YAZI: GÜLDENİZ AYRAL
Nerio Allesandri, 1983 yılında kuzey İtalya’nın küçük şehirlerinden biri olan Cesena’daki evinin garajında Technogym’i kurduğunda 22 yaşındaydı. Endüstri tasarımcısıydı, teknolojiye ve spora aşırı tutkusu vardı. “Bu tutku ve hayalim sayesinde Technogym’i kurdum” diyor. Zaten markanın ismi de bu iki tutkusunun bir araya gelmesiyle oluşuyor: “Techno+gym.” Yani egzersiz teknolojisi…
Allesandri’nin yaptığı ilk ekipman, inovasyon ve spor tutkusunu birleştirerek güvenli bir şekilde ‘squat’ yapmaya olanak sağlayan bir alet olacaktı. Ama o günden bugüne neredeyse her şey değişti, markanın teknolojiyi adaptasyon düzeyi farklılaştı… Çünkü, markanın bugünkü önceliğinde “yapay zeka ve veri yönetimi” var.
Zaten Allessandri de bir süredir spor aleti satıcısı olmaktan çıktıklarının altını çiziyor. Bu kapsamda 1990’lı yıllarda fitness sektörünü “wellness” konseptiyle tanıştırarak, insanların egzersize bakış açısını değiştirdi.
Ekim ayı içinde İstanbul, Etiler’deki Technogym Deneyim Merkezi’nin açılışı için gelen markanın kurucusu Nerio Allessandri ile fitness sektörünün nasıl değiştiğini ve bundan sonraki hedeflerini konuştuk:
25 KM’DEN 1 KM’YE
Ben endüstriyel tasarımcıyım. Gençlik yıllarımda spor ve teknoloji konularında aşırı tutkuluydum. Bu tutku ve hayalim sayesinde Technogym’i kurdum. Technogym’i kurarken amacım, insanların günlük hareketlerinin yeni standardını belirlemekti.
Çok eskilerde bir insanın günlük doğal hareket etme standardı ortalama 25 kilometreydi. Ancak, artık araçlar bizi bir yerden bir yere taşıyor. Hayat bir yerden sonra otomatikleşiyor. Şimdi kimse 25 km yol yürümek istemiyor, insanlar ortalama 1 km hareket ediyor.
İşte Technogym’in misyonu bu 1 ila 25 km arasındaki açığı kapatmaktı. Akıllı ekipmanlar, içerik ve yaşam stilini kapsayan ekosistemi sayesinde insanların hareket standardını iyileştirmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle de mottomuzu ‘Daha iyi bir dünya için harekete geç’ olarak belirledik.
5 YILDA BİR ATILIM GEREK
İnovasyon, Technogym’in gerçek itici gücüdür. Bizim mottolarımızdan biri de ‘bir ürün çok başarılıysa, çok iyi çalışıyorsa o artık eskidir.’ Gerçekten de herhangi bir şeyde başarılıysanız, bence o artık eskimiştir. Çünkü, en iyi performansına ulaştıktan sonra, o pozisyonu kaybetme olasılığınız yüksektir. O nedenle günden güne, haftadan haftaya ufak ufak, sürekli geliştirme ve iyileştirme yapmalısınız. Bana göre her şirketin 5 ya da 10 yılda bir atılım yapmaya ihtiyacı vardır.
Biz işe mekanik ekipmanlarla başladık. Neredeyse her 10 yılda bir ürünlerimize yeni teknolojiler ekledik. Son yenilik ise “yapay zeka” oldu. Bugün geldiğimiz noktada ise birincil önceliğimizi “yapay zekâ, veri yönetimi ve içerik sağlayıcısı olmak” oluşturacak.
SANAT ESERİ GİBİ CİHAZ!
Technogym ürünlerini bir ürün olarak değil, birer sanat eseri gibi konumlandırıyoruz. Çünkü, onların yaşam alanlarına, evlerin salonlarına konulacağını, şık tasarlanmış otellere yerleştirileceğini biliyoruz. Bu nedenle amacımız, onları mobilya şıklığında tasarlamak. Ar-Ge bölümümüzde 300 kişi çalışıyor. Mesela ünlü Fransız moda evi Dior ile yaptığımız iş birliğiyle çok şık bir ‘Sınırlı’ (limited edition) koleksiyon hazırladık. Bu iş birliğinde modanın lideri, wellness’ın liderini seçti diyebiliriz. Evlerde kullanılacak ürünler için çok hevesliyiz.
YENİ WELLNESS YAKLAŞIMI
Wellness kavramını sektöre 1993 yılında tanıttım. O yıllarda insanların egzersize bakışı biraz daha kendini beğenme ve gösteriş odaklıydı. Ancak, wellness kavramı hem beden hem de zihin için bir sağlık kaynağı olarak fiziksel egzersize geçişin itici gücü oldu. O günlerden bugünlere metodolojik olarak wellness’ın doğal beslenme, düzenli egzersiz ve pozitif düşüncenin birleşimi olarak özetlenebilecek tanımı değişmedi. Bence tanımı yüzyıl boyunca değişmeyecek. Çünkü, wellness bir trend değil.
Ancak, son dönemde wellness algısı değişti. İnsanlar artık ona hayatlarında öncelik veriyorlar. 20-30 yıl önce kimsenin böyle bir önceliği yoktu. Özellikle Covid’den sonra bu konuya duyarlılık arttı. Sadece görünürde değil, bütünsel olarak iyi olmak, dirençli ve bağışıklığı yüksek vücut öne çıktı.
“40 YIL ÖNCE GİRİŞİM YAPMAK ZORDU”
- DOĞRU YETENEK Technogym’i 1983 yılında kurdum. Girişim başlatanlar için zorluklar neredeyse aynı. İnsan sermayesi yönetimi önemli bir konu. Çünkü, farkı, doğru yeteneğe ulaşmak yaratıyor. 39 yıl sonra bu durumun aynı olduğunu görüyoruz.
- FONA ULAŞMAK Bugün finans başta olmak üzere kaynaklara ulaşmak zor değil. Örneğin, ben başladığımda iletişim için telefon kulübelerini kullanıyordum. Bugün ise iletişimin yanı sıra, Instagram, Google gibi sosyal medya olanakları var.
- PAZARA GİRİŞ O zamanlar kaynak yoktu ya da azdı ama pazara girmek daha kolaydı. Bugünse kaynaklara ulaşmak kolay ama pazar daha zor. Melek yatırımcılar ve risk sermaye şirketleri sayesinde para daha kolay bulunuyor. Ben başladığımda “Sıfır para” vardı.
ÇÖZÜM SATIYORUZ
- Technogym olarak bizim bir rakibimiz yok. Birçok firma sadece makine satıyor. Bizse çözüm sunuyoruz.
- Yazılım ve platformun yanı sıra kulüp, otel ya da bir şirket içinde veya Technogym suygulaması ile de dışarıda, CRM sağlıyoruz.
- Stüdyomuzda içerik üretiyoruz, müşterilerimize içerik sağlıyoruz.
- Akıllı ekipmanlarımız internet yoluyla bağlanabiliyor.
- Yani biz makine değil çözüm sağlıyoruz.Bunun altını çizmek isterim. Bir çeşit kendi alanımızın Apple’ı gibiyiz.
55 MİLYON Dünya çapında 55 milyon kişi Technogym ile egzersiz yapıyor. Technogym, 80 bin wellness noktasında, 400 binin üzerinde evde bulunuyor.
100 ÜLKE Technogym’in 100 ülkede 14 şubesi ve 80 özel dağıtımcısı var.
8 OLİMPİYAT Son 8 olimpiyatın resmi tedarikçisi olan Technogym, Juventus, Inter FC, Milan FC, Paris Saint Germain, Ferrari ve McLaren F1 gibi dünyanın önde gelen takımlarının ve atletlerinin tercih ettiği bir marka.
GENÇ GİRİŞİMCİLERE ÖNERİLER
- MERAK Genç girişimciler sürekli keşfetmeli, yeni şeyler öğrenmeli ve dinlemeli.
- EFOR Bir şeyleri başarmak için daha fazla enerji harcamalı, çaba sarf etmeliler. Yaygın söylendiği gibi “No pain no gain”, yani “çaba yoksa, başarı da yok.”
- RİSK Büyük düşünün. Endişe etmeyin ve riski alın.