NATHAN CANDANER
JobzMall eş Kurucusu
Son dönemde öne çıkan startup’lardan birisiniz. Bize önce iş dünyasına getirdiğiniz yeniliği anlatır mısınız?
JobzMall, Amerika’da kurulmuş, iş arayanlar ve işverenlerin video üzerinden tanıştığı ve bir araya geldiği sosyal bir kariyer platformu. Bizden önceki geleneksel iş bulma araçları artık çağın ve ihtiyaçların çok gerisinde kaldılar. Ne işverenler mutlu, ne de iş arayanlar. Biz bunu çağın ve Z kuşağının gereksinimlerine göre yeniden kurguladık.
JobzMall, sanal bir yetenek alışveriş merkezi… Şirketler, sektör bazında ayrılmış katlarda dükkan açıyor, video iş ilanlarıyla kendilerini ve kurum kültürünü “hap” şeklinde tanıtabiliyor. İş arayanlar pasif olarak bu görsel platformda gezip şirket ve iş ilanlarını tanıyor, başvuracağı zaman Video Resume (özgeçmiş) ve Video Başvuruyla aktif olarak kendini tanıtıyor.
Dolayısıyla iş arayanlar birbirinden farksız sonsuz iş ilanı okumuyor, işverenler ise şirketleriyle gerçekten ilgili, iş başvurusuna emek harcamış adayı çekiyor. Çift taraflı önden hazırlanmış bu iletişim, aslında sürecin ön mülakat tarafını 5 kat daha hızlandırıyor. Biz bu sürecin daha gerçek, samimi ve insani olmasını sağlıyoruz.
Konseptimiz, kullandığımız algoritmalar ve yapay zekamız sayesinde şirketlere yüzlerce ilgisiz aday yerine doğru ve ilgili adayları sunuyoruz. İş arayanı da tüm doğallığı, samimiyeti ve yetkinlikleri ile en doğru iş olanaklarıyla eşleştiriyoruz.
Bu girişim fikri nasıl doğdu, bir “evreka anı” var mı?
Her girişimci gibi bizim de bir evreka anımız var. Uzunca bir süredir var olan iş bulma sitelerinin gençlerin, iş hayatı geçmişi olmayan, kariyerine yeni başlayan kişilerin gereksinimlerine cevap veremediklerini arkadaşlarımla beraber bizzat yaşıyorduk. Bir gün masa başında hepimiz iş ve staj başvurusu yapmak için toplanmıştık. Bir arkadaşım, diğerine “Özgeçmişinde hangi fontu kullanıyorsun?” diye sordu. Bu an benim için çok önemliydi. Zira eğer kullanılan fonta göre iş bulunuyorsa, var olan sistemde büyük bir sorun vardı. Zaten bizim gibi staj dışında geçmiş tecrübesi olmayanlar, kağıt parçaları ve sistem üzerinde yok olup gidiyordu. Bize geleceğimizi ve şimdiki potansiyelimizi gösterebileceğimiz bir platform gerekiyordu. Madem yoktu, o zaman “Biz yapmalıyız” dedik ve böyle başladık.
Başladığınızdan bu yana aldığınız yolu anlatır mısınız? Nereden nereye geldiniz?
2018’de California’da girişimi başlattık. O zaman yerel 200 beta kullanıcısı ve 100 kadar şirket vardı. Bu şirketlerin de sadece 30’u aktifti. Bugün ise Amerika’da 50 eyalette, 1.5 milyon iş arayan ve kurumsal firma, dernek, organizasyon, üniversite, startup, belediyelerden oluşan 5 bin 200 iş ortağımız var. Son 8 ayda 40 binin üstünde işe yerleştirme yaptık.
Pandemi süreci bizim büyümemizde çok önemli bir rol oynadı. Pandemi sürecinde Amerika’nın en büyük belediyelerinden biriyle 30 milyon dolarlık bir anlaşma yaptık. Şimdi de yurt dışına açılıyoruz.
Girişim yolculuğunuzdaki en önemli zorlukları, örneğin 3 ciddi zorluğu söyler misiniz?
Yurt dışında bir girişim kurmak işin en zor kısmıydı. Her şeyi sıfırdan yaratmak zorundasınız. Kendi ülkenizde, kendiliğinden sahip olduğunuz network’ü burada yeniden kurmak zorundasınız. Kendiniz ve aileniz dışında güveneceğiniz insan yok. Sistemi, kanunlarını, iş yapış biçimlerini tek tek öğrenmek ve uygulamak zorundasınız. Bu açıdan yola çıkacak ve yol alacak doğru ekibi kurmak da oldukça zorlayıcı oldu.
Çok insanla tanıştık, çok insanla çalıştık ve çok insanla yollarımızı ayırdık. Bugün ise zamanın ve sürecin tüm testlerinden geçmiş, aynı amaca inanan harika bir ekibimiz var. Yeni, inovatif bir teknoloji ürününü, mevcut sistemin, eski alışkanlıkları olanların kabul etmesi güçlü bir ikna süreci gerektirdi. Fakat kendilerine sağladığı faydayı görünce ürünü ve bizi sahiplendiler.
Bir diğer önemli zorluk da şuydu, iki tarafı olan bir platform yapıyorduk. İşveren ve iş arayan tarafının ikisinin de aynı zamanda büyümesi gerekiyordu. Yumurta ve tavuk hikayesi gibi… Başlangıçta bu dengeyi doğru kurmak, doğru segmentasyon ve penetrasyon, her ikisini de istediğimiz oranda büyütmek kolay olmadı.
Hangi hedef ile yola çıktınız? Nereye ulaşmayı düşünüyorsunuz?
Biz doğru ve insanlığa faydalı bir iş yapmak üzere yola çıktık. Mutlu bir iş sahibi, mutlu bir eş, mutlu bir anne ve baba, mutlu bir genç, mutlu bir birey demektir. Toplumu da bu mutlu bireyler oluşturduğundan sonuç harika olur. Bizim hedefimiz dünyanın her şehrinin bir JobzMall’ı olması.
Başarı getiren faktörler
- İnsana, bireye önem ve değer veriyoruz. Onları ve gereksinimlerini iyi dinleyip, anlayıp; onlara faydalı olacak gerçekçi çözümler sunuyoruz.
- Biz yola “neden” çıktığımızı hiç unutmadık. Hep doğruluğa ve iyiliğe inandık. Bu çerçevede misyon güdümlü bir oluşum olduk ve ilk günkü değerlerimizi ve “neden”lerimizi hiçbir zaman kaybetmedik.
- Çok farklı kültürlerden meydana gelmiş, birbirine güvenen, aynı yöne farklı perspektif katarak bakan harika bir ekibimiz var.
- Hız çok önemli bir faktör. Operasyonun merkezine hızı ve büyümeyi oturttuk.
- Tabii bunların yanında çok ama çok çalışma var. Kan, ter ve gözyaşı var.
Yatırımcıyı nasıl ikna ettik?
- Biz hiçbir zaman başkalarını ikna etmek için yaklaşmadık, değer yaratmaya ve bu değeri elde tutabilmeye yoğunlaştık. Zira değer yaratmanız o değeri elde tutabileceğiniz anlamına gelmiyor.
- Bir yatırımcının iki büyük korkusu vardır: İlki kötü bir yatırım yapıp para kaybetmek, diğeri de çok iyi fırsatı değerlendirmeyerek para kaybetmek. İkincisi emin olun bir yatırımcı için daha acı.
- Bu yüzden önce farklı bir şey yapmak ve değer üretmek gerekiyor. İşin matematiğini oturttuğunuzda, “ölçek ekonomisi” de tutuyorsa, yatırımcıyı ikna etmenize gerek kalmıyor. O noktada soru sizin için doğru yatırımcının kim olacağı.