır. Hiçbir zaman yazılı anlaşmamız olmadı ve hiç sorun yaşamadık. Çünkü, biz birbirimize söz verdiğimizde sorun çıkmayacağını biliriz.

Şimdiye kadar yaptığınız en büyük hata neydi?
En büyük hatam, vakit ayırmamam gereken insanlara vakit ayırmamdır. Bazı insanlarda gerçekten düzeltemeyeceğin yetersizlikler, bozukluklar var. O insanlar için “Belki değişebilirler” diye umut beslemek, benim en büyük hatam oldu. Sen onları değiştiremezsin, ancak onlar isterlerse kendilerini değiştirebilirler.

Herkesin okumasını önerdiğiniz bir kitap var mı?
Kendi kitabımı (Power Up) öneririm. Çünkü, benim kitabım gerçekten çok basit… Sadece uygulamaya yönelik bir kitap. Orada bir konu var: “Asla pişman olma.” Sadece boşuna zaman harcamanıza neden olur, sizi yanlış yere götürür. Onun için pişmanlık sizin enerjinizi emer. Pişmanlık değil, yanlışlardan ders almak gerekir.

Kariyerinizdeki en önemli dönüm noktası nedir?
Mühendislik okumak. Benim için en önemli dönüm noktası Stanford’a gelmek ve mühendislik okumak oldu.

İş hayatındaki giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Olabildiğince rahat giyinirim. Ancak karşımdakine ve bulunduğum yerdeki kişilere saygısız kıyafetler giymem. Karşıya saygılı ve rahat neyse onu giyerim.

Çantanızda her zaman ne taşırsınız?
Çanta taşımıyorum. Benim hiçbir zaman çantam olmaz. Kıyafetlerimde her zaman cep vardır. Cebimde bir anahtar ve cep telefonu dışında hiçbir şey taşımam.

Ofisinizdeki favori objeniz nedir?
Ofisimdeki en değerli ve sevdiğim objem, babamla küçüklük resmimdir. Bana en çok mutluluk veren objenin o olduğunu söyleyebilirim.

Beğenerek izlediğiniz bir TV programı/dizi var mı?
Benim 30 senedir televizyonum yok. Netflix dahil hiçbir yerde dizi izlemiyorum. Ben kendi hayatımı izliyorum, o yeterince dramatik.

En beğendiğiniz şarkıyı paylaşır mısınız?
Ben klasik müzik severim. Franz Schubert’i severek dinlerim.

Favori sosyal medya hesaplarını paylaşır mısınız?
Sosyal medyayı sevmiyorum. Çok fazla vakit alıyor. Facebook, Youtube, Instagram’a girdim. Fakat şu anda bir tek Linkedin’de varım, orada da her girdiğimde 40-50 mesaj görüyorum. Çok zaman aldığı için ilgilenemiyorum.

Duymaktan hoşlanmadığınız bir iş deyimi/moda terim var mı?
Son dönemde ‘Full transparency’ (Tam şeffaflık) deyimini çok duyuyorum. Bunu özellikle de samimi olmayanlar, yalan söylediği açık olanlar söyleyince hoşuma gitmiyor.

Favori twitter hesabınız nedir?
Benim internetle, sosyal medyayla ilgim yok. Haberleri arkadaşlardan ve çalıştığım insanlardan alıyorum. Yoksa çok çabuk vakit harcayacağım. Gazeteleri, dergileri internetten takip etmiyorum.

“YETERİNCE TEŞEKKÜR ETMİYORUZ”
Teşekkür, en önemli şeydir. Ben bu konuya çok önem veriyorum. Telefonla, e-maille, çiçek göndererek ya da mektup yazarak iletirim. Dünyanın en kolay, en ucuz iletişim yolu. Ama maalesef dünyada teşekkür çok fazla kullanılmıyor. İnsanlar bu alışkanlığından vazgeçmişler, yeterince teşekkür etmiyorlar. Hem eden hem de edilen için önemli…

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benim işletim sistemim: LC Waikiki Mağazacılık CEO’su Berna Akyüz Öğüt

Benim işletim sistemim: Esas Holding CEO’su Çağatay Özdoğru