DAMLA ŞENER AKKAYNAK
Humm Organic Kurucu Ortağı
Kuruluş amacı, sağlıklı atıştırmalıklarla çocukların bedensel gelişimine katkı sağlamaktı. Şu anda ürünlerini her yaştan tüketiciye ulaştırıyor. 2026 yılına kadar 25 milyar dolar seviyesine ulaşması beklenen pazarda 5 yıl içinde, yılda 2 milyon ürünü tüketicilerle buluştumaya hazırlanan Humm Organic’in şimdiki hedefi, organik gıda sektörünün lider firmaları arasında yer almak. Humm Organic Kurucu Ortağı Damla Şener Akkaynak, sektörde yarattıkları farkı ve hedeflerini Fast Company için paylaştı.
Son dönemde öne çıkan startup’lardan birisiniz. İş dünyasına getirdiğiniz 3 yeniliği anlatır mısınız?
Humm Organic’i Hale Şener ve Aslı Acundaş’la birlikte 2017 yılında, çocukların gelişimine olumlu katkı sağlamak amacıyla, sağlıklı atıştırmalık ürünlerin üretimiyle başladık. Sektöre girdiğimizde, bebek mamaları ve ek gıdalarla birlikte, ‘junk’ yani ‘abur cubur’ diye tabir ettiğimiz kategoriler vardı. Humm Organic olarak bu ihtiyacı görerek Türkiye’de bir ilke imza atarak; çocuklara özel, organik sertifikalı, şeker ilavesiz; kurabiye, grissini, yulaf barları, tamamen meyve içeriklerinden üretilen ve aynı zamanda vegan olan yumuşak meyve küpü şekerleme ürünlerimizi tüketicilerimizle buluşturduk. Türkiye’de olmayan bir kategori yaratarak, hem ailelerde hem de çocuklarda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor, iyi beslenmeye yönelimi artırmayı hedefliyoruz.
Girişim fikri nasıl doğdu, bir “evreka” anı var mı?
Sağlıklı, organik, iyi içerikli besinlerin tüketimi uzun yıllardır önemi artan bir trend. Bizler de bu trendi yakından takip ediyorduk, bu farkındalık benim ve ortaklarımın da çocukları olması sebebiyle daha da arttı ve özellikle çocuklarımız için iyi içerikli ürünleri daha sıkı takip eder olduk. Yurtdışı seyahatlerimizde gördüğümüz, çocuklara özel üretilen bu ürünlerin Türkiye’de bulunmayışı, bu ürünlere duyduğumuz ihtiyaç ve ülkemizde de kolaylıkla ulaşabilme isteğini fark ettiğimiz anı “evraka anı” olarak değerlendirebiliriz.
Başladığınızdan bu yana aldığınız yolu, rakamları da ilave ederek paylaşır mısınız?
Global atıştırmalık pazarı yaklaşık 498 milyar dolar iken, organik atıştırmalık pazarı 10 milyar dolar büyüklüğünde. Pazarın, 2026 yılına kadar 25 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Türkiye’de paketli organik gıda ve içecek sektörü 170 milyon dolar seviyesinde. Gelişmiş ülkelerin aksine, Türkiye’de organik, sağlıklı atıştırmalık pazarı henüz oluşma aşamasında. Bu doğrultuda Türkiye pazarının potansiyelinin oldukça yüksek, yolumuzun ise uzun olduğunu söyleyebiliriz. Humm Organic olarak, hâlihazırda 11 çeşit ürünümüz var. 5 yeni ürünümüz ise bu sene içerisinde raflarda yerini alacak. Yılda 2 milyon ürünümüzü tüketicilerimizle buluşturuyoruz, henüz yeni yeni oluşmaya başlayan bir kategoride bu kadar kısa bir sürede katettiğimiz yol, bizler için gurur vesilesi.
Şirketi kurmanız da dahil olmak üzere girişim yolculuğunuzdaki en önemli zorluklar nelerdi? Bu zorlukları nasıl aştınız?
Tüketim alışkanlıklarının, karşımıza çıkan ilk ve en önemli zorluk olduğunu söyleyebiliriz. Şirketin kuruluş aşamasında, gerçekleştirdiğimiz odak grup araştırmaları ve saha reçete çalışmalarında sosyo-ekonomik gruplarda marka kullanım alışkanlıklarının yetişkin ürünlerinde değişkenlik gösterdiğini ancak çocuk ürünlerinde bu değişimin oldukça sınırlı olduğunu gözlemledik. Türkiye’de çocuklara özel üretilen bu niş kategorinin olmamasından dolayı “hane” ürünleri, çocukların tüketimine de sunuluyor. Alternatifinin olmamasından kaynaklı tüketilen ve besin değeri açısından da uygunsuz olan ürünler, bir tüketim alışkanlığını da beraberinde getiriyor.
İkinci zorluk, organik sertifikalı hammadde sektörünün henüz gelişme aşamasında olması. Ürünlerin hammaddelerinin güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde temini, en önemli konularımız arasında yer alıyor. Organik tarım ile üretilen ürünlerde kimyasal veya sentetik gübrenin kullanılmadığı, toprağın sürdürülebilirliği ve besin değeri kalitesinin yüksek olduğu hammaddeler ile çevreye katkımız olması da bizler için çok önemli.
Diğer girişimlerden, rakiplerinizden farkınız nedir?
Humm Organic olarak, çoklu satış kanalıyla ürünlerimizi tüketicilerle buluşturuyoruz. Kendi satış kanalımızla birlikte, online pazar yerlerinde, geleneksel ve yerel satış noktalarında ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Bu noktalarda gıda ziyanını ve iadeleri yönetme noktasında hepimize birey olarak çok görev düşüyor. Birleşmiş Milletler 2021 raporuna göre dünya genelinde her yıl toplam 931 milyon ton gıda israf ediliyor, bu tüketime hazır gıdaların yüzde 17’si gibi çok yüksek bir rakam ve yüzde 60’ı ‘hane’lerden geliyor. Biz de zincir mağaza iletişimimiz, kendi ürünlerimizin Ar-Ge’si ve paketleme aşamasına kadar birçok aşamada emek sarf ediyor, daha iyisini nasıl yapabiliriz diye düşünüyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, 2017’de yulaf barlar üretmek istediğimizde piyasada olanların gramajları 40-50 gr bandındaydı. Halbuki araştırmalarımıza göre bir çocuğun ziyan etmeden yiyebileceği rakam daha az olduğundan, piyasanın en hafif barı olarak 27 gram ile çıktık; hem paket hem ürün ziyanında avantaj yarattık.
Hangi hedef ile yola çıktınız? Nereye ulaşmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye’de organik gıda sektörünün lider firmaları arasında yer almayı hedefliyoruz. Yolculuğumuza, çocuklara özel ürünler üretmeyle başlayarak çıkmıştık. Şu anda ise ‘aileye, eve’ alınan, besin değeri yüksek, organik, sağlıklı ürünlerimizi her yaştan tüketiciyle buluşturma noktasına eriştik. 3 kadın girişimci olarak çıktığımız bu yolda, dinamik ve uzman ekibimizle büyümeyi, sağlıklı ve iyi içerikli besinlerin tüketimine yönelik farkındalığı artırarak, ekosistemimizi ve bununla birlikte yüzde 100 yerli ve milli olan Humm Organic markasını yurtdışı pazarlarında da büyütmeyi hedefliyoruz. Ürünlerimizle büyümüş, gençliğinde bizim ürünlerimizi tüketenlerin, ebeveyn olduklarında da kendi çocuklarına güvenle verebileceği, nesilden nesile aktarılan bir ‘love brand’ olmayı istiyoruz.
Hiç unutmadığım tavsiye
- “‘Hayallerinde mütevazı olma!’ sözünü hep anımsarım. Ben endüstri mühendisiyim, Hale mimar, Aslı ise endüstriyel tasarımcı. Gıda sektöründen gelmiyoruz, ama hepimiz birer anneyiz, halayız, teyzeyiz ve en önemlisi geleceğe yatırım yapmak isteyen bilinçli tüketicileriz. Bu yüzden, yılmadan hayalimizin peşinden gitmeye devam ediyoruz.”
Pazara dair 4 veri
- 498 MİLYAR DOLAR
Global atıştırmalık pazarının büyüklüğü. - 10 MİLYAR DOLAR
Organik atıştırmalık pazarının büyüklüğü. - 25 MİLYAR DOLAR
Organik atıştırmalık pazarının 2026’da öngörülen büyüklüğü. - 170 MİLYAR DOLAR
Türkiye’de paketli organik gıda/içecek pazarı.
Babam Sani Şener’den 2 öneri
- ÖLÇMEDEN BİÇME
Babam Sani Şener’in iki güzel sözü var. Birincisi, “Ölçemediğini biçemezsin!” Bundan dolayı, veri analizi konusunda çok titiziz ve aksiyon almakta da oldukça hızlıyız! - İŞİN HER YANINI BİL
İkincisi ise, “Ağaçlarını bilmediğin ormanı yönetemezsin.” Bunun için de işin Ar-Ge’sinden, üretimine, lojistiğinden, satışına kadar üçümüzün de ciddi sorumlulukları var. Girişimcilik, sabah 9 akşam 6 gibi bir durum değil. Girişimcilik, 7/24 işin içinde olmak demek, biz de bu bilinçteyiz.