Fast Company Türkiye
NEVZAT ATAKLI
TRIO MOBIL EŞ-KURUCU
İş dünyasına getirdiğimiz en büyük fark, iş güvenliğini yapay zeka ve IoT ile yeniden tanımlamamız. İş kazaları ve riskli çalışma koşulları, üretim süreçlerinin kanayan yarası. Biz bu sorunu, giyilebilir akıllı cihazlar, yapay zeka destekli kameralar ve otonom iş güvenliği sistemleriyle yüzde 98 oranında azaltmayı başardık. Fabrikalarda, depolarda, üretim sahalarında çalışan herkesin akşam evine güvenle dönebilmesi için teknolojiye gerçek bir anlam yükledik.
Öyle ki, sistemlerimiz olası çarpışmaları ya da tehlikeli senaryoları henüz yaşanmadan tespit edip müdahale edebiliyor. İnsan ve makinenin aynı sahada güvenle çalışabilmesi için yapay zeka destekli bir güvenlik ağı oluşturduk. İşin doğası gereği sıfır risk mümkün değil belki, ama sıfır kaza hedefi artık hayal değil.
TÜRKİYE’DEN GLOBALE
Veri odaklı telematik çözümlerimiz sayesinde sürüş güvenliğini ve operasyonel verimliliği üst seviyeye taşıyoruz. Geniş ölçekli filo yönetimi, lojistik süreçler ve ticari araç kullanımı, güvenlik ve maliyet yönetimi açısından kritik zorluklar barındırıyor. Biz ise bu zorlukları aşmak ve operasyonları daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir hale getirmek için gelişmiş analiz sistemleri, gerçek zamanlı veri takibi ve sürücü performans yönetimi çözümleri sunuyoruz. Ve en önemlisi, Türkiye’den çıkıp global ölçekte bir güvenlik teknolojisi markası haline gelmemiz. Bugün 7 kıtada, dünya devlerinin tercihi olmanın gururunu yaşıyoruz. Bizi seçen şirketler, sadece bir ürün değil, iş güvenliği yaklaşımında yeni bir standardı benimsiyor. Sektörde fark yaratan çözümlerimizle yalnızca güvenliği artırmakla kalmıyor, üretim süreçlerinde verimliliği artırıyor, operasyon biçimlerini dönüştürüyor ve endüstriyel sahada yepyeni bir iş güvenliği anlayışı yaratıyoruz.
FİKİR NASIL DOĞDU?
Şirket kurulduktan sonra dönüm noktası 2019 yılında müşterilerimizdeki ihtiyacı görerek, yapay zeka ve nesnelerin interneti teknolojileriyle geliştirdiğimiz çözümlerin sadece araçlarla sınırlı kalmaması gerektiğini fark ettiğim an oldu. Endüstriyel sahalarda iş kazalarının en büyük sebeplerinden biri, insanların, ekipmanların ve makinelerin aynı ortamda çalışmasının yarattığı riskler. Bunu çözmek için, fabrikalardaki tüm hareketli unsurları ve çalışanları birbiriyle konuşturan, tehlikeli yakınlaşmaları algılayarak kazaları önleyen bir teknoloji geliştirme fikri ortaya çıktı. Bugün geldiğimiz noktada, bu fikir, yapay zeka ve IoT destekli akıllı iş güvenliği sistemlerine dönüştü. Artık dünya çapında fabrikalar, lojistik merkezleri ve üretim sahaları, makineler ve çalışanlar arasında gerçek zamanlı bir güvenlik ağıyla korunuyor.
2 KİŞİDEN 250 ÇALIŞANA
Başladığımızda sadece iki kurucu ortaktık, bir fikrimiz ve çözmek istediğimiz büyük bir problem vardı. Bugün geldiğimiz noktada, ABD ve Avrupa’daki ofislerimizle, 250 kişilik bir ekiple, binlerce markaya hizmet veren global bir organizasyona dönüştük. Şu an 65’ten fazla ülkede, Coca-Cola, Unilever, Nestle, Mercedes, Audi, Beko ve BSH gibi şirketlerde milyonlarca çalışanın iş güvenliğini sağlayan sistemlerimiz aktif olarak çalışıyor. Geliştirdiğimiz yapay zeka ve IoT çözümleri, her yıl binlerce iş kazasını önlüyor. Bu yolculuk, sadece sayılarla anlatılacak bir büyüme değil. Yapay zeka destekli endüstriyel iş güvenliği alanında, küresel bir etki yaratıyoruz. Dünya devleri, fabrikalarındaki çalışanları korumak için bizi tercih ediyor. Bugün, 7 kıtada global markaların ana tedarikçisi konumundayız.
HEDEFİMİZ DÖNÜŞÜM YARATMAK
Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’den çıkan ve küresel arenada kendini kanıtlamış bir teknoloji markasıyız. Ancak hedefimiz etkimizi daha da büyütmek. Kendimizi buzkıran gemisi gibi görüyoruz; sınırları zorlayarak, yeni pazarlar açarak ve teknolojiye dayalı çözümlerle fark yaratarak ilerliyoruz. Bunu yaparken sadece kendi yolumuzu açmıyoruz, bizden sonra gelecek girişimlerin de küresel sahnede yer bulmasını sağlıyoruz. Türkiye’den çıkan teknoloji şirketlerinin uluslararası pazarda güçlü bir yer edinmesi için örnek oluyor, cesaret veriyor ve yeni bir vizyon sunuyoruz. Ulaşmak istediğimiz nokta net: Yapay zeka destekli endüstriyel iş güvenliği ve verimlilik alanında dünyanın en büyük ve en güvenilir teknoloji sağlayıcılarından biri olmak. Bugün 7 kıtada iş yapıyoruz, ancak daha gidilecek çok yol var. Sadece bir şirket olarak değil, bir ekosistem olarak küresel ölçekte fark yaratan bir güç haline gelmeyi hedefliyoruz.
“ENERJİNİN YÜZDE 2.6’SINI YÖNETİYORUZ”
- Global markaların güvenini kazanmak ve farkımızı anlatmak kolay olmadı. Ancak, ürünümüzün gücü, inovasyon hızımız ve sağladığımız somut sonuçlar sayesinde üretim ve lojistik devleriyle çalışmaya başladık.
- Hızlı büyümenin ve sürekli değişen dinamiklere ayak uydurmanın getirdiği baskıyı yaşadık. Bu süreçte en kritik unsur, hızlı karar alma yeteneğimizi kaybetmeden esnek ve çevik bir organizasyon yapısı kurabilmekti.
- Güvenlik söz konusu olduğunda hata yapma lüksü yoktur. Bu yüzden teknolojimiz, iş sahasında gerçek sonuçlar üreten ve sıfır hataya odaklı çalışan sistemler olmak zorundaydı. Bu zorluğu, Ar-Ge yatırımlarımız, mühendislik ekibimiz ve sahadan aldığımız geri bildirimleri sürekli sisteme entegre eden yaklaşımımız sayesinde bu zorluğu da aştık.
BAŞARIYI GETİREN 3 FAKTÖR
- FARK YARATAN FIRSAT Önemli olana odaklanmak, işimizin de, yolculuğumuzun da merkezinde. Başarı, her fırsatın peşinden gitmek değil, gerçekten fark yaratacak olanı seçmek ve ona tüm gücünle sarılmakla geliyor.
- ESAS ÖNEMLİ OLAN Bizim için önemli olan, insan hayatını korumak. Teknolojiyi verimlilik, maliyet düşürmek ve operasyonları optimize etmek için de kullanabilirsiniz. Ama bizim işimizin özünde, sahada çalışan insanların güvenliği var.
- ODAĞIMIZDA İNSAN VAR Bir fabrikada, yoğun bir üretim hattında, hareketli makineler arasında çalışan biri için en değerli şey, işin sonunda evine sağ salim dönebilmek. Bunu sağlamak için teknolojiyi harekete geçirmek, bizi bugünkü noktaya getiren en büyük karar oldu.
