in , , ,

“Generalist”in yükselişi

Bill Gates’ten Elon Musk’a dünyanın takip ettiği liderler, başarılarını birden fazla disiplinden beslenmeye, farklı alanlara ilgi duymaya bağlıyor. Dünyada “generalist” olarak tanımlanan bu kişilere yönelik arayış da artış eğiliminde. Peki Türkiye’de iş dünyasının tercihi hangisi: Her konuda bir şeyi bilenler mi, bir konuda her şeyi bilenler mi?

genaralist

YAZI: M.RAUF ATEŞ

Ünlü golfçü Tiger Woods’un bu sporla macerası daha 6 aylıkken başlamıştı. Bir golf tutkunu olan babası Earl Woods, onun da aynı sporu tutkuyla yapmasını istiyordu. Daha bebek yürütecindeyken elinde golf sopası vardı ve onu her yere sürüklüyordu. 10 aylıkken vuruşu taklit ediyor, 2 yaşındayken bir televizyon kanalında Bob Hope adlı oyuncunun önünde vuruşunu gösteriyordu. 3 yaşında babası ona medya eğitimi vermeye başlamıştı. 21 yaşına geldiğinde ise dünyanın en iyi oyuncusuydu. İşin sırrı golf sporuna odaklanmasıydı. Teknik eğitim alır gibi bol bol uygulama yapıyordu.

federer
Roger Federer

Ünlü tenis oyuncusu Roger Federer ise farklı bir yoldan yürümüştü. Kayak, kaykay, ragbi, badminton, basketbol ve futbol gibi çok sayıda spor ile ilgilenmişti. Annesi tenis koçuydu, ancak topları normal şekilde geri göndermediği için ona koçluk yapmayı reddetmişti. O yine de yoluna devam etti.

Kendisini bir üst düzeye çıkarmak için çalışan koçlarına, “Şu anda arkadaşlarımla profesyonel güreş hakkında konuşuyorum” diyerek “hayır” demişti.

Yerel bir gazeteden röportaj teklifi alacak kadar iyi oynamaya başladığında, kendisine yöneltilen sorulardan biri şu olmuştu: “İlk kazancınla ne almayı planlıyorsun?”

Annesi dahil, herkes onun bir Mercedes diyeceğini düşünmüştü. Ancak, onun yanıtı farklı olmuştu: “Daha fazla CD.” Müziğe büyük tutkusu vardı ve ilk kazancı için aklına o gelmişti.

Bu öyküyü David Epstein, Range adlı kitabında anlatıyor. Daha fazla konuya odaklananlar ile belli alanda uzmanlaşanları karşılaştıran Epstein, şu soruları yöneltiyor:

“Akranları sadece tenise odaklanırken o badminton, basketbol ve futbol oynamaya devam etti ve onların önüne geçti. Peki bu öykülerden hangisi norm olarak kabul edilmeli? Bireysel hikayeler yerine bilime bakarsanız, hangisi normdur?”

David Epstein, “Roger Federer’i örnek almak gerekiyor” diye yanıt veriyor. Ona göre farklı alanlarla ilgilenip, farklı beceriler kazanan liderlerin, Federer örneğinde olduğu gibi başarılı olmaları, bu başarılarını devam ettirmeleri daha kolay oluyor.

Çok şey bilen Bill Gates

Microsoft’un kurucusu Bill Gates, kendini Roger Federer’in tarafında hissediyor. “Benim kariyerim genel bilgi modeline (Generalist) oldukça iyi uyuyor” diyen Gates, şöyle anlatıyor:

“Washington Üniversitesi’nde gece geç saatlerde kodlama yapmak için bodrumdaki yatak odamdan gizlice çıkardım. Ancak bilgisayar tutkum, her zaman başka ilgi alanlarıyla karışmıştı. Geniş bir yelpazeye uzanan birçok konuda kitap okumaya çok zaman harcadım.

İnanıyorum ki, Microsoft’un yükselişinin arkasındaki temel nedenlerden biri, o dönemki diğer girişimlerden daha geniş düşünmemizdi. Sadece parlak kodlayıcıları değil, kendi alanlarında ve farklı alanlarda gerçekten geniş bakış açısına sahip kişileri işe aldık. Aralarındaki en meraklı ve en derin zihinsel modellere sahip olanların, bu ekip üyeleri olduğunu fark ettim.”

Gates, büyük inovasyonları yapanların da bu profildeki liderler arasından çıktığına dikkat çekiyor: “Büyük buluşlar yapanların hepsi, birçok farklı kaynaktan farklı bilgi parçalarını birbirine bağlama beceresine sahip kişilerdir.”
Bill Gates, bu konuda çarpıcı bir örneği, sanat dünyasından yenilikçi bir sanatçı Lin-Manuel Miranda’nın ağzından veriyor: “Buna ben insan beyninde aynı anda birçok uygulamanın açık olması diyorum.”

Uzmanlaşma mı, geniş bilgi mi?

David Eptein’in kitabı yeni ancak tartışma çok eski… İş dünyasında “Generalist” ve “Specialist” konusu çok uzun süredir tartışılıyor. Hangi tip lider ya da çalışanların şirketlerde/organizasyonlarda bulunması, hangi oranda yer alması gerektiğine yanıt aranıyor.

Son dönemde ağır basan taraf ise “çok farklı alanlarla ilgilenen, bilgisi ve ilgisi olan” kişileri tanımlayan “Generalist” oluyor.

Koç Holding’in eski CEO’su Turgay Durak, tam böyle bir tanım yapıyor. Ona göre, ilk işine giren veya 3 yıllık çalışma sonucunda ikinci işine giren genç, ‘specialist’ olarak başlar. Zaman geçtikçe verilen ek görevlere yaklaşımı, beraber çalıştığı takım arkadaşlarıyla iletişimi, üst-alt ilişkileri, yeni konulara merakı, analiz ve sentez kabiliyeti, onu generalist konuma aday olmaya götürür. Eski deyimiyle ‘usta-kalfa-usta-ustabaşı’ yaklaşımı, günümüzün yaklaşımıyla ‘mentor ve koç’ destekleriyle üst düzey yönetici adayı konumuna ulaşır. Durak, “İşte bu aşamada bütçe yapmaktan uzun vadeli strateji oluşturmaya kadar geniş yetkinliklere sahip bir lider olmalıdır” diye ekliyor.

elon-musk
Elon Musk

Musk’ın yolundan gidenler

Kardeşi Kimbal Musk’a göre, Tesla’nın kurucusu Elon Musk, daha 10’lu yaşlarda değişik disiplinlerden günde iki kitap okurdu. İlk yıllarında bilim, din, kodlama, bilim insanlarının hayat hikayeleri ve girişimcilikle ilgili kitaplar okurdu. Sonraki yıllarda fizik, mühendislik, ürün tasarımı, işletme, teknoloji ve enerji gibi alanlara da odaklandı. Kardeşine göre Musk, öğrendiklerini etrafına ve işe aktarmakta başarılıydı.

Bunu sonraki yıllarda da ortaya koydu. Enerji, otomobil, uzay, havacılık, yapay zeka, ödeme sistemleri gibi alanlarda dünyayı değiştiren şirketler kurdu.

Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih, içinde bulunduğumuz dönemde, “birlikte çalıştığı kadrolara karar verirken, konusunda uzmanlaşmış, ancak aynı zamanda karşılıklı olarak ilgisiz gibi görünen gelişmelerin birbirini nasıl etkileyebileceğini düşünme becerisini de edinmiş yetenekleri değerlendirmeye” özen gösterdiğini söylüyor. Garih, bu konuda birkaç öneride bulunuyor:

  • Bireylerin kariyer planı yaparken birçok alana odaklanarak geniş bir yelpazede bilgi sahibi olmalarının yanında ilgi duydukları bir konu dikeyinde odaklanarak uzmanlaşmaları da çok önemli.
  • Çeşitli coğrafyalarda bulunmalarının ve işlevsel yönde deneyimler edinmelerinin yanında, bakış açılarında kendi konusundaki derinlikleri ile birlikte sektörlere geniş de bakabilen ve bilgi sahibi yeteneklerle çalışmayı tercih ediyorum.
  • Benim ihtiyacım olan oyuncular, hem konusunda uzman hem de verileri bilişsel becerileri ve istatistiksel yaklaşımları ile birleştirip özgün bir biçimde harmanlayabilen vizyon sahibi yeteneklerdir.
  • Rahmetli Sakıp Sabancı’nın öğütlerinin arasında yer alan “Her şeyin bir şeyini, bir şeyin her şeyini bileceksiniz” ifadesi de genç yeteneklerin kariyer planlarına çok öğretici bir şekilde ışık tutuyor.
Reid-Hoffman
Reid Hoffman

Yeni şirket kurarken

Yeni kurulan şirketler için ideali ne olmalı? LinkedIn’in kurucusu ve çok sayıda startup’a yatırım yapan Reid Hoffman, “Şirketin ilk yıllarını aile olarak tanımlıyorum. 10’dan daha az kişinin çalıştığı aile dönemlerinde herkesin generalist olması gerekir” diye konuşuyor ve ekliyor: “Yeni kurulan bir şirkette daha fazlasına gücünüz yetmez. Kimse, ‘Ben sadece bunu yapacağım’ diyemez. Generalist, yeni bir ofis bulmaktan ortaklık görüşmelerini yapmaya, finansmandan maaş bordrolarına kadar her şeyle ilgilenir. Şirketin büyümesiyle uzmanlara ihtiyaç ortaya çıkacaktır.

Şirket inovasyon odaklı bir döneme girdiğinde uzmanların ağırlığı olacaktır. Çünkü, belli alanlarda uzmanlar gerekecektir. İnovasyondan yenilik aşamasına doğru giderken, bu kez çoklu alanda uzmanlara ihtiyaç doğacaktır.”

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da böyle düşünüyor: “Tercihim, hangi iş için aradığıma göre değişir. İş geliştirmek için alacaksam ‘Generalist’, belli bir sektördeki spesifik bir görev için alacaksak uzman gençleri tercih ederim.”

Türkiye’deki startup’lar arasında yaptığımız ankette, yüzde 85 oranla, “Başlangıçta hepimiz her şeyi yapıyorduk” görüşü ağır basıyor. Yurt dışındaki bazı araştırmalarda 1’e 5 oranına da dikkat çekiliyor. Her 5 “çok yönlü” kişiye, 1 uzmanın ilk kurulan şirketler için ideal olabileceği belirtiliyor.

Odaklananlara ihtiyaç yok mu?

David Epstein, bu soruya, “Tabii ki uzman liderlere de ihtiyaç var” diye yanıt veriyor ve ekliyor:

“Ünlü fizikçi ve matematikçi Freeman Dyson’un dediği gibi hem kurbağalara hem de kuşlara ihtiyacımız var. Kurbağalar çamurun içinden her şeyin ayrıntılarına bakar, kuşlar yukarıdadır ve bu ayrıntıları görmezler. Ancak, birden fazla kurbağayı görebilir ve işi entegre edebilirler.”

Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, şirketlerinde böyle bir strateji izlediklerini söylüyor. MIT’den Profesör Andrew McAfee’nin değerlendirmesine dikkat çeken Gürkan, onun “Geek” ve “HiPPO” tipi yönetici tanımlamalarına atıfta bulunuyor:

“Uzman görüşü anlamına gelen HiPPO’ların ağırlıklı olduğu şirketlerde kararlar içgüdüler, geçmiş tecrübeler ve riskten kaçınarak alınırken; veri ve sonuç odaklı kişiler olarak tanımlayabileceğimiz Geek’lerin ağırlıklı olduğu şirketlerdeyse veri ve analitik öne çıkıyor. Başarının yolu ise ikisini bir arada kullanabilmekten geçiyor. Bizim şirket kültürümüzün dönüşüm haritası da tam bu yolu takip ediyor.”

Gürkan, tercihinin, sürekli değişen dünyada hem kalıpları hem de kendi doğrularını sorgulayan, ortak akla inanan ve takım çalışmasını, güven ortamını ve işbirliği kültürünü tesis edebilen liderlerden yana olduğunu söylüyor.

Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu da benzer bir stratejiyi destekliyor. Bir “beylik yanıt” verilmesi halinde, “Duruma göre değişir” cümlesini seçeceğini paylaşan Arıoğlu, “Bazı görevlerde dikey konsantrasyon çok kıymetli olabilir. Bazı görevlerde ise daha genel bakış açısı arzu edilebilir” diye konuşuyor ve ekliyor:

“Yine de konusunu iyi bilen, alanına çok hakim kişilere yönetim noktalarını emanet etmek bana daha güvenli geliyor. Bu noktada orkestra analojisine başvurursak, orkestradaki aşağı yukarı herkesin konusuna çok hakim ve konsantre olması istenir. İçlerinden sadece orkestra şefi herkesin neleri, nasıl yaptığını bilmek durumundadır.”

Generalist cephesini destekleyenler

Google’un eski İK Lideri ve “Work Rules” kitabının yazarı Laszlo Bock, “Şaşırtıcı bir rakam olacak ama Google’da çalışanların yarısından fazlası mühendis değil” diye konuşuyor. Ona göre Google’da çalışmak için mühendis/yazılımcı olmanıza gerek yok. “Sanat alanında dereceniz varsa da başvurabilirsiniz” diye ekliyor. Bu nedenle de yeni yeteneklere, “First be generalist”, yani önce “çok alana ilgili olun” önerisinde bulunuyor.

Microsoft Türkiye CEO’su Levent Özbilgin de benzer bir stratejiyi paylaşıyor. “Her ne kadar sıfır/bir ya da siyah/beyaz gibi bir tercih yapmayıp, duruma göre değerlendirme tercih ederim desem bile, çeşitli alanlarda generalist yaklaşıma sahip yöneticilere öncelik veririm” diye konuşuyor.

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Yazıcı, aradığı liderdeki özelliği, “Bir konuda her şeyi, her konuda bir şeyi bilmesi ve uzmanlık alanının liderlik ekibine veya başında olduğu birime değer katması” olarak ortaya koyuyor. “Her şeyi bilmekten” kastının ise “iş zekasının” yanında, strateji, finans ve insan kaynakları gibi temel nosyonlara sahiplik olduğuna dikkat çekiyor. Yazıcı, şunları ekliyor:

“Bunun yanı sıra birçok uzmanlık, eğitim ile geliştirilebiliyor. Fakat etik standartlar pek öyle değil. Bu açıdan lider pozisyonlara gelecek adaylar için etik standartlar da bir o kadar önemlidir diye düşünüyorum. Bu nedenle ideal yönetici tipini şöyle çizerdim: “Etik standartları yüksek, temel iş nosyonları kaliteli bir şekilde oluşmuş, takım ruhu içinde çalışabilen, özel uzmanlığı ile takıma ve başında olduğu birime değer katanlar.”

“Her ikisi de lazım”

Index Group Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Ben iş hayatında hem bir konuya odaklı (specialist) hem de daha kapsamlı bir bakış açısıyla çok şeye odaklı (generalist) kişilere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” diyor. Ona göre, örneğin, ekonomi ve finans gibi teknik konularda iyi derecede uzmanlaşmış yöneticiler şirkete büyük katkıda bulunuyor. Ancak insan kaynakları, kurumsal iletişim, pazarlama gibi alanlarda ise çok daha farklı sosyal konulara hakim yöneticilerle çalışmanın, şirketlere değer kazandırdığını düşünüyor.

Bilecik, “Genel müdürlük gibi üst düzey yöneticilerde ise büyük resme odaklanma, her şeyi etraflı bir şekilde görebilme ve geniş bir vizyona sahip olma özelliklerini ararım” diye ekliyor.

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “İhtiyaca göre ikisini de bir arada kullanmayı” tercih edenlerden. Akın, şöyle konuşuyor:

“Belirli bir konuda uzmanlık gerektiren bir pozisyonsa, elbette o konuda derin bilgi ve deneyim tercih ediyoruz. Ancak, lider/yönetici konumundakiler için, genel bilgi ve çeşitli konularda bilgi birikimi çok önemlidir.”

%7-19

Rice Üniversitesi’nden Prof. Claudia Custodio ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmaya göre ‘Generalist’ liderlerin yönettiği şirketlerin patent sayısı yüzde 7-19 oranında daha fazla oluyor.

ALİ HAYDAR BOZKURT – Toyota Türkiye CEO

%51

Page Group’un 2 bin beyaz yakalı arasındaki araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 51’i kendini ‘Generalist’ olarak görüyor.

“Tercihim, hangi iş için aradığıma göre değişir. İş geliştirmek için alacaksam ‘Generalist’, belli bir sektördeki spesifik bir görev için alacaksak uzman gençleri tercih ederim.”

ALİ ÜLKER – Yıldız Holding YKB

“Bu dönemde iyi bir yöneticinin en az bir uzmanlık alanı olmalı”

  1. Entelektüel kapasitesi, genel kültür ve bilgi seviyesi yüksek kişiler elbette liderlik söz konusu olduğunda ön plana çıkıyor.
  2. Bununla birlikte, iyi bir yöneticinin aynı zamanda en az bir uzmanlık alanının olması gerektiğine de inanıyorum. Uzmanlık; yapılan işte, yönetilen şirkette bir fark yaratmayı sağlayan, değerli bir özelliktir. Örneğin satış-pazarlama ya da satış mühendisliğinde uzmanlaşmış bir yöneticinin bakış açısı, pek çok farklı şeye odaklanan bir yöneticiye kıyasla daha derinlikli olacaktır.
  3. Bazı alanlarda en azından konuyu kavrayıp yorumlayabilecek seviyede bilgi sahibi olmak önemlidir, ama iyi bir yöneticinin bir veya iki alanı da çok iyi bilmesi gerekir. Bu sayede hem genel bilgisinden hem de uzmanlığından faydalanarak çok yönlü düşünüp hareket edebilir.
Temel Güzeloğlu

“Uzmanlık makinelere geçiyor, liderde yaratıcılık önemli”

“Artık özelleşmiş alanlardaki insan uzmanlığı giderek makineler tarafından devralınıyor. Bizlere, yani insanlara kalan ise yaratıcılık; bağımsız konulardan birleştirmeler yaparak sıra dışı çözümler oluşturmak.

Yaratıcılık ise liderlerde en önemli gördüğüm ama en az bulunan yetenek… Yaratıcılığı daha çok bulma ihtimalin olan ‘generalist’leri lider konumlarına yetiştirmeyi hep tercih etmişimdir.”

“Bir kişi özelindense takıma bakarım. Ekibimde iki tip gençlerin de olmasına dikkat ederim ki bütünleyici bir takım olsun. Kendi özelimde ise generalist biri olduğumu söyleyebilirim.”
FETHİ SABANCI KAMIŞLI – Esas Venture CEO

22 KAT

“Nobel Ödülü almış bilim adamları, diğer bilim adamlarına göre 22 kat daha fazla iş dışı konularla ilgileniyorlar ve hobileri var.”
DAVID EPSTEIN – Range kitabı yazarı

Yazar: Rauf Ateş

Fast Company Türkiye Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Özel Koleksiyon

lenova-yazilimcilari

Lenovo yazılımcıları geleceğe hazırlayacak