in , , ,

“Yeniden pozisyonlamayla güçleneceğiz”

‘Teknoloji’ ve ‘fen’ köklerini sağlamlaştırmak adına inovasyon ve dijitalleşmeye hız vereceklerini söyleyen Tekfen Grup Şirketler Başkanı Hakan Göral, hazırladığı strateji planıyla Tekfen’in nasıl bir dönüşüm ve değişimden geçtiğini Fast Company’e anlattı.

Yeniden-pozisyonlamayla-güçleneceğiz

YAZI: GÜLDENİZ AYRAL

Temelleri 1956 yılında üç genç ve vizyoner girişimcinin bir araya gelmesiyle atılan ve DNA’sına ‘teknoloji’ ve ‘fen’i yerleştiren Tekfen Grubu, bugün stratejik bir değişim ve dönüşümün içinde.

‘Sürdürülebilirlik’ odaklı düzenlemeler ve zorunlulukların getirdiği enerji dönüşümü, dijitalleşmenin sağladığı veriden yeni çıktılar elde etme olanakları, dünya genelindeki savaşlar, ekonomik daralmalar nedeniyle taahhüt kolundaki risklerin artmasıyla Tekfen önümüzdeki 5 yıl için yeni bir Strateji Planı oluşturdu ve yoluna kritik değişikliklerle devam edecek. Bazı tesisler tek çatı altında toplanacak, yeni stratejik ortaklıklar yapılacak ve yeni bir büyüme aksı oluşturulacak. Bu büyük dönüşüme Grup Şirketler Başkanı Hakan Göral liderlik ediyor. Ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe tecrübesi olan Göral, 2016’dan beri Tekfen Grup içerisinde farklı görevler yapıyordu. Toros Tarım Genel Müdürlüğü ve Tarımsal Sanayi Grubundan sorumlu Tekfen Holding Başkan Yardımcılığı’nın ardından, 2022’de Tarımsal Sanayi Grubu CEO’luğunu üstlenen Göral, geçtiğimiz mart ayında da Tekfen Grup Şirketler Başkanı olarak atandı.

Göral’a göre Tekfen’in şu anda faaliyet gösterdiği iki alanın ikisi de gündemden çok fazla etkilenebiliyor. Grup portföyünde kendi kontrollerinde olmayan gelişmelere karşı daha dirençli olmak adına üçüncü iş kolunu kurmanın gerekli olduğunu vurguluyor. “Bu hem kurucu ortaklar hem küçük ortaklar için doğru olacaktır. Bunu yaparken de yetkinliklerimizi kullanalım, onların üzerine bir şeyi inşa edelim ki, rekabet yoğun ortamda bir adım önde olalım” diyor. ‘Teknoloji’ ve ‘fen’ köklerini sağlamlaştırmak için inovasyon ve dijitalleşmeye hız vereceklerini söyleyen Göral, strateji planını ve Tekfen’in nasıl bir dönüşümden geçtiğini Fast Company’e anlattı:

GRUBUN YENİ YAPISI

Tekfen Holding, 2-2.5 milyar dolar ciro yaratan, özellikle mühendislik ve taahhüt grubumuzun aktif olarak yönettiği işlere bağlı olarak 11 bin kişi ile 25 bin kişi arasında çalışanı olan ve yüzde 49’u halka açık bir şirketler grubu.

2 ana faaliyet alanımız var. Bir tanesi taahhüt, diğeri ise tarımsal sanayi. Taahhüt segmentinde hem mühendislik hem inşaat hem de imalat kısmında faaliyet gösteriyoruz.

Bizim Taahhüt Grubumuz, EPC(M) olarak hizmet veriyor. Burada E, Engineering’i (mühendisliği), P Procurement, (satın almayı), C Construction’ı (inşaat), M de Management’i (yönetim) temsil ediyor. Biz hep EPC olmak istedik.

Fakat işin C kısmında, iş hem uzun sürüyor hem de çok büyük bir insan gücü gereksinimi var. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde çok ciddi bir rekabet yaşanıyor. Biz de bu sebeple EPC(M)’in mümkün olduğu kadar C’sinden E, P ve M’ye alalım ve daha katma değerli projeler ile büyüyelim istiyoruz. Bu geçişi yapabilmek için de kendi içimizde “shrink to grow” mottosunu geliştirdik. Anlamı, büyümek için önce küçül. Amacımız kesinlikle büyümek. Ancak burada C kısmında nereye gideceğimiz de çok önemli… Şu anda coğrafyalar ve projeler konusunda seçici olmaya karar verdik.

TARIMIN YOL HARİTASI

Bizim bir de tarımsal sanayi grubumuz var. Öncelikle grubun çatı şirketi Toros Tarım’dan da bahsetmek isterim. Toros Tarım, 3 üretim tesisiyle sektörün en büyüğü ve en çok ihracat yapan şirketi. 2 milyon tona yakın üretim yapıyor. 2 tane organomineral gübre fabrikası ve torba tesisi var.

Aynı zamanda Türkiye’nin en fazla amonyak kullanan şirketi. Gübre endüstrisi, özellikle amonyak kullanımı nedeniyle yeşil dönüşümün en fazla beklendiği endüstrilerden. Biz Toros’ta bütün bu değişiklikleri yakından takip ediyoruz. Toros’un ‘net sıfır’a gitmek üzere yol haritası hazır.

Özellikle Kapsam 1 ve Kapsam 2 denilen kısımlarında ‘net sıfır’a 2030 gibi ulaşacağımızı öngörüyoruz. Kapsam 3 denilen, ürünlerinizin tarlada kullanılırken saldığı sera gazının azaltılması ve sıfırlanması ile ilgili kısım, şu anda bütün dünyanın aslında en fazla uğraştığı kısım. Oradaki tahminimiz de 2040 ya da 2045 gibi Toros’un ve bütün grubun net sıfır olacağı yönünde.

Toros’u güçlü kılan en önemli şey ise bayi ağı… Toros, 1.400 civarında bayiye direkt faturalama yapar. Son birkaç senedir, yılların birikimi olan veriyi daha akıllı kullanıp, “data mining” yaparak, çiftçiye ürün satmanın ötesine geçip hizmet sunmaya yönelik bir değişimi planlıyoruz. Bu durumun, Toros’un en büyük rekabetsel gücünün olacağını düşünüyorum.

VEDA EDİLECEK ALANLAR

Grubun ortaya koyduğu yeni strateji, ciddi bir nakit girdisi de gerektiriyor. Bütün projeksiyonlarımızı yaptık. Ancak, öncelikli olarak “bizim için stratejik olmayan, kâr üretmeyen yalnızca portföyde belli sebeplerden dolayı zamanında alınmış bulunan varlıklarımızdan” çıkacağız. Bu yatırımlarımızdan çıkalım ve stratejik büyüme için kendimize bir fon yaratalım, düşüncesindeyiz.

Bütün büyük gruplar bu tip yeniden yapılandırma çalışmalarını belli frekanslarda yaparlar. Yapmalılar da. Bizimkisi de bu çerçevede. Grup içerisindeki varlıklarımızı stratejiye göre önceliklendirip hangisiyle devam edeceğiz, hangisiyle etmeyeceğimizin kararını aldık. Bu süreçleri de aktif olarak başlattık. Stratejiye bağlı olarak gerekirse ‘duygusal bağlılığımız’ olan bazı aktiflerle vedalaşmamız gerekecek.

YEŞİL ENERJİDE POZİSYON

Önce Covid-19 pandemisi, ikinci olarak, Rusya-Ukrayna Savaşı yeşil enerjiye dönüşümü çok hızlandırdı. Çin, eski anlayışında bu süreçlere karşı ilgisiz kalıyordu. Fakat son 5 yılda dünyanın en büyük yenilenebilir enerji yatırımlarını yapıyor.

2023 yılında enerjiye 2.7 trilyon dolar yatırım yapılmış olacak. Bunun 1.7 trilyon doları yeşil enerji alanında gerçekleşecek. Dolayısıyla bu oran eskiden fosil enerjiye ya da kirli enerji yatırımlarına karşı yeşil enerji 1’e 1’ken, şu anda 1’e 1.7 haline geldi.

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2.400 GW’lık bir yeşil enerji yatırımı yapılacağından bahsediliyor. 2.400 GW, Çin’in şu andaki kurulu gücüne eşit. Türkiye’nin şu andaki kurulu gücü ise 104 GW. Dolayısıyla müthiş bir yatırım dalgası geliyor.

Biz mümkün olduğu kadar sahip olduğumuz yetkinliklerimizi kullanarak bu dönüşümü yapmak istiyoruz. Zaten silindir kaplar, basınçlı kaplar, eşanjörler konusunda dünyanın sayılı firmalarından biriyiz. Buradaki yetkinliklerimizi kullanarak offshore ve onshore platformlarda, işin kule kısmını yaptıktan sonra bir türbin üreticisiyle iş birliği ile beraber dünyanın farklı yerlerindeki ihalelere taşeron ya da yatırımcı olarak girebiliriz.

YENİ ŞİRKETLER GELİYOR

Bu yeniden yapılanma çerçevesinde 2 de yeni şirket kuruyoruz. Yeniden yapılandırılan Taahhüt Grubu bünyesinde, üretim alanındaki yetkinliğimizi, verimliliği ve iş kapasitemizi artırmak üzere tesislerimizi tek bir çatı altında toplayacağız.

Bu amaçla Derince’deki imalat tesisimizi fiziksel olarak Ceyhan’la birleştireceğiz. Beraberinde Azerbaycan ve Kazakistan’daki üretim kapasitemizi tek elden yönetmek ve bizim için büyüme alanı teşkil eden platform ve modüler imalat konularında faaliyet göstermek üzere, Tekfen İmalat ve Mühendislik şirketimizi “Tekfen İmalat ve Entegre Modüler Çözümler” şirketine dönüştüreceğiz.

Petrol ve gaz endüstrisinin de içinden geçmekte olduğu dönüşüme paralel olarak yeni bir şirket daha kuruyoruz. Karbonsuzlaştırma, yeşil enerji, yeşil hidrojen, yeşil amonyak ve karbon yakalama, stoklama ve kullanma konuları Tekfen Grubu’nun 3. büyüme aksını oluşturacak. Bu alan için de “Tekfen Yenilenebilir Enerji Çözümleri” şirketini kurup, yeni fırsatlara bakacağız.

STARTUP’LARLA İŞBİRLİĞİ

Tarım konusunda bir başka önemli projeyi de Tekfen Ventures ile hayata geçireceğiz. Burada ağırlıklı olarak bizim faaliyet gösterdiğimiz alanlarda yatırım yapıyoruz. 2022 sonu itibarıyla Tekfen Ventures’ın portföyünde farklı alanlarda faaliyet gösteren 12 girişim bulunuyor. Bu şirketlerden bazılarıyla hem taahhüt segmentinde hem tarımsal sanayi segmentinde iş birliğimiz bulunuyor.

Örneğin, ‘mikrobiyal gübre’ kullanımı konusunda çalışan ve Amerika’da kurulmuş olan Pivot Bio diye bir şirket var. Bu şirket, havadaki nitrojeni bitkinin kullanabileceği hale getirip nitrojen ve azot kullanımını azaltıyor. Pivot Bio’nun ürünleri, küresel ısınma ve yüzey suyunun kaybı gibi sorunlarla mücadeleye destek oluyor. Müthiş bir ilgi var ve CNBC tarafından 2023 senesinin en çığır açan 50 şirket listesine seçildi.

PhosphoSolutions denilen başka bir şirketle de iş birliği içerisindeyiz. Saha denemelerini Türkiye’de yapıyoruz. Bu şirket, fosfat alımını azaltıp, aynı verimi, hatta daha iyisini çok daha az fosfat kullanarak sağlıyor. Bir toprak iyileştiricisi ve gübre katkısı olan bu ürün, fosforlu gübrelerin verimliliğini artırmada ve çevresel etkilerini azaltmada kullanılıyor. Dolayısıyla bize kendi imkânlarımızın yanı sıra irtibatta olduğumuz Tekfen Ventures portföyündeki şirketlerden de know-how geliyor.

TARIMDA BÜYÜME DÖNEMİ

Tekfen Tarım’da ise verimliliği artıracak işlere odaklanıyoruz. Burası bizim kendi uhdemizde hakikaten tarımcılık yaptığımız ama tarımcılığın Ar-Ge’sini ön plana çıkardığımız bir kurum. Ceyhan’da laboratuvarlar ve tarlalarımız, Nevşehir’de patates depomuz var. Burada doku kültürü kullanarak patates tohumu, kiraz anacı ve muz fidanı gibi her tip meyve anacı geliştirebiliyoruz.

Aynı zamanda buğday tohumu geliştiriyoruz. Şu anda 14 adet buğday ve arpa tohumu çeşidimiz var.
Bunu yaparken de hiçbir şekilde genlerle oynamıyoruz. Hızlandırılmış mevsim seralarında ‘Nem ve sıcaklık koşullarını’ değiştirerek bitkinin 1 yıl içerisinde 4 yıl geçtiğini zannetmesini sağlıyoruz. Bunu da hızlanmak için yapıyoruz.

Ben önümüzdeki dönemin su ve tohum savaşları yılları olacağına inanıyorum. Suya, gıdaya erişimin yerini hiçbir şey tutamayacak ve orada da verim çok önemli hale gelecek. Verim dendiğinde ise tohum ile bitkiye doğru besin vermek önemli. Biz de burada ‘klasik melezleme ve DNA markörlerini kullanarak geliştirmeler yapıyoruz.

5 YILLIK HEDEFLER

  • MEVCUDA YENİSİNİ İNŞA ETMEK Birinci olarak bu değişimin ve dönüşümün en önemlisi noktasını, mevcut olanı kullanıp, yenisini eklemek oluşturuyor. Bir şeyi yıkmak ve unutmaktan söz etmiyorum. Sahip olunan yetkinlikleri kullanmanın altını çiziyorum.
  • 400 MW’LIK PORTFÖY Yeşil enerjide kendimize bir portföy oluşturmak istiyoruz. Burada yatırımcı yetkinliklerimizi de kullanarak 5 yıl içerisinde 400 Megawatt’lık bir portföye ulaşacağız. Bu kapsamda 5 yıl içerisinde ilk yeşil hidrojen, yeşil amonyak tesisimizi Toros için kuracağız. Daha sonra yurt dışındaki gübre şirketleri için bir iş modeli olarak yaygınlaştırmak istiyoruz.
  • ÜRETİM VE PLATFORMDA 3 PROJE
    Modüler üretim ve platform kısmında da Türkiye’de ve Akdeniz’de en azından orta büyüklükte üç projeyi tamamlamış olmayı arzu ediyoruz. Hatta Arabistan’dan şu anda “gelin buraya yatırım yapın” diye çağrı alıyoruz.

DEĞİŞİMİ YÖNETMENİN ZORLUKLARI

  1. STRATEJİYİ GÜNCEL TUTMAK
    Değişim yönetimini zorlaştıran 2 konu var. Bunlardan bir tanesi; siz değişim yaparken endüstri sizi beklemiyor. Endüstri, değişmeye ve dönüşmeye devam ediyor. Dolayısıyla, sürekli olarak bulunduğumuz yeri sorgulayıp, “Doğru yerde miyim, attığım adımlar doğru mu?” diye stratejiyi güncellemek gerekiyor.
  2. İÇ DİRENİŞİ YÖNETEBİLMEK
    Bütün büyük gruplarda değişime karşı bir iç direniş olabiliyor. Fakat bu dönemde 5 dakika içerisinde çok önemli kararlar vermek gerekebiliyor. Burada bizlere düşen de endüstrideki değişim, gelişim beklentilerini, trendlerini düzenli olarak yönetim kurullarımızla paylaşarak, onları bilgilendirmek uyum içerisinde olmak. Sonuçta biz bir holdingiz, bir portföyü yönetiyoruz.

ÖNCELİK LİSTESİ

  1. Önce görev ve sorumluluklarım ile oyun alanımın nereye kadar olduğu konusunda Yönetim Kurulu’yla el sıkıştık. Sonra yeniden yapılanmayı, takım çalışmasını destekler hale getirdik.
  2. Görevi aldıktan 90 gün sonra strateji ile ilgili bir öneriyi yönetim kuruluna getirdim. Hemfikir kaldığımız bu planı arkadaşlarımla beraber hayata geçirme aşamasındayız.
  3. Burası yüzde 49’u halka açık bir şirket ve çok fazla küçük yatırımcımız var. Burada küçük yatırımcının haklarının da savunulması gerekiyor. Onların beklentilerine karşılık verebilmek çok önemli.
  4. Stratejik ortaklıklar kurulması çok önemli. Birtakım kolay ve hızlı kazanımlar ile beraber güven ortamının oluşturulmasıyla hem küçük hem kurucu ortaklar nezdinde daha da hızlanmak mümkün olacaktır.

LİDERLİK STRATEJİSİ

  1. Adil ve şeffaf yönetim.
  2. Öngörülür olmak.
  3. Organizasyonel mükemmellik
  4. Çevik yönetim
  5. Durumsal ve demokratik liderlik

“YENİLENEBİLİR VE HİDROJEN ENERJİSİNE İLGİMİZ BÜYÜK”

  1. RÜZGAR ENERJİSİ
    Onshore–offshore beraber rüzgar enerjisinin kurulu kapasitesinin 2030 yılında iki katına çıkması ve şu anda 40 GW olan offshore wind’in 2050 yılında 1.000 GW’a kadar çıkması bekleniyor. Benzer şekilde onshore’da da çok ciddi büyüme beklentisi var.
  2. YENİ AÇILIM
    Bizim buradaki birinci açılımımız; Ceyhan ve Derince’deki yetkinliklerimizle Azerbaycan ve Kazakistan’daki modüler ve offshore-onshore platform üretimini tekelden yönetmek üzere bir düzenleme yapmak.
  3. HİDROJEN ENERJİSİ
    Şu anda dünyada 90 milyon ton civarında hidrojen kullanılıyor. Bunun büyük bir kısmı gübre sektöründe amonyak üretiminde, geri kalanı farklı endüstrilerde kullanılıyor. 2050 yılında ise 530 milyon tonlara çıkması bekleniyor ve bu büyümenin yüzde 90-95’i yeşil dönüşüm ile beraber olacak. Bizim sahip olduğumuz yetkinlikler, üretim tesisleri ve mühendislik geçmişimiz var. Dolayısıyla un var, şeker var, bize bunları birleştirip helva yapmak kalıyor…

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

donusumun-oteki-yuzu

Dönüşümün öteki yüzü!

kucuk-mucize

Enerji: Küçük mucize