GÜLAY&BARIŞ MİRZAİ
CLEAN&CARRY KURUCULARI
Biz bu girişimimizle sektörümüze 3 önemli yenilik getiriyor, farklı bir soluk kazandırıyoruz.
İlk olarak, çamaşırhaneler için yeni bir gelir modeli oluşturuyoruz. Clean&Carry sayesinde çamaşırhanelere yılda 80 bin dolar–120 bin dolar arasında ek gelir elde etme olanağı sunuyoruz. Çamaşırhaneleri dijital ekonomiye entegre ederek, onların geleneksel müşteri tabanını genişletmelerine olanak tanıyoruz.
Bu model sayesinde çamaşırhaneler, yüksek kapasitelerini daha verimli kullanarak kazançlarını artırabiliyor. Bu yenilik özellikle küçük işletmelere sürdürülebilir bir büyüme olanağı sunuyor.
İkinci yeniliğimizi ise bağımsız çalışanlar için ekstra gelir fırsatları oluşturuyor. Clean&Carry’nin iş modeli, ‘gig’ ekonomisinin bir parçası olan bağımsız çalışanlara da önemli fırsatlar sunuyor. Uber sürücüleri gibi, Clean&Carry ile çalışan sürücüler de çamaşır taşıma hizmeti sunabiliyorlar.
Üçüncüsü ise yüksek ölçekli ve hızlı hizmet ile aynı gün teslimat. Clean&Carry olarak, çamaşırhanelerle (laundromat) kurduğumuz işbirliği sayesinde hızlı ve yüksek hacimli hizmet sunabiliyoruz. Bu güçlü iş modeli, aynı gün teslimat gibi yüksek müşteri beklentilerini karşılayan çözümler üretiyor.
FİKİR NASIL DOĞDU?
Gülay: Amerika’daki ilk evimize taşındığımızda çamaşır makinemiz yoktu, bu yüzden çamaşırhaneye gitmek zorunda kaldık. Oraya gittiğimizde, insanların saatlerce beklediklerini, neredeyse 2.5 saat vakit geçirdikleri fark ettik.
Barış’la ikimiz sessizce oturup onlarca çamaşır makinesini izlerken, göz göze geldik ve adeta aynı anda “Bu işi otomatikleştirmeliyiz” diye düşündük. İşte tam o an, Clean&Carry fikri doğdu. İnsanların bu zahmetli süreci bir tıklama ile halledebileceği bir çözüm yaratma fikriyle bir aydınlanma yaşadık.
Eve döndüğümüz gece, sabaha kadar bu hizmete uygun bir isim aramakla uğraştık. Sabaha karşı, tam umudum tükenmeye başlamışken, “Clean&Carry” ismini buldum. Heyecanla hemen .com alan adını kontrol ettim ve müsait olduğunu görünce daha da mutlu oldum.
Bu heyecanla buzdolabının üzerindeki not tahtasına “Clean&Carry” yazdım. Sabah Barış uyanıp da tahtada “Clean&Carry” yazısını gördüğünde gözlerindeki mutluluğu asla unutmuyorum. Bu, Clean&Carry’nin doğuş anıydı; ikimizin ortak hayalini gerçeğe dönüştürmek için çıktığımız yolculuğun ilk adımıydı.
NEREDEN NEREYE GELDİK?
Barış: Clean&Carry yolculuğuna sıfır noktasından, hatta bu alanda deneyimimiz olmadığından ‘sıfırın altından’ başladık. Çünkü, geçmişte tamamen farklı bir alanda deneyim sahibiydik, B2B alanlarda deneyimimiz vardı. İlk kez doğrudan son kullanıcıya (B2C) hitap eden bir hizmet sunmaya hazırlanıyorduk. İlk siparişimizi Kasım 2023’te aldık. Mayıs 2024’e kadar sınırlı sayıda müşteriye hizmet verdik. Ardından, Mayıs 2024’te kendi birikimlerimizle dijital reklamlara başladık ve bu tarihten itibaren talep almaya başladık. Bugün Mayıs 2024’ten bu yana 2 bin 500’den fazla siparişi başarıyla tamamladık. 4 anlaşmalı çamaşırhanemiz ve aktif sürücü ağımızla bir ekosistem oluşturduk.
Şu anda Dallas bölgesinde binin üzerinde aktif müşterimiz var. Bu başarı, gelecekte daha geniş bir coğrafyada daha fazla kişiye ulaşma hedefimizi güçlendiriyor. Ek olarak, DFW Metroplex bölgesinde 18 farklı şehirde hizmet veriyoruz.
SIRADA NE VAR?
Yola çıkma hedefimiz, tüm Amerika ve sonrasında Kanada’da “çamaşır” hizmetlerini tamamen erişilebilir bir hale getirerek, insanların tek tuşla sipariş verebileceği ve çamaşır yükünden kurtulacağı bir çözüm sunmaktı. Başarılı bir teknoloji şirketi olmayı, bu sektörde bir “Uber for Laundry” markası yaratmayı amaçlıyoruz.
Hedefimiz, Amerika’daki geniş bir nüfusun cep telefonlarında, günlük çamaşır yıkama ihtiyaçlarını karşılayan bir uygulama haline gelmek. Kullanıcılarımızın tek bir tuşla sipariş verebildiği, sürücülerin çamaşırları evlerinden alıp geri getirdiği, bu zahmeti tamamen ortadan kaldıran bir çözüm sunmayı istiyoruz.
Özetle, tek bir çamaşırhane sahibi olmadan, aslında dev bir çamaşırhane ağına sahip bir lider olmak istiyoruz. Amacımız, fiziksel varlık gerektirmeyen bir altyapı ile geniş bir hizmet ağı kurarak, sektördeki en güçlü ve erişilebilir teknolojik çamaşırhane hizmeti haline gelmek.
KARŞILAŞTIĞIMIZ 3 ZORLUK
- B2C alanını anlamak İlk zorluğumuz, B2C dünyasını anlamaktı. Her ne kadar bizler de birer son kullanıcı olsak da, Amerika’daki tüketici davranışları geldiğimiz ülkeye kıyasla çok farklıydı. Bu farkı anlamak, harcama alışkanlıklarını öğrenmek ve ihtiyaçlarını doğru bir şekilde belirlemek için yoğun çaba sarf ettik.
- Kaynak yaratma Öncelikle sıfırdan sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmayı ve bir müşteri tabanı elde etmeyi hedefledik. Sadece bir fikir ile yatırım arayışına girmeyi istemedik. Bu yüzden, daha önceki tecrübelerimizi kullanarak reklam hizmetlerinden ek gelir elde ettik ve kendi birikimimizi bu işe yatırdık.
- Çok yönlü operasyon Kurucular olarak başlangıçta yalnızca iki kişi olmamız, her şeyin yükünü üzerimize aldı. Bu iki kişilik dev kadroyu yönetmek gurur verici olsa da, gerçekten zorlayıcı bir başlangıç yılı oldu. Bu zorlukları aşmak, Clean&Carry’nin temelini sağlamlaştırdı ve bize sektörde ilerlemek için önemli dersler kazandırdı.
GÜLAY MİRZAİ’NİN KULAĞINDAKİ ÖĞÜT
- Bazen işler gerçekten çok zorlaştığında ve stres altında kaldığımda, eskiden yol gösterici, destekleyici ve ilham verici birine ihtiyaç duyduğum anları hatırlıyorum. O beklediğim kişi olmaya çalışıyorum. Amacım, zorlandığım anlarda bile içimdeki güce ulaşmak ve ilham kaynağı olabilecek bir insan haline gelmek. Her gün kendimi bu cümleyle motive ediyor, beklediğim o kişinin ben olabilmesi için emek veriyorum. Bu cümle, en zorlu anlarımda bile bana ilham veriyor ve kararlılıkla ilerlememi sağlıyor.