Fast Company Türkiye
İSMET KOYUN
KOBİL Kurucusu
İsmet Koyun, 1970’lerin sonunda üniversite okumak için Almanya’ya gittiğinde geleceğe yönelik hedefleri vardı. Kendine kariyer sonrası iyi bir gelecek planlıyordu. Bu amaçla önce bilgisayar mühendisliği eğitimi aldı. Eğitimine devam ederken, “gelecek” yaratma hedefinin bir parçası olarak 1986 yılında ilk şirketi olan KOBİL’i kurdu.
Aradan yıllar geçti, rekabetin yüksek olduğu bir ülkede 100 milyon dolar düzeyinde ciroya ulaşan bir grup yarattı. Bu büyüklüğe rağmen, “daha yolun başında” olduğunu düşünüyor. O nedenle yeni yatırımlarına, yenilikçi arayışlarına devam ediyor.
İsmet Koyun, son 5 yılında KOBİL’in yanı sıra “uygulama” (Super app) alanına odaklandı. Çünkü, geleceğin “uygulamalar” ve “platformlar” üzerinde yükseleceğine inanıyordu. Bir yandan bu konuda projesini sürdüren Koyun, Kasım ayı ortasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile birlikte, yeni nesil uygulama olan İstanbul Senin’i kullanıma sundu. Uygulama dünyasında büyük bir fark yaratacağını belirten
Koyun, şu bilgileri veriyor:
Oyunun yeni adı ekosistem!
Geleceğin ekonomisi, “Platform ve ekosistem teknolojisi” üzerinde yükselecek. İşin geleceği güçlü ekosistem kurmaktan ya da güçlü bir ekosisteme dahil olmaktan geçiyor… Tekellerin güç kaybettiği, bölgesel gücün yükseldiği bir dünyada artık yeni iş modeli Super App olacak.
Bugün dünyanın en değerli 10 şirketinden 7’sinin platformlar olduğunu görüyoruz. Biz de bu noktada şirketlere “Ekosistemini kur, gücünü kullan. Kendi içinde dijital dönüşümünü sağla/iş ortakların ile ilişkilerini geliştir” diyoruz. Büyük şirketler yeni dönemde, startup’ları içine almalı ve müşterilerine güvenli rahat bir ortam sunmalı. Daha farklı bir ifadeyle “markasına, köyüne, mahallesine sahip çıkmalı. ”
KOBİL neyi farklı yapıyor?
Super App’i birçok uygulamanın tek bir yerde toplanması şeklinde özetleyebiliriz. Bizi diğer çözümlerden ayıran en büyük özellik, uygulama işini en başından beri, bir konsept ile düşünmemizdir. Bütün altyapıyı buna göre oluşturduk. Bizim çözümümüz, bir iş ve ürün geliştirme platformudur.
Bizim çözümümüz 4 basamak üzerine kuruldu. Biz bu uygulamayı, Güvenli Kimlik, Güvenli İmza, Güvenli Komünikasyon ve Güvenli Ödeme üzerine inşa ettik.
Biz veri güvenliğine çok önem veriyor, korumak için özel strateji uyguluyoruz. Bu nedenle hangi ülkede iş yapıyorsak, veriyi o ülkede saklıyoruz. Bizim çözümümüzde hiçbir şirket veya ülkenin o verilere ulaşması mümkün değil.
KOBİL olarak biz bir Alman/Türk şirketiyiz. Şirketin çatısı altında 100’ü Türkiye’de olmak üzere toplam 400’ün üzerinde dünya çapında yetenekleri olan arkadaşımız bulunuyor.
Dijital güvenlik alanında 35 yıllık bir deneyime sahibiz. Aralıksız devam eden Ar-Ge çalışmalarıyla veri güvenliği alanında trendleri belirliyoruz.
Şimdi şirketlere KOBİL Secure TM Super App’in olanaklarını sunuyoruz. Dijital dönüşümde bir adım ileriye gitmelerini, yarına şimdiden hazır olmalarını öneriyoruz. Bunun yolunun da yeni çağın vazgeçilmezi olan “ekosistemden” geçtiğini hatırlatıyoruz.
Bizim sunduğumuz uygulama şirketler için bunların hepsini barındırıyor. Şirketler kendi ekosistemlerini kurabiliyor, uçtan uca iyi bir müşteri deneyimi yaratabiliyorlar. Üstelik içinde çok farklı fonksiyonları da sunabiliyorlar.
Dijital dönüşümü sağlamak için 8 yılda 60 milyon dolarlık yatırım yaptık. KOBIL olarak tüm çalışmalarımızı bu eksende hız kesmeden sürdürürken, yatırımlarımıza da devam ediyoruz. KOBIL Türkiye’nin en değerli şirketi olacak. Bunu bir felsefe olarak ifade ediyorum. Piyasada değeri 100 milyar dolarlık şirket olmak istiyoruz.
İstanbul Senin’den startup’lara özel davet
- İstanbul Senin süper uygulaması, Türkiye’nin diğer kentlerinin yanı sıra başta Avrupa olmak üzere tüm dünyadaki mega kentlere örnek olacak.
- Dünyada bir ilk olan bu uygulamayı, İstanbul’un yanı sıra Almanya ve İsviçre’de başlattık. Şehirde yaşayanların sabah kalktıklarında açacakları “ilk” uygulama olmayı amaçlıyoruz.
- Uygulama, vatandaş ve kurumlar için zaman ile maliyet avantajı sağlayacak. Bununla da kalmayacak, hizmetin tabana yayılması ve demokratik katılım için katkıda bulunacak.
- Startuplar için yeni fırsatlar sunacak, onlara sistemin bir parçası olma olanağı sağlayacak. Bu nedenlere girişimcilere, “Uygulamanızı geliştirin ve İstanbul Senin’in bir parçası olun” çağrısında bulunuyoruz.
