“Avrupa Birliği, özellikle küçük işletmelerin yaşadığı büyük bir sorunu çözmek için 2019 yılında önemli bir düzenleme çıkardı. Amaç, yılların sorunu olan “tedarikçi ödemelerini” çözmekti. Çünkü, çok sayıda şirketin zora girmesindeki neden, ödemelerin büyük şirketlerden tahsil edilmesi, beklenenden uzun süren “alacaklar” idi.
Düzenlemenin özünde, “Vade, maliyetin içinde düşünülmelidir” yaklaşımı vardı. Yani, “vadeyi kullanarak, yapılan işi (hizmet/ürün) ucuzlatamaz ya da pahalı hale getiremezsiniz” deniliyordu. Vadenin, pazarlığın bir parçası olduğunun altı çiziliyordu. Düzenleme, küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler için ayrı yaklaşımlar getiriyor ve 10 milyon ile 350 milyon Euro arasında ciroya sahip olanların kapsanması hedefleniyordu. Bunun üzerinde, örneğin milyar Euro civarında ciroya sahip olan üreticiler içinse “karışmam” deniliyordu.
Alacak/tahsilat konusundan en çok etkilenen sektörlerden biri olan perakendede, “bozulan ürünlerde” 30, diğerlerinde 60 gün vade getirilmiş ve gıda dışındakilere müdahale edilmemişti.
Perakende örneğine dikkat
Türkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmelerin en çok ürün verdiği sektörlerin başında perakende geliyor. Orada ise şöyle bir gerçek var: Bu konunun temelinde “stok tutma” süresi yer alıyor. Bu da sektörde 45-55 gün arasında seyrediyor. Yani şirket, tedarikçisinden aldığı ürünü 45-55 gün sonra satıp, paraya dönüştürebiliyor. Bu önemli bir gerçek.
İkincisi, Türkiye’de tüketici yoğun şekilde kredi kartı ile harcama yapıyor. Büyük bir şirketin CEO’suna göre kredi kartı kullanım oranı mağazada yüzde 85, online’da ise doğal olarak yüzde 100 olarak hesaplanıyor. Ortalaması ise yüzde 90 düzeyinde… Kredi kartıyla işlem yaptığınızda banka perakendeciye parasını 30-40 gün sonra ödeyebiliyor. Nakit durumuna göre bazı perakendeciler bu süreden önce alacaklarını “kırdırma” yoluna gidebiliyor. Kırdırma oranının yüzde 2-3 düzeyinde olduğuna dikkat çekiliyor. Bu da özellikle düşük olan kâr marjının bir bölümünü götürüyor.
Özetle, perakendenin hesabı şöyle sonuçlanıyor: 45-55 gün arasında stok tutuluyor. Parayı da bankadan 30-35 günde alıyorsunuz. Bu 75-90 gün anlamına geliyor. Bir şirketin genel müdür yardımcısı, “Bizim tedarikçilere ödeme süremizin realitesi 85 gündür” diyerek tabloyu ortaya koyuyor.
Daha küçük mağaza formatlarında ise stok süresi 25-50 gün arasında değişiyor. Bu tip mağazalarda kredi kartı oranı yüzde 50 düzeyinde. Böyle bakılınca bu tip mağazalarda ise tedarikçiye ödeme süresi 50 gün olarak hesaplanabiliyor.
Dünyada neler oluyor?
İngiltere’de Good Business Pay’in 3558 halka açık şirket arasında yaptığı araştırmaya göre, 5 şirketten sadece 1’i ödemelerini yüzde 95 oranında “zamanında” yapıyor. 300 şirketten daha fazlası ise faturalarını yüzde 70 oranında gecikmeli ödüyor.
Good Business Pay’ın bir başka araştırması ise pandemide ortalama ödeme süresinin 36.4’ten 37.4 güne çıktığını gösteriyor. İngiltere’de ödemeleri düzenleyen Prompt Payment Code adlı düzenleme var. Araştırmaya göre, bu kurumun kurallarına uyulması ve sadece 1 gün erken ödeme yapılması durumunda, yıllık gelirleri 1.7 milyar pound düzeyinde artacak. Bir başka hesaba göre İngiltere’de ödemelerdeki gecikmelerden kaynaklanan 40-60 milyar pound tutarındaki KOBİ alacağı ‘kilitli” durumda ve ödenmeyi bekliyor.
Türkiye’de yüksek enflasyon farkı
İsminin açıklanmasını istemeyen bir CEO, “İçinde bulunduğumuz dönemde alacağını erken tahsil eden, geç ödeme yapanlar fark yaratacak” diye konuşuyor. Son 10 yılı düşük enflasyonla geçiren şirketler, yüzde 80 üstü enflasyon döneminde, birkaç aya kadar uzanan tahsilat sürecinde gelirlerinin bir bölümünü kaybediyor.
Puratos Türkiye Genel Müdürü Bora Akın, enflasyon öncesinde 80 gün olan vadenin, şimdi 100-120 güne çıktığına dikkat çekiyor. Sorun yaşamamak içinse müşterilerden “erken tahsilat” yapmaya çalıştıklarını söylüyor.
Giyim alanında faaliyet gösteren bir şirketin CFO’su ortalama vade süresinin 90 gün olarak gerçekleştiğini söylüyor. “Pandemi döneminde vadeler çok uzamıştı, şimdi biraz daha normale yaklaştık” diyen CFO şunu ekliyor: “Ekonomik gelişmelerin sıkıntısını henüz hissetmedik.”
Giyimin bir başka alanı olan çorapta, ihracatta ortalama vade 90 gün, yurt içinde ise 45 gün olarak uygulanıyor.
Sodexo Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan, tedarikçilerine ortalama 1 ay vade ile ödeme yaptıklarını söylüyor. Bunun sektör ortalaması olduğunu belirtiyor ve “Bazı özel durumlarda tedarikçinin ihtiyacı olursa, ödemeyi erkene de alıyoruz” diye konuşuyor.
E-ticaretin durumu
Tekstil ve giyim sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin CEO’su, internet üzerinden satış yapan pazaryerlerine dikkat çekiyor. 2022 yılında e-ticaret platformlarında sürenin 28 güne uzadığını söylüyor ve ekliyor: “Biz ilk başladığımızda ödeme süresi 7 gündü. Enflasyondaki artışla süre uzadı.”
Aynı yönetici, bir başka sorunu ise ürün/hammadde aldıkları tedarikçileriyle yaşadıklarını söylüyor: “Türkiye’de kimyasal, pamuk, etiket ve poşet gibi malzemelerde vadeler 120-180 gündü. Şu anda ön ödeme almadan çalışabilen şirket sayısı bizde 5’i geçmez. Bırakın teslimi, siparişe başlamak için de para istiyorlar. Çünkü, onlar da hammadde alamıyorlar. Son 10 yılın bence en ciddi nakit sıkıntısı yaşanıyor. Bunun bir başka nedeni de kredi alınamamasıdır.”
Startup dünyasında durum
Girişimcilerle yaptığımız anket şunu ortaya koyuyor: Faturaların ödenme vadesi, şirketin olduğu sektöre ve yurt içi/yurt dışına çalışmasına göre değişiyor. Öne çıkan süre ortalama 30-45 gün. Örneğin, Solvoyo COO’su Nilüfer Durak, “Bizde süre maksimum 30 gündür” diyor. Kriz nedeniyle uzatmaya çalışan müşterileri olsa da izin vermediklerini paylaşıyor. Comodif CEO’su Serdar Urçar da benzer bir süreden söz ediyor. Eylül ortası itibarıyla ortalama vade süresini 30 günde tutabildiklerini belirtiyor.
Segmentify Eş Kurucusu Murat Soysal, “Sözleşmemizde 30 gün vade vardır. Ancak ortalama 40 günde tahsilat yapabiliyoruz” diyor. Makine öğrenimi alanında çalışan şirketin lideri Soysal, enflasyonun etkisinin şu anda sınırlı olduğunu belirtiyor: “Müşterilerimizin yaklaşık yüzde 10’u için bir gecikme gözlüyoruz. Ancak, ciddi anlamda bir etki yaşamıyoruz.”
TAHSİLAT İÇİN AYDA 10 DEFA ARAMA
Bazı Amerikan şirketleri bu dönemi kendi lehlerine kullandılar. Bu konularda araştırmalar yapan Hackett’ın çalışmasına göre perakendeci Macy’s, 134 gün olan ortalama ödeme süresini 163 güne çıkardı. Bu, şirketin nakit durumunu bir önceki döneme göre yüzde 18 yukarı çekti. Benzer yolu izleyen bisküvi-şekerleme devi Mondelez ise ödeme süresini 122’den 130 güne çıkardı.
Danışmanlık şirketi Hackett, ABD’li şirketlerin 2021’de 55 olan ortalama günü 58’e çıkardıklarını hesapladı. Şirketler, nakit durumlarını güçlendirmek ve hızlı tahsilat için daha fazla zaman ayırmaya başladılar. Hackett, araştırmasında, ankete katılan şirketlerin yüzde 60’ının, müşterilerini 1 ila 10 defa aradıklarına yer verdi. Yüzde 10’luk bölüm ise 10’dan fazla kez iletişim/arama yaptıklarını paylaştı.
YABANCI/YERLİ FARKI
“Biz minimum 30, maksimum 90 gün vadeyle çalışıyoruz. Global şirketlerin vadeleri ortalama 60 gün düzeyinde gerçekleşiyor. Ancak, yerli şirketler 90 gün, hatta 120 güne doğru gidiyorlar. Benim gördüğüm kadarıyla global şirketlerde ödemeden şaşma süresi maksimum 5 gün ile sınırlı.”
BANU AHISKA
NOBIUM KURUCUSU