in ,

Kurumsal İnovasyonun ve İşbirliğinin Hızlandırıcısı: Pandemi

Herkes son iki aydır Covid-19 ile dünyanın nasıl değişeceği ve buna nasıl tepki verilmesi gerektiği hakkında yazıyor ve okuyor. Bitmeyen Instagram canlı yayınları, birbiri arasında sadece bir paragraflık düşünce farkı olan uzun raporlar ve birbirini tekrarlayan webinarlar…

İhsan Elgin
İhsan Elgin

Ama fark etmediğimiz temel konu: Ne değişimler Covid-19 ile başladı ne de bu süreç sadece okuyarak veya yazarak tepkimizi tasarlayabileceğimiz basitlikte!

Yazı İhsan Elgin

Bu iki nedenle okumaktan daha çok, gerçekten iş hayatının içinde ve bu durumdan ciddi etkilenen liderlerin nasıl tepkiler verdiğini öğrenmenin ve kendimize has çözümümüzü çevik bir şekilde denemenin en doğru yol olduğunu düşünüyorum.

Bu amaç ile Türkiye ekonomisinde ciddi bir yere sahip olan perakende ve finans sektörlerinden iki vizyoner yönetici ile sohbet ettim. Bu yazımda bu liderlerin pandemiyi nasıl karşıladıklarını, bu dönemde inovasyon ve girişimciliğe nasıl baktıklarını ve bundan sonrası için beklentilerini size aktaracağım.

İlk görüşmemi reel sektörün arkasındaki güç olan ve sürekli krizlerle uğraşan bankacılık sektöründen, yaklaşık 100 yıllık bir köklü geçmişe sahip ve Türkiye’nin en büyük özel bankası olan Türkiye İş Bankası’nın Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Bey ile gerçekleştirdim. Derin sohbetimizin farklı sektörler için de öğretici olduğunu düşünüyorum. İkinci görüşmemi ise bir yandan sosyal alanlar (restaurant, cafe gibi..) ve etkinlikler (festival gibi..) ile doğrudan ilişkisinden dolayı ciddi negatif etkilenen ama diğer yandan evde geçen sürenin artışının da pozitif etkisi olduğunu düşündüğüm yeme ve içme sektöründe kendi alanın pazar lideri olan 50 yıllık marka Anadolu Efes’ten Genel Müdür Tuğrul Bey ile gerçekleştirdik. Yaptığımız çok keyifli sohbetimizden önemli çıkarımlarımız oldu.

Bu değerli sohbetlerin ışığında gördüğüm liderlerin ortak özelliklerine değinmeden geçmek istemiyorum. Süreci başarıyla atlatan tüm liderler, çalışanın sağlığını ve güvenliğini merkeze alan, iletişimde şeffaflığı gözeten, herkesi sürece katarak birlikte durum değerlendirmesi yapan ve fikirler geliştiren bir yaklaşım sergilemişler.

Diğer yandan müşterileri ve iş ortaklarına karşı empati geliştirdiklerini ve işbirlikleri geliştirmeyi stratejilerinin merkezine aldıklarını görüyoruz. İnovasyona bugün eskisinden daha çok inanmaya ve yatırım yapmaya devam ediyorlar.

Artan inovasyon ihtiyacını ve işbirliğinin öne çıkmasını birlikte düşündüğümüzde kurumsal inovasyon alanında kurum ve girişim işbirliğinin de kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Girişimcilik ekosistemi için bizi umut dolu bir dönem bekliyor.

TUĞRUL AĞIRBAŞ – Anadolu Efes Genel Müdürü

Anadolu Efes Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş ile sohbetimizden…

“Pandemi, sektörümüzü negatif ama çalışanlarımız ile birlikte yaratıcı çalışmalarımızı pozitif etkiledi!”

Anadolu Efes olarak bu durumdan hem negatif hem de pozitif yönde etkilendiğimizi söylemeliyim. Bu dönemde işimizin önemli bir bölümünü oluşturan yerinde tüketim noktaları kapandı, sosyalleşme azaldı. Bununla birlikte konser ve festivaller gibi sosyal hayatın ortasındaki etkinlikler olumsuz etkilendi. Turizmin sekteye uğraması ile yaz aylarında en kritik olan turizm bölgelerindeki işlerimiz olumsuz etkilendi ve etkisi devam edecek. Pandemi ile birlikte alınan önlemler neticesinde açık noktalarda esnaf ve binlerce sektör emekçisi çok zor durumda kaldı. “Dayanışma Birlikte Güzel” diyerek Ahbap ile yeme, içme ve eğlence sektörü çalışanlarına yönelik bir kampanya başlattık ve iş ortaklarımıza destek olduk.

Bizde neler oldu; ilk iş şirket içinde iletişimi iyi yapmak ve çalışanları motive etmek oldu. Tüm senaryoları değerlendirdik ve en son tasarruf kalemimiz insandır dedik. Diğer yandan hepimiz yoğunluklardan, seyahatlerden toplantı yapamıyorduk. Şimdi ise üst yönetim karar verdikten yarım saat sonra toplanabiliyor. Hem hızlandırdık hem de işbirliği içinde çalışma kaslarımızı güçlendirdik.

Toplumda alışkanlıklar da değişti. Barda canlı müzik dinleme alışkanlığının yerine Instagram’da konserler aldı.

Instagram gibi mecralarda sohbetler arttı. Efes markasını simgeleyen “Birlikte Güzel” hesabının takipçi sayısı pandemi döneminde 23 binlerden 150 binlere çıktı. Bomonti’yi simgeleyen “Kendine Has” takipçi sayısı 100 binleri geçti. Pandemi sürecinde geçen hafta bir ürün lansmanı yaptık, temmuzda başka bir lansman daha yapacağız. Bu lansmanlar için insanları fiziksel olarak çağırmayacağız, bunları Instagram üzerinden yapacağız. One Love festivalini Instagram ve online kanallar üzerinden desteklemeye devam edeceğiz. Sosyal medya hesaplarımız üzerinden ev konserlerine devam edeceğiz.

“İnovasyon odağımız olan yeni tatlar, alım gücüne göre farklı çözümler, yeni ambalajlar ve dijital B2B çözümlerini koruduk!”

Pandemi ile birlikte “Bugün ne yapacağız?”, “Pandemi sonrası ne yapacağız?” ve “Daha uzun vadede ne yapacağız?” konularını kararlaştırmak için ekipler kurduk.

Anadolu Efes olarak stratejik anlamda uzun dönem için belirlediğimiz inovasyon planları değişmedi. Aksine uzun dönem altında konuştuğumuz başlıkların öneminin arttığını gözlemledik; alım gücü, yeni deneyim ve yaşam için çözümler gibi…

Pandemi dönemiyle birlikte kurum içi inovasyon programı açtık, bu sayede şimdiye kadar yapmadığımız kalitede işler yaptık diyebilirim. Kurum içi Girişimcilik Programı için 10 proje seçildi, şimdi hızlandırma programına dahil oldular.

Pandemi süreciyle hem karar hem eylemlerimizde daha çevik olduğumuzu gördük. Operasyonel anlamda zor olan işleri 1 hafta içinde tamamladık. B2B satışlarda dijitalleşmeyi hızlandırdık. Önceden aracı platformuz ile sadece bayi ve distribütörlerden otomatik sipariş alıyorduk. Şimdi bakkalları da bu platforma dahil ettik ve onlar da sipariş vermeye başladı.

Barlar/publar için eğitimler ve sertifika programları başlattık; barlar açılınca nasıl olacak, masa aralığı, kullanılacak malzemeler, hizmet yöntemi gibi…

Müşteriler pandemi sürecinde güvendikleri ve bildikleri markalara yöneldiler. Geri dönüş başladığında yeni tatlara ihtiyaçları olacağını düşünüyoruz, çünkü morale ihtiyacımız var. Bu konuda yatırımlarımızı artıracağız. Bu süreçte 2-3 ay kaybettiğimiz için normal düzenden çıkıp insanları bu dönem etkileyen değişimler sonucu sağlık ve hijyen hassasiyetine yönelik çalışmalar yapacağız.

“Tüm çalışanlarımızın yaratıcılığı arttı ve iç iletişimimiz çok kuvvetlendi! Gelecekten beklentim ‘rekaberliğin’ hızlanması…”

Pandemi süreci ile şirket içinde inanılmaz bir dönüşüm yaşanmaya başladı. Çalışanlar sürekli whatsapp üzerinden benimle yeni fikirlerini paylaşıyor. Bu şimdiye kadar arayıp da bulamadığım girişimcilik! İçinde bulunduğumuz bu zorunlu süreç yaratıcılık ve girişimciliği teşvik etti. Artık hayatımızda “saçma fikir” yok. Bir hafta önce saçma gelen bir fikir şu an çok işimize yarayabilir.

Covid ile birlikle şirket içi etkileşim arttı. Şirket içinde ve dışarıda işbirliği ve paylaşım istediğim düzeye geliyor. Şimdi eksik gördüğüm tek şey bunu tüketiciye nasıl aktaracağımız. Tüketici ve toplumla daha yakın olmalı, onları bu sürece dahil etmeliyiz.

Ayrıca bu dönemde ‘rekaberlik’ kavramının ön plana çıktığını söyleyebilirim. Sektör oyuncularının işbirliği yaparak ekosistemin devamlılığını sağlaması, binlerce işletmenin hayatına devam edebilmesi, istihdam sağlayabilmesi için çok önemli. Bu süreçten güçlü çıkmak için dayanışmaya ihtiyacımız var. Çünkü herşey #birlikteguzel

YALÇIN SEZEN – İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen ile sohbetimizden…

“Önceliğimiz çalışan sağlığı ve müşterimizin finansal hayatına sorunsuz devam etmesiydi.”

Hiçkimsenin beklemediği bu olağanüstü dönemde ilk önceliğimiz çalışanlarımızın, müşterilerimizin ve toplumumuzun sağlığını gözetmek oldu. Günlük hayatın evde yaşandığı ve dijital kullanımın en yüksek seviyeye çıktığı bu dönemde, müşterilerimizin siber güvenliğini de önemsedik. Sahte hesap ve gönderiler, zararlı yazılımlar, internet üzerinden veya telefonla gerçekleşen farklı dolandırıcılık teşebbüslerine karşı hazırladığımız bilgilendirme videoları ile müşterilerimizin dikkatini bu konuya çektik.

Dijital kanallarımızdan yapılan bankacılık işlemlerini ücretsiz hale getirdik. Ve bankamatiklerimizden günlük nakit çekim limitlerini yükselttik. Nakit akışlarındaki olası bozulma nedeniyle oluşabilecek mağduriyetleri önleyebilmek amacıyla, talep edenlerin kredi taksit ödemelerini 3 ay öteledik.

Pandemi sonrası dönemde, şubelerimizin çalışma düzeni kontrollü olarak eskiye dönerken hizmet sunumunda sosyal mesafe ön planda olacak. Uzaktan çalışma modelleri, dijitaldeki hızlanma kalıcı hale gelerek, daha da itici güç olacak. Bu gelişmeler ile, dijital kanallardaki deneyimi en iyi noktaya taşıyacak tüm teknolojiler ve inovatif iş yapış biçimleri hakimiyet kazanacak.

“Bu dönemde kurum içi girişimcilik ile müşteriye değer yaratma konusunda hızlandık.”

Covid-19 öncesi dönemde, yenilikçi inovasyon yapmak ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak için gerekli stratejik işbirliklerini kurmuştuk. Yurt içinde ve yurt dışındaki oyun değiştirici teknolojileri yakından takip ediyorduk; girişimler, teknoloji şirketleri ve üniversitelerle olan işbirliklerine odaklanmıştık. Bankacılık sektörünün bütünsel dönüşümüne bağlı olarak finansal hizmetlerin ötesinde bir ürün portföyü geliştirme üzerinde yoğunlaşıyorduk.

Farklı kurumlardaki yenilik yaratma kültürel dönüşüm çalışmalarını takip ediyor, çalışanlarımızı yaratıcı ve inovatif fikirler bulma konusunda teşvik edecek kurum içi girişimcilik programımız üzerinde çalışıyorduk. Dijitalleşmenin organizasyonel karşılığı olarak, ‘Çevik dönüşüm’ çalışmalarını başlatmıştık. 4 çevik alana ve 255 kişilik ekibe ulaşmıştık. Pandemi dönemiyle birlikte bu çalışmaları daha da hızlandırmamız ve ölçeğini artırmamız gereken bir döneme girdik. Pandemi döneminde de çalışanlarımızın bu döneme özel müşterilerimize daha fazla değer yaratmamıza yardımcı olacak fikirlerini çözüme dönüştürerek hızlıca hayata geçirmek için ilk kurum içi girişimcilik denememizi uzaktan erişimle gerçekleştirdik.

Pandemi döneminin zorluklarına karşı destek olmak amacıyla 3 hafta gibi çok kısa bir zaman zarfında geliştirilerek işletmelerin ve müşterilerimizin kullanımına açılan Geleceğe Öde Platformu pandemi nedeniyle nakit akışı kesintiye uğrayan işletmelerin kupon ile ön satış yapmalarına olanak sağlıyor.

“Ekosistem ile yenilik geliştirmek önem kazanacak.”

İnovasyon stratejimiz ve yol haritamızda öne çıkan yetkinliklerin bir kısmını içeride kendi kaslarımızla yaparken, bir kısmını da dışarıdan işbirlikleri ile geliştirme yaklaşımını benimsiyoruz. Burada kendimizi sadece bankacılık ürün ve hizmetleriyle sınırlı tutmuyor, müşterilerimizin pürüzsüz bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayacakları değer önerileri yaratmak için çalışıyoruz.

Temassız ticaretin ve buna bağlı teknolojilerin öne çıkmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda Dünya’da ve Türkiye’de öne çıkan teknoloji odaklı girişimleri yakından izlemeye, bankamız ve grup şirketlerimiz ile sinerji yaratabilecek girişimlerle tüm işbirliği imkânlarını değerlendirmeye devam edeceğiz. Ekosistemin öneminin daha da arttığı bir döneme giriyoruz.

Özet olarak söyleyebilirim ki, pandemi, dijital dönüşüm ve dijital bankacılık kapsamındaki önceden tasarladığımız planlarımızı değiştirmedi, aksine hızlandırdı. Dijital dönüşümün bundan sonra çok daha hızlanacağını ve ihtiyaçların değil, ihtiyaçları karşılama biçiminin değişmesi gerektiğini unutmamak gerekiyor.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünyayı değiştiren fikirler

Değişim kalıcı mı?