YAZI: M. RAUF ATEŞ
Türkiye’nin önde gelen giyim şirketlerinden birinin yöneticisi, önlerindeki en kritik sorunlara dikkat çekerken, “fiyat artışı” yanıtını veriyordu. “Türkiye’de mi?” sorusunu, “Bizim yurt içi piyasa buna alıştı” sözleriyle yanıtlıyor ve ekliyordu:
“Yurt dışında, özellikle Avrupa’da ürünlere zam yapmamız gerekti. Uzun süredir enflasyon baskısı vardı, zam yapamamıştık. Yakın zamanda yerel para biriminde yüzde 40 düzeyinde fiyat artışı yaptık. Ancak, beklemediğimiz bir tepki ile karşılaştık ve müşteri alımlarını dikkat çekici şekilde çekti.” Aynı yönetici, bu tablonun kendilerini zorladığına, tahmin yapmakta güçlük çektiklerine dikkat çekiyordu.
Avrupa’daki bir başka önemli gelişmeye de Orta Anadolu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Karamancı dikkat çekiyor: “Dünya genelinde yaşanan enerji krizi, yüksek enflasyon, tedarik zincirindeki bozulmalar ve Avrupa’da devam eden savaş ortamını içine alan krizler, modern dünyada daha önce görülmemiş bir belirsizlik ortamı yaratıyor.”
Ortaya çıkan tablonun geleceğe yönelik öngörülerin yapılmasını engellediğini belirten Fatih Karamancı, tekstil ihracatındaki önemli bir konuya da dikkat çekiyor. Ona göre ihracatta gerileme var. Bunun arkasında ise Avrupa’da stokların erimemesinin olduğunu söylüyor. Bunun da yüzde 30 düzeyinde ihracatta gerilemeye neden olduğunu ekliyor: “Belki işler 2023’te düzelir.”
Temkin eğilimi
Türkiye’de çeşitli sektörlerde önde gelen şirketlerin liderinin geleceğe yönelik “soru işareti” dolu bakışları, ABD başta olmak üzere Avrupa’da da gözleniyor. Yatırım şirketi Selcouth Capital Management’in Genel Müdürü Keith Hwang gibi bazı liderler, bu eğilime, “Büyük istifa” (Great Resignation) deyiminden hareketle “Büyük Tereddüt/Temkin” (Great Hesitation) tanımlamasını yapıyorlar. Keith Hwang, “Kimse ne olacağını, piyasanın ne kadar kötüleşeceğini bilmiyor. Bütün şirketlerin odağında ise maliyetleri dikkat çekici şekilde aşağıya çekmek yer alıyor” diye konuşuyor.
ABD’de önde gelen şirketlerin CEO ve patronlarının üye olduğu Business Roundtable’ın anketi de “temkin” eğilimini destekliyor. Sermaye yatırımları, istihdam ve satış beklentilerini ortaya koyan endeks, 2’nci çeyrekteki 84 puandan 62’ye geriledi. Business Roundtable’ın başkanı ve General Motors’un CEO’su Mary Barra, anketi yorumlarken, “Global belirsizlik devam ediyor, bu da CEO’ların beklentilerini zorluyor” diye konuşuyordu.
Fast Company Dergisi’nin çeşitli sektörlerde gerçekleştirdiği araştırma da bunu destekliyor, her sektörde değişik “zorlayıcı” sorunların olduğunu ortaya koyuyor.
Son 40 yılın en belirsiz dönemi
Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, 1978 yılında iş hayatına başladığını belirtiyor ve ekliyor: “Profesyonel hayatımın en zor dönemini yaşıyorum.” Ona göre bu zorluğun arkasında ekonomideki sıkıntılar, düzenleyici kurulların kuralları sürekli değiştirmesi ve teknolojideki gelişmeler yer alıyor. Ömer Yüngül, bir başka önemli sorunun da yolda olduğunu söylüyor: “Daha enflasyonda ÜFE (Üretici fiyat artışı) ve ‘TÜFE’ (Tüketici fiyat endeksi) daha yan yana gelmedi. Aradaki fark kapandığında çok sayıda şirket zarar görecek.”
Enerjinin üretimdeki payı
Büyük bir tekstil şirketinin sahibi, kojenerasyon tesislerinin olmasına rağmen enerji maliyetlerinin toplam maliyet içindeki payının çok arttığını söylüyor. Yönetim kurulu başkanına göre bu oran 12-15 düzeyinden yüzde 25 düzeyine ulaştı.
Sertrans Yönetim Kurulu Bakanı Nilgün Keleş, lojistik sektörü gereği en önemli girdilerinin “enerji” olduğuna dikkat çekiyor: “Uluslararası kara yolunda en önemli maliyet kalemlerinden biri mazot fiyatlarındaki değişimdir. Depolamalarda ise en önemli maliyet olan elektrik ve doğal gazdır. Bu maliyetlerin öngörülemez olması, bizim fiyatlamalarımızı oldukça zorlaştırıyor.”
Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da “tereddüt yaratan” konuların başına “enerji” maliyet artışlarını koyuyor: “Enerjinin üretime çok büyük olumsuz yansıması oluyor, olmaya devam edebilir.”
Zorlu Holding’e bağlı Korteks Tekstil’in CEO’su Barış Mert, “Bizim sektörü etkileyen en önemli sorunu Avrupa’da baş gösteren resesyon oluşturuyor” diyor ve ekliyor: “Buna bir de tırmanan enerji fiyatlarını da kattığımızda, iş daha karmaşık hale geliyor.”
Değişen kurallar
Büyük bir bankanın genel müdürü, “Son 1 yılda düzenleyici kurumlardan bize 200 ayrı düzenleme geldi. Bunlardan en az 175’i bizi önemli ölçüde etkileyen, uğraştıran değişikliklerdi” diye konuşuyor. Benzer bir değerlendirmeyi enerji sektöründen bir genel müdür yapmış ve son 1 yılda gelen “düzenleyici” kural değişikliği sayısının 300’e yaklaştığını paylaşmıştı.
Son birkaç yıldır düzenleyici kurumların getirdiği değişiklikler/kurallar ile hükümetin koyduğu vergi düzenlemeleri şirketleri etkiliyor. Büyük bir tüketici ürünleri şirketinin CEO’su, nisan ayında getirilen KDV düzenlemesinden yakınıyor:
“Biz yüzde 18 ile üretip yüzde 8 ile satmak zorunda kalıyoruz. Aradaki yüzde 10 devlete kalıyor. Devletten KDV iadesini almak 1 sene gerektiriyor. Bunun da TL bazında olduğunu düşünürsek, hızlı tüketim sektörünün ne kadar zorlandığı daha iyi ortaya çıkıyor.”
Orta Anadolu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Karamancı, “Regülasyonlardaki ani ve sık değişimler, nakit akışı planlamasını olumsuz etkiliyor, finansmana ulaşımı zorlaştırıyor” diyerek saptamaları destekliyor.
Son teslim fiyat sendromu
İhracatta “landed cost”, yani “son teslim fiyatı” önemli bir gösterge… Enflasyona paralel olarak artmayan döviz kurları, ihracat tarafında sıkıntı yaratıyor. Yurtbay Seramik CEO’su İlter Yurtbay, “Biz mecburen ürünlerimize zam yapıyoruz. Örneğin, ABD’de son teslim fiyatlarımız o kadar arttı ki, oradaki yerel üreticilerle aramızda neredeyse fiyat farkı kalmadı. Böyle olunca yerel üreticinin lojistik avantajı öne çıkıyor. Çünkü, Türkiye’den oraya bir konteyner 45 günde gidiyor” diye konuşuyor.
Yurtbay Seramik CEO’su İlter Yurtbay, bu konudaki hesabı şöyle paylaşıyor: “Son teslim maliyeti 2022 yılı başından bu yana yüzde 42 arttı. Bunu tetikleyen temel girdi ise enerji… Sene başından bu yana enerji TL bazında 8, Euro bazında ise 5 kat arttı. Şu anda enerji artışını fiyatlarımıza yansıtamadık. Ancak, bu haliyle bile teslimde çok pahalı kalıyoruz.”
Krediye ulaşma sıkıntısı
İş dünyasının bir başka tedirginliğini finansman oluşturuyor. Bu noktada ise krediye, zamanında, kısa sürede ve uygun faizle ulaşmak öne çıkıyor. Mutlu Akü CEO’su Deniz Şeker, günlük kredi kullanımında, talep edilen faiz oranının yüksek olduğunu söylüyor: “O nedenle de ihtiyacımızın ancak yüzde 60’ı kadarını alabiliyoruz.”
Güriş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müşfik Yamantürk, “bankalar yatırım kredisi amaçlı başvurduğumuzda hiç ilgilenmiyorlar” diyerek konunun öneminin altını çiziyor: “Uzun vadeli proje finansman işine ise hiç girmiyorlar. Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar ise ‘Türkiye limitimiz dolu’ deyip reddediyorlar.”
Kileci Tekstil ve Roya Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Kileci, koşullar nedeniyle “işletme sermayesi” ihtiyacının ortaya çıktığını, bunu bankalar yoluyla karşılayamadıklarını dile getiriyor. Kileci, “Bankaların bu konuda motive edilmeleri ve KGF benzeri yeni uygulamaların devreye alınması gerekiyor” diyor.
Talep tahmini zor
Çilek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çelik, yeni dönemde en sorunlu/tereddüt yaratan konu olarak “talep tahminlerindeki saptama” oranlarının anlamlı bir düzeyine işaret ediyor. Ona göre, Türkiye pazarında makul oran, yüzde 15 olarak öne çıkıyor. Çelik, “Ancak, talep tahmininde şaşma oranında yüzde 25’lere geldik” diye konuşuyor.
Muzaffer Çelik’in altını çizdiği bu gerçek, ekonomik sorun yaşayan Avrupa’ya iş yapanları da zorluyor. Çünkü, düşen satışlar nedeniyle “talep tahmin oranlarında” büyük şaşmalar yaşanıyor. McKinsey’ye göre “doğru talep tahmini” yapmak, örneğin bu oranı yüzde 10-20 arasında iyileştirmek stok maliyetlerinde yüzde 5 düşüşe, gelirlerde ise yüzde 2-3 artışa katkı sağlıyor.
Konut sektörüne yönelik ekipman üreten Hafele’nin Türkiye CEO’su Hilmi Uytun da “talep tahmini” yapma zorluğuna dikkat çekiyor. Ona göre, “düşen alım gücü”, 2023 yılına yönelik talebin yönünü anlamayı zorlaştırıyor. Hilmi Uytun, “Satışları öngörmek, özellikle konut satışlarının yüzde 23 gibi sert düştüğü ortamda olanaksız hale geliyor. Bu, hem gider tarafını etkiliyor hem de nakit akışını yönetmeyi zorlaştırıyor” diyor.
Yeteneğin yerini doldurmak
LinkedIn’in yakın tarihli global araştırmasına göre, şirket liderlerinin yüzde 30’u, giden yeteneklerin yerini doldurmak için 30 gün uğraşmak/beklemek zorunda kalıyor. Geri kalan yüzde 70’lik bölümü ise 1 ay ile 3 ay arasında bekliyor. ABD merkezli insan kaynakları liderlerinin örgütü SHRM, bu süreyi 42 gün olarak hesaplıyor. Ancak, mühendis ve yazılımcı gibi spesifik rollerde sürenin 60-70 güne çıkabildiğine dikkat çekiliyor.
Benzer sorun Türkiye’de de yaşanıyor. Tam Finans CEO’su Hakan Karamanlı, “Ayrılan bir arkadaşın yerini ancak 3 ayda doldurabiliyoruz” diyor ve ekliyor: “Yeni gelen arkadaşın kuruma alışması ve bir önceki kadar katkı vermeye başlaması açısından bakarsak neredeyse 1 yıla yakın zaman kaybı yaşıyoruz. Bu durumu telafi edebilmek için kritik kadrolarda ihtiyacımızdan fazlasını alarak işimizi olabildiğince aksatmamaya çalışıyoruz.”
Emtia fiyatlarının geleceği
Yeni dönemi anlamaya çalışan ve bütçesini planlayan liderlerin bir bölümünde “tereddüt” yaratan etkenlerin başında “emtia” fiyatları geliyor. KPMG’nin global CEO’larla yaptığı araştırmaya göre, liderlerin önemli bölümü, 2023 yılında enflasyon ve emtia fiyatları konusunda endişeliler… Bu nedenle de CEO’ların yüzde 86’sı yeni yılda bir durgunluk olabileceği konusuna dikkat çekiyor. Conference Board’ın anketine katılan CEO’ların yüzde 55’i ise “emtia” kaynaklı yüksek enflasyon bekliyor.
Türkiye’deki CEO’lar arasında yaptığımız “kritik konu” anketinde 2’nci sırada “yüksek enflasyon” geliyor. CEO’ların önemli bölümü bunun arkasında dövizin yanı sıra global düzeyde yüksek seyreden emtia fiyatlarının da etkili olduğunu söylüyor. Yapı Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu da ilk sıraya “emtia fiyatlarını” koyuyor:
“Covid sürecinde basılan paralar ve oluşan dengesizlikler sonucu emtia fiyatları çok arttı. Bu fiyatlara dayanmak ve artışın etkilerini azaltmak, içinde bulunduğumuz dönemde en kritik konumuzu oluşturuyor. Böyle bir ortamda nakit ihtiyacını akıllıca planlamak ve ekonomik olarak sağlamak kritik önem taşıyor.”
Başar Arıoğlu, kendileri için önem taşıyan bazı emtia fiyatlarındaki değişime de dikkat çekiyor. Buna göre çimentonun tonu 2021 Ekim’indeki 32 dolar/ton düzeyinden 83 dolar/tona ulaştı. Donatı çeliği 459 dolar/tondan 707 dolar/ton, dizel ise 648 dolar/tondan 1317 dolar/tona yükseldi.
İhracatçının Avrupa endişesi
Türkiye’nin ihracatında Avrupa’nın payı yüzde 51 düzeyinde seyrediyor. Bu haliyle Avrupa, tekstil sektörünün de ana pazarı olarak öne çıkıyor. Korteks Genel Müdürü Barış Mert, Avrupa’da yaşanan ekonomik sıkıntılara ve düşen talebe dikkat çekiyor. Ona göre, bunların üzerine ABD Merkez Bankası’nın faiz artışları Euro/Dolar paritesinde geri çekilmelere neden oldu:
“Bunların olduğu bir dönemde rekabet her geçen gün zorlaşıyor. Maliyetlerimiz dolar üzerinden, satış gelirlerimiz ise euro bazlı. Her ne kadar katma değeri yüksek ürünlere odaklanmışsak da euro’nun değer kaybı ve fiyat rekabeti sektörün dinamizmini büyük ölçüde etkiliyor.”
Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya’nın paylaştığı veriler de bunu destekliyor. “2022 yılının ikinci çeyreği istenen şekilde geçmiyor” diyor ve ekliyor: “Bu nedenle 2022 yıl sonunda kısıtlı bir büyüme olacağını bekliyoruz. Ancak, 2023 yılının ilk çeyreğinde sözünü ettiğimiz düşüşü hissetmeye başlayacağız. Düşüş belli bir süre devam eder, sonrasında ise yavaş yavaş yükselişe geçecektir.”
3 KAT ARTIŞ VE TİCARİ GAYRİMENKUL
Yüksek enflasyon, ticari gayrimenkul sektöründe genel gider bütçelerini çok radikal bir şekilde arttırdı. Elektrik giderlerinde 3 kattan fazla artış yaşandı. Bunu gelir artışıyla karşılamak zor görünüyor. Perakende ciroları veya kira oranları enflasyon oranlarında artsa da, genel gider artış gerçekleşmesi bu oranın çok üzerinde seyrediyor.
“BU 3 SORUNLA BAŞA ÇIKMAYA ÇALIŞIYORUM”
- MAKROEKONOMİDE DEĞİŞİM Enflasyonist baskı, artan enerji maliyetleri, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma, uzun vadeli planlamalarımız ve tahminlerimiz üzerinde etkili oluyor. Farklı sektörleri yönetirken, bu hız ve değişimlerle de başa çıkmak gerekiyor.
- İKLİM KRİZİ Bu konuda daha hızlı adımlar atılması ve aksiyonların çeşitlendirilmesi için devletlerin, kamunun ve özel şirketlerin iş birliği gerekiyor.
- İNSAN YÖNETİMİ Bu konuda dünyada ve Türkiye’de stratejiler hızla değişiyor. İyi insan kaynağını bünyenize katmak, onları mutlu etmek, başarıya birlikte yürümek için değişim hızına karşı yarışmak önem taşıyor.
%79’UN YETENEK KAYGISI
PWC Global’in araştırmasına göre dijital dönüşüm yapan ve yeni teknolojileri adapte eden şirketlerin en önemli sorununu “yeni yetenekleri” öğrenmek, eskileri geride bırakmak oluşturuyor. Bu nedenle de CEO’ların yüzde 79’u, çalışanlarının “mevcut” yetenekleri konusunda endişe duyuyor.
SEKTÖRLERE ÖZEL SORUNLAR
CEO’ların ajandasında ilk sırada “belirsizlik”, “enflasyon” ve “döviz artışı” yer alıyor. Ancak, her sektörün de farklı bir sorunu var.
- %25: Tekstil sektöründe bir şirketin maliyetleri içinde enerjinin payı yüzde 15-16 düzeyinden yüzde 25 oranına yükseldi.
- %42: Yurtbay Seramik CEO’suna göre son teslim maliyeti (Landed cost), enerji nedeniyle 2022 yılı başından bu yana yüzde 42 arttı.
- 200 KURAL: Bir banka genel müdürü “Son 1 yılda düzenleyici kurumlardan bize 200 ayrı düzenleme geldi. Bunların 175’i kritik” diyor. Enerjide bu sayı 300’e yükseliyor.
- %60: Krediye ulaşmada sıkıntı devam ediyor. Bir şirketin CEO’su, talep edilen kredinin ortalama yüzde 50-60 civarının onaylandığına dikkat çekiyor.
- %25: Çilek Mobilya YKB Muzaffer Çilek, talep tahmini yapmanın zorlaştığını, yüzde 15’lerdeki oranın neredeyse iki katına çıktığını söylüyor.
- 10-15 Puan: McKinsey’e göre doğru tahminde yüzde 10-15 arasında sağlanan iyileşme, nihai kâra 2-3 puan düzeyinde katkı yapıyor.
- 3 AY: SHRM’e göre bir çalışanın yerini doldurmak ortalama 42 gün. Tam Finans CEO’su Hakan Karamanlı, bu sürenin 90 güne çıktığını söylüyor.
GAYRİMENKULÜN %50 HESABI
GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, konut geliştiricilerin şu sıralar baktığı en önemli göstergenin “arsa payı” olduğunu söylüyor. Kalyoncu, “Arsa payı, toplam geliştirme içinde yüzde 50’lere kadar yükseldi. Bu, konuta erişimi zorlaştırıyor hem de sektörü değil, arsa sahibini ödüllendiriyor. Bu oranın gelişmiş ülkelerdeki gibi yüzde 20’ler düzeyine inmesi gerekiyor” diyor.
CEO’LARDA TEREDDÜT YARATAN 10 ÖNEMLİ KONU
- Ekonomik/politik belirsizlik
- Yüksek enflasyon/emtia fiyatları
- TL’nin değer kaybı
- Satın alma gücünde düşüş
- Krediye ulaşabilmek
- İşçi maliyeti/asgari ücret artışı
- Talep tahmini yapamamak
- Yetenek bulma zorluğu
- Yeni regülasyona ayak uydurma
- Fiyat koyabilmek
(Fast Company dergisinin CEO’lar arasında yaptığı anketin sonucuna göre oluşturulmuştur.)
RAM CHARAN’DAN KRİTİK DÖRT ÖNERİ
- ÖNCE NAKİT Enflasyon nakdi yutar. Bu nedenle içinde bulunduğumuz dönemde şirket yöneticilerinin her şeyin üstüne nakdi koymaları gerekiyor.
- BÜYÜME YERİNE PARA Normal dönemlerde şirketler büyümeye odaklıdır. Ancak, bugün liderlerin önceliği paraya, nakit tutmaya vermelerini öneriyorum.
- GELİR YARATMA Aynı miktarda iş hacmi, bu dönemde daha fazla nakit yiyecek. O nedenle büyüme marjlarına ve gelir yaratmaya odaklanın.
- İLETİŞİM Bütün bunları yaparken mutlaka şirkette ilgili herkes ile paylaşın, onların da bilmesini sağlayın.
PERAKENDECİNİN % 30 ENDİŞESİ
Dünyada olduğu gibi perakendecilerin önündeki en sıkıntılı konuların başında online cephede yaşanan “iade” sorunu geliyor. ABD’de National Retail Federation’a göre e-ticarete konu satışların yüzde 30’u iade ediliyor. Bunun yüzde 50’sini de giyim ürünleri oluşturuyor. Türkiye’de büyük perakendecilerde bu oran, ürün grubuna göre yüzde 20-40 arasında gerçekleşiyor.
LİDERLERİN 1 NUMARALI ZORLUĞU
- AYDIN ÖĞÜCÜ
LİLA KAĞIT YKB
Gelir dağılımında bozulma ve toplumsal etkileri. - CEM KİPER
AUTOLIV TÜRKİYE CEO
Uluslararası ilişkiler, ekonomi ve jeopolitik konularda öngörüde bulunabilmek. - DENİZ ŞEKER
MUTLU AKÜ CEO
Kredi kullanım limitinde yaşanan sıkıntılar. - FELİKS BOYNUİNCEOĞLU
KFC TÜRKİYE CEO
Değişen müşteri taleplerine ve pazar dinamiklerine adaptasyon. - İREM ORAL KAYACIK
ODAK YKÜ
Yüksek enflasyonla başa çıkmak. - İSMAİL KISACIK
TAHA TEKSTİL YKB
Artan emtia fiyatları ve maliyetler nedeniyle işletme sermayelerinin eksilmesi. - NECDET KİLECİ
KİLECİ HOLDİNG YKB
Öngörüde bulunamamak, yönetilmesi en büyük zorluğu oluşturuyor. - SEMAVİ YORGANCILAR
YORGLASS CEO
Doğru fiyatlama yapabilmek. - SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU
ORKA HOLDİNG YKB
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle oluşan belirsizlik ortamı ve nükleer çatışma riski. - TOLGA GÜRKAN
ALLIANZ TÜRKİYE CEO
Satın alma gücündeki hızlı düşüş ve orta gelir grubunun zayıflaması.