
Fast Company Türkiye Kurucusu
DERİ DEĞİŞTİRMEDEN OLMAZ!
Geçtiğimiz günlerde izlediğim bir belgeselde, yılanların ömrü ve kaç kez deri değiştirdikleri anlatılıyordu. Rakamlar hakikaten ilgi çekiciydi. Yavru yılanlar yılda 8-12 defa, erişkinler yılda 2-4 defa deri değiştiriyormuş. Örneğin, 10 yıl yaşayan bir yılanda bu sayı toplamda 30-70’e ulaşabiliyormuş.
Bu rakamları görünce aklıma Muhtar Kent’in bir konuşması geldi. Yanlış hatırlamıyorsam, Wharton Üniversitesi’nde yapmış ve öğrencilere “deri değiştirmenin” önemini anlatmıştı.
Muhtar Bey, öğrenmeyi bilen, birlikte çalıştığı üstlerini yakından izleyip onlardan gelişime yönelik bilgi alabilen bir yönetici olarak tanınıyor. Bu nedenle “kendilerinden iyi olanların” kendisini geliştirmelerine olanak verdi ve bu yolla “deri değiştirme” yoluna gidebildi. Ona göre bunun yolu, gelişime açık olmaktan ve “konfor bölgesinden” çıkmayı kabul etmekten geçiyor. Wharton Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, öğrencilere bunu öğütlemişti:
“Yılanlar yılda birkaç kez deri değiştirirler. Bunun bir nedeni olduğunu belki siz de biliyorsunuz. Onlar, daha da çok büyüyebilmek için deri değiştirirler.
Kurmak istediğiniz ilişki türleri için de aynı şey geçerlidir. Örneğin, hayatı bizim gözlerimizle gören insanlardan oluşan bir ağ kurmayı seçebilirsiniz. Böylece sizi rahata kavuşturacak bir bölgenin, bir bakış açısının dışına çıkmamış olursunuz. Ya da etrafınızı bambaşka insanlar, farklı davranış kalıpları, inançlar ve deneyimlerle doldurabilirsiniz. Hatta kendinizden çok daha zeki olan ve farklı ama geçerli bakış açılarına sahip insanları seçebilirsiniz.
İşte bu son kullandığım cümledeki sıfatlar (zeki ve farklı ama geçerli bakış açıları) geçmişte gerçekten benim işime yaradı. Bu sayede yeni ve önemli bir göreve atandım. Yani işleri bir an önce kavramak ve hızlı öğrenmek zorundaydım.”
“Daha henüz bitirmedim” diyen Kent, bitirip zafer kazandığında da yine durmayacağının, yeniden “deri değiştireceğinin” altını çiziyor. “Deri değiştirmeden zafer yok” diye ekliyor.
‘YENİ NORMAL’DEN ‘NEVER NORMAL’E
2000’lerin başında, dünyayı sarsan ‘yeni ekonomi’ ve piyasa kaynaklı kriz döneminde bu kavramı çok konuşmuştuk. ‘Yeni normal’ kavramıyla birlikte ‘artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ savı da ortaya atılmıştı. Hatta dolar, Euro ve TL’ye yönelik sıra dışı tahminleri de okumuştuk.
Ben de o zaman ‘Yeni Normal’ adında bir kitap yazmıştım. O kitapta yeni iş yapma kuralları, ortaya çıkan değişim gibi konulara dikkat çekerken, ‘Her dönemde yeni normal olacak. Biz bu dönemi konuşuyoruz’ demiştim.
Gerçekten de sonraki yıllarda, ‘Bir daha asla olmayacak’ dediğimiz birçok gelişmeye, değere ve veriye tanıklık ettik.
20 yıl öncesinin bu gelişmesini aklıma ‘Never Normal’ adlı kitap ve yazarı Peter Hinssen getirdi. Hinssen, yakın zaman önce LC Waikiki’nin konuğu olarak Türkiye’ye gelmiş.
SİSMİK DEĞİŞİMLER DEVAM EDECEK!
Kitabıyla ilgili notları da okudum. Sonuçta şu görüşleri savunduğunu söylemek mümkün:
Dünyada artık hiçbir zaman ‘normal’ diye bir şey olmayacak. Değişim doğrusal değil, eksponansiyel hızla yaşanıyor. Değişim çok hızlı ve adapte olmayanlar geride kalacak.
Çünkü her şey sürekli değişiyor ve ‘sismik şoklar’ dediğim konularla tetiklenen bir ortamdayız. Bunlar teknolojik, biyolojik, ekolojik, hatta sosyal ve jeopolitik değişimler olabilir. Bana göre bu şoklar azalmayacak, hatta yoğunlaşacaklar.
Hinssen’e katılıyorum; belki bu dönemin normali, 5 yıl sürecek, sonrasında teknoloji başta olmak üzere diğer faktörlerle kartlar yeniden karılacak ve yeni bir döneme gireceğiz. O zaman şirket değerlerinden piyasaların bakışına, global ilişkilerden sektörlerin gücüne kadar her şey değişmiş olacak.
İLGİNÇ BİR GELİŞME
Geçtiğimiz ay, teknoloji dünyasından haberler aktaran The Information adlı online dergide önemli bir gelişme yer aldı. The Information’ın en önemli özelliği, büyük şirketlerinin içinden bilgi alabilmesi. Gelen bilgiye göre Amazon, teslimat çalışanlarının işlerini ellerinden alabilecek ‘insansı robotlar’ için bir yazılım geliştiriyor.
Amazon’un San Francisco ofislerinin birinde bu tür robotları test edeceği bir park alanını inşa ettiği de gelen haberler arasında. Amazon’un bu projede odağında ‘yazılım’ var. Testlerde kullanılacak donanımları ise başka şirketlerden sağlamayı planlıyor.