in , ,

Değişime ayak uydurmak

Türkiye Üretiminin Geleceği İnisiyatifi, kurumlara değişimin ana dinamikleri hakkında fikir vererek, hangi yöne gitmeleri ve nasıl bir dijital dönüşüm stratejisi oluşturmaları gerektiği hakkında içgörüler sunuyor.

degisime-ayak-uydurmak

Tarih boyunca çeşitli devrimler ve hareketler insanoğlunun kaderini etkiledi. Bunlara örnek olarak tarım devrimi, paranın bulunması, imparatorlukların ortaya çıkması verilebilir. Ancak günümüzde yaşadığımız değişim geçmişte yaşadıklarımızdan çok daha farklı. 4. Sanayi Devrimi ya da Endüstri 4.0 olarak isimlendirilen bu değişim sadece işimizi, yaşayışımızı ve yaklaşımlarımızı etkilemekle kalmıyor ayrıca şimdiye kadar bildiğimiz yöntemleri de derinden sarsıyor.

4. Sanayi Devrimi’nin değişim yarattığı en önemli alanlardan bir tanesi üretim endüstrileridir. Bu alanda ortaya çıkmış olan mega trendler kurumların ve şirketlerin iş yapış biçimini değiştirmektedir. Yapay zeka, nesnelerin interneti, otonom araçlar, 3D baskı, nanoteknoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimi, kuantum hesaplama ve diğer alanlarda görülen yenilikler ciddi bir etki yaratmaktadır. Ancak bu etkinin nasıl ve ne şekilde ve ne süreyle cereyan edeceği henüz hesaplanamamıştır.

Doğal, olarak net bir hesaplama yapmak da Sanayi Devrimi tamamlanmadan mümkün değildir. Fakat, bu değişimin yönü, doğrultusu, etkisi ve kapsamı noktalarında bazı öngörülerde bulunulabilir ve buna göre kendimizi ya da kurumlarımızı hazırlamaya çabalayabiliriz.

Türkiye Üretiminin Geleceği inisiyatifi, değişim hakkında doğru yönlendirmede bulunmak ve bu kavramlar arasında kaybolma ihtimaline karşı üretim endüstrisinde bulunan güvenilir kurumlar tarafından kılavuz kaynak ihtiyacını Türkiye için geliştirmek amacıyla oluşturulmuştur. Amacı doğru yönlendirmeyi yapmak ve endüstri uzmanları tarafından tecrübeyi paylaşmaktır.

Dijitalleşme alanında yatırım yaparken, strateji geliştirirken ve süreci yönetirken ihtiyaç duyulacak yol haritasını ve yönlendirmeyi bilgiyi edinmeyi arzulayan tüm kurumlarla paylaşmak gayemizin temelidir.

Türkiye Üretiminin Geleceği inisiyatifi çalışmasına liderlik ederken çok şanslı olduğumu hissettim. Tamamen ülkelerine duydukları vefa nedeniyle bir araya gelmiş olan inisiyatif çekirdek ekibinin her bir ferdi çok büyük bir özveri ile yoğun tempolarını yarıda keserek katkı sağladılar ve bunun için müteşekkirim. Kendi iş yaşamlarında çok büyük projeleri ve işleri yöneten bu kurumlar ve kişiler, söz konusu Türkiye üretiminin geleceğine bir şekilde katkı sağlamak olunca hiç düşünmeden dahil olmak istediler.

Umarım gerek manifesto gerekse inisiyatif web sayfası sizlere dijitalleşme serüveniniz sırasında yardımcı olur. Eğer bu alanda bizlerle iletişime geçmek isterseniz inisiyatif web sayfasında bulunan formu doldurarak talepte bulunabilirsiniz.

GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRMEK

Yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi olan endüstri devrimi, sadece insanoğlunun daha hızlı ve üretken olmasını sağlamadı aynı zamanda dünya siyasi haritasını da değiştirdi. İlk endüstri devriminden önce fabrikalar, seri üretim ve diğer pek çok şey hayal dahi edilemezdi. Ancak bütün bunlarla daha da fazlası gerçek oldu ve insanoğlu olarak bizim iş yapış biçimimizi kökten değiştirdi. Bu konuda en ilginç ve belki de çarpıcı yorumlardan bir tanesi Dudley Lynch ve Paul L. Kordis tarafından yazılan Yunusların Stratejisi’nde geçmektedir.

Dalga 1, Dalga 2 ve Dalga 3 sırasıyla tarım devrimini, endüstri devrimini ve bilgi çağını ifade etmektedir. Bugün belki de Kordis ve Lynch’in ifade ettiği gibi Dalga 4 kendini yavaşça göstermeye başladı ve belki de bilgi çağının bazı yerleşik konularını alt üst edecektir.

Neden geleceği şekillendirmenin ve özellikle dijital dönüşümün önemli olduğunu destekleyen bir diğer nokta ise mevcut işlerin zamanla artık gerekli olmasıdır. McKinsey Global Enstitüsü tarafından 2017 yılında yayınlanan Jobs Lost, Jobs Gained: Workforce Transitions in a time of automation raporuna göre, zamanımızın iş aktivitelerinin yüzde 50’si mevcut teknolojilerin adapte edilmesiyle otomatize edilebilmektedir.

Yine aynı rapora baktığımızda tarım ve madencilik gibi sektörlerin geçmişe nazaran daha az istihdam potansiyeli oluşturduğunu görmekteyiz. 1850 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışanların yüzde 58’i tarım endüstrisinde istihdam edilmekteyken günümüzde bu oranın yüzde 5’in altına indiğini görebilmekteyiz.

Önümüzdeki dönemde kurumumuzu, müşterilerimizi, çalışanlarımızı ve en önemlisi kendimizi bu değişimlere ayak uydurmaya hazırlamalıyız. Dünya genelinde pek çok organizasyon ve kuruluş dijital dönüşüm stratejisi oluşturmuş vaziyette ve iki ila beş yıl arasında bu stratejileri hayata geçirerek mali avantaj sağlayacaklarını hesaplamaktalar. Manifesto bu noktada size yardımcı olmak ve değişimin ana dinamikleri hakkında fikir vererek hangi yöne gitmeniz gerektiği hakkında ufkunuzu açmak amacıyla yazıldı.

Micheal Portal, ‘‘Yarının Avantajlarını Yaratmak’’ isimli eserinde şunu ifade etmektedir: “Yirmi birinci yüzyıla girerken, açık strateji ihtiyacı artıyor. Çünkü kesin bir farka ve benzersizliğe nasıl sahip olacakları, farklı müşteri gruplarına rakiplerinden farklı bir şeyi nasıl sunacakları hakkında açık bir vizyon belirlemeyen şirketleri yoğun rekabet çiğ çiğ yiyebilir.”

YÖNETİCİLER İÇİN DİJİTAL STRATEJİ

Karşı karşıya olduğumuz değişim kurumların en alt noktasından en üst noktasına kadar tüm çalışanlarını ve birimlerini etkilerken özellikle bir grup insana çok önemli bir sorumluluk ve görev vermektedir. Bu öyle bir sorumluluktur ki kurumun veya organizasyonun yükselmesi, avantajlı hale gelmesi ve yarını yakalaması da olabilir, kurumun çökmesi ve geride kalması da olabilir. Yöneticilerin omuzlarında bu nedenle çok önemli bir görev bulunmaktadır. Bu da kurumlarını veya organizasyonlarını dijital çağa hazır hale getirmenin yanında iş yapış biçimlerini de gerekliliklere göre tekrar düzenlemektir.

Konunun farkında olanlar ise hangi dinamikleri nasıl değerlendirilmesi gerektiğini tabi olarak kavrayamıyor ve bu nedenle günlük işler ile gelecek planları arasında git gel yaşıyorlardı. Yönetim kademesinden aşağı doğru inildikçe çözümlere bakış rasyonaliteden uzaklaşıyor ve kimi zaman oldukça öznel değerlendirmeler yapıldığına şahit oluyorduk. Oysa, zamanımızın başarı kriteri şüphe götürmez biçimde bilimsel yaklaşımları anlamak, kullanmak ve teknik bilgi olarak iş yapış biçimlerimize dahil etmekten geçmekteydi.

Önde gelen pek çok uzman ve bilim insanı önümüzde bulunan dönemde değişime ayak uydurmak ve yarının avantajını yakalamak için dijital dönüşüme önem verilmesini ifade etmektedir. Biz ise sadece önem vermenin yeterli olmayacağını dijital dönüşüme yön verecek bir dijital strateji geliştirmeniz gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye Üretiminin Geleceği İnisiyatifi’nin amacı size bu noktada yardımcı olmaktır.

“Türkiye Üretiminin Geleceği İnisiyatifi’ni planlamadan önce pek çok ebat ve farklı sektörde firma ile bir araya geldik. Teknik ve Satış anlamında süreçlerini inceledik. Hedeflerini, farklılaşma stratejilerini dinledik ve birlikte pilot projeler yapma şansımızda söz konusu oldu. Tüm adımlar boyunca önemli gözlemlerimizden bir tanesi dijital strateji belirleyen ve bu alanda odak grubu oluşturan kurum sayısının oldukça az olmasıydı.”

Amerika Birleşik Devletleri Ordusu Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Gordon R. Sullivan ve Albay Michael V. Harper ‘‘Umut Bir Yöntem Olamaz’’ adlı yapıtlarında yol haritası oluşturması bakımından şunu ifade etmektedirler: Stratejik liderliğin özünün üç soruda ve bunlara verilecek yanıtta gizli olduğunu öne sürenler bulunmaktadır: “Ne oluyor? Ne olmuyor? Eylemi nasıl etkileyebilirim?” Günümüzde kaç lider, bir adım geri çekilip gerçekleştirmek istediğiyle ilgili olarak stratejik düşünmeye yönelebilmektedir? Oysa liderin yapması gereken tam da budur.

Yine aynı yapıtta beş adımlı bir yol haritasının üst yöneticileri bekleyen görev olduğu ifade edilmektedir. “Liderlik Eylem Çevrimi” olarak adlandırılan bu beş adımlı yol fikir geliştirme, yeniden yapılanma ve strateji geliştirme noktasında izlenmesi tavsiye edilen bir rotadır.
Bizler Liderlik Eylem Çevrimi içinde bulunan Gözle, Düşün ve Öğren basamakları noktasında Türkiye Üretiminin Geleceği İnisiyatifi’nin size yardımcı olacağını ve doğru dijital stratejiyi geliştirme konusunda ihtiyaç duyacağını bilgi ve yönlendirmeyi sağlayacağını düşünüyoruz.

Manifesto ile dijital dönüşümün ana dinamiklerini inceleyecek, kısaca “Ne oluyor?” sorusunun cevabını alacaksınız. Türkiye Üretiminin Geleceği İnisiyatifi olarak yapmayı planladığımız aktivitelerle birlikte “Ne olmuyor?” ve “Eylemi nasıl etkileyebilirim?” sorularının yanıtlarını da bizlerle birlikte aktivitelere dahil olmak isteyen profesyoneller de bulacaklardır.

Bu konular hakkında bizlerle görüşmek ve sizlerin dijital dönüşümünüze yardımcı olmamızı isterseniz İnisiyatif web sayfası veya aşağıda bulunan iletişim kanalları vasıtasıyla size ulaşmamızı talep edebilirsiniz.

sanal-gerceklik

SANAL GERÇEKLİK ÜRETİMİ NASIL ETKİLER?

Sanal gerçeklik, bir fabrikanın dijital ikizini oluşturduğumuzda bize içinde sanal olarak gezme imkânı vermesinin yanında bir ürünün dijital ikizini oluşturduğumuzda yine üretmeden sanal olarak inceleme imkânı vermektedir. Özellikle otomotiv endüstrisinde bugün yoğunlukla sanal gerçeklik teknolojisi kullanılmaktadır. Ancak sadece otomotiv endüstrisinde değil eğitim alanında da sanal gerçeklik teknolojisi kullanılmaktadır.

Örneğin; Maryland Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma sanal gerçeklik teknolojisi kullanılarak yapılan öğrenmenin yüzde 9 oranında daha iyi hatırlandığını göstermektedir. Sanal gerçeklik sağlık alanında uygulamalarda terapi ve fiziksel egzersizler için kullanılabilmekte ve bir alternatif olabilmektedir.

Sanal gerçeklik üretim endüstrisi için tasarım kararlarının daha doğru verilmesini, müşteri geri bildirimlerinin daha maliyetsiz alınmasını, tedarikçilerle daha verimli bir iletişim kurulmasını ve kurumların veya organizasyonların daha verimli halkla ilişkiler stratejileri geliştirmelerini sağlamaktadır.

ADVERTORIAL

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

14-faktorun-kac-tanesi-var

14 faktörün kaç tanesi var?

Hiyerarsisiz-yonetimler

Hiyerarşisiz yönetimler Türkiye’de çalışmaz