in , ,

Şirket Doktoru

Şirketler için yeni dönem stratejileri

sirket-doktoru
M. Rauf Ateş
Fast Company Türkiye Kurucusu

BÜLENT ECZACIBAŞI’NIN YENİ KİTABINDAN NE ÖĞRENDİM?

Sanıyorum 6-7 yıl oldu. Bir görüşmemizde Yıldız Holding YKÜ Murat Ülker’e kitap yapma fikrimi ilettim. Tam zamanı olmalıydı ki kabul etti ve birlikte ilk kitabı yazdık. O kitaptan sonra Murat Bey kaç kitap yazdı, hatırlamıyorum! Çok değişik alanlarda deneyim ve bilgilerini aktardığı bu kitaplar büyük ilgi gördü, görüyor. Bizim dergide de yazıları olan Murat Bey’i gördüğümde zaman zaman espri ile takılır, ‘Yazar Murat Ülker’ derim. Gerçekten de iyi yazıyor. Bülent Eczacıbaşı da ‘yazar’ iş insanları arasına katıldı. ‘İşim Gücüm Budur’, ‘Aklınızda Bulunsun’ gibi önemli çalışmalardan sonra ‘Biraz Daha Düşününce’ adlı kitabını tamamladı. İşin doğrusu ben bu kitabı, kendi yaptığım iş ve meraklarım açısından çok daha fazla beğendim. Bu düşüncemi kendisine de aktardım ve önümüzdeki önemli etkinliklerden birine konuşmacı olarak davet ettim. Ben iş insanlarının kitaplarını, başarılar ve hatalarla birlikte deneyimlerin paylaşılması açısından değerli buluyorum. Özellikle işin başındaki yöneticiler ve girişimciler için… Birkaç günlük okumayla, önemli bir iş insanının deneyimlerini öğrenmek büyük şans… Ben de öyle yaptım ve kitabı bu açıdan okudum, çok beğendiğim birkaç saptamayı da burada paylaşmak istedim:

ODAKLANMAK İşlerimizde önceliklere odaklanmak, birçok şeye “hayır” demeyi gerektiriyor. Apple’ın kurucularından Steve Jobs’un yaklaşık olarak aktaracağım şu sözleri bu gerçeği çok güzel anlatıyor: “Odaklanmak, yüz tane iyi fikre ‘hayır’ demektir. Seçimleri dikkatle yapmak zorundayız. Ben yaptığımız işler kadar, yapmadığımız işlerle de gurur duydum.” Bizim kuruluşumuzun da geçmişinde bazı krizleri, önceliklere odaklanarak atlattığımız için iş yaşamında odaklanmanın önemini çok iyi bilirim.

TAKDİR VE GURUR İnsanlar genellikle mantıkla, ikna yoluyla değil, duygularına hitap edilerek motive edilir. Bu duygular arasında bence en önemlisi gururdur. Gurur, başkaları tarafından kabul görmek, takdir edilmekle yakından ilgilidir… İş dünyasında genelde akıllar çok fazla ücret ve prim sistemleriyle meşgul. Bu sistemlere ayırdığımız vaktin yarısını insanlara duyduğumuz takdiri belirtmeye ve onlardaki gurur duygusunu güçlendirmeye ayırsak, eminim daha şaşırtıcı sonuçlar alırız.

AİLE VE PROFESYONELLEŞME Topluluğumuz, Nejat Bey’in profesyonelleşmeye inancı nedeniyle ülkemizdeki pek çok kuruluştan önce bu yönde harekete geçmişti. Ancak, aile içindeki ilişkiler, tepe yönetiminin tam anlamıyla profesyonelleşmesine engel oldu. Ne kadar yetişkin olurlarsa olsunlar, aile üyelerinin üst yönetim makamlarını paylaşmaları, nitelikli profesyonellerin motivasyonunu engeller. Önlerinin kapalı olduğunu düşünen yöneticiler o kuruluşta görev almak istemez.

GERİ BİLDİRİM Bir termostat aracılığıyla oda sıcaklığının kontrol edilmesi geri bildirim süreçlerinin klasik örneğidir. Odadaki sıcaklık, belirli bir aralığın dışına çıktığında, sıcaklık değişikliğini algılayan termostat ısıtma veya soğutma sistemini çalıştırarak ısıyı hedeflenen düzeye döndürür.
Tüm biyolojik sistemler gibi insan vücudu da geri bildirim mekanizmalarıyla doludur. Örneğin, hormonların kandaki düzeyleri geri bildirim sinyalleriyle ayarlanır.

BAŞARILARDAN DERS Ders almak denince başarısızlıklardan, hatalardan ders almayı kastederiz. Oysa başarılardan ders almak aynı derecede önemlidir. Bir şirket, proje veya ürün niçin başarılı olmuştur? Bizim olağanüstü yönetimimiz dışında başka etkenler yok mudur acaba? Rakiplerin hataları, şansa bağlı koşullar başarımızda rol oynamış mıdır? Tabii bunları ortaya çıkarmak başarımıza gölge düşürebilir. Başarılı bir sonuç alınca kendi kendimizi kutlayıp hemen işimize dönmek isteriz, bu analizlere pek vakit ayırmayız.

İKİ GÖZLE BAKABİLMEK 1980’lerde yazar ve gelecek bilimci Stan Davis’i yöneticilerimize konferans vermesi için İstanbul’a davet etmiştim. Hiç unutamadığım bir dersi, aşağı yukarı şu sözlerle ifade etmişti: “Gözleriniz sağlıklı ise isterseniz dünyaya sağ gözünüzle, isterseniz sol gözünüzle bakabilirsiniz. Ama tek gözle baktığınız zaman derinliği göremezsiniz, ayaklarınız yere sağlam basmaz. Güvenle ilerleyebilmeniz için her iki gözünüzle birden bakmanız gerekir. Dünyaya da ekonomi veya sanatın gözüyle bakabilirsiniz ama ancak kişiyle birlikte baktığınız zaman çevrenizi anlayabilirsiniz.’

İLGİNÇ BİR UYGULAMA!

Geçenlerde dinlediğim söyleşide dikkatimi çekti. Accenture’un CEO’su Julie Sweet, ilginç bir uygulama yürütüyormuş. Yeni olan çalışanlar ile yöneticilerine, “Son 6 ayda ne öğrendin?” diye soruyormuş. Bu soruya yanıt veremeyenleri, “Öğrenmeyi bilmeyenler” kategorisine dahil ediyormuş.

Ünlü danışmanlık şirketi Accenture’un CEO’su Sweet şunları söylüyor: “Genelde insanlar bana, ‘Birinin öğrenen olup olmadığını nasıl anlarım’ diye soruyor. Ben de onlara diyorum ki, ‘Bunu bilmenin çok basit bir yolu var. Son 6 ayda ne öğrendiğini sorun.’ Öğrendiği yeni bir kek yapması da olabilir, umurumda değil. Ama bu soruya bir yanıt veremiyorsa, yeni şeyler öğrenmeye açık olmadığını anlıyorum.”

Yazar: Rauf Ateş

Fast Company Türkiye Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

yapay-zeka-tahminleri

Yapay Zeka tahminlerim

Yapay-Zeka-Çağında-İK

Yapay Zeka Çağında İK / Talent Council Buluşması 2025