YAZI: RUTH READER
Sadece birkaç yıl önce teleterapi(telefon, video ya da mesaj yoluyla terapi uygulaması) etkisi kanıtlanmamış bir ruh sağlığı tedavisi olarak görülüyordu. Ancak tüm tele-tıp türlerine yönelik güçlü tüketici talebi (2025 yılına kadar 130 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor), son beş yılda bu alanda girişim fonlarının dört katına çıkmasına neden oldu.
COVID-19 karantinası sırasında yüz yüze ziyaretler sona erdiği ve ruh sağlığı ulusal düzeyde bozulduğu için bu uygulamaların popülaritesi tavan yaptı. Şimdi, uzaktan terapi, hem çalışanların sosyal hak programlarının bir parçası olarak, hem de bağımsız uygulamalar ve geleneksel sağlık hizmetleri ağları tarafından sunuluyor.
• SEKTÖRDEKİ BÜYÜME
Yıllara göre ruh sağlığı girişimlerine risk sermayesi yatırımı (milyon)
• DEĞERLEMELER
En yüksek değerlemeye sahip uygulamalar (baskı zamanında)
• GEÇERLİLİK
Harvard Tıp Fakültesi’nin 2019’da yaptığı bir çalışmanın bulgularına göre ruh sağlığı uygulamaları arasında
• MALİYETLER
Tele-terapinin öne çıkan avantajlarından biri maliyeti. Sigortadan önce maliyet aralıkları şu şekilde:
• BOŞLUĞU DOLDURMA
ABD’de ruh sağlığı çalışanı eksiği var. 2025’e kadar arz eksiği:
UYGULAMA KULLANIMI
Tele-sağlık şirketi MDLive’a göre 2020’de sanal ruh sağlığı hizmetlerine yapılan ziyaretlerin artış oranları
Kaynaklar: Global Market Insights’ Telemedicine Market raporu (Tele-tıp pazarı tahmini); Pitchbook (Sektördeki büyüme, değerlemeler); MDLive (Uygulama kullanımı); “Using Science to Sell Apps,” Larsen, et al., Harvard Medical School (Geçerlilik); Zencare, Talkspace ve BetterHelp (Maliyetler); Kaiser Family Foundation, U.S. Bureau of Health Workforce (Boşluğu doldurmak).