in , ,

Başarının yeni formülü

İş dünyasında ‘başarı’ sözünü giderek daha fazla duyuyoruz. Startup’lardan CEO’lara kadar her kesimde ‘başarının formülünü’ anlatan konferanslar düzenleniyor, kitaplar yazılıyor. Peki, “başardım” sözünü ne zaman kullanmalı? Boyner Holding Başkanı Cem Boyner, bu konuya farklı bir bakış açısı getiriyor.

basarinin-yeni-formulu-Cem-Boyner-3

CEM BOYNER
BOYNER HOLDİNG BAŞKANI

İş dünyasında ‘başarının’ son noktalarından birini “servet sahibi olmak” oluşturabiliyor. Dream Maker’ın araştırmasına göre ‘dünyanın en zenginleri’ arasında yer alanların sadece yüzde 5’e yakını, servetini miras yoluyla elde etmiş. Geri kalanı ise servetini “başarılarına” borçlu.

Bu ve benzeri istatistikler, başta girişimciler olmak üzere iş dünyasında ‘başarı’ konusunu kritik hale getiriyor. Girişimciden genç profesyonele, CFO’dan CMO’ya herkes başarı için çaba gösteriyor.

Ancak, son yıllarda ‘başarı’ tanımı çok sık kullanılıyor, kendini “başarılı” tanımlayanların sayısı artıyor. Örneğin, Dream Maker’ın araştırmasına göre, ankete katılanların yüzde 72’si kendini ‘başarılı’ olarak değerlendiriyor. Çok sayıda ‘Nasıl Başardım’ konulu konferansın düzenlenmesi, binlerce kitabın yazılması da ‘başarı’ tanımının çok fazla kullanıldığı görüşünü destekliyor. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cem Boyner’e bu konuyu sorduk. İş hayatına girdiğinden bu yana olan dönem için ilginç değerlendirmelerde bulundu…

SONUÇ DEĞİL, YOLCULUK

Başarının sırrını her zaman şu cümle ile anlattım: “Her adımı, hayatınız sanki o kadarmış gibi atın.” Böyle davrandığınızda yapabildiğinizin en iyisini yapıyorsunuz. Sadece kendiniz için değil, herkes için.

Meşhur bir cümle vardır, “İmkânsız olduğunu bilmiyorlardı ve başardılar” diye… Başarıyı bir sonuç değil, yolculuk olarak görmek lazım. Kendin olabiliyorsan, etrafını kırıp dökmeden gerçek olabiliyorsan, ezberlere, yobazlığa karşı cephe kazanabiliyorsan, dokunduğun insanların hayatlarını güzelleştirebiliyorsan başarılısındır bence… Başarıyı hiçbir zaman kişisel almamak gerektiğine inanıyorum.

Boyner Holding olarak da başarı yolculuğunu bu şekilde görüyoruz. Herkesin yaptığını yapmıyor, deneye deneye gidiyoruz. Koşullar ne olursa olsun, bize fark getirecek projeleri hiç gözümüzü kırpmadan üretmeye devam ediyoruz. Böylece farklı olanı, henüz “icat edilmemiş” olanı ortaya koyuyoruz. Ve en önemlisi tüm bunları yaparken, müşterilerimizin kalbindeki yerimizi sağlam tutmaya devam ediyoruz.

ŞİRKETTE BAŞARI ÖLÇÜMÜ

Olağanüstü güzel ekipler yetiştirmek, senden sonrakilerin üzerinden gelip geçebileceği köprü olabilmek para ile ölçülemeyecek başarılar. Dolayısıyla rakamlar başarıyı her zaman doğru ifade etmez. “Ruhunu satmadan” kazanılan başarı, başkalarını ezmeden kazanılan başarı, mutluluğu çoğaltarak kazanılan başarı, başarıdır. Çabuk başarı, ekmeden biçmek, ne pahasına olursa olsun kazanmak ise, zehirli başarılardır…

Öte yandan, her çağın kendine özgü bir üst düzey yönetici profili olduğunu düşünüyorum. Bugün, üst düzey yöneticiler için “olmazsa olmaz” vasıfların başında ‘ilham verici, etik, güvenilir, paylaşımcı liderlik’ geliyor. Ekipler kurup yönetebilmek, ekiple uyumlu çalışmak ve eşit sorumluluklara sahip olmak çok önemli bir diğer özellik. Üst düzey yöneticinin iletişim kurma konusunda da kabiliyetli olması gerekiyor.

Bu arada, eskiden “yöneticilik vasfı” aranırdı, çok uzun zamandır yönetici vasfı aramıyoruz. “Dönüştürücü” arıyoruz. Bir işi dönüştürecek heves ve göz kimde var, ben açıkçası ona bakıyorum.

“BAŞARDIM” DEMENİN ZAMANI

İnsanın ‘amel defteri’ ölene kadar kapanmazmış… Şahsen, “başardım” sözünü kabul etmiyorum. “Başardım” demek, “yapabileceğimin en iyisini yaptım, daha fazla bir şey yapmaya ihtiyacım yok” demek anlamına geliyor.

Oysa, iklim krizi, teknolojik eşitsizlikler, savaşlar, jeopolitik gerginlikler gibi saymakla bitmeyecek sorunların olduğu, oldukça zor bir süreçten geçiyoruz. İnsanlık olarak 21’inci yüzyıl hayalimize yakışmayan bir performans sergiliyoruz. Son 1,5 yılda, yanı başımızda ortaya çıkan iki savaş, iki insanlık trajedisi var. Dolayısıyla, küresel konjonktürün röntgenini çektiğimizde, içeride ciddi hastalıklar var. Ama bu hastalıkları iyileştirecek olanlar da yine bizleriz. Elimizde bunun için çok güçlü araçlar var.

Teknolojimiz var ve belki daha önemlisi; bir şeyleri değiştirmeyi kafaya koymuş, sosyal bilinci yüksek, kalıpların içinde yaşamaktan sıkılmış yeni bir neslimiz var. Bu bence bizim en büyük şansımız…

DOĞRU ZAMAN VAR MI?

Zorluklar her zaman var ve farklı şekillerde hep olmaya da devam edecek. Dolayısıyla, yeni sorunları, yeni krizlerin yaşandığı bir dünyada “ben başardım” demek, anlamsız. Bizim de yapmamız gereken dönemin zorluklarını, yaşanan değişim ve dönüşümleri görmek ve farklı planlarla geleceğe odaklanmak. Her zaman yenilikçi olmak, yeni icatlar çıkarmak.

‘Başarı’, daha çok yumurta üretmek değil; yumurtadan kek, pasta yapabilmekten geçiyor. Yani değer yaratmaktan… Ortaya koyduğunuz başarı sadece sizin için anlam taşımıyorsa, aynı zamanda sosyal ve toplumsal bir ‘etki’, hatta bir ‘dönüşüm’ yaratıyorsa, işte o zaman “o işi başardım” demek mümkün.

İLK YILLARDA BAŞARI ÖLÇÜTÜM

“Aslında işin başında, başarının ‘yeni bir şey söylemek’ ile ilgili olduğunu gördüm ve bu konuda harekete geçmekten korkmadım. Yenilik yapmak, denenmeyeni denemek ve sonucunda icat çıkarmak, benim en büyük motivasyonum idi.”

DİKKAT ÇEKEN VERİLER

  • %85: Maryland Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, insanların yüzde 85’i, hayatlarında ‘başarıya’ ulaştıklarını paylaştı.
  • %80: Araştırmaya katılanların yüzde 80’i kişisel başarılarını ‘çok çalışma ve adanmışlığa’, yüzde 20’si ise ‘şans ile zamanlamaya’ bağlıyor.
  • %96: DreamMaker’da yer alan araştırmaya göre başarısızların yüzde 96’sı “gerekli çabayı göstermemiş” olmalarını sebep gösteriyor. Kalan yüzde 4 ise ‘yetenek’ konusuna dikkat çekiyor.

BAŞARI İÇİN 3 ÖNERİM

  1. Tutku ve heyecan duyduğunuz işi yapın; yaptığınız işe inanın. İşte o zaman, “ben bu işi yaparım” diyebilirsiniz.
  2. Fark yaratmaya; hiçbir şeyi bulduğunuz gibi bırakmamaya ve dünyayı iyileştirmek için esnek, cesur ve hızlı kararlar alabilmeye öncelik verin; ve sadece ‘çözüme’ odaklanın.
  3. Asla “başardım” demeyin; sürekli olarak icat çıkarmanın peşinde olun.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ucret-yonetimi-sureci-senem-birim

“Ücret yönetimi teknolojisinde dünyada ilk 3’ü hedefliyoruz”

erken-topla-daha-gec-ode

Erken topla daha geç öde!