“Dijital altyapımız ve çalışan bağlılığımız oldukça iyi bir noktada. Dijitalleşmenin müşteriye dokunan asıl kısmı hizmet. Bu süreçte şirket olarak hibrit modeller geliştirdik. Bu açıdan 2021 iyi bir yıldı ama müşterilerimize daha çok dokunmamız gerekiyor.”
2021, bizim için değişim ve tazelenme yılıydı. Bu dönemde sektör yüzde 44 büyüdü, 250 milyar TL’ye ulaştı. Biz de 44 milyar fon büyüklüğüyle pazar lideri konumumuzu koruduk.
Hayat sigortacılığı tarafında ise sektör yüzde 20 büyüdü. Biz bu alanda yüzde 50 büyüme yakalayarak pazarın üstünde büyüdük. Bireysel emeklilikte ise, yüzde 40’ın üstü gibi oranlarda oldukça iyi getiriler sağladık.
Covid-19 kaynaklı ölüm vakalarında müşterilerimizin yanında olduk. Sel, yangın, vefat gibi durumlarda onlara destek verdik. Bunların yanında dünyayla birlikte sürdürülebilirlik projelerimize devam ettik.
Dijitalleşmede bazı şirketler daha başarılı olurken, diğerleri geride kaldı. Bu noktada sadece teknoloji değil, insan unsuru da önemli. Çalışanların şirkete bağlılığı önemli bir faktör. Dijital altyapımız ve çalışan bağlılığımız oldukça iyi bir noktada.
Dijitalleşmenin müşteriye dokunan asıl kısmı ise hizmet. Bu süreçte şirket olarak hibrit modeller geliştirdik. O açıdan da 2021 iyi bir yıldı. Ancak, müşterilerimize daha çok dokunmamız gerekiyor.
BES rüzgarı hızlanacak
BES’te devlet katkısının yüzde 30’a yükselmesi sürpriz değil. Ülke ekonomisinin düzlüğe çıkması için tasarrufların artması gerekiyor. Sermaye piyasaları da Türkiye ekonomisini taşıyamıyor. BES, belirli bir büyüklüğe gelirse, kendi finansmanımızı da yaratırız. Gerek 18 yaş altı nüfusun sisteme katılabilmesi gerekse yüzde 5 devlet katkısı, esen BES rüzgarını destekleyecek. Daha da önemlisi, otomatik katılım reformlarının da yapılması gerekiyor. Örneğin dünyada devlet katkısının yanı sıra işveren katkısı da var. Otomatik çözüme bağlamak büyümeyi sağlıyor ancak hâlâ birtakım eksikler var. Örneğin sistemden çıkmak, caymak çok kolay.
Türkiye’de sigorta penetrasyonu gelişmiş ülkelere göre çok geride. Sadece bireysel emeklilik değil, diğer branşlarda da sigortalanma oranı düşük. Gelişmiş ülkelerde riskler çok daha düşük olmasına rağmen sigortacılık algısı çok daha yüksek. Türkiye’de ise risklerin çok daha fazla ama sigorta algısının düşük olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, kurumlar ve bireylerin bu risklerin farkında olması ve risklerini azaltması gerektiğine dikkat çekmek önemli.
YAŞLANMA SÜRECİMİZ HIZLI
Türkiye’de yaşlanmaya odaklanan çalışmalar yaptık ve bulgularımızı “Her Yaşta Dolu Dolu Yaşa” adlı bir kitap haline getirdik. Çünkü, yaşlanma sürecini hızlı yaşıyoruz. Türkiye’de şu anda nüfusun yüzde 8.6’sı 65 yaşın üzerinde ve hızla yaşlanan bir nüfusa sahibiz. 2012’den beri bu kategorideyiz ve demografik olarak riskli durumdayız. Devlet katkısından bağımsız olarak insanlarımızın emeklilik birikimi sağlaması gerekiyor.
Bu emeklilik maaşları sürdürülebilir değil. Türkiye’de doğum oranları da çok hızlı şekilde düştü. Hâlâ 50 yaşında emekli olan ciddi bir kitle de var ve bu da sürdürülebilir değil. O yüzden insanların kendi birikimlerini, kendi sorumluluklarını ellerine alması, bu farkındalıkla herkesin bu birikimi yapması gerek.
“BES, 20 yıllık dönemde kendini ispat etti. Devlet katkısı ve diğer avantajlarla beraber hızlı büyümeye devam edecek. Tüketici davranışlarını sigortaya pozitif döndürebildiğimiz sürece büyümeyi hızlandıracağız. Sektör büyümeli. Bize düşen görev de bunu hızlandırmak.”
Sektör olarak geçen yılı bütün olumsuzluklara rağmen başarılı bir yılı geride bıraktık. Bu performansı da sektörün geleceğinin teminatı olarak görüyorum.
Bu dönemde yüzde 3’lük pazar payımızı koruduk. Müşterileri nitelik olarak daha fazla içeride tutmaya, katkı paylarını artırmaya odaklandık. “Bunu da müşterilere, fon getirilerinin iyi olduğu dönemde daha iyi nasıl yansıtabiliriz?” gibi sorulara yanıt aradık.
Bunun yanında “Koruma alanı” dediğimiz sigorta ürünlerinde yüzde 6-7 pazar payımız var. Bu alanda çok iddialıyız. 2021’de bunu sadece korumak ve büyütmekle kalmadık, aynı zamanda bu alanda yeni iş ortaklıklarıyla beraber büyümeye devam ettik. Banka finans ve banka finans alanının dışında koruma alanlarında hacmimiz bir sene önceki hacme göre farklılık gösterdi.
Değişen dünyanın sigortacısıyız
Sloganımızı “Değişen dünyanın sigortacısı” olarak belirledik… Teknolojik anlamda yenilikler yaparak sistemlerimizi yeniledik. Bu dönemde sistemin entegrasyonu da çok önemliydi. 2019’un sonunda, teknoloji alanında iş modelini yeniden masaya yatırmıştık. Mutfak tarafında da iyi hizmet etmek amacıyla 2021’i ana projelerle geçirdik.
İş ortaklıklarıyla çalışan bir yapımız var ve bunu platform haline getiriyoruz. 5 ayrı sektörden 12 iş ortağına ulaştık. Katma değer yaratmak için sistemin entegre olması çok önemli. Yeni teknolojiler üzerinde bu entegrasyonu sağlamaya odaklandık. Her çalışmamızı online sisteme geçecek şekilde inisiyatiflere ayırdık.
En büyük tasarruf sistemiyiz
Devlet katkısının devreye girdiği 2013’te sistemde gönüllü 3 milyon katılımcı vardı. Devlet katkısıyla birlikte 2016’da katılımcı sayısı 6 milyona çıktı ve sistem çok hızlı büyüdü. Otomatik katılım ile 13 milyon katılımcının olduğu, 250 milyar liralık bir sektör haline geldik. Bununla birlikte Türkiye’nin en büyük tasarruf sistemi olduk.
Devlet katkısının yüzde 25’ten 30’a çıkması önemli bir atılım. Bu da, 20 yılda emeklilik planlayan bir kişinin 19 yılda emekli olabilmesi anlamına geliyor. Sistem, 360 derecelik bir yapıya sahip. En büyük etkeni devlet katkısı oluşturuyor. Bu sistem 2003’te hayata geçirildi ve bugüne kadar kendini ispat etti. Bundan sonra da devlet katkısı ve diğer avantajlarla hızlı büyümeye devam edecek.
Ürünler çeşitlendi
2021’de sisteme giren her 100 kişiden 15’i önceden sistemden çıkmış, tekrar girmiş. Devlet katkısının en büyük faydası, sistemden çıkanların azalması yönünde olacaktır. Ancak olumlu etki için sürdürülebilir fon getirilerinin yüksek olması gerek.
Sistemde yeni fonlar da oluştu. Bunlar, “teknoloji ve emtia” gibi yeni neslin ilgi duyduğu alanların fonlarıydı… Sistemde bir çeşitlendirme de dikkati çekiyor. Bu gelişme, sistemin 18 yaş altındaki daha genç segmente inmesine hizmet ediyor.
Tüketici davranışlarını sigortaya pozitif döndürebildiğimiz sürece büyümeyi hızlandıracağız. Sektör büyümeli. Bize düşen görev de bunu hızlandırmak.
DİJİTALLEŞME VE TEKNOLOJİ
“Teknoloji bugün cesaret veren, hayal kurduran, esin kaynağı olan bir role soyundu. Dijitalleşmeyi, dönemin elektrik keşfi gibi tanımlayabiliriz. Farklı bir yönü ise birçok şeyi dönüştürmek üzere hızla ilerlemesi. Pandemi de bu süreci hızlandırdı.
Dijitalleşmede en önemlisi, entegrasyon. İş ortaklarımızın entegre olabilmesi, değer yaratabilmek, yenilikçi ve hızlı çözümler sunmak açısından önemli olduğu inancındayız. 2025’te her ülkede teknoloji şirketi olarak konumlanma misyonu belirledik. Dijitalleşme sadece dönüşüm gerçekleştirmeyi değil, farklı bir dijital iş modeli ortaya koymayı da gerektiriyor.”