in , ,

Bu dönemde marka nasıl yaratılabilir?

Lovemarks’ın yaratıcısı Kevin Roberts, sorularınızı yanıtlıyor.

Zor bir dönemden geçiyoruz. Şirketler bu koşullar altında pazarlama stratejilerini doğru yönetmek için neler yapmalı? İpuçları verir misiniz?
Covid 19’un bütün iş dünyasını derinden etkilediği böyle bir dönemde yapılması gereken bir numaralı iş, içinde bulunduğumuz sıkıntılı dönem için bir “stratejik çerçeve” yaratmak. Herkes için aşı üretilene kadar bir “yeni normal” olmayacak. O zamana kadar “pek normal olmayan” ve “anormal” olan geçerli olacak.

Ve şirketlerdeki pazarlama liderlerinin yeni bir çerçeveye ihtiyacı olacak.

Bu açıdan başta pazarlama yöneticileri olmak üzere liderlere benim önereceğim üç anahtar strateji şunlardır:

HAYATTA KAL / TAZELEN / İLERİ GİT.

Pazarlamacılar doğru şeyleri doğru şekilde ve doğru zamanda yapmayı sağlamalı. Bu üç görev, benzersiz bu kargaşa ve karışıklık döneminde şirketlerin program, harcama ve önceliklerini düzenlemesine yardımcı olacaktır.

Sizce bu koronavirüs krizinin sonunda bazı markalar “aşk markası” haline gelecek mi? Geçmiş dönemleri dikkate alarak yanıtlar mısınız?
Bu korku, belirsizlik, kafa karışıklığı ve güvensizlik döneminde tüketiciler biraz daha mutlu, biraz daha güvende, biraz daha istikrarda ve biraz daha sevildiklerini hissettirecek markaları arıyor. Tüketicilerin bu tür davranışlarını geçmiş yıllarda da gördük.

Covid 19 döneminde “içtenlikle” ve “otantik şekilde cömert” davranan markalar onları çekecek, öne çıkacaktır.

Bu dönemde gerçekten samimi ve özenli davranan markalar dayanılmaz olacak ve mantık, fiyat ya da değerin ötesinde bir sadakat kazanacak. Ve onlar “aşk markaları” olacak.

“Aşk markaları” için sosyal medya yönetimi ne kadar önemli?
Bu eşi benzeri görülmemiş dönemde, sosyal medya ve TV -aslında tüm ekranlar- yaşam çizgimiz haline geldi. Hepimiz ekran bağımlısı olduk ve günün neredeyse çok önemli bölümünü iPad’lerimiz, bilgisayarlarımız, telefonlarımız ve televizyonlarımız karşısında geçiriyoruz.

Bu nedenle bir markanın ekrandaki kişiliği hiç bu kadar önemli olmamıştı. Markaların bu dönemde eski “yatırımın geri dönüşü (ROI)” kriterlerini bırakmaları çok önemli. O kriterler eski dünyada kaldı. Artık daha farklı gerçeklerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Akıllı “yatırım getirisi” kararları almak mümkün değil. Kısa vadeli getiriler yetersiz kalacak. ANCAK doğru “yatırım getirisi” ölçütü, “yakınlık getirisi” olacak; yani tüketicilerin bizim programlarımıza ne kadar yakın hissettiği. Anlaşılması gereken temel ölçüt bu olacak.

Bu dönemde kurulacak , yaratılacak markalar için kısaca ne önerirsiniz?
Öncelikle bir sayfaya amaçlarını yazsın. Ardından “hayallerini” yazsın. Sonra inanç ve odaklanmaya geçsin. Ve en önemlisi daha birinci günden pazarlamaya başlasın.

LİDERLER İÇİN ÖNEMLİ
Çalışanlara/yöneticilere sorumluluk vermek.
Öğrenmek için fırsat yaratmak.
Ekibin performansını/çabalarını takdir etmek.

İŞİN ABC’Sİ
Hırs
İnanç
Cesaret

DUYGULAR ÖNEMLİ MİDİR?
Sonuçları doğuran sebeplerdir; aksiyonları doğuran duygular.
Kararların yüzde 80’i duygusal tepkilere dayanır.
Olumlu duyguların dönüşü “Sebepsiz sadakat” olur.
Markaları insanların söyledikleri veya yaptıklarına göre değil hissettiklerine göre “Aşk markaları” olarak tanımladım, çünkü duyguların sınırı yoktur.
Markalar saygı üzerine kuruludur. “Aşk markaları” saygı ve sevgiden yaratılır.

Sorularınızı iletmek için: [email protected]

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mecburi dijital dönüşüm

Footprint