YAZI: MEHTAP DEMİR
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, kısa süre evvel yaptığı bir konuşmada, çok sayıda sektörün, Covid ve başka nedenlerden dolayı üzerindeki küçülme baskısı nedeniyle çok gerildiğini paylaşmıştı. Aran, Türkiye’de kurumların kırılganlıkları başarılı bir şekilde yönetme becerisi ve kriz deneyimi olduğunu söylüyor ve “Yay gibi gerilmiş, ilk fırsatta ok gibi fırlamaya hazır sektörler var” diye konuşuyordu.
Gerçekten de pandemide işleri iyi giden bazı sektörler dışında çok sayıda sektörde bir “güç birikmesi” olmuşmuş durumda… Ortak görüş, normal döneme dönüleceği ve ekonomide istikrarla birlikte bazı sektörlerde beklentilerin üzerinde büyüme performansları görüleceği yönünde.
KÜRESELDE BÜYÜME BEKLENTİSİ
IMF, yayınladığı son Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, Covid-19 gölgesinde geçen 2020 yılında küresel ekonominin yüzde 3,3 oranında daraldığına işaret ediyor, 2021’de ise koronavirüs aşılarında kaydedilen başarıyla yüzde 6 oranında büyüme olacağı öngörüsünde bulunuyordu. 2022’de ise bu oranın yüzde 4,4 olarak gerçekleşeceğini belirtiyordu. Diğer taraftan, OECD, ekonomideki durumun dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı seyrettiğine işaret ediyor ve bazı bölgelerde ekonomik toparlanmanın 2022 sonunu bulabileceğini vurguluyordu.
Covid-19, sadece ülkeler değil, sektörler açısından da farklı etkiler ortaya koydu. Dünya çapında havacılık, ulaştırma, akaryakıt, turizm ve eğlence sektörleri olumsuz etkilenirken; gıda, ilaç, teknoloji sektörlerinde büyüme kaydedildi. Türkiye’den liderler de sektörlerine dair farklı büyüme rakamları ortaya koyuyor. Sektörünün, beklediğinden fazla büyüdüğünü söyleyenler olduğu gibi yarı yarıya daraldığını söyleyenler de var. Bazıları ise büyümeden ziyade sermaye, yarı mamul üretimi ve istihdam baskısına dikkat çekiyor…
GİYİM OK GİBİ Mİ?
2021 yılının başında yaptığımız araştırmada, giyim sektörünün, 2020 yılını, 100 üzerinden 80’de kapatacağını saptamıştık. Bu oranı ise e-ticareti güçlü şekilde kullanan şirketler ancak yakalayabiliyordu.
Sektör 2020 yılının Mart ayından Haziran başına kadar neredeyse 6 ay açık kaldı. Koton Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yılmaz Yılmaz’ın deyimiyle, “Müşteriler 1,5 yıldır neredeyse hiç alışveriş yapmadılar.” Yılmaz Yılmaz, “İntikam satın alması gibi bir durum başladı” sözleriyle yeni dönemi anlatıyor ve şunları söylüyor:
“Açılmanın başlamasıyla birlikte satışlarda bir patlama oldu. 1,5 yıldır insanlar hiç satın alma yapmadılar, tüketmediler. Elbiseleri eskidi, harcama yapmadıklarından belli ölçüde paraları da birikti. Bir dönem herkes sadece eşofman satın aldı. Şimdi ise sosyal hayata dönüşle birlikte satışlar canlandı.”
Sektör liderlerine göre, “yay gibi gerilen” tanımı giyim perakendesine tam uyuyor. Bu sektörde en hızlı büyüme ise kadın kategorisinde olacak. Bir şirketin genel müdürü, “Pandemiden en olumsuz şekilde kadın kategorisi etkilenmişti. En hızlı dönüş de kadında gerçekleşiyor” sözleriyle durumu ortaya koyuyor.
Yılmaz Yılmaz ise “Yay gibi gerilen giyim sektörünün” ok gibi fırlamaya başladığını söylüyor. Ona göre Temmuz ayı, iyi bir yıl olan 2019 yılının aynı ayından yüzde 50 daha yüksek geçecek. Yılmaz, “Eğer tekrar bir kapanma olmazsa, önümüzdeki kış sezonu da bu şekilde devam eder” diye konuşuyor.
TRAKTÖRÜN SORUNU FARKLI
Tarım makineleri ve traktör pazarı, son 3 yıldır sıra dışı bir performans sergiliyor. Son 2 yılı, bir önceki yıla göre büyümeyle tamamlaması da bunun göstergesi… Traktör pazarı, 2020 yılında yüzde 86.5 oranında büyüdü. Ancak, 2019’da traktör satışlarının 26 bin 250 adet düzeyinde gerçekleşmesi, bu büyümeyi sadece oransal olarak öne çıkardı.
Erkunt Traktör Genel Müdürü Tolga Saylan, 2019’daki düşük satışın üzerine gelen büyümelerin, potansiyeli yansıtmadığına dikkat çekiyor:
“Bu yılın ilk 5 ayında, 2020’nin aynı dönemine göre büyüme yüzde 81 oldu. Pazarın 2020’de 75-80 bin aralığına oturmasını bekliyorduk. Ancak, 48 bin 500’de kaldı. İlk 5 aylık verileri yıl sonunu 62 bin civarında tamamlayacağımızı gösteriyor.”
Aslında pazarda talep vardı, ancak üretim karşılayamadı. Tolga Saylan, “Her ürettiğimiz traktörü sattık” diyor ve gerekçesini açıklıyor: “Sektörün beklenenin altında kalmasının arkasında pandemiden kaynaklanan tedarik, lojistik ve üretim sorunları vardı. Global ve yerel hammadde/parça tedariğinde hâlâ sorun yaşıyoruz.”
Sektör liderlerine göre, bu sorunların aşılmasıyla birlikte traktör satışları, gerçek performansını hızlıca yakalayabilir, 80 bin düzeyine çıkabilir.
YÜZDE 50 GERİDEN!
Deri giyim, 2020 yılında en fazla sıkıntı çeken sektörlerden biri oldu. Yılı ortalamada ciro hedefinin yüzde 50-55 aralığında tamamladı. Derimod Yönetim Kurulu Üyesi Murat Zaim’e göre, bu sektör, “yay gibi gerilen” tanımına uyuyor. Kapanmanın sona ermesiyle birlikte de bunun işaretleri görülmeye başlandı. Vaka sayısındaki azalma ve aşının hızlanmasıyla birlikte satışlarda ciddi artış meydana geldi. Murat Zaim, “Pazar günleri yasaklar devam etmesine rağmen ay bazında mağaza cirolarımız ve ziyaretçi sayılarımız geçen senenin yaklaşık 2 katı üzerinde gerçekleşti ve pazar gününün eksikliğini diğer günler ile telafi edebildik” diye konuşuyor.
Yasakların tamamen kalkmasıyla birlikte temmuz ayı sektörde tahminlerin üzerinde geçiyor. Deri giyim, “son en iyi yıl olan” 2019 rakamlarının çok üzerine çıkmış durumda… Murat Zaim, bunun birkaç nedeni olduğuna dikkat çekiyor:
- Son 1,5 yıldır biriken ihtiyaçlar giderilmeye başlandı.
- Tatiller ile birlikte ertelenen düğünler gerçekleştirildi.
- Gelen turist sayısı giderek artıyor.
Zaim ve sektör yetkililerine göre, bu tablonun devam etmesi halinde, sektör 2021 yılını, 2019’a göre yüzde 30-35 daha fazla ciro ile tamamlayabilir.
GERİLME REKORU KİMDE?
Tüm dünyada restoranların aylarca kapalı kalmasıyla, bu dönemden negatif yönde en fazla etkilenen sektörlerden biri yeme-içme sektörü oldu. BigChefs CEO’su Altan Kosova, sektörün uğradığı zararı Deloitte’un araştırmasıyla ortaya koyuyor ve sektörün yarı yarıya daraldığına işaret ediyor:
“Deloitte’un verilerine göre, yeme-içme sektörü, irili ufaklı 100 bin işletme ve yaklaşık 2 milyon çalışana sahip. Sektör, 2019 yılında 135 milyar TL’lik hacim yaratmıştı. Yeme-içme sektörünün 2020 yılını en az 60 milyar TL’lik gelir kaybıyla kapattığını tahmin ediyoruz. Gerçekten son derece dramatik bir tablo. Bu durum, sektörümüzün neredeyse yarı yarıya daraldığına işaret ediyor.”
Kosova, araştırmaların gösterdiği verilere dayanarak, sektörün toparlanmasının 2022’nin ikinci yarısına kadar sürebileceğini ekliyor.
Negatif yönde etkilenen bir diğer sektör, giyim perakendeciliği. Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, “E-ticaret büyük bir ivme ile yükselişe geçmiş olsa da işimizin can damarı olan mağazaların uzun süre kapalı olması ya da kısıtlı saatlerde hizmet vermesi nedeniyle sektörümüz oldukça etkilendi. Pandemi sonrası dönemde fiziksel mağazalara olan ilginin pandemi öncesine döneceğini bununla birlikte e-ticaretin de büyümeye devam edeceğini düşünüyorum” diye konuşuyor ve ekliyor: “Ancak sektör temsilcilerimiz pandeminin sektörümüzde açtığı yaraların tamamen kapanmasının 5 yılı bulacağını söylüyor.”
“2021 BÜYÜME YILI OLDU”
Pandemiyle küreselde iyi bir büyüme sergileyen sektörlerden biri teknoloji. Türkiye’de, TÜBİSAD’ın, 2020 yılı “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri ve Trendleri” raporuna göre sektör bir önceki yıla oranla yüzde 22 büyümeyle 189 milyar TL hacme ulaştı. Bu haliyle, hızlı büyüyen, “güç biriktiren” sektörler arasında yer almıyor.
HPE Türkiye, Kazakistan ve Kırgızistan Genel Müdürü Güngör Kaymak da sektördeki büyümeye dikkat çekiyor: “Genel makroekonomik talep ortamı iyileşmeye devam ediyor. Bununla beraber, işletmelerin dijital dönüşümü öncelikli stratejik insiyatifleri arasına koymaları nedeniyle, BT harcamalarının ön plana çıktığını ve talebin olumlu etkilendiğini görüyoruz. HPE, ikinci çeyrekte de aldığı siparişlerde önceki çeyreklere kıyasla tek haneli belirgin bir yukarı ivmelenme gördü.”
Yazılım sektöründeki büyümeyi Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan ortaya koyuyor. Doğan, yazılım sektörünün, 2020 yılında dünyada yıllık yüzde 14-15 bandında bir büyüme trendi yakaladığını ifade ediyor. “Biz de hem ülkemizde hem de uluslararası pazarlarda gerçekleştirdiğimiz projelerle bu büyüme hızını geride bıraktık. Etiya olarak, bu yıl ciromuzda yüzde 30 büyüme hedefliyoruz. Dijital dönüşümün hayatın her alanını etkisi altına almasıyla birlikte bu oranın artmaya devam edeceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz” diye konuşuyor.
TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİNDE DURUM
Uzaktan eğitime, çalışmaya geçiş ve evlerde geçirilen vaktin artması, özellikle bilgisayar ve tüketici elektroniği sektörlerinde hızlı talep artışına sebep oldu.
Sektörün önde gelen isimleri de büyümeyi rakamlarla ortaya koyuyor.
Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, 2020 yılını tüm segmentlerde birinci sırada tamamladıktan sonra 2021 yılına da harika bir başlangıç yaptıklarını ifade ediyor. Hantaloğlu, “2020-2021 finansal yılında ciromuzu yüzde 51 artırdık. 2021 yılı sektörümüz için büyüme yılı oldu” diye konuşuyor. Yıl sonunda ise yüzde 10 büyüme öngördüğünü paylaşıyor.
Pandemide büyüyen bir diğer sektör tüketici elektroniği. MediaMarkt Türkiye CEO’su Yenal Gökyıldırım bu büyümeye dikkat çekiyor: “Tüketici elektroniği pazarı pandemi koşullarına rağmen büyümeye devam etti. 2021 yılının ilk 6 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 büyüdü. Tüm kategorilerde çift haneli büyüme oranları görüldü ve bunların en başında IT ve telekom geldi”. Gökyıldırım, hem pazarda hem de MediaMarkt grubunun içerisinde Türkiye’nin en çok büyüyen ülke olduğunu ve pazarın yılın toplamında yüzde 25 büyümesini beklediklerini ekliyor.
“KÜÇÜLME BASKISI HİSSETMEDİK”
Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından Akkök Holding de pandemide beklentilerinin üzerinde büyüyenlerden. İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, “2020 için büyüme hedefimiz yüzde 9 ila 10 arasındaydı. Dengeli ve temkinli stratejimiz sayesinde yılı hedeflerimizin çok üzerinde, yüzde 14 kombine ciro artışıyla kapatmayı başardık. 2021 için yüzde 25’in üstünde bir kombine ciro büyüme hedefliyoruz” diye konuşuyor.
QNB Leasing Genel Müdürü Metin Karabiber, leasing sektörünün bir önceki yılın üzerinde büyüdüğünü ve pandemi nedeni ile sektör özelinde bir baskı hissetmediklerini dile getiriyor.
Karabiber büyümenin sebebini ise şöyle paylaşıyor: “Büyümenin ana kaynağı pandemi dönemi ve şu an için; ihracat yapabilme kapasitesi olan firmalar (sektör bağımsız) oldu diyebiliriz.”
Büyüme gücünü pandemide de sürdüren sektörlerden biri de porselen oldu. Tüketicilerin mutfak ve ev-yaşam ürünlerine olan talebinin artmasıyla gelen bu büyümeyi sektörün önde gelen isimlerinden Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, “Herkesin fren yaptığı dönemde fiyatlar makul seviyelerini koruduğu için yatırımlarımızda limit dışı maliyet artışı yaşanmıyor. Şartlar ne olursa olsun programımız dahilinde durmadan yürürüz” sözleriyle ortaya koyuyor.
Karaca CEO’su Fatih Karaca ise pandemi sonrasında da bu ivmenin pozitif yönde devam edeceğini öngördüklerini paylaşıyor.
“BAŞKA TÜR BASKILAR VARDI”
Büyüyen bazı endüstrilerin sektör liderleri, küçülme baskısından ziyade “nitelikli işgücü” ve “sermayeye erişim” gibi çeşitli sorunların yarattığı baskıdan söz ediyor.
Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan, yazılım sektörünün en önemli sorununun “yetişmiş insan kaynağı” olduğuna dikkat çekiyor. Ona göre uzaktan çalışmanın artması ve başka ülkelere kayan “beyin göçü” ile bu sıkıntı iyice arttı. Aslan Doğan, “Türkiye’de toplam bilişim sektörü çalışanı sayısı 140 bin düzeyinde. Bu, nüfusun yüzde 0.2’ye denk geliyor. Almanya’da ise 850 bin ile toplam nüfusun yüzde 1’i durumunda. İlerleyen yıllarda Türkiye’de yazılım sektörünün geleceği için bu konunun doğru ve stratejik adımlarla hızla çözülmesinin oldukça kritik olduğunu düşünüyorum” diye konuşuyor.
Mobilya ve mimari donanımlar alanında faaliyet gösteren Hafele’nin Türkiye ve Bölge İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, Covid-19 dönemini sektör olarak iyi geçirdiklerini belirtiyor ve “Ama” diyerek devam ediyor:
“Sektörde sermaye ihtiyacı baskısı var. Bizim gibi global bağlantısı olan şirketlerde bu sıkıntıyı hissetmiyoruz. Orta ölçekli ve küçük firmalarda bu önemli önemli bir sorun haline geldi. Özellikle hammadde maliyetlerinde ve döviz kurlarındaki artış sermaye ihtiyacını öne çıkardı. Dolayısıyla sektörde aynı miktarda işi finanse edebilmek eskiye oranla çok daha fazla sermayeyle mümkün oldu. Bu baskıyı hep beraber yaşadık ve yönetiyoruz.”
HIZLI ÜRETİM BASKISI
Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin ocak-haziran dönemini kapsayan “Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar Değerlendirme Raporu”na göre Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, yılın altı aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55,4 büyüyerek 394 bin 701 adet olarak gerçekleşti.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de, “Bizim beklediğimizden daha olumlu bir otomotiv ekonomisi ortaya çıktı” diyor. Ancak, otomotivde temel baskının hızlı üretim konusunda olduğunu ifade ediyor ve bunun sebeplerini şöyle paylaşıyor:
“Bizim gibi büyük şirketler önlem alırken, hammadde ve yarı mamul üreticilerinin aynı hıza ayak uyduramadıklarını gördük. Bu yüzden, örneğin şu anda çip krizi olarak bilinen, “semi-conductor” yani yarı iletken kondüktörlerin bulunurluğunda sıkıntılar var. Bazı fabrikalar kapanıyor, bizim fabrikamız da haftalarca üretim yapamadı. Pandemi ekonomiyi o kadar keskin ve beklenmedik bir şekilde etkiledi ki oradaki değişimleri bazı endüstriler iyi yönetirken diğerleri yönetemedi. Yönetemeyenlerden ötürü de arzda oluşan talep bizim sektörümüzü de olumsuz etkiledi. En büyük baskıyı yaratan buydu” Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu da benzer bir soruna işaret ediyor.
Hantaloğlu, “2020 yılında başlayan ve dünya genelinde yaşanan parça temini konusundaki sıkıntılar 2021 yılında da devam ediyor. Bu nedenle, talebin tam olarak karşılanması noktasında üreticilerin sıkıntı yaşama ihtimali hâlâ var. Bu çerçevede önümüzdeki sene sonunda, sektörümüzde bu seneye göre ancak yüzde 10 civarı bir büyüme öngörümüz var” diye konuşuyor.
ÇEVİK HAREKET EDENLER BÜYÜDÜ
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök, çevik hareket edenlerin büyüdüğünü düşünüyor:
“İnci Holding olarak pandemi döneminde, süreci çevik bir şekilde yönetmeye odaklandık. Hızlı karar alma ve adaptasyon gücümüzle, üretimde atıl kalan bir fabrikamızın çalışanlarını, üretim yoğunluğu artan diğer bir fabrikamızda değerlendirmek üzere denge sağlayarak bu zorlu süreci iyi yönettik ve atlattık. 2021 için de iki haneli büyüme hedefi koyduk.”
Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, büyüyecek olanların deneyim ve kişiselleştirmeye önem verenler olacağına işaret ediyor. Çamurdan, “Deneyim ve kişiselleştirmenin bugüne kadar olduğundan çok daha fazla öne çıkacağı bir döneme girdik. Geleneksel iş modellerinin yeniden tasarlanmasıyla müşteri deneyiminin iyileştirilmesi için yapay zeka ve veri biliminin etkinliği giderek artacak” diye konuşuyor.
GÜBRENİN ÖNEMİ ANLAŞILDI
Pandeminin olumsuz etkilediği sektörlerden biri de gübre oldu. 2020 yılı başına kadar son 10 yılın en düşük düzeyine inen hammadde fiyatları, 2020 sonundan itibaren yükselmeye başladı. Hâlâ devam eden artışla 2020 başından bu yana hammadde ve emtia fiyatlarındaki artış oranı yüzde 100’leri aştı. Pandemi döneminde navlun fiyatlarında ise bölgesine göre değişmekle birlikte yüzde 80 ila yüzde 250 oranında yükselişler görüldü.
Gübretaş Genel Müdürü İbrahim Yumaklu, “Fiyatlardaki artışa karşın sonbahar sezonu için ihtiyaç olan bazı ürünlerde arz sorununa bağlı olarak bulunurluk sorunu da yaşanıyor” diye konuşuyor. Yumaklu, birkaç önemli konunun altını çiziyor:
- Son 1 yıldır mısır, buğday, arpa ve ayçiçeği gibi tarımsal ürünlerin fiyatları da arttı. Ancak girdi fiyatlarındaki artış, tarımsal ürünlerin fiyatlarındaki artıştan çok daha yüksek oldu. Bu da çiftçilerin alım gücünü düşürdü. Bulunurluk sorununu da dikkate aldığımızda sonbaharda gübre tüketimi olumsuz etkilenecektir.
- Son 5 yılın ortalamasına göre Türkiye’de 6.3 milyon ton kimyevi gübre tüketiliyor. 2018’de ekonomik sorunlar, 2019’da ise kuraklık nedeniyle tüketim, ortalamaların altında kaldı. 2020 yılında 7.1 milyon ton ile tüketim rekoru kırıldı. 2021 yılında ise bir önceki yıla göre düşüş öngörülse bile son 5 yılın ortalamasına yakın bir tüketim gerçekleşecek.
- Salgın, tarımsal gıdaların öneminin daha iyi anlaşılmasına neden oldu. Bu gelişme, ürünlerin verim ve kalitesine en önemli katkıyı yapan kimyevi gübrelerin tüketimine olumlu yansıyacaktır.
YENİ SEZON “BU YIL SONUNDA 2019 DOLULUĞUNU YAKALAYABİLİRİZ”
2019, turizm açısından oldukça iyi bir yıl oldu. Pandeminin başladığı 2020’yi, her şeye rağmen başa baş bitirdik.
2021 yılında ise sezonu ancak haziranda açtık, ay sonu itibariyle bütçelerin üzerine çıktık. Temmuz çok iyi gidiyor, ağustos da iyi gidecek diye düşünüyorum. Biz bu yıl 2019 yılı doluluk oranlarını yakalayabiliriz.
Ancak, pandemiye ilişkin rakamlar endişe veriyor. Eğer önlemler alınmaz ve yeni bir kapanma olursa, sektör olumsuz etkilenir.
Sektörle ilgili tahmin yapmak çok zor. Eskiden ‘erken rezervasyon” nedeniyle tahmin yapabiliyorduk. Ancak, şu anda “son dakika” rezervasyonların payı neredeyse yüzde 70’lere çıktı. Pandemi nedeniyle yaşanan sıkıntılar yüzünden müşteri son ana kadar bekliyor.
KRİTİK RAKAMLAR
%25
“Tüketici elektroniği pazarının yılın toplamında yüzde 25 büyümesini bekliyoruz.”
YENAL GÖKYILDIRIM – MediaMarkt Türkiye CEO
%100
“Önümüzdeki sene sonunda, sektörümüzde bu seneye göre ancak yüzde 10 civarı bir büyüme öngörümüz var.”
EMRE HANTALOĞLU – Lenovo Türkiye GM
60 MİLYAR TL
“Araştırmalar, yeme-içme sektörünün 2020 yılını en az 60 milyar TL’lik gelir kaybıyla kapattığını belirtiyor. Bu durum, asektörümüzün neredeyse yarı yarıya daraldığına işaret ediyor.”
ALTAN KOSOVA – Bigchefs CEO
80 BİN
Traktör sektörünün 2021 yılını 62 bin adetle kapaması bekleniyor. 2022 yılında sorunlar aşılırsa 80 bini geçebilir.
-20 +40
Gıda perakendeciliği 2020’de hedefin sadece %20’sini gerçekleştirdi. 2021’de %40 büyüyebilir.
1.4 MİLYON
Konut satışları, pandemi koşullarına rağmen geçtiğimiz yılların düzeyinde kalacak gibi görünüyor. Bu yılı 1.4 milyon konut satışı ile tamamlayacağımızı tahmin ediyorum.
%35
Murat Zaim’e göre, bu olumlu tablonun devam etmesi halinde, deri giyim sektörü 2021 yılını, 2019’a göre yüzde 30-35 daha fazla ciro ile tamamlayabilir.
DÖRT SEKTÖRDE BÜYÜME
- OTOMOTİV
Ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiğimiz otomotivde 2019 seviyesine dönüşü 2022 gibi ön görmek mümkün. Avrupa’da 2019 yılında 20 milyon adet civarı olan pazarın, 2022 yılında yine benzer seviyeyi yakalayacağını düşünüyoruz. Türkiye’de ise bu yıl pazarın yaklaşık 800 bin adet ile kapanması bekleniyor. - LOJİSTİK
Lojistik sektörüne baktığımızda, Türkiye’nin dış ticaret hacmi en önemli unsur diyebiliriz. Geçtiğimiz yıl 170 milyar dolar olan ihracatımızın, önümüzdeki 2 yıl 190 milyar dolar seviyelerine çıkacağı öngörülüyor. - E-TİCARET
E-ticaret hacmi de pandemi etkisiyle 2019’a göre yüzde 66 büyüyerek 226 milyar TL’ye ulaştı, bu artışın da süreceği tahmin ediliyor. - HİZMET
Hizmet sektöründe minibar üretimi ile faaliyet gösterdiğimiz alanda ise, gerçek anlamda büyümeyi 2023’ten önce beklemiyoruz. Bu alanda turizmdeki toparlanma ile doğrudan bağlantılıyız; global kuruluşlar turist sayılarının ve turizm gelirlerinin 2023’ten önce 2019 seviyesine gelmesini zor bir ihtimal olarak görüyor.
YÜZDE 50
“KREDİLİ SATIŞLARIN PAYINI YÜZDE 50’YE ÇEKEBİLMELİYİZ”
- Konut satışları, pandemiye rağmen geçtiğimiz yıllar ile aynı düzeyde kalacak. Bu yılı 1.4 milyon konut satışı ile tamamlayacağımızı tahmin ediyorum.
- Sektör olarak KDV oranlarında kalıcı bir düzenleme talebimiz var. Bununla birlikte konut kredi faiz oranlarındaki indirim iç pazarda ciddi bir canlılık yaratacak. Düzenlemenin birinci el konutlar için yapılması, tüketicilerin güvenli ve sağlıklı konutlara ulaşması için bir fırsat yaratacak.
- Sonbaharda toplumsal bağışıklığın artması ve dünya genelinde hareketliliğin artması ile beraber yerli yatırımcı kadar yabancı yatırımcı tarafında da ciddi bir hareketlilik bekliyoruz. Bunun işaretlerini de temmuz ayında görmeye başladık.
- Sektörün hızlı büyümesi için iki oran çok önemli. Toplam satışlar içinde “birinci el” satışlarını yüzde 40’a çekebilmemiz lazım. İkincisi, kredili satışların payını da yüzde 50 düzeyine yükseltmeliyiz. Bu, uygun maliyetli konut edinme ve sağlıklı büyümenin önünü açacak.
Bir gıda perakendecisinin hesabı
- Son yılda toplamda 6 ay çalışabildik. Şu anda açığız ama her an kapanma gelebilir.
- 2020 yılında bir önceki yılın cirosunun yüzde 20’sini yapabildik.
- Açılma ile birlikte çok hızlandık. Açık mağazalarda pandemi öncesi cirolara ulaştık, bazılarında aştık.
- Gıda perakendeciliğinde bir patlama bekliyoruz. Böyle giderse pandemi öncesinin yüzde 30-40 üstünde ciroya ulaşabiliriz.
“AYAKKABI KÖTÜ ETKİLENMİŞTİ, BİR ANDA 2019’UN ÜSTÜNE ÇIKTIK”
- Ayakkabı sektörü, gerçekten de doğası gereği sokağa çıkma kısıtlamalarından çok negatif etkilendi. Bunun yanında kısıtlamalar kalktığından beri de hızla daha önceki sene performansının üzerine çıktı.
- Şu anda 2019 rakamlarının hacim olarak yüzde 30-40 civarında yukarısında seyrediyor. Bunun bir kısmının ertelenmiş talep olduğunu düşünüyorum.
- Tekrar sokağa çıkma kısıtlamaları olmaz ve okullar zamanında açılabilirse, yılın kalanı için de 2019’un üzerinde bir performans bekliyorum.