Fast Company Türkiye
Veri merkezi ve operatör bağımsız birbirine bağlı bir internet ekosistemi olarak pek çok ülkede faaliyet gösteren, 29 internet değişim noktasında, 2 bin 400’den fazla bağlı ağ içerisinde hizmet veren DE-CIX International’ın CEO’su Ivo Ivanov, 9 Kasım’da gerçekleşen Dijital Dönüşüm Zirvesi’nde bu soruları yanıtladı ve çok daha fazlasını anlattı. İşte öne çıkanlar…
Yeni dijital dönem başladı!
Birbirine bağlanma ihtiyacı, şirketler için özellikle yeni dijital çağda farklı ihtiyaçları beraberinde getirecek. Hepimiz, gündelik yaşantımızda dijitalleşmeyi görmeye başladık. Her bir endüstri segmentinde; örneğin otomotiv, finansal işlemler, eğlence, eğitim gibi pek çok alanda dijital süreçlerden bahsediliyor. Şirketler offline ürün ve hizmetleriyle dijitalliği kaçınılmaz bir şekilde kullanıyor. Peki bu, bize ne anlatıyor?
Her bir sektör ve iş kolu kendi içinde dijital altyapıya bağlı. Covid hepimize dijitalleşmenin önemini gösterdi. Dijital altyapı ihtiyacının desteklenmesi gerekiyor, çünkü çok büyük bir dijitalleşme ivmesi söz konusu. Örneğin, birlikte çalışma uygulamaları, video konferans özellikleri ve sanal desktop’lar var. Üretimde gerçek zamanlı robotların yönetimi devreye giriyor. Özel sektörde ise değişim zaten gerçek zamanlı ilerliyor. Eğlence sektöründe online gaming, canlı müsabakalar gibi uygulamalar var. Tüm bunlar bağlantı gerektiriyor.
Peki, ortak noktaları ne? Son derece duyarlılık gösteren bir performansa sahipler. “Gecikme” (latency), bağlantı sektöründe verilerin dönüşümü noktasında önemli bir mihenk taşı: Kendi uygulamalarımız bağlamında maksimum seviyede anahtar uygulamaların gecikme süresi, 65 milisaniye. Bu eskiden 100 milisaniyeydi ve artık 50’ye inmemiz gerekiyor. Yüksek çözünürlüklü, canlı veri aktarımı istiyorsak, üretim diyorsak ve bağlantılı araçlardan bahsediyorsak o zaman 5 milisaniyelerden, ışık hızından söz etmemiz ve endüstriyel çözümlerde altyapıyı gözetmemiz gerekiyor. Altyapının, üretimin olduğu yerlere yakın olması gerekiyor. Bu da bize, yaklaşık 100 kilometreden daha kısa bir tabloda performans olarak kendini gösteriyor. Kısacası, insanların ve sektörlerin idamesi için kritik bir kavram olan “gecikme”, yeni para birimimiz.
Şirketlerin beklentileri: Değişim kapıda!
DE-CIX International, Amerika, Orta Doğu ve Avrupa’dan 400 şirket ile bir araştırma yaptı. Birbirine bağlı dünyanın ihtiyaçları, planları ve bunun dışında bulut sistemlerinin nasıl kullanıldığını öğrenmek istedi. Sonuçlara göre kurumların;
-Yüzde 80’inden fazlası doğrudan bağlantı hizmet sağlayıcıyı (MPLS), yönetilen hizmet sağlayıcıyı (ISP) veya bulutla bağlantılı kamusal interneti tercih ediyor.
-Yüzde 90’ı performanstan memnun değil (örneğin MS 365)
-Yüzde 50’si kritik veriler, güvenilirlik ve maliyetler konusunda sorun yaşıyor.
-Yüzde 40’ı kamusal internet dışında daha düşük gecikme sağlayan ayrı, özel bağlantılar istiyor.
-Yüzde 90’ı çoklu bulut stratejisini benimsiyor.
-Yüzde 64’ü birbirine bağlı olmayı stratejik açıdan önemli görüyor ve bütünsel bir yaklaşımla ele alıyor.
-Yüzde 80’i iş yapış ve bağlantılı olma biçimlerini, bulut teknolojilerini ve uygulamalarını önümüzdeki 24 ay içinde değiştirmeyi hedefliyor.
İşin özü, piyasalarda bizi bekleyen değişimler var. Performansın artırılmasına yönelik talepler çok yüksek. Güvenliği artırmak, yetkinliği artırırken karmaşıklığı azaltmak gerekiyor. En önemli nokta ise, bağlantı sektörünün bu beklentileri karşılaması gerekecek. DE-CIX gibi altyapı operatörleri, halihazırda yeni dijital çağı özel, güvenli ve doğrudan, uygulamalarla bağlantılı şekilde her yerde destekliyor.
Yeni karar verme kriteri
Özellikle birbirine bağlantı anlamında, veri merkezlerini seçerken yeni karar verme kriterimiz ne olmalı? Birbirine bağlantılı hizmetler bulunması ve yeni tür ihtiyaç ve talepleri karşılayabilmesi. Diğer yandan, ağ mühendisleri veya altyapıyı oluşturan uzmanlar doğrudan bir bağlantı istiyor. Zengin bir ekosisteme bağlantı, farklı hizmetlere bağlı olma ve bu sayede aralarından en iyisini seçebilmek, bağımsızlık istiyorlar. Ekosistemin bağımsızlığı bu anlamda son derece önemli.
Karşılıklı birbirine bağlantı platformu olan DE-CIX, İstanbul’da 6 farklı, birbirinden bağımsız ama işbirliği içinde çalışan veri merkeziyle sektörel ihtiyaçları kapsayıcı bir şekilde karşılamayı amaçlıyor. Hem yakınlık hem de coğrafyada bağlantı sağlıyor. Küresel ölçekte olabildiğince fazla platformu bağlı hale getiriyor ve her geçen gün platform sayısını artırarak farklı sektörlere farklı çözümler sunuyor. Coğrafi anlamda birbirine bağlantılı bir altyapı oluşturuyor. Veri merkezi operatörlerinde geçerli olan fiber optik operatörler ile dijital operatörler için işin servis kısmında da büyük bir ihtiyaç var. Farklı bağlantı hizmetlerine yönelik talepler söz konusu. Bunları birbirine bağlantılı hale getirme seçeneklerini sunmak çok önemli. Bu noktada performans, güvenlik, esneklik ve maliyet verimliliği kritik.
İhtiyaç duyulan modeller
Şu anki durumda, özellikle organizasyonlar birbirine bağlı olma anlamında güvenlik, uygunluk ve etkililik talep ediyor. Birbirine bağlantılı olma ihtiyacı, farklı organizasyonlarda, farklı bulut sistemlerinde, farklı ağlarda, farklı paydaşlarda devamlı artıyor. Nihayetinde, karmaşık bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Kontrol edilmesi zor bir yapı, karmaşık bir ağ oluşuyor. Kontrol edilebilirlik elden gidiyor. Sonuçlarda ise yüksek oranda gecikme görüyoruz. Güvenlik tehdidi oluşuyor ve işler karmaşıklaşıyor, uygunluk kaybediliyor. Kısacası bunu yönetmek ve ölçeklendirmek yeterli olmuyor. Gelecekteki birbirine bağlantı model ve hizmetlerinin doğrudan, esnek ve yönetilebilir olması, zengin bir ekosistemde bağımsız ama birbirine bağlı bir yapı oluşturması gerekiyor.
Daha etkin, birbiri içinde yapılandırılmış bir yapı, bu sorunu çözüyor. DE-CIX, esnek bir platform olarak tam da bunu sağlıyor; kümelenmeye ve bağlantıya, tek bir platform üzerinde birbirinden farklı bulut çözümlerini bir araya getirmeye olanak sağlıyor. Farklı hizmet sağlayıcılarını, iş modeline veya zamana göre uyumlayabiliyor. Kümeleme ile pek çok bileşeni tek bir bileşene indirgeyebiliyor veya tek bileşeni farklılaştırabiliyor, dağıtık bir sisteme dönüştürebiliyor. DE-CIX’in 6 veri merkezi ve hizmet sağlayıcısı ile organizasyonlar, karmaşıklığı azaltan, güvenliği ve performansı artıran, doğrudan, çok farklı bağlantı seçeneğine sahip olabiliyor.
DE-CIX ne yapıyor?
DE-CIX, Frankfurt’ta faaliyetlerine başlayan, dünyanın en büyük operatör ve veri merkezlerinden oluşan bağımsız, birbirine bağlantı internet ekosistemi olarak pek çok ülkede faaliyet gösteriyor. Küresel ölçekte 29 internet değişim noktasında, 2 bin 400’den fazla bağlı ağ içerisinde hizmet veriyor. 500’den fazla operasyonel alanda farklı ağları birbirine bağlayan DE-CIX İstanbul, küresel ekosistemin önemli bir parçası. En büyük veri tabanını ve aynı zamanda en büyük operatör bağımsız, birbirine bağlı internet ekosistemini oluşturuyor. Pek çok veri merkezini İstanbul’da 5 farklı noktada bir araya getirerek DE-CIX platformuna erişim olanağı sunuyor. Kısacası, internet değişim noktası olarak tüm bu ağlar arasında bağımsız bir bağlantı sağlıyor. Peki DE-CIX platformunda, şirketlerin beklentilerini karşılamak üzere ne tür hizmetler sağlanıyor, nasıl bir yolculuk sunuluyor?
DE-CIX DirectCLOUD
DE-CIX yapısı, özellikle İstanbul özelinde incelendiğinde pek çok farklı bulut üzerinde bağlantı erişim kanalı sunuyor. Hangi türlü çoklu bulut yaklaşımı gerekiyorsa İstanbul platformu üzerinde tek bir bağlantı ile farklı bulutlarla bağlantılı olma olanağı sağlıyor. Bunu yaparken bulut konsantrasyonu riskini en aza indiriyor, bu da uyumlu çalışma konusundaki en önemli unsurlardan.
MAPS
Uygulamaların bağlı olması noktasında, Microsoft ile özgün bir hizmet ürettik. Microsoft Azure Pearing Services (Microsoft Azure Eşleştirme Hizmeti) adındaki bu hizmet, Microsoft 360’ı doğrudan platformlar ile bağlantılı hale getiriyor. Çok yüksek kaliteli ve güvenlikli bir şekilde Microsoft 360 ile diğer tüm uygulamaları; örneğin CRM ve ERP sistemlerini bağlantılı hale getiriyor. Gündelik iş faaliyetlerinizi gerçekleştirme ve bu sırada belirli ölçekler içinde hareket edebilme olanağı sağlıyor. Örneğin bir müşterimizde bu çözüm etkin şekilde kurulmuştu. Dünya genelinde 35 bin bağlantıyı, DE-CIX platformu üzerinden, gecikmeyi azaltarak gerçekleştirdi. Yani gecikme süresini 53 saniyeden 5 milisaniyeye kadar indirgedi. Şikayetler yüzde 50 oranında azaldı. Kalite ve memnuniyetten kâr ederek, muazzam bir çabadan da tasarruf etti.
Kapalı Kullanıcı Grubu (CUG)
Özellikle birbirine bağlı olma noktasında desteklenebilecek hizmetlerde veri kontrolü her geçen gün daha da önem kazanacak. Otomotiv, sağlık, lojistik şirketlerini düşünürsek, verinin giriş ve çıkış yaptığı yer ile verinin farklı paydaşlardan akışını kontrol etmeleri gerekiyor. Örneğin otomotiv sektöründe bağlantılı araçlarda, trafik akışının ve verisinin her gün aracın içine akması gerekiyor. Bire bir, ikili şekilde yapılırsa bu çok karmaşık olur ve yönetilebilir olmaktan uzaklaşır, güvenlik riski oluşur. Bunu engellemek için Kapalı Kullanıcı Grubu’nu geliştirdik ve finans, otomotiv, sağlık sektöründe kullanılabilen bir çözüm yarattık. Şirketler, DE-CIX platformu üzerinden, kendi özel bağlantı sistemlerini, sanal ekosistemlerini, güvenli, özel ve yönetilebilir şekilde oluşturdu. Tek tık ile birbirinden farklı alanlarda, birbiriyle iletişim içinde; güvenli bir veri akışını etkin bir şekilde sağlayabiliyorlar.
