in , ,

Büyük Göç Ne Getirecek?

Global kriz, afetler ya da gelir-kalkınma adaletsizliği nedeniyle gerçekleşen göçler, tüm dünyada demografik dağılımı değiştiriyor. Prof. Filiz Garip, Türkiye’ye etkisini Fast Company için paylaştı…

Buyuk-goc-ne-getirecek-Filiz-Garip

Yakından takip ettiği büyük felaketler arasında Porto Riko’da yaşanan iki büyük kasırga ile ABD’de New Orleans’ı vuran Katrina kasırgası yer alıyordu. Her ikisinde de büyük yıkımlar yaşanmıştı. Porto Riko, iki kasırgayla adeta yıkılmış, binlerce insan göç etmiş, özellikle genç nüfusunun önemli bölümünü kaybetmişti. Porto Rikolu gençlerin göç adresi ise ABD idi.

ABD’de ise benzer büyüklükte bir yıkım “caz şehri” New Orleans’ta yaşanmıştı. “Adeta şehri darmadağın etmişti” diye hatırlatan Prof. Filiz Garip, şunları hatırlıyordu: “Şehirden çok sayıda insan göç etti. Bir bölümü geri dönse de çoğunluğu gittiği şehirlerde kaldı. Daha fakir, orta gelirin altındaki nüfus şehirde kaldı.”

ABD’deki Princeton Üniversitesi’nde Göç ve nüfus hareketleri konusunda araştırmaları olan Prof. Filiz Garip, “Kasırga, deprem ve sel gibi büyük felaketlerde en büyük etkiyi dezavantajlı olan bölgelerde görüyoruz. Kaynağı olan, durumu iyi aileler bir şekilde kendilerini kurtarıyor, başka yerlerde hayat kurabiliyorlar” diye anlatıyor.

Türkiye’de 11 ili etkileyen büyük yıkımın etkilerini Katrina’nın yıktığı New Orleans’a benzeten Prof. Garip, “Bu gibi şehirler bir daha eskisi gibi olamıyor” diyor ve ekliyor: “New Orleans da bir daha kasırga öncesi konumuna dönemedi.”

BÜYÜK GÖÇ ETKİSİ

Global kriz, afetler ya da gelir-kalkınma adaletsizliği nedeniyle gerçekleşen göçler konusunda görüşlerini anlatan Prof. Filiz Garip, şu konulara dikkat çekiyor: Türkiye, son 10 yılda çok büyük bir göç dalgası yaşadı. Bu göçlerde en büyük yük Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere düşüyor. Dünyadaki mülteci ve sığınmacılara baktığımız zaman yüzde 85’inin Türkiye gibi ülkelerde olduğunu görüyoruz.

Aslında göçmenleri koruma görevi bütün dünya ülkelerine düşüyor. Oysa göçmenlerin dağılımında eşitsizlik var. Türkiye, komşu ülke olarak, üzerine düşen görevi yaptı. Ama bu kadar büyük bir nüfusu desteklemek için büyük bir çaba gerekiyor. Türkiye’nin ekonomik sıkıntılardan geçtiği bir dönemde ekstra bir külfet yaratmış oldu.

UZUN VADEDE POZİTİF

Bu tip göç dalgalarının uzun vadede ise pozitif etkisi oluyor. Özellikle göçmenlerin eğitilmesi ve iş hayatına kazandırılması halinde, çok olumlu katkılarını görebiliyoruz. Göçmenlerin büyük bir çoğunluğu en az 10 yıldır Türkiye’de. Bu kadar yerleşik bir göçmen grubunun büyük dalgalar halinde geri dönmesini beklemek de gerçekçi değil. Belki bir bölümü ülkelerine geri dönebilir. Ama bence göçmenlerin çok büyük bir çoğunluğunun Türkiye’de kalabileceğini kabullenmek gerekebilir.

Artık geriye dönüp bazı şeyleri değiştirmek mümkün değil. Bundan sonra “entegrasyon” politikasının oluşturulmasına odaklanmak ve geri dönmek isteyenlerin nasıl destekleneceğine yönelik politikalar geliştirilmek gerekiyor. Burada ABD gibi ülkelerin başarılı “göçmen” entegrasyon politikalarına da bakmak lazım. Çok olumsuz etkilenmiyorlar.

COVID VE DEPREMLE GELEN GÖÇ

Deprem büyük bir nüfus kaybına neden oldu. Böyle devasa afetlerden sonra gidişlerin dönüşü oluyor ama hiçbir zaman yüzde 100 eski nüfus yoğunluğuna ulaşılamıyor. Örneğin, ABD’de Katrina Kasırgası olduğu zaman göç edenlerin yüzde 75’i geri döndü. Bizim araştırmalarımıza göre, bu tip afetler nedeniyle göç edenlerin 4’te 1’i gittikleri yerlerde kalıyorlar.

Türkiye gibi bir ülkede deprem nedeniyle taşınan vatandaşlar öncelikle yakınlarının olduğu illere gidiyorlar. Kendilerine destek olacak yakınlarını buluyor, çocuklarını okula veriyorlar. Bir süre sonra da orada yaşamaya alışıyorlar.

Büyük göçleri engelleyen, afet sonrası şehirlere dönüşü sağlayan ülkelerde en önemli faktörü “yeniden inşa” oluşturuyor. Zarar gören yerler ne kadar hızlı inşa edilirse, insanlara dönüş için o kadar çok sebep verilmiş oluyor. Yıkılan yerlerin yerine inşa edilme hızı, dönüş oranını da yüksek düzeye çıkarabiliyor. Ama kabul etmek lazım ki, her şey çok iyi olsa bile gidenlerin bir kısmı dönmeyecek. Çünkü, gittikleri yerlerde yeni hayatlar kurmuş olacaklar.

DEMOGRAFİYE YANSIMALARI

Konuya negatif taraftan bakarsak çok büyük bir yıkım var. Çok sayıda sanayi tesisi ve işyeri de zarar görmüş. Ancak, bir yandan da bir şeyler yeniden inşa edilmeye başlanacak. O zaman bu gibi durumlarda ekonomik büyüme beklentisi de oluşuyor.

Amerika gibi doğa olaylarını sürekli yaşayan yerlerde önce emlak fiyatlarında düşüş oluyor. Hatta bu negatif etkiler bazı durumlarda 30 sene sonra bile görülebiliyor. Bu gibi yerlerde büyüme daha düşük gerçekleşiyor. Türkiye’deki felaket yaşayan illerde belki böyle bir durum söz konusu olabilir. Çok hızlı bir inşaat süreci olursa, pozitif etkiyi görmemiz mümkün. Etki alanı bu kadar büyükken hızlı bir inşaat süreci olabilecek mi emin değilim.

Bunlar olurken, taşınanların geri gelmesi için bir sebep yaratılması gerekiyor. Felaketin sonucunda nüfus göçü, iş yerlerinin oradan gitmesi gibi olayları geri çevirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde negatif sarmal başladığı zaman onun etkileri iyi olmayabilir.

ŞİRKETLER NE YAPMALI?

  • ÇALIŞANLAR Her şeyini kaybetmiş insanlardan motive bir çalışan olamaz. Bu konuya odaklanmalılar.
  • YENİ BAŞLANGIÇ Hayatını yeniden kurmaya çalışan çok sayıda çalışan var. ABD’de bu tip göç hareketlerinde işverenler pozisyon açıklıyor ve istihdam ediyorlar.
  • YENİ YATIRIM Artık şirketler yatırımlarını/fabrikalarını tek bir bölge yerine farklı illerde kurmayı düşünmeliler.

KRİTİK RAKAMLAR

  • 3.3 milyon: Cumhurbaşkanlığı’nın verilerine göre ilk haftada 2 milyon kişi başka illere göç etti, ilk 3 ay sonunda 3.3 milyona ulaştı.
  • 300 bin: Göç alan illerin ilk sırasında yaklaşık 300 bin ile Ankara var. Ardından 155 bin ile Antalya, 66 bin kişiyle Mersin geliyor.
  • 94.2 bin: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göre yıkılan iş yeri sayısı deprem bölgesinde 94.2 bine ulaştı.
  • 1/4: Prof. Garip’e göre büyük felaketlerde başka illere göç edenlerin 4’te 1’i kendi şehirlerine dönmüyor.
  • %75: ABD’de Katrina kasırgası sonrasında başka şehirlere göç edenlerin yüzde 75’i New Orleans’a geri gelmedi, başka şehirlerde hayatına devam etti.

DEMOGRAFİYE 4 ETKİSİ

  1. Demografik değişim zaten kaçınılmaz, bu gibi durumlarda mutlaka olur.
  2. Genç nüfus umudunu kaybedip başka yerlere gidiyor, yaşlı ve bağımlı nüfus kalıyor.
  3. Nüfus hareketleri ve yıkımla birlikte şehrin yapısı değişiyor, istihdam, hizmet sıkıntıları ortaya çıkabiliyor.
  4. Uzun vadede çok endişe verici olarak görmüyorum ama kısa vadede epey değişim yaratır.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

hakiki-ceo-ya-giden-yol-adnan.bali

Hakiki CEO’ya giden yeni yol

FYP-dünyasında-yaşamak

FYP dünyasında yaşamak