in

Kripto paradaki çöküş Bitcoin’in ‘dijital altın’ olmadığını kanıtladı

Enflasyonun yükselişi Bitcoin’in parlama dönemi olacaktı. Ama işler hiç de beklendiği gibi gitmedi. Peki neden?

Kripto para birimlerinde son birkaç haftadır yaşananları sadece bir ‘çöküş’ olarak nitelemek olayı geçiştirmek anlamına geliyor. Binance CEO’sunun attığı tweet’te kullandığı ‘kan gölü’ ifadesi durumu daha iyi yansıtıyor. Tüm kripto para birimlerinin toplam piyasa değeri, geçen sonbahardaki zirveden bu yana 2 trilyon dolardan fazla düştü, kriptoların amiral gemisi Bitcoin tüm zamanların en yüksek seviyesinden neredeyse % 70 düştü. Bunun %30’dan fazlası da son 10 gün içinde oldu. Şu sıralar 21.000 dolar civarında.
Kripto para piyasalarındaki bu satışlar yeni bir şey değil. Geçen yıl da küçük çaplı bir çöküş yaşanmış ve Bitcoin birkaç kez değerinin %70’ten fazla düştüğünü gördü, ancak asla bu kadar yüksek seviyelere çıkmamıştı. Zaten bu son çöküşü diğerlerinden ayıran önemli bir durum var: Yüksek enflasyon.
Kripto için özel olarak yaratıldığı söylenen yüksek enflasyon anında ve özellikle de Bitcoin’in diğer yatırımlara göre parladığı bir anda böyle bir çöküşün yaşanması kayda değer. Değeri düşen Bitcoin, birçoğunun ‘dijital altın’ dediği efsaneyi de delip geçti. Bitcoin’in orijinal vaadi, itibari paraya gerçek bir alternatif olarak, insanlara aracı kullanmadan güvene dayalı olmayan işlemler yapma imkanı sunan dijital bir para birimi olmaktı. Ancak Bitcoin’in bu vizyonu bir süre sonra yok oldu. Yasadışı mal alıp satmak ve sermaye kontrollerinden kaçınmak için hâlâ faydalı olsa da günlük işlemler için öne çıkamadı. Bunun bir nedeni lojistik çünkü Bitcoin ile işlem yapmak çok uzun sürüyor. Kalıcı olarak sınırlı bir madeni para arzına sahip olması da insanları Bitcoin’i kullanmak yerine biriktirmeye teşvik ediyor. Ayrıca Bitcoin günlük değişim aracı olarak güvenilemeyecek kadar değişken. Yani yarın %15 daha az değerinde olma olasılığı varsa neden bugün birisi size bir Bitcoin karşılığında araba satsın?
Sonuç olarak, Bitcoin yıllar içinde kripto para birimi olmak yerine, bir tür kripto varlığı olarak görülmeye başlandı. Bill Miller ve Paul Tudor-Jones gibi yüksek profilli yatırımcılar da dahil olmak üzere insanlar Bitcoin’e ‘dijital altın’ demeye başladı. Çünkü dünyada kalıcı olarak sadece 21 milyon Bitcoin arzı olması onu ideal bir değer deposu yapıyordu. Aslında bu tezin Bitcoin’i tıpkı altın gibi enflasyona karşı güvenilir bir koruma yapması gerekiyordu.

Enflasyon geçen yıl Amerika’da kendini göstermeye başladıktan sonra JPMorgan, bazı kurumsal yatırımcıların Bitcoin’i artık ‘altından daha iyi bir enflasyon koruması’ olarak gördüğünü öne sürdü. Bitcoin ayrıca, hisse senetleri gibi diğer varlıklarla ilişkisiz olmuştu, bu nedenle Bitcoin’i tutmanın, borsadaki bir satış dalgasına karşı da koruma görevi görmesi gerekiyordu. Ancak bu yatırım tezi doğru olsaydı, ABD’de enflasyonunun %8’in üzerine çıktığı ve borsanın satıldığı son sekiz ayda Bitcoin en azından diğer varlıklara göre daha başarılı olurdu.
Altın fiyatlarına bakacak olursak Ekim ayındaki zirvesinden bu yana yaklaşık %10 düşüş yaşadı. Bu hisse senetleri ve tahvillerden çok daha iyi. Diğer bir deyişle, enflasyona karşı ılımlı bir koruma işlevi gördü.

Bütün bunlar, yatırımcıların Bitcoin’i ya da kripto parayı dijital altına benzer uzun vadeli bir yatırım olarak benimsemediğinin en açık göstergesiydi. Spekülatörlerin kripto para birimlerini, tıpkı Nasdaq hisse senetlerinin daha güncel versiyonları gibi ele aldığı spekülatif bir mini balondu. Bitcoin de dahil olmak üzere kripto para biriminin ekonomik temelleri zayıf olduğundan bu spekülatif balon patladığında, bu para birimlerinin değerini destekleyecek bir şey yoktu.
Bitcoin on yıldan fazla bir süredir var. Bu nedenle, diğer birçok kripto para birimi tamamen ortadan kalkacak olsa bile, Bitcoin’in burada sabitlendiğini ve sonunda toparlandığını görmek şaşırtıcı olmayacak. Ancak son yaşanan çöküş kripto para birimlerinin ne için olduğu, çoğu yatırımcı için hangi gerçek amaca hizmet ettikleri sorusunu gerçekten gündeme getirdi. Bazı istisnalar dışında, para birimi olarak gerçekten yararlı değillerse güvenilmezlerse ve enflasyona karşı iyi bir koruma değillerse, ne işe yararlar?

James Surowiecki

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayvalık, Bodrum ve anlam

Seyahat endüstrisi unutulmayacak bir tatil yaşamanız için kokuları nasıl kullanıyor?