in , , ,

Erken topla daha geç öde!

Uzun süredir gündemde olmayan “uzayan vadeler” sorunu, son 2 yıldır artan enflasyon ile birlikte yeniden gündeme oturdu. Peki, vade sürelerinin sektörlere yansıması nasıl, liderler bu konuda nasıl önlemlere başvuruyor?

erken-topla-daha-gec-ode

YAZI: M.RAUF ATEŞ

Avrupa Birliği, orta ve küçük ölçekli üreticileri/şirketleri korumak amacıyla, ödeme vadelerine yönelik bir düzenleme getirmişti. Buna göre perakende zincirleri, “taze gıda” aldıkları tedarikçilerine en fazla 30, diğer market ürünlerini sağlayanlara da 60 günde ödemelerini yapmak zorundalar.

KOBİ tarafı için koruyucu olan bu düzenlemeye karşı son yıllarda büyük perakendecilerden itiraz gelmeye başladı. Kingfisher, B&Q, Castorama ve Brico Depot gibi şirketler, 30 gün ödeme vadesinin finansal olarak kendilerini zorladığını açıkladılar. Bazı şirketler bu finans maliyetini “fiyatlara” yansıtacaklarını açıklarken, bir bölümü ise Çin’den alım yapma olanağına dikkat çekti. Çünkü, benzer ürünleri Çin’den getirme olanağı var ve “taze ürünler” dışında vadeler 90-120 güne kadar uzayabiliyor.

Türkiye’de ise bu tip düzenlemeler yok. Perakende başta olmak üzere şirketlerin kendi stratejilerine, sektör gerçekleri ile üreticinin gücüne bağlı olarak vadeler gerçekleşiyor. Uzun süredir gündemde olmayan “uzayan vadeler” sorunu, son 2 yıldır artan enflasyon ile birlikte yeniden gündeme oturdu. Bir üretici şirketin sahibi gelinen son durumda, bazı şirketlerin stratejisini şu cümle ile paylaşıyor: “Alacaklarını erken topla, ödemelerini geç yap.” Ona göre, 10 milyon TL’lik bir alacağın 1 yıl gecikmeden kaynaklı “erime” miktarı, yüzde 3 civarındaki enflasyon nedeniyle 300 bin TL’ye ulaşabiliyor.

SEKTÖRLERE NASIL YANSIYOR?

Değişik sektörlerden CEO ve patronlar arasında yaptığımız ankette, “Vade süresi nasıl değişti” sorusuna gelen yanıtların yüzde 45’i, “Değişiklik olmadı” şeklinde gerçekleşti. Gıda perakendesinde 30-90 gün arasında vadeler görülürken, tekstilde 12 aya kadar uzamalardan söz ediliyor. Büyük bir tekstil şirketinin CEO’su, “Bizim sektörde vadeler 1-4 ay arasında değişiyordu. Şimdi 6-12 ay arasına uzadı” bilgisini veriyor.

Sarar Yönetim Kurulu Üyesi Sarar Sarar da tabloyu doğruluyor. “Krediye erişimdeki zorluklar ve yüksek maliyetler, tekstil sektöründeki ödeme vadelerini olumsuz etkiledi” diyen Sarar, şunları ekliyor: “Pandemi sonrasında işletmeler, müşterilere uzun vadeli ödeme seçenekleri sunarak finansal sıkıntıları hafifletmeye çalıştı. Tedarikçiler, ödeme garantileri ve teminat taleplerini artırdı. Bununla birlikte dijital tahsilat süreçleri hızlandırıldı ve stok yönetimi daha fazla dikkat gerektirdi. Bu zorluklar da sektörde ödeme yönetimi stratejilerinin gözden geçirilmesine yol açtı. Sektör yeni koşullara ayak uydurarak ayakta kalmaya çalışıyor.”

Puratos Türkiye CEO’su Bora Akın, pasta, ekmek ve çikolatayı kapsayan sektörde vadelerin zaten çok uzun olduğunu söylüyor. Bu da sektörü, yüksek faiz ortamı nedeniyle daha çok zorluyor. Akın, “Nakit akışı kaygısıyla bazen müşteri beklentisini karşılamakta zorlanıyor. Bu nedenle bizim de tedarikçilerden destek istediğimiz oluyor” diye konuşuyor.

PERAKENDEDE NE OLUYOR?

Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, perakendede vade süresinin sektöre/ürün grubuna göre değiştiğine dikkat çekiyor. Ona göre ortalama süre 30-120 gün arasında değişiyor. Öncel, “Hızlı tüketim ürünlerinde vade 30 gün, tekstil, terlik ve ayakkabı gibi ürünlerde ise 120 güne kadar çıkar” diye konuşuyor. Sinan Öncel, “Mal hızlı satıyorsa, perakendeci vadeye uyuyor, üreticinin talebine yaklaşıyor. Yavaş satan ürün ise vadeyi istediği kadar uzatabiliyor” sözleriyle önemli bir gelişmeye de dikkat çekiyor.

Bir şirketin CEO’su, yaşanan durumu, “Enflasyon geldi, mertlik bozuldu” sözleriyle açıklıyor. Ona göre, zincir mağazalarda 40-50 gün arasında olan vade süresi, 120 güne kadar çıktı. Tüketiciyi destekleyen büyük market zincirlerinde bu süre 80-90 gün arasında değişebiliyor. Bu şirketlerden birinin üst düzey yöneticisi şu bilgiyi paylaşıyor: “Biz şirket olarak vadeleri uzatmadık, aksine biraz kısalttık. Elimizdeki fonları tedarikçilerimize erken ödeme şeklinde kullandık, buna devam ediyoruz. Erken ödeme sayesinde ürünlerde indirim alıp, fiyatları aşağı çekebiliyoruz.” Bu değerlendirmeyi yapan şirkette 90 gün olan ödeme vadesi, altı çizili strateji doğrultusunda 80 düzeyine çekildi.

VADEYİ UZATAN SEKTÖRLER

Patron ve CEO’lar arasında yaptığımız ankete, “Vadeler uzadı” yanıtını veren şirketler arasında “üreticiler” öne çıkıyor. Makine, mutfak mobilyaları, demir-çelik, metal ve lojistik sektörlerinde vadeler, birkaç yıl öncesine göre yüzde 30-50 arasında arttı.
ASAŞ Alüminyum CEO’su Derya Hatipoğlu, “Peşin olmayan her şeyin fiyatı ister istemez arttı. Hatta peşin ürünlerde bile bir stok/tedarikçi finansman maliyeti varsa ona göre güncellendi” diye konuşuyor.
Hatipoğlu, yüksek faiz ortamı nedeniyle ödemeleri biraz daha erken talep ettiklerini söylüyor ve ekliyor: “Vade farkı oranları, uzun vadeyi zorlaştıracak şekilde arttı. Herkes finansmana erişim zorluğu yaşıyor ve maliyet artışından en az şekilde etkilenmeye çalışıyor. Doğal olarak müşterilerden çok talep geliyor ama piyasa koşulları vadeleri kısaltmamızı gerektiriyor.”
Konut içi mobilya alanında faaliyet gösteren büyük bir şirketin CEO’su da benzer bir görüşü paylaşıyor: “Covid öncesi ürünlerimizi 160 gün vade ile verebiliyorduk. Şimdi 110-115 güne kadar indirmek zorunda kaldık.”

GLOBAL ÇALIŞANLAR DAHA ŞANSLI

Beyaz eşya ve otomotiv sektörüne yönelik üretim yapan, demir-çelik işi de olan Nersan Holding CEO’su İskender Ulusay, büyük ve global şirketlerde “ödeme” konusunun ciddi olmadığına dikkat çekiyor: “Bizde ortalama vade 60 gün civarındaydı. Global şirketlerde ödeme vadesi çok az uzadı. Yerel üreticilerde sadece 1-2’sinde ödeme olağandan fazla düzeye çıktı. İhracat müşterileri ise ödeme planlarını en fazla 2 hafta civarında esnetiyorlar.”

İnci Maxion CEO’su Mustafa Zaim de global şirketlerle çalışma konusunun altını çiziyor: “Tedarikçisi olduğumuz başta yurt dışındaki şirketler olmak üzere tahsilatta kayda değer bir gecikme yaşanmıyor.”

Aynı şekilde kendilerinin de ödeme süresinde bir uzatmaya gitmediklerine dikkat çekiyor ve şunları ekliyor: “Başta hammadde olmak üzere girdi maliyetleri ciddi oranda arttı. Satışlardaki dalgalanmalar devam ediyor. Bu, stok miktarını da etkiliyor. Sektördeki büyük şirketlerde ciddi işletme sermayesi artışlarına neden oluyor. Bazı şirketlerde finansman sıkıntıları başladı. Bu durum, şimdi olmasa bile, ileriki dönemlerinde tedarik zincirinde ödemelerde sıkıntı yaratacaktır.”

BATIŞLARDA 1 NUMARALI FAKTÖR

SME United adlı kuruluşun araştırmasına göre Avrupa’da “geç ödeme” sorunun yıllık maliyeti 275 milyar Euro’ya ulaşıyor. Her batan 4 şirketten 1’i “vadeden” kaynaklanıyor. Aynı araştırmaya göre, bu tip KOBİ’lerde gelirlerin yüzde 60-70’i 1-2 şirketten elde ediliyor. Bu da büyük bir risk anlamına geliyor.

Joint Research Center’ın verileri, vade konusunun ne kadar önemli olduğunu daha iyi ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, B2B ticarette ödemenin 30 gün içinde gerçekleşmesi halinde, şirketin “nakit akışı” yüzde 66 düzeyinde artıyor. Ödeme 60 günde olduğunda ise nakit akışındaki artış yüzde 10 düzeyinde kalıyor.

Good Business Pay ve BEIS gibi kurumların verilerine göre, en geç ödeme yapan sektörler arasında “enerji, inşaat, bilgi teknolojileri, reklam/medya şirketleri, telekom” öne çıkıyor. Bunlar arasında çok büyük şirketler de yer alıyor. İngiltere’de Barclays Bank’ın araştırmasında, şirketlerin yüzde 40’ı, Covid sonrasında ödemelerin kötüleştiğini paylaştı.

FaturaLab CEO’su Emre Aydın, Türkiye’de de “büyük alıcı firmaların” ödeme vadelerini uzatmaya çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor: “Zira işletme sermayesi çok değerlendi, yüksek faizli krediler artık sorun olmaya başladı.” Aydın’a göre büyüklerin bu tutumundan dolayı “faiz yükünü” ürün fiyatlarına yansıtamayan şirketler büyük sıkıntı yaşıyor. Büyük şirketlerin maliyeti küçüklere yıkması çözüm olmaz.

TEDARİKÇİYİ YAŞATMAK LAZIM

İngiltere’de Küçük İşletmeler Federasyonu, yılda 400 bin şirketin “batma tehlikesini” bu nedenle yaşadığını saptamış. Dünyada “geç ödeme” deneyimini yaşama düzeyi ise 10 şirketten 9 olarak hesaplanıyor. Bir şirketin zora girmesi ya da batması, bir zincir olarak etki yaratabiliyor.

Pegasus CFO’su Barbaros Kubatoğlu da bu konuya dikkat çekiyor. “Tedarikçilerimizi bir şekilde yaşatmamız lazım” diyor ve devam ediyor: “Havacılık sektörü birbirine entegre şirketlerden oluşur. Zinciri doğru bir şekilde yönetmezseniz, link bir yerde kopabilir. Bunu hizmet kalitesindeki düşüşte ve uçak gecikmelerinde gözlemleriz.

Şu an itibarıyla bizim sektörde vade sarkması ve ödemelerde gecikme dikkati çekmiyor. Biz finansal açıdan güçlü bir şirketiz. Bu ödeme gücünü de ‘birim fiyatını’ aşağıya doğru çekmede kullanıyoruz. Vadeyi uzatma yerine, erken ödeyip, fiyat indirimi sağlamaya çalışıyoruz.”
Barbaros Kubatoğlu, sektörde bazı şirketlerde, özellikle işletme sermayesi yoğun olanlarda sıkıntı haberlerinin geldiğini de paylaşıyor.

Tekstil başta olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren bir grubun CFO’su da “Ekosistemin sürdürülebilirliği açısından ekosistemi yaşatmak gerekiyor. O nedenle biz alacaklarımızı erkene çekmiyoruz” diye konuşuyor. Ona göre, bu konudaki sorunu, fazla stok politikası uygulayan şirketler yaşayacak. Böyle bakıldığında da 2024 yılında, ödeme sürelerinden ziyade “işletme sermayesi” temel sorunlardan biri olacak.

 

ÖMÜR TAN

“ŞİRKETLER BİR ALTINDAKİNE YÜKLENİYOR”

ÖMÜR TAN
QNB Finansbank Genel Müdürü

  • PSİKOLOJİK ETKİ
    Ödeme vadelerinin uzamasının psikolojik bir tarafı var. Enflasyon yüzde 70-80’lerde iken, yüzde 25’lerle kredi kullanmaya alışan bir kesim oluştu. Bugün yüzde 65 ama biz yüzde 45 ile kredi kullandırdığımızda, ‘Faizler çok yükseldi’ deniliyor. Oysa, kredi faizleri, enflasyona göre hâlâ negatif faiz düzeyde.
  • ZİNCİR ETKİSİ
    Şirketlerin çoğu, işletme sermayesi ihtiyaçlarını azaltmaya ve vadeleri kapatmaya çalışıyor. Bu, değer zincirinde yukarıdan aşağıya gitmeye bakarsanız tablo daha net görünür. Kurumsal firmalardan ticariye, oradan KOBİ’lere doğru bir etki var. Büyük firmalar tedarikçilerine kendi vadelerini açıyorlar. Aşağıdaki taraftaki de tam tersini yapmaya çalışıyor. Sonuçta, herkes bir alt segmente yükleniyor diyebilirim.
  • AYAKTA KALANLAR
    Bu tabloda öz kaynakları güçlü ve banka limitleri hâlâ doğru yerlerdeki şirketler daha sağlıklı yol alacak. Ama bu durumun şirket bilançolarında bozulmalara neden olacağı da bir gerçek. Avrupa’da talepte daralma var,
    ihracatta sıkıntı olabilir. İhracattaki sıkıntı ve maliyet artışı şirketleri zorlayacaktır.

 

KUTAY KARTALLIOĞLU

“VADE SÜRESİNDE DEĞİŞİM YOK, GEREKİRSE MÜZAKERE EDİYORUZ”

KUTAY KARTALLIOĞLU
Carrefoursa CEO

  • SÜRE DEĞİŞMEDİ Tedarikçilerimize ödemelerimizde bir değişiklik olmadı. Ama bazı firmalarımız tedarikçi finansman sistemlerini de kullanıyor. Bu sistemler üzerinden yapılan işlem hacmi artış eğiliminde… Carrefoursa olarak bizim ödeme gün sayımız değişmiyor.
  • KREDİ ZORLUĞU Kredi imkânlarındaki daralma nedeniyle doğrudan bizden fatura kırdırmak isteyen tedarikçilerimiz oldu. Biz bu talepleri kabul etmedik, fatura kırma yoluna gitmedik. Aksine, erken ödeme yaptığımız tedarikçilerimiz oldu.
  • YENİ UYGULAMA Son dönemde bazı tedarikçilerle ‘stok günü’ üzerinden bir ödemede vadeyi gözden geçirmek amaçlı müzakereler de yapıyoruz. Yani ürün rafta yavaş satılıyor ve bizim işletme sermayesi ihtiyacımızı artırıyorsa, o zaman biz de vade uzatmak istiyoruz. Bu müzakereler hep olurdu ama son dönemde arttı.

 

BİZİM SEKTÖRDE RİSK GÖRÜNMÜYOR

FAHRETTİN ERTİK
Yıldız Holding CFO

“Kredi ve finansmanda imkânların azaldığı böyle dönemlerde ödemeleri aksayan şirketler görülebilir. Ancak, biz perakende ve hızlı tüketim alanındayız. Bizim alanda sistematik olarak böyle bir riskin geliştiğini söyleyemeyiz. Sektörde tahsilat daha kolay, vadeler ise daha kısadır.”

Yazar: Rauf Ateş

Fast Company Türkiye Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

basarinin-yeni-formulu-Cem-Boyner-3

Başarının yeni formülü

Sürdürülebilir Moda Zirvesi’nde neler konuşuldu?