“Hedefimiz borsada ilk oyun şirketi olmak”

YAZI: GÜLDENİZ AYRAL

İnternetin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de yükseldiği dönemde, bilgisayar mühendisliği eğitiminin de etkisiyle, dijital alana odaklanan Halit Emre Aydın, önce şirketlere hizmet vermeye yönelik bir şirket kurdu. Dünyada olup bitenleri takip ederek başka alanlara girdi, yenilikler paralelinde işlere girdi. Örneğin, Türkiye’nin ilk yasal MP3 müzik portali olan hermuzik.com’u kurdu. Kendi anlatımıyla, bugün Türk Telekom’un Muud diye bildiğimiz platformunun ilk hali ‘hermuzik’ idi.

Arkasından e-ticaret girişimi geldi. Bunun arkasında ise güçlü bir itici güç vardı. Ailenin o dönemde çok sayıda TV kanalı vardı. Aralarında MMC, Gala, Viva, Yurdum, Karadeniz Türk ve Berat TV’nin de olduğu 20 civarındaki televizyon kanalının gücünü kullanma öngörüsüyle, e-ticaret sitelerini devreye aldı. 2008 ile 2014 arasında Türkiye’nin en fazla kullanılan e-ticaret siteleri arasında yer alan ‘netvarium.com’ ve ‘herseyhemen.com’ kuruldu. Tüketicilerin güven ve diğer ihtiyaçlarını gözeterek de o dönem PTT ile kapıda ödeme yöntemini geliştirdiler.
Bir süre sonra e-ticaret sitelerine talip çıkınca, İngilizlere satıp çıkmayı tercih etti, başka fırsatlara bakmaya yöneldi.

Halit Emre Aydın, teknolojide hizmet, MP3, eticaret derken bir başka yükselen alan olan oyunun yükselişini kaçırmak istemedi ve bu alana yatırıma karar verdi.

“İlk oyunlarımızdan biri 2012’de yaptığımız ve hâlâ da yayında olan Kabile Savaşları idi. Sonrasında ‘Bil Kazan’ geldi. Arkasından Omerta diye bir mafya oyunu vardı, biz onun ‘Kurt Kapanı’ adıyla Türk versiyonunu geliştirdik.”

2016 yılına gelindiğinde kritik bir karar alınması gerekiyordu: “Web tabanlı oyunlar tarafında stratejik karara ihtiyacımız vardı. Ortaklarımıza, yatırım yapmamız gerektiğini söyledik. Vizyon çatışması yaşadık ve hisselerimizi devredip o oyunlardan çıktık, bizim için de yeni bir dönem başlamış oldu.”

Manc Games’in kurucusu Halit Emre Aydın, girişimcilik macerasını ve hedeflerini şöyle paylaştı:

İLK OYUN STRATEJİSİ

Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla mobil oyun tarafının büyüyeceğini hissediyordum. Mobil oyun tarafında 2 yol vardı: Biri ‘hyper casual’ oyunlar, yani ‘kullan, tüket ve bitir’ tipinde olanlar. Ama ben daha kalıcı ve istikrarlı şekilde büyüyecek oyunlara girişmek istedim. 2016’dan sonra ekiple oyun projeleri ve senaryoları hazırlamaya başladık.

Oyun şirketi olarak başarıya ulaşacaksak, ilk birkaç oyunda çok iyi sonuçlar almamız gerekiyordu. Bu nedenle 2 senemiz oyun fikrini aramakla geçti. Birçok oyun yazdık, geliştirdik ama hiçbir oyunu yayınlamadık.

Aslında bu işte masa oyunları daha hızlı sonuca götürür. Çünkü, herkes oynamayı bilir. İşin içinde biraz sosyalleşme de vardır. Fakat orada da çok yenilikçi bir şey yapmak gerekiyordu.

OYUNDA YENİLİKÇİ ÜRÜN

2 yıl süren çalışmanın sonucunda arkadaşlarımızdan biri, “Sesli muhabbet edilebilen bir masa oyunu yapalım” fikriyle geldi. Yani tavla ve okey oynayan kişi, tıpkı yüz yüze gibi, rakibiyle sohbet edebilecekti. 500-600 kişilik bir denek grubuyla çalışma yaptık ve insanların fikri sevdiğini gördük. Öyle olunca da bu fikrin para kazandıracağına karar verdik.

İlk sesli masa oyunumuz 2020’de ‘Okey Muhabbet’ ismiyle yayınlandı. Ardından ‘101 Okey Muhabbet’i çıkardık. O dönem dünyanın ilk sesli masa oyunlarıydı. Bu iki oyunun yazılması yaklaşık 1 yıl sürdü.

Şu an bu 2 oyun toplamda 5 milyonun üzerinde indirildi. Aylık ortalama 450-500 bin kişi kullanıyor. Bu da günlük oynanan ‘casual’ oyun için iyi bir rakamdır. Türkiye pazarında oyuncu sayısında bizden büyük Zynga var.

Masa oyunlarında Türkiye’de ilk 3’teyizdir. Şu an bizim yayınlanmış 4 oyunumuz var. İndirme ve oyuncu sayısı olarak 2 oyunumuz ağırlıkta. Diğer iki oyunumuzla ilgili henüz pazarlama faaliyeti yapmadık. Bir tanesi Tavla Muhabbet. İnsanların karşılıklı sohbet ederken tavla oynayabildikleri bir oyun. Onun pazarlamasına da yeni başlayacağız.

Bunların dışında yayınlanmaya hazır 9 oyunumuz var. Bunların arasında ‘puzzle’ ve ‘araba yarışı’ gibi farklı oyunlar da bulunuyor. Sistem kendini büyütsün modeliyle yaklaştığımız için henüz yayınlamadık.

YATIRIMI NEDEN İPTAL ETTİ?

50 milyon dolar yatırım aldık, ancak özel hassasiyetlerimizden dolayı iptal ettik. Yabancı yatırımcılar, ön koşul olarak şirketin merkezinin Türkiye’den taşınmasını istiyorlardı. Benim birincil motivasyonum, yurt dışına iş yapıp, Türkiye’ye bir ihracat geliri elde etmekti. Şirketin Türkiye’den çıkarılması benim ‘kırmızı çizgim’ idi. Yurt dışında merkezi olan şirketler, “Biz Turcorn olduk” deseler de onları, kurucusu Türk olan global şirketler olarak görüyorum.

Bize 50 milyon dolar yatırım yapan Gem Digital ile anlaşma yaparken bu şartımızı dile getirdik. Onlar da önce kabul ettiler. 50 milyon doları da 2 yıl içinde vereceklerdi. Ancak, daha sonra vazgeçtiler ve kendilerinin önereceği bir yere taşınma koşulunu getirdiler. Biz de o zaman yatırımı iptal edelim dedik.

Yatırım anlaşmasını yaptığımızda şirket değerimiz 20 milyon dolardı. Ancak, yatırım için şirketin değeri 100 milyon dolar olarak belirlenmişti. Şimdi yapılan en son çalışmada, hiçbir yatırım almadan 23-24 milyon dolar civarında.

ŞİRKETİ BORSAYA AÇMA HEDEFİ

Şimdiki hayalim, eğer başarabilirsek, 2026 yılı içinde şirketi borsaya açmak. Böylece Türkiye’de borsaya açılan ilk oyun şirketi olmak istiyoruz.

2025 sonunda şirket değerlemesinin 50 milyon doların, ciromuzun da 5 milyon doların üzerine çıkmasını hedefliyoruz. Buna göre bir iş planımız var. Zaten ciro 5 milyon doları geçerse, hem değerlememiz 100 milyon doların üzerine doğru çıkar hem de borsaya açılabilecek bir büyüklüğe geliriz. Borsaya açıldıktan sonra da bizim hedefimiz 2-4 yıl arasında şirketi milyar dolar seviyesine getirmek.

Vizyonumuzu paylaşan bir yatırımcı olursa, borsa öncesi bir yatırım alabilir, daha hızlı ve daha büyük şekilde borsaya açılabiliriz. Ama 200-250 milyon dolar değerlemeye geldiğimizde, Türkiye’de bize 50 milyon dolar yatırım yapabilecek VC ya da özel girişim sermayesi yok. O yüzden borsayı hedefe koyuyoruz.

OYUNCULARIN YÜZDE 50’Sİ TÜRKİYE’DEN

1. Oyunlarımız Türkiye’nin dışında hem Avrupa’da hem de MENA bölgesinde yani Ortadoğu, İsrail, Arap Yarımadası, Azerbaycan, Gürcistan, İran, Irak ve Suriye’nin belli bölgelerinde de oynanıyor. Hatta oranlar 50’ye 50 gibi.
2. Bizim o Türk oyunu diye bildiğimiz masa oyunlarının birçoğu hem Ortadoğu’da hem de Avrupa’nın belli yerlerinde oynanıyor. Gerçi Avrupa’da daha çok gurbetçilerin oynadığını düşünüyorum.”

“OYUNDA KÂR MARJININ SINIRI YOK”

1. İKİ YATIRIM Oyun sektöründe, doğru kurguyu yapmanız şartıyla kârlılık çok yüksektir. Çünkü, aslında oyunda ‘yazılım’ ve ‘pazarlamaya’ yatırım yaparsınız.
2. BÜYÜDÜKÇE KÂR ARTIYOR İş kendini büyütüp pazarlama maliyetini karşılayacak noktayı geçtikten sonra da artık her geçen gün nakit girişi ve kârlılık oranı artar. Kâr marjının da sınırı yok.
3. KÂRIMIZ YÜZDE 85 Mesela 1 milyon dolar yatırım yaparak bir oyun yayınlarsınız, 1 yılın sonunda da 5 milyon dolar ciro yapabilir. Bizim mesela pazarlama harici kârımız yüzde 85. Pazarlamayı düştüğümüzde ise net yüzde 50 civarında.

“YAPAY ZEKANIN VERİSİ YETERLİ DEĞİL”

1. HAYATIMIZI DEĞİŞTİRMEDİ
   Yapay zeka birçok meselede bize yardımcı oluyor. Özellikle kendi kodumuzdaki bir hatayı bulma veya oluşturduğumuz bir algoritmada bir eksiklik varsa bizi uyarma noktasında kullanabiliyoruz. Ama hayatımızı çok da kolaylaştırmadı. Çünkü biz çok daha niş, özel işler yaptığımız için yapay zekanın bizim yaptığımız işlere dair elindeki veri yeterli değil.
2. VERİ YOK
   İnsanlar yapay zekanın yaptığını sıfırdan bir şey üretmek gibi algılıyor ama aslında çok büyük bir datayı çok hızlı bir şekilde okuyup oradan bir sentez çıkartıyor. Ancak biz çok piyasada dolaşmayan şeyleri yapmaya çalıştığımız için yapay zekanın elinde bu konuda çok fazla veri yok.