in , ,

Mutluluk satan girişimci!

Muzaffer Yıldırım, spor sahalarından iş dünyasına geçen “sıra dışı” girişimcilerden… Profesyonel hayattaki deneyimlerini, önce sinema, sonrasında spor salonlarıyla işe dönüştürdü. Ardından otel, tiyatro, film yapımcılığı gibi işler geldi. Sırada büyük projelerinin olduğunu belirten NuLook Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Yıldırım, “Mutluluk ve keyif satıyorum” diye konuşuyor…

mutluluk-satan-girisimci-muzaffer.yıldırım

Döneme damga vuran bir spor merkezinde eğitmen olarak çalışıyordu. İlk defa kadın ve erkeğin bir arada jimnastik yaptığı merkezlerden biriydi. 1984 yılında, o dönemin ünlü televizyon yapımcılarından ve müzisyenlerinden İzzet Öz’ün önerisiyle hayatı farklı bir yöne evrildi. Öz’ün önerisi, o dönemin Türkiye’si için oldukça sıra dışı idi. Çünkü, o yıllarda Türkiye’de sadece TRT vardı ve özel kanallar henüz devrede değildi. TRT’de yapımcı olan Öz, dünyada örnekleri olan bir spor programını ona öneriyordu. Her sabah bir saatlik programda, TV karşısında olan izleyicilere, spor merkezinde olduğu gibi jimnastik yaptıracak, olanağı olmayanlar için farklı bir deneyim sunacaktı. 1980’lerin Türkiye’si için sıra dışı olan bu program, büyük ilgi toplamış, kadın ve erkek yüz binleri ekran başına çekmişti.

Bu programı yaptığında Muzaffer Yıldırım, Taksim’deki Vakko Gym’de hocalık yapıyordu. Ondan önce de Philip Morris’te satış/promosyon işiyle uğraşmıştı. 3 yıllık deneyimden sonra Alarko’nun Hillside Alkent projesine geçti. O dönemde işlerin yolunda gitmediği yaşam merkezine hareket kazandırılması hedefleniyordu. Philip Morris’teki satış/promosyon işinde etkinlikler gerçekleştirmiş, eğlence ve gece hayatını yakından tanımıştı. İnsan çekme ve onları mutlu etmede deneyimi vardı. Bunu, orada açılan Pasha adlı mekânda uygulamaya geçirdi. Yola “sabah kafe”, öğlenleri “yemek” olarak çıkan Pasha projesi, zamanla büyük bir başarı kazandı, alanında önemli marka haline geldi.

2000 yılına geldiğinde başka bir yolculuk için kararını vermişti. Yakın arkadaşı Menderes Utku ile bu kez eğlencenin bir başka alanına, sinema işine girme kararı alacaklardı. ‘Parliament Sinema Kulübü’nü Türkiye’ye getiren Yıldırım, bu kez Mars markasıyla, bu alana iddialı bir giriş yapacaktı.

Kendini “mutluluk satıcısı” diye tanımlayan NuLook Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Yıldırım, “mutluluk işi” yolculuğunu Fast Company ile paylaştı:

SAHALARDAN İŞ DÜNYASINA

Üç büyük şirkette profesyonel yönetici olarak görev yaptım. Aynı zamanda profesyonel basketbol oyuncusuydum ve Spor Akademisi mezunuyum. Hayatım boyunca her zaman kazanmak için çalıştım ve mücadele ettim. Kariyerimin başlangıcında, Vitali Hakko ile birlikte çalışma fırsatı buldum.

İlk işim, Vakko Gym adı verilen bir spor salonunda eğitmenlikti. Vakko, benim için müthiş bir okul oldu. Neyi, nasıl satacağımı, bir ürünü nasıl anlatacağımı Bay Vitali’nin rehberliğinde öğrendim.

Daha sonra üç yıl boyunca Philip Morris International’da çalıştım. Marka yönetimi ve büyük düşünmek konularındaki vizyonumu burada geliştirdim. Ancak, hayatımdaki en önemli eğitim dönemi, 10 yıl boyunca Alarko Turizm Grubu’nda Genel Spor Müdürlüğü görevimde yaşandı. Bu süreçte gelişim, üretim, finansal yönetim, bütçe planlaması gibi pek çok kritik konuyu öğrendim ve kendimi bu alanlarda geliştirdim.

İLK GİRİŞİM GELİYOR

Sanırım bu şirketlerdeki birikimim, 2001 yılında kendi işimi kurmaya hazır olmamı sağladı. 2002’de Mars Sinema Group’u kurduk. 2006 yılında, 1.100 sinema salonu ve yüzde 80 pazar payı ile bu işi Koreli bir yatırım grubuna sattık.

Ardından Mac Athletic Center adını verdiğimiz spor salonlarını kurduk; ancak pandemiden hemen önce bu projeyi sonlandırdık.

Otelcilik sektörüne girişim ise tamamen tesadüf oldu. Alaçatı’da eski bir yapı satın alıp kendime bir ev yapmak istiyordum. Ancak bu evde oturmadığımı fark edince, orayı bir otele dönüştürmeye karar verdim. Amacım, konsept bir otel yapıp arkadaşlarımı ağırlamaktı. Pazarı araştırmaya başladığımda, bu sektörde büyük bir potansiyel ve yaratıcı fikirler için neredeyse hiçbir bariyer olmadığını gördüm. Dünyadaki birkaç ilham verici otel modelini inceledikten sonra, eğlenceyi ve yaşam tarzını birleştiren bir otel konsepti üzerinde çalışmaya başladım.

BÜYÜK BİR GRUP DOĞDU

Bugün, 6’ncı yılımızda ve The Stay Hotels markası altında 7 otele ulaşmaya hazırlanıyoruz. Bebek Hotel by The Stay, The Stay Nişantaşı, The Stay Nişantaşı Boulevard, The Stay Bosphorus (Ortaköy’de), The Stay Warehouse ve bu yaz açılışı yapılan Bodrum’daki otelimiz Bobo by The Stay bunlardan bazıları.

İki ay içinde The Stay Galata’yı faaliyete geçireceğiz. Yazın ise yeni bir otelimizi daha açmayı planlıyoruz. Bu işin en güzel yanı, yurt dışından dört-beş stratejik yatırımcıdan gelen satın alma teklifleri. Görüşmelerimiz devam ediyor.

Ayrıca, sanat ve kültür alanında da yatırımlarımız var. Örneğin, yılda 1.000 oyunun sergilendiği bir sahne olan DasDas, restoranlarımız ve biletleme platformumuz Mobilet bu işlerden sadece bazıları.

Türkiye’nin en büyük filmlerini üreten bir prodüksiyon şirketine sahibiz. Tüm bu işler, size keyif veren her alanda var olma hedefimin bir parçası. Hepsi birleştiğinde bu sektörlerde bir güç oluşturuyor, doğal bir iletişim ağı yaratıyor ve hazır bir kitle sunuyor. Bu yoğun tempoya rağmen hâlâ çalışmaya ve üretmeye devam ediyorum.

BAŞARININ SIRRI

Hiçbir şey tesadüf değil. Bir yanda ‘girişimciler’, diğer yanda ise ‘girişkenler’ var. Ben kendimi bir girişimci olarak tanımlıyorum. Girdiğim her işin arkasında detaylı bir stratejik planlama bulunur. Öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye her zaman gönüllüyüm. Dinlemeyi severim, çok meraklıyım ve hiçbir zaman kolayca vazgeçmem. Karşılaştığım sorunlara mutlaka bir çözüm bulurum.

Projelerime genellikle kendi ihtiyaçlarımdan yola çıkarak başlarım. Farklılıklar da buradan doğar. Örneğin, sinema sektörüne girerken 17 farklı ülkedeki en büyük sinema komplekslerini gezip inceledim. Yeni şeyler öğrenmeye ve gelişmeye açık olmam, yaptığım işlerin kalitesini doğrudan etkiliyor. Dinlerken anlamaya odaklanırım; sadece cevap vermek için dinlemem.

Projelerde, aşçıdan kapıdaki görevliye kadar herkesin ihtiyaçlarını dikkate alırım. Ergonomiye büyük önem veririm ve bu doğrultuda projeleri detaylı şekilde tasarlamaya çalışırım. Hatta bir mimar kadar projelerin içine girer ve gerekirse AutoCAD gibi programları kullanarak süreci desteklerim.

PROJE YARATMA YAKLAŞIMI

Meraklı olmayan birinin bir yerlere varma ihtimali olmadığını düşünüyorum. 2016 yılında bir şirketimi sattım ve ardından 6 ay çalışmamayı planladım. Ancak, üçüncü ayda sabah kalkıp hiçbir şey yapmamak bana zor gelmeye başladı. O dönemde prodüksiyon işlerim devam ediyordu fakat fazla zamanımı almıyordu.

Otel projelerine yönelirken sektörü detaylı bir şekilde inceledim. Şirketimizde deneyimli otelciler de çalışıyor, ancak bence en kolay şey, sadece bildiklerini anlatmak. Bir sektöre adım attığınızda, müşteri gözüyle bakıp “Nasıl yaratıcı bir şey ortaya koyabilirim?” sorusunu sormak gerekiyor. Ben de otel projelerime bu yaklaşımla başladım.

Ofisimizde Z kuşağından birçok kişi çalışıyor. Onları sürekli dinliyor ve beklentilerini detaylı şekilde analiz ediyorum. Bu analizler, projelerin şekillenmesinde büyük bir rol oynuyor.

YENİ DÖNEM PLANLARI

Türkiye’de yapılacak daha çok işimiz var. Önümüzdeki 3 yıl içinde birbirinden güzel projeleri hayata geçireceğiz. Çeşme’de iki proje üzerinde çalışıyoruz. İstanbul’da ise bir şehir kulübü inşa ediyoruz; 2026 yılında açmayı planlıyoruz.

Aynı yıl Miami veya Los Angeles’ta da faaliyet göstermeye başlayacağımızı düşünüyorum. Global ölçekte otel tarafında genişlemeyi hedefliyoruz. Sinema tarafında ise bu yıl 2 film tamamladım. Gelecek yıl 6 film daha yapmayı ve stüdyomuzu büyütmeyi planlıyorum. Ayrıca, sektördeki ihtiyaçlardan dolayı yeniden sinema salonlarına yatırım yaparak 80 salonluk bir portföy oluşturduk.


MUZAFFER YILDIRIM

  • GÖREVİ
    NuLook Kurucusu ve YKB
  • ŞİRKET SAYISI
    16 Marka/şirket
  • SEKTÖRLER
    Otel, restoran, sinema, yapım, tiyatro, moda
  • SLOGANI
    “Mutluluk ve keyif satıyorum. Hayatım boyunca sevdiğim işleri yaptım.”

İŞTE NASIL FARK YARATIYORUM?

  1. Projeye başlamadan dünyayı gezerim.
  2. Her işin detaylı strateji planını yaparım.
  3. Bir mimar kadar projelerin içine girerim.
  4. Projelerde ergonomiye önem veririm.
  5. Aşçıdan kapıdaki görevliye herkesin ihtiyacını dikkate alırım.

“Hiçbir şey tesadüf değil. Bir yanda girişimciler, diğer yanda ise girişkenler var. Ben kendimi bir girişimci olarak tanımlıyorum. Girdiğim her işin arkasında detaylı bir stratejik planlama bulunur.”

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

yoksul-vietnam-nasil-basardi

Yoksul Vietnam nasıl başardı?

Şeffaf-değişim!

Şeffaf değişim!