in , ,

Modanın geleceği döngüsel iş modelinde

H&M Grubu’nun Sürdürülebilirlik Direktörü Leyla Ertur, yaklaşık 30 yıldır devam eden sürdürülebilirlik uygulamalarını, neden hedeflerine sıkı sıkıya bağlı olduklarını, elde ettikleri önemli başarıları ve gelecek hedeflerini paylaştı.

Modanın-geleceği-döngüsel-iş-modelinde

YAZI: GÜLDENİZ AYRAL

Dünyanın önde gelen giyim perakendecilerinden Hennes& Mauritz (H&M) 1947 yılında kuruldu. Şirket, kuruluşundan 50 yıl sonra 1997 yılında sürdürülebilirlik konusunda önemli bir adım attı. “Kilometre taşı” niteliğindeki bu adımla H&M, sürdürülebilirlikle ilgili ilk taahhüdünü yayınladı.

Belge, değer zincirinde sürdürülebilirliği ilerletmek adına iş ortaklarıyla nasıl çalışıldığını ve bu çalışmanın nasıl yürütüleceğini gösteriyordu. 30 yıl önce yayınlanan ‘taahhüt’, H&M’i, sektöründe farklı bir yere konumlandırdı. O tarihten bu yana da sürdürülebilirlikle ilgili çok ciddi çalışmalar yapılıyor, somut adımlar atılıyor.

Şirketin bu önemli stratejisini ise bir Türk yönetici olan Leyla Ertur yönetiyor. H&M’in global sürdürülebilirlik lideri olan Ertur, 30 yıl önce açıklanan taahhüt kapsamında yürüttükleri stratejinin amacını “Endüstriyi bir araya getirip ortak partnerlerle çalışarak, nasıl ürettiğimizden yükleme yöntemlerine kadar sürdürülebilirliğin farklı alanlarında yenilikçi bakış açısı getirmek” diye açıklıyor.

Son 30 yılda atılan adımlar arasında birkaç konuyu ise kritik buluyor. Örneğin, 2004’ten bu yana sertifikalı organik pamuk ve diğer sürdürülebilir yöntemlerle elde edilmiş materyallerle çalıştıklarına dikkat çekiyor.

H&M’nin 2013’te tedarikçi listesini halka açıklayan ilk büyük marka olduğunu, şeffaflık konusunda son 20 yılda büyük adımlar attıklarını vurguluyor:

“Sadece hazır giyim üreticilerini değil, iş ortağımız olan kumaş üreticilerini de internet sitemizde görebiliyorsunuz. 2021 yılında alanımızda ilk olan 500 milyon euro’luk sürdürülebilirlik bağlantılı tahvil çıkardık. Bunu tamamen geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik hedeflerimize bağladık ve çok da ilgi gördü.

2024’te polyesterin tekstilden tekstile geri dönüşümünü hızla ölçeklendirmeyi amaçlayan Syre girişiminin kurucu ortaklarından biri olduk. Materyallerden sürdürülebilir iş modellerine ve iş birlikçi finansman çözümlerine kadar birçok alanda çalışmalar yaptık ve yapıyoruz.”

Amaçlarının farklı alanlarda öncü olarak yenilikçi yapılarını korumak olduğunu kaydeden Leyla Ertur, şu bilgileri paylaştı:

İŞ MODELİ DÖNÜŞÜMÜ

Modanın üretim ve tüketim şeklinin değişmesi gerektiği aslında tartışılmaz bir gerçek. Bunu biz de kabul ediyoruz ve çözümün bir parçası olmaya çalışıyoruz. İş modelimizi adım adım dönüştürerek bu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.

Burada H&M’in ölçeği, yani üretim ve mağaza ağımız, bilgi birikimimiz moda endüstrisinde sürdürülebilirlik için çok önemli etkenler. İş modelimizin ve tedarik zincirimizin her aşamasında sürdürülebilirliği entegre ederek bu konuda pozitif değişimler yapmaya çalışıyoruz.

Karbon emisyonlarının büyük kısmı kumaş ve giysi üretimi sırasında ortaya çıkıyor. Bunun önemli nedenlerinden birini, kumaş üreticilerinin çoğunun hâlâ eski modelde kömür ya da doğalgaz bazlı ısıtma teknikleri kullanması oluşturuyor. Bununla ilgili olarak 2021 senesinde emisyonların düşürülmesini finansal hedeflerimize entegre eden bir açıklama yaptık ve bizimle çalışmak isteyen bütün firmaların emisyon konusunda adım atmalarını mecbur hale getirdik.

EMİSYON AZALTMA YAKLAŞIMI

2030 yılına geldiğimiz zaman H&M’in global emisyonlarını 2019’a göre yüzde 56 düşürmek istiyoruz. Tabii bu arada büyümeye de devam edeceğiz ama emisyonlarımızı yarı yarıya düşürmek üzere bir hedefimiz var. Aslında global bazda oldukça yol kat ettik.

Türkiye dahil ürünlerimizin üretildiği bütün ülkelerde 3 aşamalı bir program uyguluyoruz. Çin’den Kamboçya’ya bütün imalatçılarımızla ortak yol haritaları geliştirdik. Mesela Türkiye’deki tüm fabrikalara enerji denetimi yaptırdık. Türkiye ofisimize enerji verimlilik uzmanlarını işe aldık. Bu uzman arkadaşlarımız imalatçılarla oturup enerji dönüşüm haritalarını çıkardılar.

2021’den bu yana Türkiye’de 240 adet enerji tasarrufu projesi yaptık. İlk amacımız, enerjiyi boşa harcamayı durdurmaktı. Üreticilerin makinelerine, üretim şekillerine, verimliliklerine bakıp daha sağlıklı bir üretim sürecini nasıl oluşturabileceğimizi, ortak yatırım yapıp yapamayacağımızı inceledik.

İkinci aşamada da yine aynı firmalarla şu an yüzde 60’ını tamamladığımız enerji değişimi yol haritasını oluşturduk. Kömürden çıkmak, bu fabrikaların rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerjiye geçişini sağlamak öncelikli hedefimizi oluşturuyor.

TEMİZ ENERJİ İLKESİ

Amacımız 2030 yılına geldiğimizde dünyadaki tüm fabrikalarımızın yenilebilir enerjiyle çalışıyor olması. Emisyonlara baktığımız zaman aslında yaptığımız aktivitelerin somut sonuçlar verdiğini, Kapsam 1 ve 2 için şimdiden yüzde 41, Kapsam 3 için ise yüzde 24 emisyon kısıntısı sağladığımızı görüyoruz.

Bu ilerlemedeki en büyük etken 2022 yılından beri kömür bazlı enerji kullanarak üretim yapan imalatçı kabul etmememiz. Aslında bu çok cesur bir karar. Türkiye’de belki çok büyük bir taahhüt gibi görünmeyebilir. Çünkü, Türkiye’de artık kömür kullanımı çok azaldı ama Asya’ya baktığımızda birçok ülkede kömür kullanımı hâlâ çok yüksek. Biz H&M olarak ‘artık kömür kullanan tedarikçi, üretici kullanmıyoruz’ dediğimiz anda çok büyük bir değişim yarattı.

Aslında emisyonların yükselmesine neden olan her şeyi aynı anda çözmeye çalışarak değil de bir tane büyük problemi tam olarak çözmeye çalışarak yol aldığımıza inanıyorum.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YENİ MATERYALLER

2024 itibarıyla tüm markalarımızda kullandığımız malzemelerin yüzde 89’u sürdürülebilir yöntemlerle elde edilmiş, yüzde 29.5’i de geri dönüştürülmüş materyallerden oluşuyor. 2030’a geldiğimizde materyal portföyümüzün yüzde 100 geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir yöntemlerle elde edilmiş olmasını hedefliyoruz. Hatta en az yüzde 50’sinin geri dönüştürülmüş olanlardan oluşmasını arzu ediyoruz.

Ancak, buradaki en büyük sorun, inovasyonların çok uzun zaman alması ve ticarileşmelerinin de 10 yıl kadar sürmesi. Biz bu alanda 30’a yakın yeni materyal startup’ına yatırım yaptık. Çeşitli kaynaklardan geri dönüştürülmüş materyalleri kendi koleksiyonlarımızda kullanıyoruz.

Bizim işimizde polyester çok önemli bir materyal. Çünkü, polyester orijinalinde petrol bazlı. O nedenle de en hızlı şekilde dönüştürülmesi ve negatif etkisinin azaltılması gereken bir materyal. Bu yılın sonunda ‘ham polyester’ (hiç dönüştürülmemiş) kullanımını tamamen bitirmiş olmayı hedefliyoruz. Yani bütün polyesterlerimiz bu sene sonu itibarıyla geri dönüştürülmüş hale gelecek.

TEKSTİLDEN TEKSTİLE GERİ DÖNÜŞÜM

Polyesterle ilgili başka bir konu daha var. Şu an piyasadakilerin yüzde 90’a yakını ‘pet’ şişeden geri dönüştürülmüş durumda. Tabii ki, petrolden pete geçmek bir aşama ama oradan da ilerlememiz lazım. Sektörün tekstilden tekstile geri dönüşüme odaklanması gerekiyor.

Biz bu anlamda çok ciddi olarak çalışıyoruz. Vargas Holding’le beraber bir yatırım yaptık ve Syre adında tekstilden tekstile polyester geri dönüşümü yapan bir ortak girişim kurduk. Şu an yapım aşamasında ve amiral bir yatırım.

Tüm değer zincirimizdeki karbon salımında ‘net sıfır’ hedefine ilerlerken üretimimizi ve kaynak kullanımımızı optimize etmek, geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir yöntemlerle elde edilmiş materyallere geçiş yapmak aslında iş modelimizi döngüsellik yönünde geliştirmek için attığımız ilk adımlar.

Üretim optimizasyonu bizim ölçeğimizdeki şirketler için önemli, çünkü her boşuna yaptığımız üretim daha çok karbon salımı, daha çok su kullanımı, daha çok kimyasal kullanımı demek oluyor. Üretimi talep doğrultusunda optimize ediyor ve döngüsel iş modellerini ölçeklendirerek materyallerin kullanımda kalmasını ve ürün ömrünün uzamasını sağlıyoruz.

İKİNCİ EL YATIRIMI

Avrupa Birliği’nde regülasyonlar değişmeye, sürdürülebilirlik vergileri gelmeye başladı. Örneğin, geri dönüştürülmüş ürün aldığınız zaman daha az vergi ödüyorsunuz ya da üretici olarak ürünün kaç yıkamaya dayanabildiğini gösterdiğiniz zaman destek alabiliyorsunuz… Aslında bunlar tamamen tüketiciyi bilinçlendirmeye yönelik düzenlemeler. Bizim de stratejilerimizi buna göre kurgulamamız gerekiyor. O yüzden yeniden satışa (resale) öncelik veriyoruz. Sellpy adlı yeniden satış platformunun çoğunluk hissesine sahibiz. Müşterilerimizin bizim ürünlerimizi tekrar tekrar değerlendirmek isteyeceklerine inanıyoruz.

Avrupa Birliği’nin yeni düzenlemeleri, ürün amacına yönelik tasarıma odaklanmamıza olanak veriyor. Yani ürettiğiniz ürünler az dayanıklı ise geri dönüştürülmüş materyallere ağırlık vererek bunları daha az negatif etkide üretmenizi istiyor.

Örneğin, bütün ürünler 30 yıl dayanmayabilir. Bir çorap ya da iç çamaşırı 30 yıl dayanmak zorunda değil. Ama palto üretiyorsanız, daha kaliteli, daha uzun ömürlü materyaller kullanmalısınız. Belki daha fazla su kullanacak olabilirsiniz ama bu ürün çok uzun süre dayanacağı için birbirini dengeleyecek.

İNOVASYON LABORATUVARI

Döngüsel inovasyon laboratuvarımızı (Circular Innovation Lab) 2019’da kurduk. Amacımız, bir inovasyon yaratmış ama üretim ölçeğine geçememiş icatları bulup çok erken aşamada yatırım yapmak. Çünkü, o inovasyonlara ilk aşamada yatırım gelirse fikir büyüyor ama yatırım gelmezse birçoğu kendini kapatıyor yok olup gidiyor.

Asya’dan Amerika’ya tüm dünyayı sürekli tarıyoruz ve farklı inovasyonları buluyoruz. Burada hiçbir ön algımız yok, yani laboratuvarda geliştirilmiş materyaller de olabilir, geri dönüştürülmüş de olabilir, karbon emisyonlarından yaratılmış materyaller bile olabilir.

Kriterimiz, düşük negatif etki ve ölçeklenebilir olması. Onlarla tanışıyoruz, testlerimizi yapıyoruz, ardından da eğer mümkünse markalarımızla bir araya getiriyoruz. Daha sonra, ideal olarak ilk kez bir kapsül koleksiyonda kullanıyoruz.

Örneğin H&M Studio koleksiyonuna baktığınızda birçok materyalin bu laboratuvarımızdaki küçük inovasyonlardan geldiğini görürsünüz. Başarılı olanları bir sonraki adımda Arket gibi daha düşük adetli markalarımız kullanıyor. Arket’ten, çoğunlukla &Other Stories’e ve en sonunda da H&M’e geliyor. Bu laboratuvarımızın görevi her sene portföyü genişletmek ve bize en uygun inovasyonları bularak farklı markalarımızla tanıştırmak.

Sürdürülebilirlik H&M’in DNA’sında olan bir konu. Benim şirkette sürdürülebilirlik alanında kimseyi zorlamam gerekmiyor. Aksine her sene “daha başka ne yapıyoruz” diye beni ileri itiyorlar. Çok uzun süredir H&M Grubu’nda çalıştığım için ‘rüya iş’ diyebilirim. Yarattığınız etkiyi görmek harika bir şey.

Sadece emisyonları azaltmakla kalmayıp sosyal sorumluluğumuzu da artırarak herkes için daha iyi bir moda markası inşa etmek istiyoruz. CEO’muz Daniel Ervér ile birlikte daha fazla neyi zorlayabileceğimiz, sektördeki fiyat/performans konuları gibi eski varsayımları nasıl aşabileceğimizi sürekli çalışıyoruz. Döngüsellik konusunda yatırımlarımız devam edecek. 2040’ta net sıfıra ulaşana kadar hız kesmeyi hiç düşünmüyoruz.

EN ÇEVRE DOSTU MATERYAL

  • “En çevre dostu kumaşın ne olduğuna bakarken toplamdaki etkisini ölçmek gerekir. Emisyon açısından bir materyalin negatif etkisi yüksekken örneğin su kullanımı tarafında az olabilir. O nedenle bence orijinal materyalleri bırakıp, tamamen geri dönüştürülmüş materyallere dönmek en iyi çözüm olabilir.”

DÖNGÜSELLİĞE DOĞRU ADIM ADIM

  • GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ MATERYALLER
    Syre adlı yatırımımızla geri dönüştürülmüş materyale yatırım yapıyoruz. Başka markalar da Syre’den geri dönüştürülmüş polyester alabilecek. İş modelimizi döngüselleştirirken çeşitli yeni kazanç noktaları da sağlıyoruz.
  • ÜRETİM OPTİMİZASYONU
    Üretim adetlerini ne kadar doğru tahmin edersek optimizasyonu daha başarılı yapabiliriz. Amacımız döngüsel üretim, döngüsel lojistik, döngüsel mağaza operasyonları gibi her aşamada döngüselliği yerleştirmek.
  • YENİDEN SATIŞ
    Önceden iş modelimiz daha doğrusal bir yapıya sahipken gelecekte bu değişecek. H&M Pre-Loved ve ikinci el satış platformumuz Sellpy ile hem yeni bir kazanç kaynağı elde edeceğiz hem de tüketicimizin de katkısıyla ürünlerimizi döngüsel iş modeline dahil edeceğiz.

H&M HANGİ TEDARİKÇİLERLE ÇALIŞMIYOR?

  1. İnsan, işçi ve kadın haklarına saygı göstermeyenlerle çalışmıyoruz.
  2. Üretimde kömür bazlı enerji kullanan şirketler. Bu tip şirketlerle çalışma 2026’dan itibaren tamamen sonlandırılıyor.
  3. Temiz su yerine dönüştürülmüş su kullanımının üretime entegre edilmiş olması gerekiyor. Bunu yapmayanlarla da çalışmıyoruz.

ERTUR’UN 4 ÖNCELİĞİ

  1. Karbon salımını azaltmak.
  2. Geri dönüştürülmüş/sürdürülebilir malzemelere geçiş.
  3. Satış tahminiyle boşuna üretim yapmayarak üretimi optimize etmek.
  4. Ürünlerin ömrünü uzatmaya yönelik iş modelleri geliştirmek.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Hayvan-yetiştirmek-giyimden-daha-kârlı”

“Hayvan yetiştirmek giyimden daha kârlı”

yeniden-yaratim-olmadan-mumkun-degil

Yeniden yaratım olmadan mümkün değil!