in , ,

Fıstıkçı Arap’ın global yolculuğu

Arap Durdu Tekinalp, 80 yıl önce fıstık ticaretiyle işin temelini attı. Ardından gelen ikinci ve üçüncü kuşak, işi büyüttü, İstanbul’a taşıdı. Fabrika yatırımı, artan üretim ve dünyaya açılımla Tadım büyümeye devam etti. Şimdi 3 kuşak bir arada çalışıyor, işi ülke dışında büyütmek için strateji geliştiriyor. Torun Emre Tekinalp, “Şu anda en büyük hedefimiz o pazarda global bir oyuncu olmak” diye konuşuyor.

YAZI: İPEK KOŞAN
FOTOĞRAF: HÜSEYİN ALSANCAK

Fıstıkçı Arap diye bilinen Arap Durdu Tekinalp’i Gaziantepli esnaflar girişimcilik ruhu ile tanıyorlardı. 1940’lı yıllarda başladığı fıstık ticaretini, il dışına taşımış, İstanbul’daki tüccarların en büyük ürün tedarikçisi haline gelmişti. 1950’li yılların ortasına geldiğinde Gaziantep-İstanbul arasında adeta mekik dokuyordu.

Birkaç yıl sonra ise işi biraz daha ileri taşıdı ve o zaman için “devrim” sayılabilecek bir başarıya imza attı. Artık Türk fıstığını Fıstıkçı Arap, Amerika’ya gönderiyordu. İlk Antep fıstığı ihracatı belki de onun tarafından gerçekleştirilecekti. Bugün Tadım’ın temellerini atan Arap Durdu Tekinalp’ten söz ediyoruz…

Babasının yanında yetişen, o il dışına gittiğinde dükkanın başında duran Mehmet Tekinalp ise bir adım daha ileri gitti. Babasını ikna edip, İstanbul’a taşındı. İstanbul’da bir süre açık kuruyemiş işiyle uğraştı. Sonra da gelecek gördüğü ambalajlı kuruyemiş işine adım attı.

Amacı, kuruyemişi açıkta satılmaktan kurtarıp, paketli ürüne dönüştürmekti. Bu nedenle 1971 yılında İstanbul’da Tadım’ı kurdu. O zaman için önemli bir yeniliğe imza atıp, Tadım’ın logosunu zamanın ünlü grafik tasarımcısı Mengü Ertel’e yaptırdı. Artık Fıstıkçı Arap Durdu’nun oğlu, aile için yeni bir dönemi başlatıyordu. Hedef önce Türkiye, ardından da babasının da başlattığı gibi dünyaya yayılmaktı.

Hızlı şekilde Almanya’dan paketleme makineleri getirdi, hemen işe koyuldu. Önce ay çekirdeği ve Antep fıstığı, ardından da diğer ürünler geldi. Tadım, Türkiye’de tüketim kültürü olan kuruyemiş alanında hızlı büyümeye başladı. Sonra oğulları Kemal Tekinalp ve İsmet Tekinalp de bu işe katıldı ve Tadım istikrarlı büyümesine devam etti.

Bugün pazarın en önemli oyuncusu haline gelen Tadım’ın yönetiminde 2. ve 3’üncü kuşak var. Tadım Pazarlama Genel Müdürü Emre Tekinalp, “Amcam İsmet Bey yönetim kurulu başkanımız, Kardeşim Can ve kuzenim Özlem ile birlikte biz de operasyonun içinde keyifle ve kuruluştaki aynı hevesle çalışıyoruz” diyerek ailenin çalışma düzenine dikkat çekiyor. Tekinalp, Tadım’ın 80 yıllık öyküsünü, büyüme planlarını ve aile bireylerinin katılımı konusunu Fast Company Dergisi ile paylaştı:

İŞ DÜNYASINA İLK ADIM

İş hayatım aslında çocukluğumda başladı. Her fırsatta babamla işe gidip geliyordum. Üniversite için İstanbul’da kalınca, yazları da çalışmaya başladım. Üretimde ve satış tarafında deneyim kazandım. Piyasayı gezip görmeyi ve nasıl satış yapıldığını görmeyi seviyordum. Tadım’a kendimi bu şekilde hazırladım. Ancak, aile dışında başka bir yerde çalışma deneyimim olmadı.

Şirket olarak ailenin katılımı konusunda önemli kuralımız var. Burası aile şirketi olmasının yanı sıra kurumsal bir şirket. Aile bireyi sayımız az olduğu için, işi tek başına yürütme şansımız yok. Bu yüzden her departmanın başında profesyonel bir yönetici bulunuyor. Önemli olan profesyonelleşmek ve şirketi kimseye bağlı olmadan yürütmek. Aile bireyleri, yarın bu işin içinde olmayabilirler. Bu şekliyle de şirketin kendi ayakları üzerinde durması gerek.

Bu çerçeve içinde aile işine satışta başladım. Satışın başında bir yöneticimiz vardı. İlk işim onun yardımcılığıydı. Ardından başka görevler üstlendim.

BÜYÜME AŞAMALARI

Tadım’ın büyümesi, bir anda değil de, katlana katlana gerçekleşti. Geçmişine baktığınızda bir yıl büyük bir patlama, hızlı büyüme göremezsiniz.

Son 10 yıla baktığımızda da aynı seyri görüyoruz. Tadım, kendi ölçeğinde ve istikrarlı şekilde, her sene büyümeyi başardı. Bazı seneler yüzde 10, bazen yüzde 20, kimi zaman da yüzde 8 büyüme rakamlarını gördük.

En önem verdiğimiz konu, tüketiciyi ön plana koymak ve ürünü her zaman taze satmak. Bu da Tadım’ı sektördeki diğer firmalardan ayrıştırıyor. Tadım kalitesine yakışır bir ürün bulamazsak, ürünü satmamayı tercih edecek kadar bu işe önem veriyoruz. 1971 yılından itibaren 10 yıl boyunca Levent semtindeydik. Oradan Kartal’a geçtik. 10-12 yıl sonra Tuzla’ya taşındık. 2005 yılında ise 40 bin metrekare kapalı alana sahip olan Gebze’ye yerleştik. Aynı zamanda Kırıkkale’de 1989 yılında kurulmuş olan bir tesisimiz var. Burada ay çekirdeği ve kabak çekirdeği üretiyoruz. Antep’te, Antep fıstığı ile ilgili bir tesisimiz var. Bir de Almanya’da fabrikamız mevcut. Toplam ve dolaylı yoldan 1500 kişilik bir aileden bahsediyoruz.

REKABET ÇOK, GEÇEN YOK

Türkiye’de kuruyemiş pazarının büyüklüğü rakamlarla ölçümlenemiyor. Türkiye Kuruyemişçiler Derneği’nin tahminlerine göre 2,5 milyar dolarlık bir kuruyemiş pazarından bahsediyoruz. Bunun içinde ambalajsız ve çuvalla satılan ürünler de var. Paketliye döndüğünüzde, market markalarıyla beraber yaklaşık 3 milyar TL’lik bir pazar olduğunu söyleyebiliriz.

Pazarda, irili ufaklı 400’den fazla oyuncu var. Bu hesaba, ambalajlı olan ama üzerinde barkod olup isim olmayanlar da dahil. Tadım, yüzde 60’a yakın pazar payı ile 1 numara. İkinci firmanın pazar payı yüzde 13-14 civarlarında. Sadece indirim marketlerinde satılan market markaları ise ayrı bir kulvar elbette. Artan hijyen ve gıda güvenliği kaygıları sebebiyle sektörde ambalajlı kuruyemişe doğru bir geçiş var ve bu gitgide büyüyor. Tahminlerimize göre 10 yıl önce, açık/kapalı ürün oranı 80’e 20 idi. Şu anda tahmini olarak 75’e 25 gibi bir oran söz konusu.

YENİLİK PEŞİNDE

Yenilik anlamında bar kategorimiz var. 2007 yılında bu kategoriye girdik. O zamanlar bizden başka oyuncu yoktu. Sıkıştırılmış kuruyemişi, içine yulaf ekleyerek sunduk. Onun dışında soslu fıstıklar kategorisinde de yeniliklerimiz oldu.

Son zamanlarda çıkardığımız ürünlere bakarsak büyümemizin yüzde 30’u buradan geliyor. Yeni ürünler bize ekstra ciro ve pazar payı sağlıyor. Müşterimizin yenilikçi ürünler beklentisine her zaman cevap veriyoruz. Tüketicimiz yeniliğe açık. Kabak çekirdeğinin tüketimi artarken tuzsuz kabak çekirdeği lansmanı yaptığımızda tüketicide hemen karşılık buldu.

GELECEĞE DAİR

Türkiye, kuruyemiş açısından çok zengin bir ülke. Ay çekirdeği, kabak çekirdeği, fındık, üzüm, kuru kayısı, Antep fıstığı… Hepsi Türkiye’de yetişiyor. Bir tek badem ile cevizi kaybetmişiz. Hedefimizde globalleşmek var. Almanya’daki fabrikamızı da bu nedenle kurduk. 5 bin ton üretiyorduk, 12 bin tona çıktık. Amerika’da bir şirket kurduk. Romanya da çok güçlü pazarlarımızdan biri. Yurt dışında hızlı yayılıyoruz. 2022 yılı sonunda ciromuzun yüzde 35’inin yurt dışından gelmesini hedefliyoruz.

Şu anda ciromuz 1,5 milyar TL’ye yakın. Yurt dışının payı yüzde 20’ye yakın düzeyde. Almanya’da çok ciddi yatırımlarımız var. Orada Türklerin olması, markamızı biliyor ve tüketiyor olmaları bize bir kaldıraç sağlıyor. Ama oradaki hedefimiz bir Alman markası gibi hareket etmek. Çok ciddi araştırmalar yaptık ve pazarın dinamiklerini iyi anladık. Ürün gamımız daha farklı. Şu anda en büyük hedefimiz o pazarda global bir oyuncu olmak.

Biliyorsunuz fındık yüzde 85 oranında Türkiye’de yetişiyor. Bu da yılda 600 bin ton fındık demek. Çikolata, bisküvi ya da başka ürünlerin içinde de bu ürünler kullanılıyor. Dünyada badem tüketiliyor peki fındık neden tüketilmesin? Bununla ilgili de çalışmalarımız var.

AİLENİN İŞE KATILIMI

3 KUŞAK 3 kuşak bir arada çalışıyoruz. Babam emekliye ayrıldı, amcam İsmet Tekinalp ikinci kuşak liderimiz. Kardeşim ve kuzenimle birlikte biz de 3’üncü kuşağı temsil ediyoruz.

GÖREV DAĞILIMI Amcam İsmet Tekinalp yönetim kurulu başkanı, ben pazarlamanın genel müdürlüğünü yapıyorum. Kuzenim Özlem üretim ve hammadde satınalmadan sorumlu. Kardeşim Can ise daha önce Almanya’daki şirketimizle ilgileniyordu. Şu anda hem Türkiye hem yurt dışı satışları yönetiyor.

AİLE ANAYASASI Bizde büyük bir aile anayasası yok. 4 maddeden oluşan kurallarımız var. Kalabalık bir aile olmadığımız için sayfalarca bir anayasa hazırlamadık. O kurallarla işimizi yönetiyoruz.

PROFESYONEL KADRO Biz aile şirketiyiz ama çok profesyonel bir yapıya sahibiz. Kurumsallaşma için ciddi adımlar attık. Her departmanın başında deneyimli bir profesyonel vardır. Bizim amacımız, kişiye bağlı olmadan şirketini yönetilmesini sağlamak.

PANDEMİDE YÜZDE 30 BÜYÜDÜK!

Covid-19 döneminde hijyen hassasiyeti artınca paketli ürünlere doğru bir yönelme oldu. Mart ayında belirsizlik oldu. İnsanlar eve kapanınca tüketim hızlı artmaya başladı. Mayıs ayı, insanların dışarı çıkıp tüketime başladığı bir dönem. O dönem beklediğimize göre durgun geçti ama kaymalarla beraber hedefimizden şaşmadık. Yüzde 30’luk bir büyüme ile gidiyoruz. Bu zaten sene başında hedeflediğimiz bir oran. 2019 sonunda 1.3 milyar TL’lik brüt ciromuz vardı. Bu ciromuzun içinde ihracatımızın payı ise 210 milyon TL.

FISTIKÇI ARAP’TAN KALAN 4 İLKE

1. Müşteri odaklılık
2. Hep taze ve kaliteli satmak.
3. Pakette sürprize yer vermemek.
4. İş ortaklarına adil davranma.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kiğılı’nın insanları

19 Yaşıma Öneriler