Neslihan Canpolat
Neslihan Canpolat Ayakkabı Kurucusu
2013 yılında 300 lira ve bir fikirle yola çıktılar. Ürünlerini mağaza olmadan, sadece sosyal medya aracılığıyla satma hayalleri vardı. Başlangıçta çok sayıda kişiye “hayal” olarak gelen bu girişim, şimdi bir başarı öyküsüne dönüştü. Bugün yüz binlerce takipçisi olan 5in1canpolat markasının kurucusu 5 kız kardeş, başarılarıyla genç girişimcilere ilham veriyor. Kardeşlerden Neslihan Canpolat ise, Instagram’dan başlatarak büyüttüğü kendi ismini taşıyan markasıyla ciddi ciro rakamlarına ulaştı. Neslihan Canpolat, Fast Company’nin, girişim yolculuğuna dair sorularını yanıtladı…
Son dönemde öne çıkan girişimcilerden birisiniz. Bize önce iş dünyasına getirdiğiniz 3 yeniliği/farkı anlatır mısınız?
İlk farkımız, Instagram’dan doğup sosyal medyayı kullanarak 7 yılda 5 offline mağaza ve güçlü bir online satış sitesi olarak kurumsallaşmış bir firma olmamız. Ürünlerimizi yüzde 100 deri ve yüksek kalitede gayet ulaşılabilir fiyatlarla müşterimizle buluşturuyoruz, ürünlerimizin tamamını da yerli üretimden güç alarak satışa sunuyoruz. Ayrıca, güncel trendleri ve modayı müşterilerimizle çok hızlı buluşturabiliyoruz.
Bu girişim fikri nasıl doğru, bir “evreka” anı var mı?
Eşimin uzun yıllardır sektörde olmasından dolayı bir şekilde işin içinde hissediyordum. Nihayetinde ben de bir tüketiciydim. Kaliteli ve deri ürünlerde beğenebileceğim modelleri bulamamak, bu işte olmam gerektiği fikrini uyandırdı. Sonrasında kendi şirketimizi kurarak tam zamanlı olarak aktif bir şekilde işin içinde buldum kendimi.
Başladığınızdan bu yana aldığınız yolu, rakamları da ilave ederek paylaşır mısınız? Nereden nereye geldiniz?
Başladığımızda 2 kişi 50 metrekare küçük bir ofiste yürüttüğümüz faaliyetimiz, bugün toplamda 2 bin metrekare alanda ve 45 kişilik bir ekiple devam ediyor.
Şirketi kurmanız da dahil olmak üzere girişim yolculuğunuzdaki en önemli zorluklar nelerdi, bunları nasıl aştınız?
Erkek egemen bir sektörde var olmaya çalışmak çok kolay olmadı ama altyapıda eşimin sektör bilgisi çok ciddi bir avantaj oldu. Mevcut markaların fiyat politikaları bizim için ciddi dezavantaj gibi görünürken biz doğru maliyetlendirme ve fiyatlandırma yaparak bunu avantaja çevirebildik.
Yatırım aldınız mı? Yatırımcıları ikna ederken, hangi cümleleri/rakamları kullandınız? Onları ikna stratejiniz neydi?
Biz şirketimizi herhangi bir yatırım alarak kurmadık. Ama bu süreçte yurt içinde ve yurt dışından markamızla ciddi anlamda ilgilenen ve işbirliği yapmak isteyen girişimcilerle dönem dönem konuşmalarımız oluyor. Ama henüz yatırımımız yok.
Hangi hedef ile yola çıktınız? Nereye ulaşmayı düşünüyorsunuz?
İyi kalite herkesin hakkı. Hedef, yüksek kalite ürünü maksimum faydayla insanlarla buluşturmaktı. Bugün çok şükür bu hedeflerimiz doğrultusunda her geçen gün büyüyerek ilerliyoruz. Yıllık 100 bin çift ayakkabıya ulaştık. Hedefimiz, bir Türk markası olarak dünya pazarında da bilinir olmak.
Doğru fiyatlamayı nasıl yapıyoruz?
- Bildiğimiz sistemde şirket ürünü piyasaya çıkarır, örneğin bin TL fiyat koyar. Ancak, bu ilk fiyatla satamayacağını bilir ve bu nedenle bir iki hafta sonra indirime gider.
- Biz ise doğru fiyatla çıktığımız için farklı bir strateji izleriz. Bizim hedefimiz ürünün yüzde 85’ini ilk fiyatla satmaktır ve bu hedefe ulaşırız. Bizde indirimde çok az ürün kalır, bunu da doğru fiyatlamaya borçluyuz.
Girişimcilik yolunda iki önemli ilkemiz
- “Kendin için olmayanı başkası için isteme”, bu söz aslında her şeyi özetliyor.
- Yaptığınız her ne olursa olsun doğru, ahlaklı ve samimi yapıldığında kitleler tarafından sahip çıkılıp kıymet veriliyor.