in , , ,

Yükselen sektöre sıfırdan yatırım

Ticaretle uğraşan bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi… Aklında hep “baba işini” yapmak vardı. Ancak, teknolojinin getirdiği fırsatlar ve siber güvenlikle ilgili aklını çelen yüzde 25 büyüme rakamı, onu işini kurmaya itti. 2017 yılının Haziran ayında kurduğu Secure Future, 65 milyon TL cirosu, hızlı büyümesiyle dikkatleri çekiyor.

cem.kotan

CEM KOTANOĞLU, tam anlamıyla tüccar bir ailenin içinde dünyaya geldi. Babası, uzun yıllar farklı sektörlerde işletmeleri olan bir iş insanıydı. Çocukluğu bu nedenle işyerlerinde, hesap-kitabın içinde geçti. Kendi anlatımıyla, “Küçük yaşlardan beri babasının yanında oldu, ticaret hayatını gözlemledi.” Daha o yıllarda ticaret yapmayı hayali olarak kafasına yerleştirdi. Yaş ilerledikçe hayalinden biraz uzaklaştı. Çünkü, dünya gelişiyor, teknolojide inanılmaz değişimler gerçekleşiyordu. Yaşıtları gibi teknoloji dünyasındaki yeniliklerden etkilenmiş, baba işine devam etme konusunu askıya almıştı:

“Aile işlerimizin başına geçmek yerine hep istediğim teknoloji sektörüne yöneldim. Çocukluğumdan itibaren yeni teknolojiyi sürekli takip ederdim. Yeni teknolojiler bende hep merak ve heyecan uyandırmıştır.” Bu nedenle üniversitede bilgisayar mühendisliğini tercih etti. Mezun olduktan sonra ilk olarak yazılım mühendisliği alanında çalışmayı denedi. Ancak, kısa sürede o işin kendine uygun olmadığını gördü. Çünkü, masa başı çalışmayı sevmemişti. Sahada olmayı, hareketli bir iş hayatını istiyordu. Devamını şöyle anlatıyor: “Bu sebeple bölgenin lider teknoloji şirketlerinden birinde çalışmaya başladım. Farklı görevlerde 10 yıl kadar çalıştım. Son olarak banka ve büyük şirketlere satış yapan ekibi yönetiyordum. Türkiye’de birçok ses getiren projelere ve ilklere imza attık. Birçok kişi bu başarı nedeniyle kariyerine devamı tercih eder. Ben kendi şirketimi kurma zamanımın geldiğine inandım ve ayrılma kararı aldım.”

Kotanoğlu, bu hedef doğrultusunda 2017 yılında tamamen kendi birikimiyle Secure Future’u kurdu. Amacı, özellikle siber güvenlik sektöründe yeni konseptleri Türkiye’de ilk anlatan ve uzman ekibi ile kurumlara danışmanlık veren bir organizasyon kurmaktı. Cem Kotanoğlu, “Kuruluşumuzun üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen bu amacımız doğrultusunda emin adımlar ilerlediğimizi görüyorum” diye konuşuyor ve şunları paylaşıyor:

NİYE SİBER GÜVENLİK?

Siber güvenlik sektörünü seçmemde, ilgi alanım ve uzmanlığımın bu yönde olması önemli bir etken oldu. Bununla birlikte pazar dinamikleri de benim için önemliydi. Öncelikle yerel siber güvenlik pazarının büyüme trendini inceledim. Birçok sektöre kıyasla çok daha hızlı büyüme trendi gösteriyordu.

2018 yılı için beklenen toplam ciro 232 milyon dolar iken, 5 yıl içerisinde 290 milyon dolara ulaşacağını, yani 5 yılda yüzde 25 büyüyeceğini gördüm. Büyüyecek pazarda uzmanlığımın olması tesadüften öte çok avantajlı bir durumdu.

Pazar büyümesini inceledikten sonra rekabeti araştırdım. O dönemlerde sistem güvenliğinden yavaş yavaş siber güvenliğe geçiş yapmaya çalışan büyük şirketlerin olduğunu gördüm. Büyük şirketlerin geçiş sürelerinin uzun olabileceğini biliyordum. Bu dönemde yeni konseptlerde uzmanlaşıp fikir önderliğini üstlenebilirsek büyük bir boşluğu doldurabileceğimizi ve fırsatları gördüm.

O dönemde Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) henüz yasalaşmıştı ve ekibim ile birlikte bu konuda Avrupa’da neler yapıldığını inceledik ve ülkemizde anlatmaya başladık.
Veri ihlallerini engelleme ve güvenliğini sağlama konseptlerinde Türkiye’de en fazla proje gerçekleştiren siber güvenlik şirketlerinden biri pozisyonuna gelmiş bulunmaktayız.

HIZLI BÜYÜME DÖNEMİ

Kurulduğumuz ilk günden itibaren sürekli katlanarak büyümeye devam ediyoruz. Kuruluşumuzdan hemen bir yıl sonra 2018 yılı finansal verilerimize göre  Bilişim 500 araştırmasında, “Yılın En Hızlı Büyüyen Siber Güvenlik Şirketi” olduğumuz açıklandı. 2019 yılında da aynı unvanı aldık.

Türkiye’de temsilcilikleri bulunan birçok global üreticinin, ülkemizde, hatta bölgede en büyük iş ortaklarından biri konumuna ulaştık. 2020 yılında, veri tabanı ve uygulama güvenliği üreticisi Imperva tarafından Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde yılın en büyük iş ortağı olarak seçildik. Bunların yanı sıra Türkiye’nin önde gelen çok sayıda şirketinin iş ortağı olmayı başardık.

Sektörde büyük bir rekabet var. Çok sayıda yabancı ve yerli şirket faaliyet gösteriyor. Yabancılar ve büyük şirketlerle rekabet her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de çok zor. Ancak, bizim sektörümüzde, müşterilerin en önem verdiği hususu çalışacakları iş ortaklarına güvenme oluşturuyor. Sektörde uzun yıllardır hizmet vermiş olmamız nedeniyle birçok müşterimiz bize çok güveniyor. Bu durum bize rekabette büyük avantaj sağlıyor.

YENİ DÖNEM PLANLARI

Covid dönemi hepimiz için zor geçiyor. Bu zor dönemde her şirket gibi bizde iş yapış şeklimizde köklü değişikliklere gittik. Teknoloji sektöründe olmamız bu sürece hızlı adapte olmamızı kolaylaştırdı. 2020 yılının Şubat ayından bu yana tüm ekibimiz uzaktan çalışıyor. Yaşanan olumsuzluklara ve uzaktan çalışmaya rağmen geçen yılı 2 kat büyüme ile tamamladık. Bu büyümenin temelinde uzaktan çalışma ile bunun beraberinde getirdiği siber güvenlik kaygısı vardı. Şirketler, bu dönemde siber güvenlik politikalarını tekrar gözden geçirdiler ve yatırımlarını artırdılar. Zira geçtiğimiz yıl siber atakların sayısı bir hayli arttı.

Planlarımız doğrultusunda büyümeye devam etmeyi amaçlıyoruz. İstanbul, dünyanın en önemli birçok başkentine en fazla 3-4 saat uçuş mesafesinde… Ülkemizin bu avantajını işimizde kullanmayı planlıyoruz. Önümüzdeki yıllarda öncellikle kendi hizmetlerimizle bölgemizdeki ülkelerin lider şirketlerine hizmet vermek istiyoruz. Bunun yanı sıra sürekli olarak yeni ürün çıkarmak üzere ekiplerimiz çalışıyor. Duyurusunu yapacağımız ürünler ile yine öncelikle yakın bölgede ihracat yapmak istiyoruz.

SEKTÖRE YÖN VEREN TRENDLER

Saldırganlar (hacker) sürekli olarak kendilerini geliştiriyor ve yeni çıkan tüm siber güvenlik teknolojilerini atlatacak yeni bir atak geliştiriyor. Bu, sektörümüzün önemli bir gerçeği… Covid döneminde siber güvenliğin önemini anlamamıza katkı yapacak ciddi saldırılar gördük. Örneğin, yapılan bir atak, Düsseldorf Üniversitesi’nin tüm yerel ağlarını çökertti ve ameliyathanede yatan bir hastanın vefat etmesine sebep oldu.

2020 yılında “biyo-siber ataklar” sayısında ciddi artışlar oldu. Saldırganlar Covid araştırmalarına, genetik kodlara ve aşı formüllerine ulaşmak için saldırlar düzenlediler. Bu saldırıların önüne geçebilmek için, her zaman onların bir adım önünde olunması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz dönemde bunun yolu da yapay zeka teknolojisini kullanan çözümlerden geçiyor.

Yapay zeka temelli çözümler, saldırganların davranış analitiğini çıkardığı için, olası saldırıyı, daha önce tecrübe etmemiş olsa dahi engelleyebiliyor. Saldırganlar, ülkeleri zor duruma düşürmek ve iç karışıklığa sebep olmak için, su ve enerji gibi kritik altyapı sistemlerine ataklar düzenliyorlar. Bu kritik sistemlerin güvenliğini artıracak yönde yatırımların arttığını görmekteyiz. Yazılım geliştirme sektöründe yaşanan yenilikler, yeni güvenlik ihtiyaçlarını doğurdu. Hızın çok çok daha önemli olduğu günümüzde yazılım geliştirme teknolojilerinin altyapılarında da bazı köklü değişiklikler oldu.

Bu yeni mimariye “Container”, bu mimarinin otomasyonuna da “Kubernetes” diyebiliriz. Artık güncel yazılımlar bu teknolojiler üzerinde geliştiriliyor. Bu sebeple bu ortamların güvenliği çok önem kazanmaya başladı ve giderek çok daha önemli olacak. Aynı zamanda yazılım geliştirirken dış kaynak kütüphanelerinden alınan kod parçalarından kaynaklanan zafiyetleri engellemek için yeni yatırımlar yapılacak.

65 MİLYON TL

“2020 sonu itibarıyla 65 milyon TL ciroya ulaştık. Stratejimiz her yıl katlanarak büyümek. 2021 için de bunu hedefliyoruz.”

290 MİLYON DOLAR

  • Siber güvenlik sektörünün 2018 yılı ciro beklentisi 232 milyon dolar idi.
  • 5 yıl sonra bunun 290 milyon dolara ulaşacağı öngörülüyordu.
  • Dolar bazında büyüme beklentisi yüzde 25 idi.

3 TEMEL STRATEJİMİZ

  • Müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışımız
  • Aynı hedefe inanan ve ileri derecede uzman ekibimiz
  • Sürekli iyileştirme ve gelişime yönelik stratejimiz

LİDERLERİN DOĞRU BİLDİĞİ YANLIŞLAR

  • Yıllarca patron ve CEO’lar, bilgi işlem/teknoloji bölümlerini “masraf merkezi” olarak gördü. Dijitalleşmenin artmasıyla “masraf merkezi” algısı değişmeye başladı.
  • Siber saldırıların maliyetlerinin, yapacakları yatırımlardan az olduğuna inanırlar. Oysa, siber saldırılar sadece şirketlerin para kaybına neden olmuyor, aynı zamanda müşteri ve itibar kaybına da yol açıyor.
  • Bu alandaki danışmanlık, kurulum ve eğitim gibi hizmetlerin, çok düşük bütçeyle, hatta ücretsiz alınması gerektiğine yönelik bir inanış vardı.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dunyayi-degistiren-bir-yil

Dünyayı değiştiren bir yıl

kat-kat-yatirim

Kat kat yatırım