YAZI: M.RAUF ATEŞ
Efsane tenisçi Roger Federer, kendisine başarı getiren faktörleri paylaştığı konuşmasında, yıllardır yanıtı aranan, önemli bir soruya dikkat çekiyordu: “Başarmak için yetenek yeterli mi?”
Dünyanın en iyileri listesinde 237 hafta aralıksız ‘birinci’, toplamda ise 310 hafta kalan Federer, profesyonel hayatına son verdiği dönemde yaptığı sohbette, “Ben bu düzeye sadece yetenekle gelmedim. Rakiplerimi alt etmek için çok çalıştım” diye konuşuyordu. Bazen çalışmanın da yeterli olmadığını, kendine inanmanın da önemli olduğunu ekliyordu: “Gerçekten hayran olduğum bazı üst düzey oyuncuları, doğrudan güçlü yönlerini hedef alarak yendim. Daha önce, güçlü yönlerinden kaçardım. Son yıllarda saldıranları, onların saldırgan stratejileriyle yendim.”
GEN İŞE YARAR MI?
Roger Federer’in dikkat çektiği gibi spor ve yaratıcı işlerde “yetenek” olmadan başarı zor. Ancak, onun da dikkat çektiği gibi, doğuştan geleni, çalışarak anlamlı hale getirmek mümkün. Örneğin, sanatta bir dönüşüm yaratan Refik Anadol, Google’da yapay zeka eğitimi aldı, MIT’de çalışmalar yaptı. Ulaştığı düzeyde yeteneği kadar, yetkinlikleri ve bilgi düzeyini artırmaya yönelik çabalarının da rolü büyüktü. Yaptığı yapay destekli eserleri için aylar süren yoğun bir çalışma yaptığını, bizimle gerçekleştirdiği röportajda anlatmıştı. Bazı eserleri için 300 milyon veri topladığını paylaşmıştı.
Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya, “Hiçbir iş eğitimim, şirket yönetimiyle ilgili bilgim yoktu. Babamın yoğurt imalathanesinde çalışıyordum” diyor ve ekliyordu: “Bugünkü düzeye çok çalışarak geldim.”
Ünlü yazar Simon Sinek de benzer bir görüşü savunuyor: “Doğuştan lider olunmaz, geliştirilir.” İngiliz futbolunun efsane oyuncularından Peter Crouch, kendi deyimiyle, yeteneğini, çok çalışmayla başarıya dönüştürmenin örneği… Uzun boyu nedeniyle uzun yıllar kendine futbol okulu bulamayan Crouch, “Ben çok çalışmanın ve kararlılığın canlı bir örneğiyim” diye konuşmuştu.
İLK 18 YIL ÖNEMLİ
Liderliğin, başarılı olmanın kaynağı konusu yıllardır tartışılır. “Liderlik, doğuştan mı, sonradan mı geliştirilir?” sorusuna hâlâ yanıt aranıyor. Ancak, geçmişten farklı olarak bu konuda hem bilimsel/veriye dayalı hem de algıya yönelik araştırmalar yapılıyor. Bunlardan biri olan, ABD’de Psychology Today dergisinde yayınlanan araştırma, genlerin, başarının yüzde 30’unu sağladığını ortaya koyuyor. Ancak, devamında önemli bir saptamaya yer veriliyor: “Genetik birincil liderlik itici gücü değildir. Örneğin, harika liderler, bilim insanları ve sanatçıların önemli bölümünün ailesinde benzer yetenekler yoktur. Harika liderliğin yüzde 70’i çevresel etkenlerden, eğitim, network, geliştirme gibi faktörlerden kaynaklanır.”
Yakın zamanda büyük yatırım alan Midas adlı startup’ın kurucusu Egem Eraslan, liderlik ve başarıda ‘genlerin’ etkisine yüzde 30 oranı veriyor: “Doğuştan 18 yaşa kadar geçen dönemde yaşanan deneyimler çok önemli. Bunun payının yüzde 30 olduğunu düşünüyorum. Yüzde 40’lık bölüm ise yol boyunca öğrenilenlerdir.”
Eraslan, liderliğin kesinlikle öğrenilebileceğine inanıyor. Ancak, öğrenmesi gibi liderliği uygulamanın da çok zor olduğuna dikkat çekiyor: “O yüzden kişinin bunu arzulaması gerekiyor. Bu istek hayattaki diğer tüm isteklerden fazla olmalı ki, kişi liderlik için hayatından ödün vermeyi organik bir süreç olarak görsün.”
KRİTİK 5-6 YIL!
Illinois Üniversitesi’nden 3 profesörün araştırmasında da yüzde 30-70 oranı çıktı. Onlar da “genetik yeterli değil” görüşünün altını çizerken, şu saptamayı yaptılar: “Doğuştan gelen yeteneklere sahip olunsa bile, bir sınıf başkanı gibi liderlik pozisyonuna gelmek, kimseyi lider yapmaz. Bunun 3 aşaması vardır: Hazırlık, tutku ve yetenek.”
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy’un bu oranlardan daha farklı bir hesabı var. “İnsanın çoğu özelliğinin ya doğuştan geldiğine ya da hayatının ilk 5-6 yılında şekillendiğine inanıyorum” diyor. Ona göre, liderlikte en önemli konu, kişinin kendini tanıyarak ve öz değerlerinden uzaklaşmayarak (otantik) sürekli gelişim sağlaması.
“Liderlik yolculuğunda çoğu şey öğrenilebilir ve sürekli kendini geliştirmek mümkün” diyen Engin Aksoy, şunları ekliyor: “Bunun için iyi bir gözlemci olmak, insanların deneyimlerini okumak, onları tanımak ve dinlemek gerekiyor. Tüm bu öğrenimi eğer kendi doğanıza uygun olarak yansıtmazsanız, elbise üzerinize oturmuyor ve ‘doğal lider değil’ tanımlaması yapılıyor. Öğrendiklerinizi kendi değerlerinize uydurursanız, o zaman ‘doğuştan lider’ olduğunuz düşünülüyor.”
Engin Aksoy, bunun için küçük yaşlarda şekillenen insan yapısını iyi tanımak gerektiğini düşünüyor: “Sürekli öğrenerek geliştirilen özellikleri kendi üzerinize uyumlu hale getirmeniz sizi doğal lider yapar. Liderlik ve öğrenmek, bir ‘check list’ mantığıyla ilerlerse, insanlara lider değil, kitap olarak yansırsınız.”
YETENEK, GELİŞİM VE KARAKTER
Çeşitli araştırmalar, liderlik ve başarının kaynakları için farklı veriler içeriyor. Bazıları karakteri de işin içine dahil ediyor.
- %9
Araştırmacı Frank L. Schmidt, başarının yüzde 15’ini ‘zekaya’, yüzde 9’unu ‘duygusal zekaya’ bağlıyor. Ona göre şansın oranı da yüzde 45 düzeyindedir. Geri kalan yüzde 31 genler ve gelişimden kaynaklanıyor. - %52.4
361 iş insanının katılımı ile gerçekleşen Dünya Liderlik Araştırması’nda, yüzde 52.4 ile ‘doğuştan değil, yaratılma’ yaklaşımı benimsendi. Katılanların yüzde 19.1’i, ‘doğuştan’ derken, yüzde 28.5’lik bölüm ‘doğuştan ve geliştirilmeyi’ eşit olarak değerlendirdiler. - %24
Marjan Boerma ve arkadaşları tarafından yayınlanan bir araştırma, yüzde 30- yüzde 70 oranlarını destekliyor. Ancak, araştırmada, yakın zamanda yapılan çalışmalarda, liderliğe genlerin katkısının yüzde 24’te kaldığına dikkat çekiliyor. - %76
The Leadership Quarterly dergisinde yayınlanan araştırma, liderlik ve başarıda en önemli katkının yüzde 76 ile ‘gelişim/öğrenmeden’ kaynaklandığını ortaya koyuyor. Genlere ise yüzde 24 oran veriliyor. - 5 KAT
Fred Kiel, ‘karakter’ konusuna önem veriyor. Ona göre, bu özelliğe sahip CEO’nun şirketinde yatırımın geri dönüşü 5 kat daha fazla oluyor. Yönetim uzmanı Adam Grant ise ‘karakter becerileri, eğitim/gelişmeye dayalı özelliklerinden 2.5 kat daha önemlidir’ diyor.

5 FARKLI FORMÜL
ADNAN BALİ
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı
- Liderlik tabii ki öğrenilebilir ve geliştirilebilir, öyle olmasa idi bu kadar akademik literatür ve programlar tasarlanmazdı.
- Bununla çelişkili gibi görünebilir ama mutlaka belirli bir dozda doğuştan gelen doğal bir kumaşın da varlığı gerekir kanaatindeyim.
- Sadece bu nüve var, ancak başkaca bir formasyon yok ise etkili bir liderlikten söz edilemez.
- Yine formasyon var fakat doğal kumaş hiç yok ise heyecan verici ve motive edici bir liderlikten yine söz edebilmek yeterince mümkün olmaz düşüncesindeyim.
- Kumaş zengin ve üzerine birikim ve vasfın eklendiği bir formasyondan söz ediyorsak, bu şartların da müsait olması halinde bir ‘deha’ yolculuğunu ifade eder, örneğin Atatürk budur!