in , ,

“Elektrik öne çıkacak”

Shell&Turcas Petrol’ün CEO’su Emre Turanlı, enerji sektörüne yön veren trendleri, Shell’in dönüşüm yolculuğunu ve gelecek hedeflerini Fast Company için anlattı…

shell-Elektrik-öne-çıkacak”

FOTOĞRAF: HÜSEYİN ALSANCAK

Emre Turanlı, Polonya’nın başkenti Varşova’daki genel müdürlük görevini tamamlayıp, yeni pozisyonu için Türkiye’ye geldiğinde kendini “kapanmanın” ortasında buldu. Shell Türkiye’nin yeni genel müdürü, yeni görevine başlamak için İstanbul’a gelmiş, Varşova’daki evini kapatmak için geri dönmeyi planlıyordu. Ancak, Covid-19 buna izin vermedi. Birden kendini zor bir sürecin içinde buldu. Şirkete yeni bir CEO atanmıştı ama ofisler kapalıydı. Ekip uzaktan çalışıyor, iş dünyası sıra dışı bir döneme alışmaya uğraşıyordu.

Bu aşamada daha önce Türkiye’de çalışmış olmanın, bayi kanalını tanımanın büyük yararını gördü. Tanıdık bir ekosistemi yönetmenin avantajını yakaladı. Herkesin evlere kapandığı dönemde istasyonları, bayileri ziyaret etti. Shell’in “evden çalışmaya” hazır altyapısı nedeniyle ofis çalışanlarının hızlı adapte olmasını sağladı. Emre Turanlı, “Altyapı ve mental olarak hazırdık, o nedenle kolaylıkla uyum sağladık” sözleriyle bu dönemi özetliyor.

Enerji sektörü; sürdürülebilirlik, teknoloji ve pandemi nedeniyle yeniden şekillendiği bir dönemi yaşıyor. Emre Turanlı, bu dönemi ve sektörün geleceğini anlatırken, önemli saptamalarda bulundu.

ENERJİDE DEĞİŞMEYEN KONULAR

Bizim sektördeki önemli konulardan birini arz ve talebin karşılanması oluşturur. 1950 yılında dünya nüfusu 2.5 milyardı, şimdi 8 milyara çıktı. Yine 1960’larda kişi başına 1200 kilovat saat (kWh) elektrik harcıyormuşuz, şimdi 3 bin 200 kWh düzeyine ulaştı. Hem nüfus hem de kişi başına elektrik 3 katına çıkmış. Bu aslında enerji tüketiminin 9 katına ulaştığı anlamına geliyor. Dünyanın neresinde olursak olalım enerjiye hep ihtiyaç var ve ihtiyaç duyan insan sayısı da artıyor. Talep artacak ve biz de hep karşılamak için çalışacağız.

Enerji için hiç değişmeyen bir başka ama en önemli konuların başında iş sağlığı, emniyet ve çevre (İSEÇ) gelir. Bu bütün iş birimlerinde ve teknik faaliyetlerinde kritik bir etkiye sahiptir. İşimiz gereği petrol çıkarma gibi riskli operasyonlarımız var. O nedenle bu konuya inanılmaz vakit ve enerji harcıyoruz.

Küresel bir şirket olarak, İSEÇ standartlarını tüm operasyonlarımızda önceliğimizde tutarız. Global enerji geleceğinin daha sorumlu bir şekilde şekillendirilmesi amacımıza hizmet eder. Yasayla uyumlu ve sürekli performans gelişimi hedefli, sistematik bir İSEÇ yönetimi yaklaşımına sahibiz.

Bu konuda gelişim için hedefler koyar; performansını ölçer, değerlendirir ve raporlarız. Basit bir örnek vereyim, bu binada merdivenlerden inip çıkarken, tırabzandan tutma zorunluluğu vardır. Bu kurallar o kadar önemli bir konudur ki, çalışan performansı ve değerlendirmesinde de göz önünde bulundurulur.

SHELL NASIL DÖNÜŞÜYOR?

Enerjideki öncelikli konulardan biri çevreyi korumak ve karbonu sıfırlamaktır… Biz iklim değişikliği ile mücadele için önemli bir strateji geliştirdik. Bu doğrultuda 2050 yılına kadar “net sıfır” emisyonla faaliyet gösteren bir şirket olma yolundaki hedeflerimizi paylaştık.

Hedeflerden birincisi, en geç 2050 yılına kadar üretim ve operasyonlarımızdan kaynaklanan emisyonları net sıfıra indirmek. Burada hem kendi operasyonlarımızdan hem de ürünlerimizin tüketiminden kaynaklanan karbondan söz ediyoruz.

İkincisi ise daha fazla yenilenebilir enerji ürünü satarak enerji ürünlerimizin karbon ayak izini azaltmak.

Üçüncüsünü ise daha temiz enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek üzere müşteriler, farklı sektörler ve devletlerle birlikte çalışmak oluşturuyor. Elektrikli araçlar için şarj istasyonları, hidrojen, güneş ve rüzgar enerjisiyle üretilen elektrik gibi daha düşük karbonlu enerji çözümleri sunarak, işimizi karbon emisyonlarını azaltma hedefimize uygun şekilde dönüştürüyoruz.

ELEKTRİK ÖNE ÇIKACAK!

Öncüsü olduğumuz dönüşümde elektrik biraz daha öne çıkıyor. “Elektrik” denince hepimizin aklına elektrikli araçlar gelir. Ancak, ondan daha fazlası olarak bakmak lazım. Yeni dönemde birçok şey elektrikli olacak. Çünkü, elektrik, sürdürülebilir olarak üretilen bir enerji kaynağı… Belki ileride gaz yerine, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektriği ısınma için kullanmaya başlayacağız.

Biz bu anlamda önceliğimizi elektrik (rüzgar, jeotermal, güneş, nükleer) üretimine veriyoruz. İlk sırada ise rüzgar ve güneş var… Örneğin Hollanda’da deniz üzerinde 800 megavatlık bir rüzgar çiftliği kurduk, doğrudan karaya bağlanıyor. Bu üretim kısmıyla ilgili bir örnek.

Tüketim kısmında ise elektrikli araçlar devreye giriyor. Elektrik şarj istasyonları alanında da 2017 yılı içinde önemli yatırımlar yaptık. 22 ülkede 50 binin üzerinde elektrikli şarj noktası bulunan, Avrupa’nın en büyük elektrikli şarj istasyonu şirketi NewMotion’ı, 4 bin 400’den fazla şarj noktası bulunan Kuzey Amerikalı şirket Greenlots’ı ve İngiltere’nin en büyük elektrikli araç şarj ağı şirketi Ubitricity’yi satın aldık.

Şu anda dünyada 35 ülkede, 185 bin adet istasyonumuz var. Burada birçok satın alma yaptık. Bizim 2025 yılına kadar 500 bine, 2030’a kadar 2.5 milyona ulaşma gibi bir vizyonumuz var.

Türkiye’de ise Shell ReCharge markamız ile 6 adet elektrikli şarj ünitemiz var. E-şarj ile işbirliği yapıyoruz. 2021 sonuna kadar 15 adede çıkaracağız. Buradaki konjonktüre göre ilerleyip, güçlü bir pozisyon alacağız.

DOĞAL GAZ ŞİRKETİYİZ

Biz aslında birkaç yıldır artık bir gaz şirketiyiz, petrol şirketi konumundan uzaklaşıyoruz. Son rakamlar, çıkardığımız kaynağın yüzde 52-53’ünün doğal gaz olduğunu gösteriyor. Enerjinin yüzde 40’ı petrol, geri kalanı da alternatif kaynaklardan geliyor.

Gelecekte elektrik ve gaza doğru bir kayma olacak. Oranlar değişebilir ama petrolün hayatımızda bir süre daha yeri olmaya devam edecek.

Elektriğin, enerji sisteminin en hızlı büyüyen üyesi olduğunu görüyoruz ve yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğinde, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında büyük rol oynuyor. Shell olarak elektriği çok büyük bir fırsat olarak görüyoruz ve yeni enerjilere yönelik çalışmalarımızın odak noktasını da bu oluşturuyor. Bu nedenle elektrik üretmekten, elektriğin satın alınmasına ve satmaya, elektriğin depolanması ve doğrudan müşterilere sağlanmasından evlere, iş yerlerine ve araçlara enerji verilmesine kadar birbirine bağlı entegre bir iş kurguluyoruz.

ENERJİNİN ANA TRENDLERİ

Diğer sektörlerdeki temel dinamikler enerji sektörünü de değiştiriyor. Böyle baktığımızda “inovasyon, mobilite ve perakende yolculuğu” bizim sektörde ana trendler olarak öne çıkıyor.

Örneğin, LNG, ağır vasıtalarda dizelin yerini almaya başladı. Kendi tankerlerimiz LNG kullanıyor. Avrupa’da bu iş daha da büyümeye başladı. Almanya’da 50’ye yakın istasyon kuruyoruz. LNG hep vardı ama yeni olan, ağır vasıtalarda kullanılmaya başlanmasıdır.

2050’ye ulaştığımızda, karbon azaltımının neredeyse yarısı, bu teknolojilerden geliyor olacak. Bu da sadece sektör olarak bizi değil, hükümetleri de araştırma ve geliştirme ile temiz enerji teknolojilerini önceliklendirmeye yöneltiyor.

1950’de 700 milyon kişi şehirlerde yaşıyordu, şimdi 4.3 milyara ulaştı. Bu sürekli hareket halinde olmayı getiriyor. Biz de bu konuya, sahip olduğumuz istasyonlarla cevap vermeye çalışıyoruz. Ancak, burada bir değişimden geçiyoruz. Mobilite ve kullanılan kilometre arttıkça, istasyonlarımıza uğrama sayısı artıyor.

YENİ PERAKENDE ALANI

Artan mobilite trendi, bize başka önemli bir trendi, yani perakendeciliği getirdi. Biz hem globalde hem de Türkiye’de bu konuya 2013 yılından bu yana büyük önem veriyoruz. Şu anda dünyada 45 bin perakende noktamız var. Tek marka çatısı altında faaliyet gösteren dünyanın en büyük perakende şirketiyiz. Aklınıza gelen birçok kahve, yemek, market zincirlerinden daha fazla bir rakam.

Her gün istasyonlarımızda dünyada 30 milyondan fazla misafirimizi ağırlıyoruz.

İstasyonlarımızda yılda yaklaşık 250 milyon adet kahve, 350 milyon adet soğuk içecek ve 450 milyon adet atıştırmalık satıyoruz.

15-20 yıl önce bir istasyondan beklenen kaliteli akaryakıt idi. Bugün ise daha fazla ürün ve hizmetlerle fark yaratması bekleniyor. Türkiye’de 1000’i aşkın istasyonumuzda her gün 1 milyondan fazla misafirimize, yılda ise 10 milyon farklı araca akaryakıt, madeni yağ ve akaryakıt dışı ürün ve hizmet sunuyoruz. Bu 20 milyon kişi, nüfusun yüzde 25’ine dokunduğumuz anlamına geliyor.

Bizim “50-50 “diye bir vizyonumuz var. Bir noktada gelirlerimizin yüzde 50’sinin akaryakıttan, diğer yüzde 50’sinin de diğer hizmetlerden gelmesini hedefliyoruz. Bu yüzde 50 içinde sadece perakende yok. Araç yıkamadan ATM’ye, kargoya kadar çok sayıda hizmet yer alıyor.

Şu anda bütün istasyonlarımızda market var ama 750’sinde Shell Select market faaliyet gösteriyor. Biz bu alanı geliştirmeye, misafirlerimizin de aklına yerleştirmeye, algısını değiştirmeye uğraşıyoruz.

TEKNOLOJİ NASIL ETKİLİYOR?

Bizim işimizde dijitalin ve teknolojinin iki yansıması var. Birincisi, sismik aramalarda 3D teknolojileri kullanıyoruz.

İkincisi, üretim dışı tarafta çok fazla inovatif proje üzerinde çalışıyoruz. Bunların büyük bir değişime neden olup olamayacağını test ediyoruz. Örneğin, bizim Shell TapUp adında bir hizmetimiz var. Şu anda Hollanda’da pilot aşamasında. Elektrikle çalışan 1000 litrelik ufak bir tanker geliştirdik. Evden sipariş veriyorsunuz, bu araç geliyor, aracınıza yakıt veriyor ve gidiyor. Fatura da sizin cep telefonunuza düşüyor. Yani istasyon aracınıza geliyor. Bu gelecek için yaptığımız denemelerden, üzerinde çalıştığımız hizmetlerden sadece biri.

Bunun yanında müşteriye yönelik 1.8 milyon aktif üyesi olan Shell Club Smart gibi programlarımız var. Müşterilerimizin beklentisini öngörüp, onlara en iyi çözümleri sunuyoruz.

2.1 milyondan fazla indirme sayısına sahip Shell Mobil Uygulaması her ay ortalama 20 bin yeni ve 200 bin aktif kullanıcıya erişim sağlıyor. İş ortaklarımızın kullandığı Partner Card’a eklediğimiz yeni özellik ile de lojistik sektörü için önemli bir adım attık. Türk Para ile yaptığımız iş birliği sonucunda E-Para özelliği eklenen Partner Card bu yeni özelliği ile firmaların nakit ödemelerinde de taşeronlarına bu kartı sunmalarına olanak sağlıyor.

TÜRKİYE’DE SEKTÖRÜN PROFİLİ

  • İLK 10 ŞİRKET Türkiye’de yaklaşık 100 dağıtım şirketi ve 13 bin istasyon var. Rekabet genelde ilk 10 şirket arasında gerçekleşir.
  • YÜZDE 20 Temmuz itibarıyla kanopi altı satışlarda yüzde 20 pazar payına ulaştık.
  • 1100 İSTASYON Biz 2010 ile 2020 arasında, 1000 istasyon civarında gidip geldik. Şimdi 1100’e ulaştık. Önümüzdeki aylarda daha da artıracağız gibi görünüyor.
  • %8 İstasyon sayısında yaklaşık yüzde 8 gibi bir payımız olmasına rağmen hacimde önde bulunmamızın arkasında konumun payı büyük. Ağırlıklı olarak büyük şehirlerde, iyi mekanlarda faaliyet gösteriyoruz. İkincisi, marka çok önemli. “Marka tercihini” her çeyrekte ölçüyoruz. Bu açıdan hep en tepede çıkıyoruz. Bir başka faktör ise bayilerimiz yani iş ortaklarımız. Birlikte çok uzun yıllardır çalıştığımız çok güçlü iş ortaklarımız var.

SHELL’DE LİDERLİĞE YÖN VEREN DEĞERLER

  1. 3 KRİTİK İLKE Bu ilkeler çok önemli: “Dürüstlük, erdemli olma ve saygı.” Her şeyi bu ilkelerin etrafında kurmaya çalışıyoruz. Eğer dürüst, saygılı ve erdemli değilseniz, bütün organizasyon öyle işler.
  2. AÇIK İLETİŞİM Bu ilke CEO’dan başlar, bütün şirkete yayılır. Örneğin, genel müdür olmam bana hiçbir şekilde ayrıcalık, kurallara uymama olanağı sağlamaz.
  3. OTANTİK OLMAK Bunu gerçekten toplantılarda, yönetimde uygulamaya çalışırız. Bir diğeri, “hataya açıklık ve öğrenmeye istekli” olmadır. Ekibimizin öğrenmesini, gerekirse hata yapmasını istiyoruz.
  4. ÖLÇME Şirket bünyesinde güçlü bir ölçme ve değerlendirme sistemimiz var.
  5. İŞBİRLİĞİ Çok kritik bir kavramdır. Sadece “Hadi farklı bölümler oturup proje üretelim” demiyoruz. Mevcut projelerin hayata geçirilmesine bütün bölümleri dahil ediyoruz. İşbirliğini projeler özelinde yapıyor, egoları ve çatışmaları önlüyoruz.
  6. ORTAK HEDEF “Bağlılık kur ve ilham ver” diyoruz ve ortak hedeflerimiz çerçevesinde bağlılıkları güçlendiriyor, kişilere ve ekiplere ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham veriyoruz.

“KADIN ÇALIŞANI OLAN İSTASYONDA MEMNUNİYET 6 PUAN DAHA YUKARIDA”

  1. 2018’de “Shell’de Kadın Enerjisi” projesini başlattık. 5 yılda 5 bin kadın hedeflemiştik. Şu anda 4 bin 800’e ulaştık. 15 bin kişilik çalışanımız içinde ciddi bir rakam yakaladık.
  2. Sadece biz değil, bayilerimiz de bu işe çok destek verdi. Türkiye’nin her ilinden bu konuya bayilerimiz büyük destek veriyor. Madeni yağ satışını 5 katına çıkaran kadın çalışanlarımız var.
  3. Sadece kadınlara istihdam yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda “çalışan memnuniyetini” de ölçüyoruz. Ayrıca kadın çalışanlarımızın olduğu istasyonlarımızda müşteri memnuniyeti, diğerlerinin 6 puan daha üzerinde.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN 5 YENİ PROJE

  1. Globalde olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli şarj üniteleri, atık yönetimi, LNG ve Solar istasyon gibi birçok projeyi hayata geçirmeye devam ediyoruz.
  2. LNG, yakıt maliyetini yüzde 35’lere varan oranda düşüren, yüzde 20 kadar daha az karbon salımı gerçekleştiren bir yakıt. Türkiye’nin ilk LNG istasyonunu İstanbul-Ankara Otoyol’unda açtık.
  3. Shell, çatı güneş panelleriyle evlere ve küçük işletmelere batarya depolama sistemleri sunan Alman Sonnen şirketini satın aldı. Bu sistem, kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, kullanıcılara fazlasını paylaşma olanağını da sunuyor.
  4. Türkiye’de istasyonlarımızın enerji ihtiyacını güneştin sağlama çalışmasını başlattık. Şu anda 10 istasyonumuz elektriğini güneşten sağlıyor. 2023 sonu hedefimiz 200 istasyona ulaşmak.
  5. Derince’deki tesisimizin çatısını güneş panelleriyle kapatıyoruz. Bu sayede tesisimizin elektrik ihtiyacının yüzde 25’i güneşten sağlanacak. Bu da yıllık 500 ton karbon salımının engellenmesi anlamına geliyor.

ŞARJ İSTASYONLARININ GELECEĞİ

  1. Elektrikli araç alanı her ülkede farklı şekilde gelişecek. Bazı ülkelerde sadece şarj istasyonları açılacak. Örneğin, Çin’de 30’a yakın bu tip istasyon faaliyet gösteriyor.
  2. Şarj cihazlarının yüzde 5’inin akaryakıt istasyonlarında kurulacağı yönünde tahminler var. Bunun yanında başka çözümler de olacak. Örneğin, İngiltere’de Ubitricity adlı bir şirket satın aldık. “Sokak lambalarından” şarj sistemi kuruyoruz.
  3. Elektrikli araçlarla birlikte diğerlerinin ortadan kalkacağına yönelik yanlış bir algı var. Oysa, dünyada 1 milyara yakın araç var, 2040’da 2 milyara ulaşacak. Elektrikli oranı yüzde 25’i yakalasa bile, 1.5 milyarı hâlâ geleneksel yakıtı kullanıyor olacak.
  4. 3 yıl önce elektrikli şarj ünitelerinin kapasitesi 7 kilovat gibi yetersiz düzeyde idi, şimdi 50 kilovata çıktı. 8 saate ulaşan şarj süreleri yakın gelecekte 10-20 dakikaya kadar düşecek.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ebeveynlik-baskısı

Ebeveynlik baskısı

Afrika-sevda'sı-Sevda-Bilen

Afrika Sevda’sı