Rauf Ateş
Dünyada “500 Büyük Şirket” listelerinin geçmişi Almanya’da ve ABD’de 19’uncu yüzyıla kadar uzanır. Ancak, bu listelerden en düzenli olan 1954 yılında ABD’de hayata geçti. Şirketler, cirolarına (satış gelirleri) göre sıralandı, çalışan sayıları gibi kritik veriler de sonradan eklendi.
Biliyorsunuz, Türkiye’de ilk defa 1968 yılında İstanbul Sanayi Odası tarafından, En Büyük 100 Sanayi Şirketi listesi, cirolarına göre açıklandı. Ardından 300, 500 derken 1000 Şirket listeleri geldi. Sonraki yıllarda iş dünyası dergileri de kendi listelerini açıkladılar. Bütün iş dünyası verileri gibi hepsi çok değerli, önemli bir boşluğu dolduran ve şirkeler cephesini anlamaya yönelik yayınlardır.
Ancak, son yıllarda yeni gelişmeler oluyor. Örneğin, şirketleri “ciroya” göre sıraladığımızda, yeni nesil girişimcilerden tepki alıyoruz; “Neden piyasa değerini dikkate almıyorsunuz?” diye soruyorlar. İtirazlarında haklılar ama veri bulmak zor.
Son yıllarda sürdürülebilirlik, inovasyon ve sosyal sorumluluk gibi kriterlere göre de listeler yapılmaya başlandı. Bunları da çok değerli buluyorum. En azından bu alanda bir farklılık yaratıyor, şirketlerin kendilerini değerlendirmesine ve nerede bulunduklarını görmelerine olanak sağlıyor.
Kapakta gördüğünüz gibi Fast Company Türkiye olarak yeni bir araştırmayı başlatıyoruz… Yakından tanıdığım, Türkiye’ye konuşmacı olarak davet ettiğim ve görüşlerine başvurduğum Prof. Donald Sull ve oğlu Charlie Sull, MIT ve Glassdoor ile birlikte Culture 500 listesi yayınladılar. Şirketleri, 10 kritere göre değerlendirip, rakamsal değerlerin ötesinde bir çalışma ortaya koydular. Bir süredir hem Donald hem de Glassdoor’dan Andrew Chamberlain ile görüşüyor, fikirlerini alıyordum. Sonuçta deneyimli araştırmacı Selim Oktar, ERA Research ve Nazlı Yüksel ile Kariyer.net işbirliği ile bu önemli çalışmayı hayata geçirdik. Şirket kültürü, bence önümüzdeki dönemin en önemli konusu olacak. Daha önce bu konuda geniş bir araştırma hazırlamış, dergide yayınlamıştık. Okumayanlar için tavsiye ederim.
Konunun önemini bu alanda çalışmaları olan James L. Heskett’in şu sözüyle vurgulamak isterim: “Şirket kültürü açısından güçlü şirketler, diğerlerine göre yüzde 20-30 oranında daha fazla performans gösteriyorlar.”
Bu konuyla ilgili son olarak şunu paylaşmak istiyorum. Bu konuyu her yıl Eylül ayında Corporate Culture Summit adıyla bir etkinlik ile destekleyeceğiz. İlk etkinliğimizin tarihini dergimiz çıktıktan hemen sonra paylaşacağız. Yine dünyadan ve Türkiye’den önemli konuşmacılar bizimle olacak. Bu konudaki önerilerinizi mutlaka yazın.
Bu sayfadaki fotoğrafı görüyorsunuz. Sevgili Mehtap, ünlü ressam Ahmet Oran ve Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Kamışlı ile güzel bir buluşma organize etti. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Yeni sayıda görüşmek dileğiyle…
Saygılarımla
