in , ,

Aşk markası, unvanını kaybeder mi?

Lovemarks’ın yaratıcısı Kevin Roberts, sorularınızı yanıtlıyor.

Kevin Roberts

“Aşk markası” olmak; tüketiciler, pazarlama, halkla ilişkiler, rekabet, makro ortam, dağıtım alanındaki değişiklikler ve hepsinden önemlisi, değişim tarafından yönlendirilen, dinamik bir yolculuktur.

Üç tür değişim vardır: Yıkıcı, dönüştürücü ve aşamalı…

Aşk markalarının, hangi değişim kaldıracını ne zaman kullanacağını iyi bilmesi gerekir. Çok erken ve tüketiciler hazır olmadan hareket ederseniz ya da çok geç kalırsanız, yeniden sıradan bir marka olur, daha da kötüsü emtiaya dönüşürsünüz.

Doğru zamanda, doğru şekilde değişmeyen şu “aşk markalarını” ve şimdi nerede olduklarını düşünün:

British Airways: “Dünyanın En Beğenilen Havayolu Şirketi”nden en iyi olasılıkla bir markaya, daha büyük olasılıkla emtiaya dönüşüyor.

Brezilya: “Aşk markası”ndan, ekonomik sepette yer alan bir destinasyon haline geldi.

Gillette Blades ve Sony: Bir “aşk markası”ndan emtiaya.

JC Penney: Bir “aşk markası”ndan “Bölüm II”ye döndü.

Mesut Özil: (Arsenal taraftarıysanız!) Bir süper stardan “kötü adama”.

“Aşk markaları” gelişmeye devam eder; gizem, duygusallık ve yakınlık oluşturmayı sürdürür ve mantığın ötesinde, tüketici sadakati oluşturmaya dönük yatırım yapmayı asla bırakmaz.

YENİ NORMAL İÇİN KİLİT ÖNERİLER

İçinde bulunduğumuz dönemde “bir numaralı iş”, karşı karşıya olduğumuz zorlu zamanlar için bir stratejik çerçeve oluşturmak.

Herkesin erişebileceği bir aşı geliştirilip, dünyaya dağıtılıncaya kadar yeni bir normal olmayacak. O zamana kadar “pek normal olmayan” ve “anormal” ile karşı karşıya kalacağız.

Böyle bir dönemde pazarlama liderlerinin yeni bir çerçeveye/stratejiye ihtiyaçları olacak. Ben üç temel strateji olarak şunları öneriyorum:

1. Mutlaka hayatta kal.
2. Şirketini ve kendini tazele.
3. Bu dönem boyunca başarılı ol.

Pazarlamacılar; doğru şeyleri, doğru zamanda, doğru şekilde yaptıklarından emin olmalı. Bu üçlü strateji, benzeri görülmemiş bir kargaşa ve kafa karışıklığının olduğu bu dönemde programları, harcamaları ve öncelikleri düzenlemeye yardımcı olacaktır.

STARTUP NE ZAMAN CMO ATAMALI?

Bir “start-up”ın yapması gereken ilk iş, tek sayfalık bir “amaç metni” oluşturmak ve burada ilham veren bir dille (kurumsal, resmi laflarla değil) esinlendiği hayali, inançlar kümesini, temel karakterini oluşturan nitelikleri, ruhunu ve odak noktasını ana hatlarıyla özetlemektir.

Yapılması gereken bir sonraki şey ise bir marka elçisini işe almaktır; tüketicinin/müşterinin sesi olacak; “start-up”ın bir “aşk markası” olması için mantığın ötesinde bir sadakat inşa edeceği yolculuğu planlayacak birini…

Daha fazla bekleyemezsiniz. Pazarlama, büyük şirketlerde olduğu gibi startuplarda da “bir numaralı” iştir.

YARININ MARKA MÜDÜRÜNÜN PROFİLİ

Geleceğin marka müdürü, bir marka elçisi olacak; temsil ettiği şey, markayı yönetmek olmayacak. Bunun yerine markanın kontrolünü tüketiciye bırakacak. Sadece işleri doğru yapmakla kalmayacak, doğru şeyleri de yapacak.

O bir antropolog; insan davranışları öğrencisi; merak, bağlantı, işbirliği ve yaratıcılık tarafından yönlendirilen bir kişi olacak. Ayrıca, tutkulu, sevecen ve talepkar olacak.

Sorularınızı iletmek için: [email protected]

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sanal-terapi

Sanal terapi

girisimci-genc-liderler

Hüsnü Özyeğin girişimci ve genç liderlerin sorularını yanıtlıyor