YAZI: M. RAUF ATEŞ
Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinden önceki dönemi kapsayan geniş kapsamlı araştırmadan ilginç bir sonuca ulaşıldı. McKinsey’nin dünya çapında 5 bin büyük şirket arasında yaptığı değerlendirmeye göre önceki 10 yılda ortalama büyüme, yüzde 2.8 düzeyinde gerçekleşti. Sadece her 8 şirketten 1’i yüzde 10 ve daha fazla büyümeye ulaşabildi.
Bu, pandemi öncesine ait rakamları içeriyor. Covid-19’dan sonra bütün dünyada hesaplar yeniden yapıldı, bazı ülkelerde, kendi dinamikleri nedeniyle farklı bir düzen oluştu. Türkiye de bu ülkelerden biri… Büyüme dinamikleri, krediden enflasyon düzeyine, müşteri talebinden döviz artışına kadar çeşitli nedenlerden dolayı kökünden değişti. Büyük bir şirketin CEO’su, “2021’in Eylül ayında, yıl sonu büyüme hedefini yüzde 20 olarak açıkladığımızda, yüksek bir düzey olarak görülüyordu. Şimdi TL bazında yüzde 80 büyümenin bir anlamı kalmadı” sözleriyle tabloyu özetliyor.
Atıştırma/gıda sektöründe faaliyet gösteren Eti Gıda, benzer bir büyüme performansı gösterdi. Gıda ürünlerindeki enflasyonun da etkisiyle şirket yüzde 100’lere yakın büyüme ile yılı kapatacak. Eti Gıda CEO’su Hakan Polatoğlu, “2022 yılı ilk 6 ay verilerine göre sektör yüzde 80’ler düzeyinde büyüdü” diyor ve ekliyor:
“Yıl sonunda yüzde 100’ler üzerinde büyümeye ulaşılabilir. Zorlaşan ekonomik koşullar nedeniyle indirim marketleri ve market markaları büyümeye devam etse de, tüketiciye yenilik/değer sunan markaların büyümesi de sürüyor.”
ERKENE ALINAN TALEP Mİ?
Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, içinde bulunduğumuz dönemin ruhunu anlatırken, “Tahminlerimizin ötesinde, ciro bazının ötesinde adet bazında da çok hızlı büyüyoruz” diyerek önemli bir gelişmenin altını çizmişti. Bunun arkasında yabancı talebinin yanı sıra enflasyon nedeniyle “erkene alınan talep” de etkiliydi.
Yataş Group CEO’su Nuri Öztaşkın, benzer bir görüşü paylaşıyor. Ona göre sektör 2022 yılını yüzde 90-100 arasında büyümeyle kapatacak. Yataş’ın büyümesi ise yüzde 140’a ulaşacak. Büyümeyi yeni markalar, yurtdışı ve B2B kanallara da bağlayan Öztaşkın, “erken talep” konusunun da altını çiziyor:
“Enflasyon, tüketiciyi erken almaya zorluyor. Hatta aylar öncesinden ihtiyaçlarını aldıklarını görüyoruz. Ancak, bence bu çekiş, gelecek yılı etkilemez. Sezon bazında erken alımlar öne çıkıyor.”
Nuri Öztaşkın’a göre, sektörleri açısından Türkiye’de ev alan yabancılar da önemli bir büyüme etkisi yapıyor.
Renault Türkiye CEO’su Berk Çağdaş da enflasyon nedeniyle erken alım trendine dikkat çekiyor: “Maliyetlerin artacağı ve araçların daha da pahalanacağı beklentisiyle, öne çekilen bir talep var. Bununla birlikte otomobil bir yatırım aracı olarak görülüyor.”
HIZLI BÜYÜMENİN SIRRI!
Dünyada giyim/moda sektörünün 2022 yılında yüzde 8.5 düzeyinde büyümesi bekleniyor. Büyüme oranı doğal olarak ülkeden ülkeye, kategorilere göre değişiyor. En hızlı büyüme ise lüks kategorisinde gözleniyor.
Beymen CEO’su Elif Çapçı, lüks kategoride büyümenin yüzde 100’ü aştığına dikkat çekiyor. “İtici güç olarak güçlü talep, pandemi öncesinde göre daha az yurtdışı seyahati ve turizmin altını çizebilirim” diye konuşuyor:
“Gelecek yıl için tahmin yapmak gerçekten çok zor. Kur ve enflasyon tahmini için erken bir dönemdeyiz. Ancak, lüks modanın güçlü gitmeye devam edeceği görüşündeyiz.”
İpekyol CEO’su Uğur Ayaydın da sektörde yüzde 100 üzerinde bir büyüme öngörüyor. Buna gerekçe olarak da şöyle konuşuyor:
“Turizm sektörünün etkisiyle yurtdışı müşterinin büyümeye ciddi etki yaptığını düşünüyorum. Bunun yanı sıra yüzde 100 büyümenin içinde enflasyon kaynaklı fiyat artışlarının da olduğunu hesaplamak lazım.”
ADET/CİRO MAKASI AÇILDI
Çok sayıda sektörde “adet/miktar ve ciro” makası ciddi anlamda açıldı. Doğal olarak şirketler, büyümeye “adet” ya da “dolar” bazında bakmayı tercih ediyor. Örneğin, Arzum’un faaliyet gösterdiği küçük ev aletleri sektöründe adet bazında büyüme ilk 6 ayda yüzde 5 düzeyinde gerçekleşti. Buna karşılık ciro büyümesi yüzde 94’ü buldu. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, “2023 yılında da benzer bir trendin devam edeceğini öngörmek mümkün. Biz de büyümek için daha fazla yenilikçi ürünlerle sektöre öncülük etmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
Alüminyum ve metal alanındaki büyümenin arkasında “güçlü” ihracat var. ASAS Alüminyum CEO’su Derya Hatipoğlu, yıl sonunda ton bazında yüzde 15-20 oranında büyüme bekliyor. Sektörde TL bazında büyüme ise yüzde 100’lere yaklaşacak. Derya Hatipoğlu, “Tedarik zincirindeki kesintiler, Çin’e yönelik ‘anti damping’ uygulamaları ve Türkiye’nin esnek üretim becerisi, ihracatta ilave büyümemizi sağladı” diye konuşuyor.
KÜÇÜLENLERİN SORUNU NE?
Bazı sektörler “erken talep”, bazıları yabancı etkisiyle büyürken, birkaç sektör ise yerinde saydı ya da küçüldü.
Yurtbay Seramik’in CEO’su İlter Yurtbay’a göre 2022’nin ilk 6 ayında yüzde 15 büyüyen sektör, yılı ‘sıfıra’ yakın bir yerde tamamlayabilir. En iyi olasılık yüzde 2 büyüme, kötü senaryo ise yüzde 10 küçülme öngörüyor: “Bunun arkasında ise artan enerji maliyetleri ve bunun getirdiği üretim kapasitelerindeki düşüşler var.”
Renault Mais Türkiye CEO’su Berk Çağdaş, “Arz kaynaklı ve yılın ikinci döneminde zorlaşan finansman maliyetleri nedeniyle otomotiv sektörü için iyi bir büyümeden söz etmek mümkün olmayacak” diye konuşuyor. Çağdaş, “Geçen yıla paralel bir trend ile neticelenmesini öngörüyorum” diye konuşuyor.
Berk Çağdaş’a göre çok sayıda sektörde olduğu gibi enflasyonist beklentiler ve döviz kuru istikrarı şekillendiriyor. Bir süre daha bu trend devam edecek.
Matlı Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, sektörde yüzde 15 küçülme bekliyor. Ağırlıklı olarak yem ve yan sanayinde faaliyet gösteren şirketin başkanı, küçülmeyi, Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat artışlarına müdahale etmesine bağlıyor. Matlı, “Bu nedenle hayvancılık alanında üretimden çıkış dikkati çekmeye başladı” diye konuşuyor.
2023 YILI HESAPLARI
Renault Türkiye CEO’su Berk Çağdaş için yeni yılda en belirleyici faktörlerden biri yerli otomobil TOGG’un piyasaya çıkacak olması. “Bu nedenle sektörün satış performansı öngörülenden daha farklı bir seyir izleyebilir” diyor:
“Elektrikli araçlara yönelik vergi düzenlemelerinin pozitif etkisinin yanı sıra ikinci eli sınırlayan düzenlemeler ve daralan finansın yansımalarını da göreceğiz. Ayrıca seçim yılı olacak. Bu nedenle ben 2022’ye paralel bir yıl olmasını bekliyorum. Tabii tedarik zincirinde beklenmeyen zorluklar çıkarsa, sektörün performansı da etkilenir.”
Eti Gıda’nın CEO’su Hakan Polatoğlu da benzer bir tahmin yapıyor. Ona göre son dönemde eve giren “hızlı tüketim ürünleri“ (FMCG) sepet miktarında azalma var. Polatoğlu, “2023’te zorlaşan ekonomik şartlar devam edebilir. Bu nedenle tüketicinin daha seçici davranmasını bekliyoruz. Sektördeki büyümenin de 2022’ye paralel gerçekleşmesi sürpriz olmaz” diye konuşuyor.
Yem ve yan ürünler alanına yönelik değerlendirmeler yapan Matlı Yem Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı’nın 2023 yılına yönelik beklentileri, bir ölçüde hayvancılık alanına yönelik büyümeyi de kapsıyor:
“Gıda enflasyonu yüzde 120 üzerinde gerçekleşecek. Bu nedenle tüketicinin de gücü azaldı. Bence mevcudun yerinde kalması bile sektörümüz açısından büyük başarıdır.”
İpekyol CEO’su Uğur Ayaydın, sektörde artan enflasyon ve biriken ihtiyaçlar nedeniyle alımlarını “erkene” çektiklerini söylüyor. Ona göre böyle düşünen tüketiciler, sonbaharda artan fiyatlar nedeniyle haklı çıktılar.
2023 yılı için ise şu beklentiyi yapıyor: “Gelecek yılın büyümesi ise biraz enflasyonun seyrine bağlı. Eğer enflasyon bu oranda artmaya devam ederse, büyümenin 2022 yılına benzer olmasını bekliyorum.”
BÜYÜME OLUR MU?
Türkiye’den CEO’ların da katıldığı anketler düzenleyen Business Roundtable’ın Economic Outlook Survey çalışması, 2023 yılında yatırım ve istihdam açısından olumsuz ipuçları veriyor. Araştırmaya göre endeks, 3’üncü çeyrekte, bir önceki döneme göre 84 düzeyinden 12 puan geriledi. Business Roundtable CEO’su Joshua Bolten’e göre bu, gelecek 6 ayda istihdam ve yeni yatırım alanında gerilemeye işaret ediyor.
Türkiye’de ise bazı sektörler, büyüme bir yana, 2023 yılında “mevcudu” koruyabilme hesabı yapıyor. Örneğin, 2022 yılında çeşitli ülkelerin yaşadığı tedarik zinciri sıkıntısı nedeniyle ek talep gören alüminyum/metal sanayi bunlar arasında yer alıyor. ASAS CEO’su Derya Hatipoğlu, Ukrayna-Rusya savaşı, global tedarik sorunları ve enflasyon sorunu nedeniyle 2023’te bir miktar belirsizlik bekliyor:
“Çin kaynaklı tedarik kesintileri hâlâ devam ediyor. Bu nedenle büyük belirsizliklerle yeni yıla giriyoruz. Böyle bir tabloda büyümenin yavaşlaması, hatta duraklama dönemine girmemiz muhtemeldir.”
İpekyol CEO’su Uğur Ayaydın ise biraz daha iyimser. O 2023 yılında enflasyon artı yüzde 10-15 oranında büyüme beklediğine dikkat çekiyor.
ADNAN BALİ’DEN 2023 ANALİZİ
Ayvalık Business Forum’da 2023 yılına yönelik sorularımızı yanıtlayan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, içinden geçtiğimiz ekonomik durumun, geçmiş yıllardaki krizlerden/sıkıntılardan farklı olduğunu söyledi. Ona göre eskiden tek bir sorunla uğraşılıyordu. Şimdi “mevzu” çok. Bali, şöyle devam ediyor:
- FARKLI SENARYOLAR Birbiriyle ilişkili olan ya da olmayan sayısız konu var. Bu nedenle CEO’ların bir baz senaryo hazırlayıp, onun üzerinden yürüme lüksü olmuyor. Oturup sayısız simülasyon ve senaryo üzerinde çalışmak zorundasınız. Buna göre de A, B, C, D planları hazırlıyorsunuz.
- TEK BİR TAKTİK YOK Futboldan örnek vereyim… Artık öyle 3-5-2 ya da 4-4-2 gibi şablonlar yok. Oyunun gidişine göre pozisyonu almamız gerekiyor. Bir hedef var ama o hedef, her bir aşamayı belirlemez. İçinde fazlar var. Gerektiğinde hızlandırıp, yavaşlatacaksınız.
- 2023 ONARIM YILI 2022’nin sorunlar yumağının katmerleştiği bir yıl olduğunu düşünüyorum. Ama bir yandan da dip yaptığımızı düşünüyorum. 2023 ile başlayan dönemin de (2023 tek başına yetmez), onarım ve tamirat dönemi olacağını düşünüyorum. Makro ekonomik göstergelerin tamiratı gerekiyor. Bütçe açığının milli gelire oranı, enflasyon, bankacılık sistemi aktif kalitesi gibi oranlar önemli.
KREDİ CEPHESİNDEKİ TRENDLER BÜYÜMEYİ DESTEKLEYECEK Mİ?
- 2+5 YIL: Krediye ulaşmak çok zorlaştı. 2+5 yıllık yatırım kredisini konuşmuyorlar bile. Biz de 2022/2023 yatırımlarımızı beklemeye aldık. (Bir şirketin YKB)
- ONAY UZADI: Piyasadan izlediğimiz kadarıyla geçmiş döneme göre kredi verme konusunda çok isteksizler ve onay süresi çok uzun. Oranlar da 3 ay önceye göre yükseldi. (Giyim şirketinin CEO’su)
- 3 AY: Kredi limitiniz varsa sıkıntı yok. Ancak, vade 3 ay, maksimum 6 aya çıkıyor. Eylül ayı itibarıyla Euro kredi faizi yüzde 6, TL ise yüzde 34-40 arasında. (Tekstil şirketinin sahibi)
- 4-5 GÜNDE ORAN: Bankaların kredi taleplerine geri dönüş süresi çok uzadı. Standart bir kredi için fiyatlama 4-5 güne uzadı. İşletme kredilerinde oranlar yüzde 30-35, dolar ise yüzde 10 düzeyinde. (Holding YKB)
- %38: Kredi maliyetleri yüzde 35-40 gibi yüksek düzeylerde. Yaptığımız görüşmelerde 1-3 ay spot yüzde 35, 6 aya kadar ise yüzde 38 oranında. (Ayakkabı şirketi CEO’su)
- KREDİ LİMİTİ: Krediye ulaşmak ikinci çeyrekten itibaren zorlaştı. Mevcut kredi limitleri için revizyon süresi 6 haftaya, yeniler için ise daha uzun süreye ulaştı. (Makine şirketi sahibi)
- LİBOR ARTI: Dolar bazında kredilerde ‘Libor artı 11-12’ oranları uygulanıyor. Ancak, bankalar döviz kredisine pek yanaşmıyor. TL bazlı ihracat kredilerinde ise oranlar yüzde 34-36 aralığında. (İhracatçı şirket CEO’su)
- 2 GÜNDE ONAY: Kredi onayları şimdi 2 gün sürüyor. Bundan daha önemlisi ise istenen vade ve oranda kredi bulunamaması. Bankalar en fazla 3 aylık kredi vermeye istekliler. (Otomotiv sanayinden CEO)
OTOMOTİVDE NELER OLACAK?
- İÇ PAZAR Satış yaptığımız segmentlerde 2022 yıl sonunda, devam eden tedarik sorunları ve finansman zorluğu nedeniyle ‘tek haneli’ büyüme bekliyoruz.
- İHRACAT Pandemi etkisi azaldı. Ancak, ulaşım ve turizm alanında faaliyet artışı görüyoruz. Avrupa’daki resesyon beklentisine rağmen ihracat pazarlarında yüzde 10’lu düzeylerde ‘hacim’ artışı bekliyoruz.
- ANADOLU 2022 toplam satış sayılarında, bir önceki yıla göre ‘orta 10’lu yüzdelerde hacim artışı öngörüyoruz.
- TALEP Ticari araç ve otomotiv talebinde ayrışma yaşanıyor. Bunun en önemli nedenini ertelenen talep ile turizm ve ihracattaki canlılık oluşturuyor.
ÇOK ÖNEMLİ %20: McKInsey’nin 5 bin şirketi kapsayan araştırmasına göre şirketlerin büyümelerinin yüzde 80’lik bölümü ‘çekirdek’ işlerinden geliyor. Geri kalan yüzde 20’lik bölüm ise ikincil işler ve yeni alanlara ait.
“TEKSTİL ÜRETİMİNDE SİPARİŞ AKIŞI BAŞLAYABİLİR”
RESESYON MU? Biz ağırlıklı olarak yurtdışına çalışıyoruz. Şu anda ödemelerle ilgili bir sorun görmüyoruz. Ancak, siparişlerde son dönemde yüzde 30’a varan düşüşler var. Sanki bir resesyonun geldiğine yönelik alarm zilleri çalıyor.
Ekim ayında Asya lojistik fiyatlarında ciddi artışlar olacağını öngörüyoruz. Türkiye ve Asya arasında tekstilde ortalama yüzde 30 oranında fiyat farkı var. Bunun yüzde 10’u döviz kurundan, yüzde 10’u da lojistikten dolayı kapandı. Eğer bu tablo devam ederse, ekim ayından sonra Türkiye’ye tekstil üretiminde ciddi bir sipariş akışı olacaktır.
YENİ DÖNEM İÇİN ÖNERİLER
- Önce müşteriye ve çalışan güvenliğine odaklanın.
- Nakit akışı tahminlerinizi haftalık yapın.
- Şirketlerin alacakları artıyor, şirketler ödeme yapmıyor ya da yakında ödemeleri uzatacaklar.
- Bazı şirketler dışında Batı’da satışlarda düşüşler olacak.
- Stokları olan şirketler sorun yaşayabilir. Yeni siparişleri durdurun ya da yeniden gözden geçirin.
- Üretiminiz varsa, kesin talep olmadıkça durdurun.
- Kredi limitiniz varsa hemen kullanın.
- Bu belirsizlik içinde işleri yönetirken mutlaka kendinizi motive edin, yenilikçi olun.