in , , ,

“Başarımın yüzde 50’si yaşam tarzımdan”

15 yaşında “büyükusta” ünvanını alarak, satranç tarihine adını yazdıran Ediz Gürel, ilham veren yolculuğunu, başarı getiren faktörleri ve hedeflerini Fast Company için anlattı…

Başarımın-yüzde-50’si-yaşam-tarzımdan

YAZI: MEHTAP DEMİR

Satranca ana okulunda aldığı derslerle başladı. İlgisini fark eden öğretmeni bir kursa yazılması yönünde teşvik etti. ‘Ustalığa’ gidecek yolculuğu da böyle başladı.

15 yaşında “büyükusta” ünvanını alarak, satranç tarihine adını yazdıran Ediz Gürel’den söz ediyoruz. Türkiye’nin bu ünvanı alan en genç oyuncusu olan Gürel, “Satranca başlamanın belirli bir yaşı yok, 5 yaşında başlayanlar olduğu gibi ‘8 yaş ideal’ diyenler de var. Belirli bir yaştan sonrası profesyonel olmak adına geç sayılabilse de bana göre başlama yaşı kişiden kişiye değişir” diye konuşuyor.

“Planlı çalışma ve düzenli bir yaşam biçiminin” ise başarının değişmez kuralları olduğunu vurguluyor.

Ediz Gürel, ilham veren yolculuğunu, başarı getiren faktörleri ve hedeflerini Fast Company için anlattı…

Satrançta ‘büyükusta’ olmak neden önemlidir ve bu ünvan ortalama kaç maç sonrası kazanılır?
Satrançta en yüksek ünvan ‘büyükusta’dır. Büyükusta olmak için ‘rating’ puanınızın 2 bin 500’ü geçmesi gerekiyor, ilk koşulu budur. Bu puanı da diğer insanları yenerek kazanırsınız.
Bunun yanı sıra 3 tane norm vardır. Bu normlarda gösterdiğiniz performans rating’inizin de 2 bin 600’ün üzerinde olması gerekir. Bunu 3 kere yaparsanız ve 2500 rating’i geçerseniz ‘büyükusta’ olursunuz.

Dolayısıyla benim rating’im 2 bin 500’ün ve aldığım normlarda da performansım 2 bin 600’ün üzerindeydi. Böylelikle ‘büyükusta’ ünvanına hak kazandım. Bu ünvanı, ömrünüz boyunca kaybetmezsiniz, bir kez aldığınızda daima büyükusta olarak kalırsınız. Bugüne dek kaç tane maç yaptığımı hesaplayabilmem zor. Çok sayıda turnuvaya katıldım, yüzlerce maçım var. Kazançlarım da kayıplarım da oldu.

Bana ‘büyükusta’ ünvanını getiren turnuva ise Çek Cumhuriyeti’nde Prag’da oynandı. Turnuvanın adı da ‘Prag Challengers’ idi. Bu turnuvanın kazananı ‘Prag Masters’a gidiyor. Orada da dünyanın en iyi oyuncuları oynuyor; çoğu, dünyanın ilk 20’sindedir. Ben kazandığım turnuvayla seneye Şubat ayında Masters’ta oynama hakkı kazandım.

Bu ünvanı aldığın maçta şampiyonluğu getiren o son hamleyi yaptığın anı anlatır mısın? O an neler hissettin, neler düşündün?
“Büyükusta” ünvanını almak üzere çıktığım son maçın sonucu berabere bitti. Fakat beraberlik sonucu benim son normumu almam için yeterliydi. Tahmin edeceğiniz üzere benim için çok heyecanlı bir maçtı. Fakat maç boyunca buna değil sadece maçıma odaklanmıştım. Maç bittiği anda ilk aklıma gelen şey 15 yaşında Türkiye’nin 15’inci büyükustası olduğumdu. O anki duygumu size kelimelerle ifade edebilmem çok zor.

Turnuvalarda en zor hamle hangisidir? İlk hamle mi son hamle mi?
Bir satranç maçında açılış hamlesinden son hamleye kadar yapacağınız her hamle maçın kaderini belirleyen hamledir. Çünkü, sizin veya rakibinizin tek hesap hatası çoğu zaman maçın kaderini belirler.

Bu şampiyonluğu getiren 3 sırrı söylesen ne dersin?
İnanç, azim, sabır.

Satrançta ilerlemek için gereken en temel özellikler/kriterler nedir? Bu sporda yeteneğin yeri/oranı nedir?
Satrançta yeteneğin oranı yüzde 50 diyebilirim. Yetenek ile bir noktaya kadar gelebilirsiniz. Ancak, belirli bir seviyeden sonra karşınızdaki herkes zaten yeteneklidir. Bu nedenle düzenli, sürekli çalışma öne çıkıyor. Aynı zamanda, düzenli beslenmeli, planlı ve programlı yaşamalısınız. Bunlar sizi öne geçiriyor. Dolayısıyla, satrançta başarının yüzde 50’si yetenek, diğer yüzde 50’si çalışmayla gelir.

Nasıl bir rutinin ve çalışma disiplinin var, günde/haftada kaç saatini ayırıyorsun? Kendini yarışlara nasıl hazırlıyorsun?
Günde 2 saat ‘Chess tempo’ ve benzeri soru çözme programlarıyla kendi başıma çalışıyor, açılışlarımı gözden geçiriyorum. 2 saat de antrenörümle çalışıyorum.
Şu an 9’uncu sınıf öğrencisiyim, satrancı ve okulu bir arada yürütüyorum.
Sabah 7.30’da kalkıyor ve okul için hazırlanıyorum. Saat 9’dan akşam 5’e, hatta bazen 7’ye kadar okulda oluyorum. Bu nedenle hafta içi satranca ayırabildiğim zaman kısıtlı oluyor. Ancak hafta sonları daha fazla zaman ayırabiliyorum. Maçlardan, turnuvalardan önce ise daha yoğun bir çalışma temposu oluyor. Antrenörümle beraber açılışları gözden geçiriyor, süreci değerlendiriyor, nasıl iyileştirebileceğimiz üzerine beraber çalışıyoruz.
Bazı turnuvalardan evvel kampımız oluyor. Bu kamplarda günde yaklaşık 10 saati satranca ayırıyoruz. Bir kamp genelde 6 gün sürer ve turnuva ruhuna girmiş olursunuz. Bu kamptan sonra da turnuvaya gidiyorum. Turnuva da 10-11 gün sürer.

İlgilendiğin veya satranca katkısı için faydalandığın başka sporlar var mı?
Masa tenisi oynamayı seviyorum. Oldukça eğlenceli geliyor bana. Futbolu da severim, ancak onda maalesef pek iyi değilim. Masa tenisinde iyiyim. Çoğu iyi satranççı da masa tenisinde iyidir. Ben de şu anda onu geliştirmeye çalışıyorum.

Müsabakalarda bir satranç oyuncusunu en çok zorlayan nedir?
Bazı maçlarda karmaşık pozisyonlar/hamleler oluşabilir ve bu karmaşa sizi zorlayabilir. Öyle maçlar oluyor ki, masada tamamen konsantre bir biçimde yarım saat boyunca tek 1 hamleyi düşünmeniz gerekebiliyor. Beni en çok bu zorluyor ve ancak üstesinden gelebiliyorum.

Maç esnasında psikolojik baskı, heyecan ve stresi nasıl yönetiyorsun?
Maç esnasında stres, baskı veya heyecanı küçükken daha fazla hissediyordum. Bazen büyük maçlarda hâlâ hafif de olsa olabiliyor. Ancak, tecrübeyle bunların üstesinden gelebiliyorum. Çok fazla turnuvada oynadım, dolayısıyla stresi ve kaygıyı yönetebiliyorum. Heyecan ise maça çıkana kadar oluyor. Maça başlayıp ilk hamleyi yaptığım anda sadece maça odaklanıyor, farklı bir şey düşünmüyor veya herhangi bir heyecan ya da stres hissetmiyorum.

6 saat dahi sürebilen maçtan bahsediyorsun. Konsantrasyonunu nasıl koruyorsun, konsantrasyon ve odaklanma için yaptığın alıştırmalar var mı?
Turnuvalara gitmeden önce normal antrenmanların dışında bir de mental hazırlık sürecim oluyor. Maçlarda ise ilk hamle itibariyle maça tam olarak konsantre olmak gerekiyor.
Sporcunun konsantrasyonu bozulursa, hamle hesaplamak mümkün olmaz, dolayısıyla maç ne kadar sürerse sürsün hep tam odakla konsantre olmak gerekir. Ben açıkçası pek fazla konsantrasyon kaybı yaşamıyorum.

Motivasyonunu nasıl sağlıyor, kendini motive hissetmediğin günler ne yapıyorsun?
Kendimde çalışma isteği bulamadığım günler olabiliyor. Ancak başarılı olmak için çalışmanın gerekli olduğunu biliyorum. Bu nedenle hayatımda hep kendime ‘başarmak istiyorsan çalışmalısın’ sözünü söyledim. İsteksiz olduğum günlerde de kendime bunu hatırlatıyorum. Disiplinin motivasyondan daha önemli olduğuna inanıyorum. Çünkü disiplin olmayınca her şey sarpa sarabilir.

Bir söyleşinde “8-9 hamle sonrasını hesaplayabildiğini” söylemiştin. Sence başka alanlarda da böyle bir öngörü mekanizması kurulabilir mi?
Satrançta bazen 8-9 hamle sonrasını hesaplayabilirsiniz. Taşların nasıl, nereye gidebileceğini belirleyen net kurallar vardır. Rakibinizin seçeneği az ise hamleleri hesaplayabilirsiniz. Bununla birlikte, rakibinizin çok fazla seçeneği olan karmaşık maçlar olur ve siz birkaç hamle sonrasını öngöremeyebilirsiniz. Ancak gerçek hayatta bu tür bir öngörü mekanizması kurmak kolay olmayabilir. Çünkü bunları birbirinden ayıran kurallar var. Dolayısıyla iş dünyasında liderlerin ‘öngörü’ manasında satrançtan bire bir beslenebileceklerinden emin değilim. Çünkü iş dünyasında dinamikler farklı, seçenekler fazla, neler olabileceğini öngörmek zor olabilir. Satrancın belirli kurallar çerçevesinde oynanması onu daha öngörülebilir kıldığı için, gerçek hayattan ayıran özelliğidir.

Zihinsel dayanıklılığını artırmak için neler yapıyorsun?
Zihinsel dayanıklılığın artması aslında fizyolojik durumunuz ve dayanıklılığınızla doğrudan ilişkili. Düzenli beslenme, düzenli uyku, spor ve düzenli çalışma bu işin en önemli anahtarı.

Başarı için yeteneğin yanı sıra düzenli uyku ve beslenmenin öneminden de söz ettin. Bunları oranlasak başarı getiren faktörleri %50 yetenek, %25 düzenli çalışmak %25 ise düzenli uyku ve beslenme diyebilir miyiz?
Bence diyemeyiz. Çünkü, saydıklarımın hepsi bence satranç için olmazsa olmazlar. Satranç sporcusunun bunların hepsine birden dikkat ettiği düzenli bir yaşam disiplininin olması şart.

İlerisi için planların ve katılmayı hayal ettiğin turnuvalar neler? Satranç ve satranç dışında hedeflerin ne?
Şu anda en yakın turnuvam, Türkiye Süper Ligi, takım olarak yarışıyorsunuz. Burada THY takımında oynuyorum. Geçen sene 1’inci olmuştuk, şu anda da hedefimiz bu. Türkiye Süper Ligi’nden sonra Avrupa Kulüpler Şampiyonası var. Buraya da THY takımıyla beraber gideceğim. Yakın vadede katılacağım turnuvalar bunlar. Kariyer hedeflerime gelince, satrançta başarılı olmak istiyorum. Hedefim 2 bin 600 olmak ve buna çok az kaldı. Sonrasında 2 bin 700 hedefi için çalışacağım. Bu, satrançta çok büyük bir başarıdır. Satrançta gidebildiğim noktaya kadar gitmek istiyorum. Okulda iyi bir öğrenciyim ve üniversite sınavları için de hazırlanıyorum. Bununla birlikte, şu anda satranç dışında bir kariyer hedefi belirlemedim. Satrançla beraber başka bir iş yapmak da kolay değil çünkü bu spor yoğun odaklanma ve çalışma gerektiriyor. Dolayısıyla şu anda odağımda sadece satranç var.

“SATRANÇTA SABIR ÇOK ÖNEMLİ”

  1. Sebat etme Satrançta da iş dünyasında olduğu gibi sabrın önemi çok büyük. Bir maç 6 saat sürebiliyor. Ancak bu 6 saatin sonunda maçı kazanmanın verdiği duygu inanılmaz oluyor.
  2. Ufak hata Sizin bu 6 saat içinde, elinizden gelen her şeyi yaparak sabretmeniz gerekiyor. Rakibinizin en ufak hatasını beklemeniz gerekiyor. Çünkü, en ufak bir hatada maç kaybedilebilir.
  3. En uzun maçım Benim en uzun maçım 6 – 6,5 saat arasında sürdü. Elbette dünyada çok daha uzun süren maçlar olmuştur. Ancak, bunlar daha eski yıllarda oluyordu.
  4. Yarına kalan maç Eskiden turnuvada tamamlanamayıp başka bir güne bırakılan maçlar söz konusuydu. O gün boyunca konumlarını analiz edebiliyor, hamlelerini düşünebiliyorlardı. Dolayısıyla, çok uzun süren, rekor saatlerde tamamlanan maçlar olabiliyordu. Ancak bu uygulama eskide kaldı, artık uygulanmıyor.

BENİM BAŞARI FORMÜLÜM

  1. Planlı çalışma
  2. Düzenli uyku
  3. İyi beslenme
  4. Yaşam tarzına özen.

SATRANÇTAN HANGİ DERSLER ÇIKAR?

  1. Bitirdiğiniz her maç, sonucu ne olursa olsun, satranç sporcusu için yeni bir kazanımdır.
  2. Maçtan sonra yaptığınız analiz neticesinde, o maçtaki hatalı hamleler mutlaka gözden geçirilir.
  3. Böylelikle sporcu başka maçlardan benzer pozisyonlar denk geldiğinde aynı hataları tekrar etmez.
  4. Bunun dışında sayabileceğim birçok parametre var. Zaman kontrolü ve stres yönetimi, en önemli ikisi diyebilirim.

Yazar: Mehtap Demir

Fast Company Türkiye Yazı İşleri Müdürü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dijital-liderler

Dijital Liderler 100

“Çalışan refahını artırmak hedefimiz”