in , ,

“Büyük oyun devam edecek”

2017 yılında yola çıktıklarında ilk oyunları herkesin bildiği Solitaire idi. Onu farklı bir yaklaşımla mobil oyun alına soktular, hızlıca milyar dolarlık oyun haline getirdiler. Ardından yenileri geldi, bazıları dünya çapında başarı kazandı. Trıpledot Studıos’dan ve kurucusu Akın Yiğit’ten söz ediyoruz.

buyuk-oyun-devam-edecek

AKIN BABAYİĞİT

Dünyaca ünlü ekonomi gazetesi Financial Times, mart ayı başında önemli bir araştırmayı açıkladı. Statista ile ortaklaşa gerçekleştirilen “Avrupa’nın En Hızlı Büyüyen 1000 Şirketi” listesinin başında Tripledot Studios vardı. Şirketleri, 2018-2021 arasındaki performanslarına göre değerlendiren araştırmada, Tripledot, bu dönemde yüzde 794.7 oranında büyümeyi başarmıştı.

Tripledot Studios’u Türkiye için farklı kılan ise kurucu ortaklarından birinin Türk olması idi. Lior Shiff ve Eyal Chameides ile birlikte 2017 yılında yola çıkan Akın Babayiğit’ten söz ediyoruz.

Kariyerine McKinsey’de başlayan ardından Skype ve Meta ile teknoloji sektörüne giren Babayiğit, oyun işiyle, 2016 yılında King adlı şirkete girmesiyle tanıştı. Onun öncesinde ise Yale Üniversitesi’nde master, Harvard Business School’da MBA eğitimi almıştı.

Sonrası da yöneticilik, danışmanlık ve kurucu olarak çeşitli görevler üstlendi. Bu deneyimlerden en önemlisini ise Peak Games’te yaşadı. Ardından Facebook’ta Audience Network adlı bölümde görev aldı. Buralarda yaşadığı deneyimi, bilgi birikimini ve teknoloji tutkusunu işe çevirmek için yola çıktığında, karşısına McKinsey’den arkadaşı karşısına çıktı. Birlikte en son büyük işi Tripledot Studios’u kurdular. Şimdi 300 milyon doların üzerinde bir büyüklüğe ulaştılar.

Akın Babayiğit, oyun sektöründeki macerasını, şirketini, sektörü ve hedeflerini paylaştı:

Büyük boşluğa yatırım

Mobil oyun sektörü bana göre dünyada hâlâ en az anlaşılan sektörlerden biri. Daha gidecek çok yolu var. Örneğin, Japonya’da Pachinko isimli bir oyun var. Bu oyunun Japonya’daki büyüklüğü 170 milyar dolar düzeyine ulaştı. Düşünün, ülkedeki otomotiv endüstrisinden daha büyük.

Oyun sektörünün global büyüklüğünün gelecekte 300-400 milyar dolara ulaşması beni şaşırtmaz. Oyun sektörü, film ve müzik sektörünün birleşiminden daha büyük. Ama şu anda film ve müzik etrafındaki baz, oyun sektöründe yok. Bence bu büyük bir fırsat.

Oyun sektörünün çoğu hâlâ analitik düzlemin yaratıcılık tarafında duruyorlar. Girişimcilerin çok büyük bölümü, şirketini, oyunu sevdikleri için kuruyor. Ancak, sadece oyunu sevmek ve iyi oyun yaratabilmek yetmiyor. Oyunu optimize etmek ve büyütmek de gerekiyor. Bunu yaptığınızda ancak büyük rakamlara ulaşmak mümkün olur. Aslında piyasaya ürün değil, canlı bir organizma sunuyorsunuz. O organizmayı sürekli taze tutmanız gerekiyor.

Biz Tripledot’u piyasada bu gördüklerimiz için kurduk. Analitik bir yapıya sahibiz. Örneğin, biliyoruz ki Solitaire oynayan insanların sayısı çok fazla. Şu anda pazarda Solitaire oyunlarını daha iyi yapanlar var. Ancak, biz farklı bir yaklaşımla yönetiyoruz.

Oyunlarımız ilk yılın sonunda 1.5 milyon dolar civarında ciro yaptı. Sonraki yıl 12, 3’üncü yıl ise 48 milyon dolara ulaştı. Şimdi ise 300 milyondan fazla ciro yapıyoruz. Şirketi kuralı yaklaşık 5 sene oldu, bünyemizde 500 kişi çalışıyor.

Üç adet oyunumuz var; en büyüğü, Woodoku denilen puzzle gibi bir tahtadoku oyunu.

Bir oyun nasıl tutar?

Bir oyunun yaratılma süresi, oyuna göre farklılık gösterir ve 6 ila 12 ay gibi bir zamanı alabilir. Üstelik piyasaya sunmakla da bitmez, geliştirme devam eder. Örneğin, biz hâlâ ilk oyunumuz olan Solitaire üzerinde çalışıyoruz. Çünkü, içinde bulunduğumuz dönemde piyasaya sürmek artık tek başına bir anlam ifade etmiyor. Çünkü asıl süreç, oyun piyasaya çıktıktan sonra başlıyor. İnsanların oyunu keşfetmesi ve “tutması” gerekiyor.

Bu oyunların ortak paydası, uzun vadeli “tutma” (retention) dediğimiz metriğin çok güçlü olması. Biz bu şekilde oyunlar yaratıyoruz. Belki en hızlı oyun geliştiren şirket değiliz. Ama bizim avantajımız, dijital pazarlamayı çok iyi yapıyor olmamız. Gelir modelimiz reklamdan kazanmaya dayanıyor. Bu nedenle de biz hangi oyunlar üzerinde ısrar etmemiz gerektiğini biliyoruz.

Oyunu yok etme kararı

Piyasaya sunduğunuz oyunun tutacağını anlamak çok kısa sürede mümkün değil. Bir yıl sonra metriklere/rakamlara bakarsınız, eğer şansınız yaver gittiyse bazı metriklerin iyi olduğunu görürsünüz. Ancak, en önemli kriter, oyunu ne zaman öldürüp ne zaman geliştirmede ısrarlı davranacağınızdır. Bizi diğer oyun şirketlerinden ayıran en önemli faktör budur. Biz bir oyunda bunu iyi ayrıştırabiliyoruz.

Şimdiye kadar piyasaya 12 oyun sunduk, 3 tanesi başarılı oldu, 5’ini öldürdük. 4’ü ise hâlâ ölmüş sayılmaz. Oyunu ortadan kaldırmanın kararını bazen 12, bazen 24 ay sonra veriyoruz.

Piyasada şu anda 3 başarılı oyunumuz var. Her gün 10 milyona yakın kişi bu oyunları oynuyor.

Odağımızın yüzde 80’ini bunlar oluşturuyor. Çünkü, hâlâ geliştirmeye çalışıyoruz. Amacımız, oynayan bu kitleye daha iyi ürün sunmak.

Yüzde 20’lik bölümde ise yeni oyunlar yaratmaya çalışırız. Yılda 4-5 oyun denemeye çalışırız. Ama bu bizim stratejimiz. Bazı şirketlerin tek ve başarılı bir oyunu vardır, ona odaklanmıştır. Şirketi oluşturan ekibin DNA’sına hangisi daha uygunsa süreç o şekilde ilerliyor.

Gelecek ne getirecek?

Biz çok hızlı büyüyoruz. Daha ilk yılın sonunda kâr elde ettik. Şimdi 300 milyon doların üzerinde ciro yapıyoruz.

Ancak gerçek tabloya baktığımda şunu görüyorum: Oyun sektörü büyükmüş gibi görünüyor. Milyonlarca insanın hayatına dokunuyor. Yine de “İşte bu” dediğimiz lider sayılacak bir mobil oyun şirketi çok az sayıda görüyorum.

Bu nedenle de biz uzun vadeyi düşünüyoruz. Amacımız, şirketimizi, mevcut oyunların yanı sıra mümkün olduğunca yeni oyunlarla büyütmek.

Elimizde çok iyi bir platform, kadro, fırsat ve tabii yatırımcılarımıza karşı sorumluluğumuz var. Şu anda bir “exit” düşünmüyoruz. Belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra halka açılmayı düşünebiliriz. Ancak, şu anda halka açılmak için son 10 yılın en kötü dönemindeyiz. O nedenle işi büyütmeye odaklıyız.

Dünya oyuna nasıl bakıyor?

Oyun sektörü hızlı büyüyor. Bütün makro trendler bu büyümeyi destekliyor. Hem oyun işi büyüyor hem oyun oynayan insan sayısı artıyor. Oyuna harcanan para miktarı yüksek. Uzun bir süre daha oyun sektörü çok hızlı bir şekilde büyüyecek.

Mobil oyun işi Apple’ın yaptığı değişiklikler nedeniyle 1 sene kadar sendeledi. Biz de etkilendik ama çok fazla zarar görenler de oldu. Böyle bakınca mobil tarafında son 3 yıldaki büyümeyi görmeyebiliriz. Ama bence yine de büyüme göreceğiz ve oyun sektörü sonsuza kadar büyüyecek.

Türkiye’de de oyun sektöründe fırsatlar, büyüme alanları var. Ben 10 yıldır bu sektördeyim ve aktif olarak Türkiye’de yatırım da yapıyorum. İnsanlar sürekli bu sektörün öleceğini tahmin ettiler.

Örneğin, 2014’te Candy Crush için ‘bitti’ dediler. Ama devam etti ve üstelik Playrix çıktı. Yılda 1 milyar dolardan fazla ciro yapıyor. Ardından başkaları da çıktı; Örneğin son zamanların en çok konuşulan şirketlerinden bir tanesi, benim de yatırımcısı olduğum Dream Games, inanılmaz işler yapıyor. Bu sadece bir alan ve diğer alanlarda da hızlı büyüyenler var.

Son dönemde “Skill based” kategorisi öne çıkıyor. Solitaire gibi bir oyunu iki kişinin para koyarak karşılıklı oynamasına dayalı bir sistem. 1’er dolar koyuyorsunuz. Kazanan 1.70’i alıyor, 30 sent şirkete kalıyor. Burada iki hızlı büyüyen şirket var. Biz de burada aktifiz.

OYUN TÜRLERİ NASIL BELİRLENİR?

  • Önce veri araştırması
  • Mevcut oyunlardan esinlenme
  • Büyük bir pazara seslenmeli
  • DNA’mıza uygun olmalı
  • Uzun vadeyi hedeflemeli

BAŞARILI FİRMALARIN EN BÜYÜK FARKI

  1. VERİ
    Bence hepsinin en büyük özelliği veri konusuna hakim olmaları.
  2. HIZ
    Başarılı olmak için hızlı düşünmek ve bunu pazarlamaya yöneltmek gerekiyor.
  3. ANALİTİK
    Oyun şirketi kurucusunun “analitik” düşünce gücü yüksek olmalı.
  4. PAZARLAMA
    Dijital pazarlamayı anlamak çok önemli. Mesela Peak Games’in kurucusu Sidar Şahin, dünyada bu konudaki en iyi birkaç kişi arasında yer alır.

TÜRKİYE’DE SİDAR ŞAHİN FARKI

Sidar Şahin’in bütün oyun stüdyoları üzerindeki emeği çok büyük. O büyük bir yol açtı ve başarıyı herkese gösterdi. Biz ve diğer arkadaşlar da onu izledik. Bence Sidar Şahin’in başarısı olmasaydı, bu kadar kişi oyun sektörüne girmezdi.

OYUN SEKTÖRÜNE NEDEN GİRDİM?

  • Facebook’un Farmville isimli bir oyunu vardı ve sadece bir yılda fenomen olmuştu. İnanılmaz yüksek istatistiklere sahipti. İnsanlar günde 2 saatlerini bu oyuna harcıyorlardı. Bu oyun sayesinde sektöre ilgim arttı, öğrenmeye başladım. Sektörün çektiği insan profili enteresan geldi.
  • Oyun sektörü, yaratıcılık ve analitiğin tam ortasında yer alıyor. Hem çok yaratıcı hem de analitik insanlar var. İkisinin bir arada ve eşit güçte olduğu tek sektör oyun sektörü. Bu alandaki kurucularla tanıştıkça herkesin benim gibi olduğunu fark ettim. Benim gibi iş modelini, rakamları, analitik düşünceyi sevdiklerini gördüm. Özünde ise insan psikolojisini anlayıp, onu paraya dönüştürmek vardı.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

teknolojide-cigir-acacak-gelismeler

Teknolojide çığır açacak gelişmeler

buyuk-yikima-taniklik1

Büyük yıkıma tanıklık