in , ,

İş dünyasının yeni kuralları

Bir şeyler oluyor ve hepimizi etkiliyor. Küresel bir devrim, iş dünyasını; İş dünyası ise dünyayı değiştiriyor.” Kurucu ortaklar Bill Taylor ve alan Webber, Fast Company Dergisini Kasım 1995’te bu sözlerle tanıtmıştı.

yeni-kurallar

“Yeni bir nesil, iş dünyasının kurallarını yeniden yazıyor” diyerek bu yeni ilkelere kapakta şöyle yer verdiler: “İş Kişiseldir, Bilişim Sosyaldir, Bilgi Güçtür, Kuralları Yık.”

Taylor ve Webber’in manifestosu, ileri görüşlüydü. Ancak 25 yıl sonra toplumun küresel bir pandemiyle, Büyük Buhran’dan bu yana yaşanan en kötü ekonomik gerilemeyle, (iklim değişikliği ve artan gelir eşitsizliğinin de üzerine çıkan) sistemik ırkçılığı sonlandırma talepleriyle karşı karşıya olduğu bu dönemde kuralları yine, yeniden yazma zamanı geldi. Saatlik ücretlerde artış, karbon ayak izini azaltma yönündeki taahhütler gibi 2020’nin varoluşsal krizlerinden önce bazı değişiklikler başlamıştı, ancak bunlar büyük ölçüde tepkiseldi ve bugünü karşılayacak kadar geniş çapta benimsenmemişti. Liderlikle ilgili üç kitap yazan Taylor, geçtiğimiz günlerde şunları söylemişti:

“Derin sorunları olan bir toplumda müthiş bir şirketi belli seviyede tutmak zordur; bu kadar çok insanın ayrımcılıkla mücadele ettiği, sağlık hizmetlerine erişimde sıkıntıların bulunduğu, giderek daha hasta hale gelen bir gezegende sağlıklı bir şirket kültürü inşa etmek hiç kolay değil.”

Editörler olarak; katılımın yalnızca davetle olduğu, iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinden ileri görüşlü liderler, CEO’lar, yenilikçiler ve şirket kurucularından oluşan bir grup olan Fast Company Impact Council’dan en yeni iş kurallarının taslağının oluşturulmasına yardımcı olmalarını istedik. Geçtiğimiz yaz bir dizi sohbet sırasında, önümüzdeki 25 yıl ve ötesi için bir reçete geliştirmemize yardımcı oldular. (Bu yuvarlak masa toplantılarından aktarımları fastcompany.com’da bulabilirsiniz.)

İŞE DEMOKRASİ GETİRİN

Kurumsal teknoloji şirketi Box’ın kurucu ortağı ve CEO’su Aaron Levie, COVID-19 salgını birçok çalışanı evden çalışmaya zorladığında, hiyerarşik liderliğin değeriyle ilgili tüm yanılsamaların “patladığını” söylüyor. “Aslında, bu nasıl çalıştığımıza dair bir ipucu ” diyor. Ancak daha yatay bir organizasyon olmak, sadece daha hızlı çalışmak ya da maliyetli orta yönetim katmanlarını ortadan kaldırmakla ilgili değildir; daha adil ve daha kapsayıcı iş yerleri ve kurumsal kültürler yaratmak için gereklidir. Liderler, ücret ve çeşitlilik ölçütleriyle ilgili verileri gönüllü olarak paylaşmalı, çalışanları yanlış bir davranış gördüklerinde konuşmaya teşvik etmeli ve tüm çalışanların fayda ve fırsatlardan faydalanmasının yollarını bulmalı.

Salesforce’ta eşitlik ve işe alım sorumlusu olan Tony Prophet, çalışanların George Floyd ve diğer silahsız siyahi vatandaşların polis tarafından öldürülmeleriyle ateşlenen ırksal adalet çağrıları karşısında, şirket liderlerinin “dinlemesi, empati kurması ve ardından harekete geçmesi” gerektiğini söylüyor. “İş, etkilenen topluluğu dinlemekle başlar” diyor.

Workday’in kurumsal strateji başkan yardımcısı Leighanne Levensaler, bunun işe alım ve terfilerin her yönüyle incelenmesi anlamına geldiğini söylüyor ve “süreçlerin adil olduğundan emin olmak için” şirketlerin her zaman denetimden geçtiğini belirtiyor.

She Media CEO’su Samantha Skey, marjinal kalan sesleri yükseltmeye yönelen şirketlerin, sembolleştirmeye karşı dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizerken, MWM eğlence şirketinden Gigi Ptritzker, yeni bakış açılarının orijinalliğinin zarar görmemesi gerektiğini vurguluyor.

Arianna Huffington, kendi davranışsal sağlık şirketi Thrive Global’ın, Walmart’ın 2,2 milyon çalışanı için sağlıklı yaşam araçları sağladığını belirterek, demokratikleşmenin bütün kademelerdeki çalışanlara uzanması gerektiğini ekliyor.

İş yerinde demokrasi, sadece, iş dünyasının yeni bir kuralı değil. Aynı zamanda bir iş modeli de olabilir. Reese Witherspoon’un medya şirketi Hello Sunshine, dört yıl önce, Hollywood tarafından gözden kaçırılan kadın-odaklı içerikler üretmek üzere kurulmuştu. CEO Sarah Harden, “Şu anda misyonumuz konusunda iki, üç kat daha kararlıyız” diyor.

TOPLUMA YATIRIM YAPIN

Şirketlerin faaliyet gösterdikleri toplumlarla bağ kurma ve onlara yatırım yapma yollarını yeniden düşünmek dışında seçenekleri yok.

American Ballet Theatre’ın murahhas üyesi Kara Medoff Barnett, filantropinin (hayırseverliğin) yalnızca “hiper yerel” olmadığını, aynı zamanda iş dünyasının giderek daha fazla parçası haline geldiğini söylüyor.

Kendi adını taşıyan yaşam tarzı markasının yaratıcısı direktörü Tory Burch, Tory Burch Vakfı’nın başkanını icra kuruluna almalarının, şirket ve hayırseverlik hedeflerinin eşgüdümü için “çok önemli” olduğunu anlatıyor.

“Charity: water” adlı sivil toplum örgütünün kurucusu ve CEO’su Scott Harrison, ekonomik krizlerde bağışların kesilmemesini sağlamak açısından Patagonia’nın (satış gelirinin yüzde 1’inin çevre için ayrıldığı) “Gezegen için %1” inisiyatifini örnek gösteriyor. Morgan Stanley, geçen yıl PepsiCo’nun 1 milyar dolarlık yeşil bonosu için teminat sağladı. Finansal hizmetler şirketinin baş pazarlama ve sürdürülebilirlik yöneticisi Audrey Choi, sürdürülebilirlik gündemine katkıda bulunmak için kaldıraç imkanı yaratmaya odaklandıklarını söylüyor. New York Şehri Kamusal Tasarım Komisyonu’nun murahhas üyesi Justin Moore, şirketlere, sivil toplum kuruluşlarına, hükûmetlere ve örgütlere “topluma ve kamusal alanlara dönük hizmet için yeni ve bütüncül yollar yaratılması” çağrısında bulunuyor.

AMACINIZI BELİRLEYİN

Dev varlık yönetim şirketi BlackRock’ın küresel baş pazarlama yöneticisi Frank Cooper, “Amaç, kapitalizmden vazgeçme gibi görülüyor; ben buna hiç katılmıyorum” diyor. Kendini “amaç odaklı” diye tarif eden birçok şirketin aslında amacın ne olduğunu bilmediğini, bunu misyon ile karıştırdığını söylüyor. Buna dair yanıtın yükselebileceği yer sadece sürdürülebilirlik ve yönetsel uygulamalara dair diyaloglar değil, aynı zamanda kurumsal strateji. Daha genç şirketler amacı kurumsal planına yedirmiş durumda.

Doğal ürünler şirketi GroveCollaborative’in kurucu ortağı Stuart Landesberg, “Dünyaya iyi hizmet eder ve ayrılırken onu bulduğumuzdan biraz daha iyi halde bırakırsak, bu, sürdürülebilir bir rekabet avantajıdır” diyor. Kâr ve amaç birlikte var olabilir. Sweetgreen’in kurucu ortağı ve CEO’su Jonathan Neman, “Daha fazla kâr ettikçe daha fazla sosyal etkimiz olabilir” diyor.

MUTLAKA OTANTİK OLUN

Bir kurumsal konuşmada kullanılması en riskli kelimelerden biri belki de “otantik”; yine de arkasındaki konsept bugün her zamankinden daha önemli. Liderler için daha büyük bir erdem, markalar için daha yüksek hedef yok.

Bugünkü krizler çalışma arkadaşları arasında daha canlı ve açık diyaloglar gerektirirken Zendesk’in baş pazarlama yöneticisi Jeff Titterton, “Liderlerin kalplerini açmasının beklendiği bir noktadayız” diyor.

SAP’nin küresel baş pazarlama yöneticisi Alicia Tillman, “Empati artık vazgeçilmez bir liderlik özelliği” diye ekliyor. İletişim ajansı Hunt & Gather’ın kurucusu Jolie Hunt, dürüst mesajların düşüncelilik gerektirdiğini vurgulayarak şunları söylüyor: “Bir şeyi temsil etmiyorsanız, onu temsil edemezsiniz.”

MERAK NAKİTTİR

İş dünyasındaki ve sosyal trendlerin önünde yer almak isteyen şirketler için varsayımları sorgulamak bir zorunluluk. Genpact CEO’su Tiger Tyagarajan, “Bizim değerlerimiz merak, cesaret ve bir bütünlük temelinde kesinlik. Bunların arasından benim kişisel seçimim merak” diyor.

Bireyler için aşırı merak, onları otomasyondan ya da yapay zekanın işlerini ellerinden almasından koruyacak şey olabilir. ASU Foundation’ın CEO’su Gretchen Buhlig, makinelerin yaratıcılık, insaniyet ve merak gerektiren şeylerin yerini alamayacağını söylüyor. Eğitim teknolojisi şirketi Encantos’un kurucu ortağı ve CEO’su Steven Wolfe Pereira, öğretmenlerin, okulların ve ebeveynlerin “öğretmekten öğrenmeye geçiş yapacağını” ve bunun “ömür boyu öğrenmeye odaklı bir zihniyet” yaratacağını öne sürüyor.

FOTOĞRAFLAR FLORA HANITIJO (MOORE) VE JESSICA CHOU (ONG)

DEĞİŞİM SÜREKLİDİR

Şirketler değişime kucak açtıklarını söylemelerine rağmen genellikle sadece dış etkilere tepki veriyor. Siemens USA’in CEO’su Barbara Humpton şöyle diyor:
“Ya yaratmaya çalıştığımız şey yeni bir denge değil de koşulların gereklerine göre sürekli değişim yeteneğine sahip organizasyonlarsa?”

Ve bu tür organizasyonların “yıkım karşısında dağılmayacağını, aksine fayda göreceğini” belirtiyor. Birçok lider için, çevik organizasyonlar yaratmak, insanlarla ilgili. Vail Resorts’un başkanı ve CEO’su Rob Katz’a göre değişimle ilgili sorulması gereken soru “ne” değil, “kim”; “Değişebilecek insanlar kimler ve uzun süredir yaptığı şeyden vazgeçebilecek olanlar kimler?” İş dünyasının bu yeni kuralları Fast Company’nin 1995 yılında ilan ettiği kurallar gibi isabetli, “kahince” olacak mı? Umarız öyle olur.

Ancak Bill Taylor ve Alan Webber, kısa süre sonra yeniden yazmak zorunda kalacaklarsa da (“Kuralları Yık”) gerekli uyarıyı yapmışlardı. Bu hızlı ve belirsiz zamanlarda, şirketlerin hazırlık yapabilecekleri tek şey, değişim.
– Stephanie Mehta

AMAÇ İÇİN KÂR
Tasarımcı Tory Burch, “Şirketimi kurma nedenim, bir vakıf kurmaktı” diyor.

YENİ ÖLÇÜTLER
Mimar ve kentsel tasarımcı Justin Moore, başarı ölçütünün insanlara ve kamusal alanlara dönük adalet ve özen olması gerektiğini söylüyor.

“Amaç, kapitalizmden vazgeçme gibi görülüyor; ben buna hiç katılmıyorum.”
—Frank Cooper, BlackRock

Şirketlerin tüketicilerden gelen daha fazla sürdürülebilirlik ve şeffaflık yönündeki taleplere uygun çözümler üretmeye yöneldiğini görüyoruz.”
—Caroline Brown, Closed Loop Partners

“Eğitimde kaliteyi, yatırımın geri dönüşünü ve sonuçları, özellikle bunu ölçmek için gerekli araçlara erişme olasılığı daha düşük kesimler için nasıl garanti ederiz?”
—Rachel Romer Carlson, Guild Education

“Herkesin potansiyelini kullanabileceği bir ortam yaratmak için şirketlerin, çalışanlarının nereden geldiğini –içinde bulundukları baskıları ve gerçeklikleri- anlaması gerekecek.”
—Edith Cooper, Medley

“Gerçek bir hesap verebilirlik anındayız ve gerçek hesap verebilirlik, kendini derinden yansıtma ve bütünsel bakışla başlar.”
—Sarah Harden, Hello Sunshine

“Teknolojiye ulaşabilen ve ulaşamayan insanlar olamaz. Dünyadaki herkes daha iyi birer dijital vatandaş olmalı. Çünkü bütün şirketler artık teknoloji şirketi.”
—Michelle Zatlyn, Cloudflare

“Sosyal medya platformları, insanların bireysel isteklerini optimize ederek aileler, topluluklar ve demokrasiler olarak kolektif şekilde değer verdiğimiz şeylere zarar veriyor olabilir.”
—Deb Roy, MIT

MARKA SESİ
Cultique’ten Linda Ong, şirketlerin giderek daha çok aktivist gibi davranması ve sosyal konularda özgürce konuşması gerekeceğini söylüyor.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

inovasyon

Tasarımla inovasyon

keske-mentorum-olsaniz

Keşke mentorum olsanız!